BAŞSAĞLIĞI
(( إِنَّ ِللهِ ماَ أَخَذَ، وَلَهُ ماَ أَعْطىَ، وَكُلُّ شَيْءٍ عِنْدَهُ بِأَجَلٍ مُسَمًّى، فَلْتَصْبِرْ وَلْتَحْتَسِبْ.))
162-“Aldığı Allah’ındır, verdiği Allah’ındır. Her şey O’nun katında belirli bir ecel iledir. Sabret ve karşılığını Allah’tan bekle.”[1]
Şöyle derse de güzel olur:
(( أَعْظَمَ اللهُ أَجْرَكَ، وَأَحْسَنَ عَزاَءَكَ وَغَفَرَ لِمَيِّتِكَ.))
“Allah ecrini büyük kılsın, sabrını güzel eylesin ve ölünü bağışlasın.”[2]
[1] Buhâri, (2/80); Müslim, (2/636).
[2] Nevevi, el-Ezkâr (s.126).