Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekli yoktur. Yine sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel kılınan bir nafile namazın olduğuna dair bir rivayet yoktur.
Böyle mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kaza namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’an okumak, dini eserlerden istifade etmek ve zikir ve salâvatla meşgul olmak da mümkündür.
Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah’ın ayı muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm 202, 203; Ebû Dâvud, Savm 56; Tirmizî, Mevâkît 207; Nesâî, Kıyâmü’l-Leyl 6).
Muharrem ayının başında, ortasında, sonunda veya 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir. Muharrem ayının onuncu gününe de, aşûra günü denmektedir. Rasûlüllah (s.a.s.), “Aşûra günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım” buyurarak (Tirmizî, Savm, 47, No: 752), ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. Aşûra günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbâs (r.a.) şöyle anlatıyor: “Rasûlüllah (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahûdileri aşûra günü oruç tutar gördü. Onlara: “Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)? “ diye sordu. “Bu, sâlih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediler. Rasûlüllah (s.a.s.) de: “Ben Mûsâ’ya sizden daha lâyığım (yakınım)” buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını emir (tavsiye) etti.” (Buhârî, Savm 69, Enbiyâ, 22, Fedâilu’l-Ashâb 52; Tefsîru Yûnus 1, Tâhâ 1; Müslim, Sıyâm 127, hadis no: 1130; Ebû Dâvud, Savm 64, hadis no: 2444).
Hz. Peygamber döneminde Yahûdîler sadece Muharrem ayının 10. (aşûra) gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Ali el-Müttekî, Kenzu’l-ummal, VIII, 570). İşbu nedenle aşûra günü oruç tutulurken önemli olan aşûra gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir.