İdracın Hükmü:
İdracın hükmünü şu şekilde özetleyebiliriz;
1)
İdrac, hadiste bir açıklamada bulunmak üzere yapılmışsa hoş görülür; ancak
yapanın bunun kendi görüşü olduğunu açıklaması gerekir.
2)
Eğer kasıtsız olarak yanılma ile yapılırsa, yanılan ravi için bir kusur teşkil
etmez; fakat bu şekilde yanılma sonucu hatası çoğalırsa zabtına dokunur, cerhe
maruz kalır.
3)
Ravinin kasden idrac yapması ise hadisçiler arasında haram kılınmıştır. Es-San’anî’nin
de belirttiği gibi, idraca kasıtlı olarak tevessül eden kimsenin adaleti sâkıt
olmuş, kelimelerin yerlerini değiştiren kimse ise yalancılar zümresinden
sayılmıştır.[1]
[1]
Ahmed Muhammed Şâkir, a.g.e., s. 77; Sabahaddin Yıldırım, Şamil İslam
Ansiklopedisi: 4/326; İbrahim Canan,
Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/130;
Talat Koçyiğit, Mücteba Uğur, İ. Hakkı Ünal,
İmam-Hatib Liseleri İçin Hadis Usulü, 12. sınıf: 39.