Yıl: 2013

  • Mehmuz Fiil

     

    Mehmuz fiil: Kök harflerinden biri hemze olan fiil demektir. İlk harfi hemze olursa, mehmuz’ul fâ; ikinci harfi hemze olursa mehmuz’ul ayn; üçüncü harfi hemze olursa mehmuz’ul lâm adını alır. Mesela,  أَخَذَ  mehmuz’ul fâ bir fiil iken, سَأَلَ  mehmuz’ul ayn bir fiildir.  قَرَأَ  ise mehmuz’ul lâm bir fiildir.

    Mehmuz fiilin mazi ve muzari çekimleri salim fiil ile aynıdır. Salim bir fiilin mazi ve muzari sigalarını çekebilen mehmuz fiilin de mazi ve muzari sigalarını çekebilir. Arada hiçbir fark yoktur. Fark sadece mehmuz’ul fâ olan fiilin emri hazırının çekimindedir. Emri hazırında kolaylık olsun diye mehmuz’ul fâ’da hemze tamamen atılır.

    Mesela: أَخَذَ   mehmuz’ul fâ bir fiildir. Bu fiilin muzari sigası  يَأْخُدُ olurken, emir sigası أُأْخُذْ olmaz. خُذْ olur. Yani baştaki elif tamamen atılır.

    Bir örnek daha verelim: أَكَلَ   mehmuz’ul fâ bir fiildir. Bu fiilin muzari sigası يَأْكُلُ olurken, emir sigası أُأْكُلْ olmaz. كُلْ  olur. Yani baştaki elif tamamen atılır.

    Son bir örnek daha verelim: أَمَرَ   mehmuz’ul fâ bir fiildir. Bu fiilin mauzari sigası يَأْمُرُ olurken, emir sigası أُأْمُرْ olmaz. مُرْ  olur.  Çekimin diğer sigaları da buna göre, salim fiilin emri hazırı gibi çekilir.

  • Salim Fiil Aksam-ı seba /

    Arapçada bir fiilin hangi harfi içine aldığı, şeddeli olup olmadığı, içinde illetli harfin bulunup bulunmadığı ya da kaç tane illetli harfin bulunduğu önemlidir. Çünkü fiilin çekimi sırasında ve emir yapılışında, fiilin aksam-ı sebada hangi kısma girdiğine göre şekil alır.

    Aksam-ı seba: Yedi kısım demektir. Mazideki harf durumuna göre bir fiil yedi kısımdan birine girer.

    Aksam-ı Seb’a ikiye ayrılır: 1- Sahih Fiiller 2- Mu’tel Fiiller.

    Sahih fiiller: Kök harflerinden hiçbiri illetli harf olmayan fiil demektir. İllet harfleri “elif, vav, ye” harfleridir. Demek, bir fiilin kök harflerinde bu üç harften hiçbiri yoksa bu fiil sahih fiillerdendir. Sahih fiiller de kendi arasında üçe ayrılır. Bunlar: 1- Salim Fiil 2- Mehmuz Fiil 3- Mudaaf fiildir.

    Mutel fiiller: Kök harflerinden biri veya ikisi illetli harf olan fiil demektir. Mutel fiiller 4 grupta incelenir. Bunlar: 1- Misel fiil 2- Ecvef fiil 3- Nakıs fiil 4- Lefif fiildir.

    Şimdi sırasıyla bu fiil gruplarını inceleyelim. İlk önce Salim Fiil ile başlıyoruz:

    Salim Fiil: Kök harflerinde illetli harf olmayan, hemze bulunmayan ve harf tekrarı olmayan fiildir.  حَسُنَ ، عَلِمَ ، جَلَسَ ، فَتَحَ gibi fiiller salim fiillerdendir. Salim fiillerden olan  جَلَسَ  fiilinin mazi, muzari ve emir çekimini yaparak salim fiilin çekimini görelim:

    Mazi çekimi:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    جَلَسُوا

    جَلَسَا

    جَلَسَ

    Gaib

    Onlar oturdular

    İkisi oturdu

    O oturdu

     

    جَلَسْنَ

    جَلَسَتَا

    جَلَسَتْ

    Gaibe

    Onlar oturdular

    İkisi oturdu

    O oturdu

     

    جَلَسْتُمْ

    جَلَسْتُمَا

    جَلَسْتَ

    Muhatab

    Sizler oturdunuz

    Siz ikiniz oturdunuz

    Sen oturdun

     

    جَلَسْتُنَّ

    جَلَسْتُمَا

    جَلَسْتِ

    Muhataba

    Sizler oturdunuz

    Siz ikiniz oturdunuz

    Sen oturdun

     

    جَلَسْنَا

    جَلَسْنَا

    جَلَسْتُ

    Mütekellim

    Biz oturduk

    Biz ikimiz oturduk

    Ben oturdum

     

    Muzari çekimi:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    يَجْلِسُونَ

    يَجْلِسَانِ

    يَجْلِسُ

    Gaib

    Onlar oturuyorlar

    O İkisi oturuyor

    O oturuyor

     

    يَجْلِسْنَ

    تَجْلِسَانِ

    تَجْلِسُ

    Gaibe

    Onlar oturuyorlar

    O ikisi oturuyor

    O oturuyor

     

    تَجْلِسُونَ

    تَجْلِسَانِ

    تَجْلِسُ

    Muhatab

    Sizler oturuyorsunuz

    İkiniz oturuyorsunuz

    Sen oturuyorsun

     

    تَجْلِسْنَ

    تَجْلِسَانِ

    تَجْلِسِينَ

    Muhataba

    Sizler oturuyorsunuz

    İkiniz oturuyorsunuz

    Sen oturuyorsun

     

    نَجْلِسُ

    نَجْلِسُ

    أَجْلِسُ

    Mütekellim

    Biz oturuyoruz

    Biz ikimiz oturuyoruz

    Ben oturuyorum

     

    Emir çekimi:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    اِجْلِسُو

    اِجْلِسَا

    اِجْلِسْ

    Muhatab

    Sizler oturun

    Siz ikiniz oturun

    Otur

     

    اِجْلِسْنَ

    اِجْلِسَا

    اِجْلِسِي

    Muhataba

    Sizler oturun

    Siz ikiniz oturun

    Otur

     

  • İnne ve benzerleri Fiile benzeyen harfler

     “İnne ve benzerleri” olarak anılan altı harf isim cümlesinin başına gelir. Bu harflere fiile benzeyen harfler denir. Mübteda, o harfin “ismi”; haber de o harfin “haberi” olur. İsmini nasb, haberini de ref ederler.

    Fiile benzeyen harfler şunlardır:

    اِنَّ : Şüphesiz, gerçekten, muhakkak

    أَنَّ : -olduğunu, -dığını

    كَأَنَّ: Sanki

    لكِنَّ : Fakat

    لَيْتَ : Keşke

    لَعَلَّ : Umulur ki, belki

    Bunlar birer harf kabul edilirler. Çünkü tek başlarına anlamları yoktur. Şimdi sırasıyla bu altı harfe birer örnek verelim:

    اِنَّ : Cümleye Tekid yani pekiştirme manası verir ve cümle başında bulunur. Mesela:

    اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ “Ev geniştir” manasındadır. Bu cümleyi “inne” ile ifade edecek olsak,  اِنَّ اَلْبَيْتَ وَاسِعٌ deriz. Mana da: “Şüphesiz ev geniştir” manasına gelir. Cümlelerimizin tahlilini de şu şekilde görelim:

    اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ  cümlesinde; اَلْبَيْتُ   mübteda;  وَاسِعٌ  ise haberdir.  اِنَّ اَلْبَيْتَ وَاسِعٌ  dediğimizde ise, اَلْبَيْتَ innenin ismi;  وَاسِعٌ da innenin haber olur.

    أَنَّ : Tekid yani pekiştirme harfidir. أَنَّ cümle başında gelmez. İsim cümlesinin manasını masdara çevirir.  أَنَّ tercüme edilirken “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Mesela:

    رَأَيْتُ أَنَّ الْبَيْتَ وَاسِعٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Evin geniş olduğunu gördüm.” şeklinde tercüme edilir. Bu cümlede الْبَيْتَ   kelimesi ennenin ismidir.  وَاسِعٌ kelimesi ise ennenin haberidir. Görüldüğü gibi, enne ismini nasb, haberini ref etmiştir.

    كَأَنَّ: Teşbih yani benzetme harfidir. “Gibi, sanki” manalarına gelir. Mesela:

    كَأَنَّ الطَّائِرَةَ طَيْرٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Uçak kuş gibidir.” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi,  كَأَنَّ ye “gibi” manası verilmiştir. Bu cümlede, “uçak” manasındaki الطَّائِرَةَ  kelimesi كَأَنَّ nin ismidir. Kuş manasındaki  طَيْرٌ kelimesi ise  كَأَنَّ nin haberidir. Görüldüğü gibi,  كَأَنَّ  ismini nasb, haberini ref etmiştir.

    لكِنَّ : İstidrak yani düzeltme harfidir. “Ama, fakat, ancak” manalarına gelir. Mesela:

    اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ لكِنَّ الْحَدِيقَةَ صَغِيرَةٌ  cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Ev geniş, ama bahçe küçüktür.” manasındadır. Gördüğünüz gibi,  لكِنَّ ye “ama” manası verilmiştir. Bu cümlede, “bahçe” manasındaki الْحَدِيقَةَ  kelimesi لكِنَّnin ismidir. “Küçük” manasındaki  صَغِيرَةٌ kelimesi ise  لكِنَّ nin haberidir. Görüldüğü gibi,  لكِنَّ ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

    لَيْتَ : Temenni yani umma harfidir. “Keşke, olsa” manalarına gelir. Olma ihtimali olmayan ya da olması çok zor olan durumlar için kullanılır. Mesela:

    لَيْتَ الْبَيْتَ قَصْرٌ  cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Keşke ev saray olsa.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, لَيْتَ ye “keşke” manası verilmiştir. Bu cümlede, “ev” manasındaki الْبَيْتَ   kelimesi لَيْتَ  nin ismidir. “saray” manasındaki  قَصْرٌ kelimesi ise لَيْتَ  nin haberidir. Görüldüğü gibi, لَيْتَ  ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

    لَعَلَّ : Terecci yani beklenti harfidir. “Belki, umulur ki” manalarına gelir. Olması muhtemel şeyler için kullanılır. Mesela:

    لَعَلَّ الرَّجُلَ قَادِمٌ  cümlesi “Belki adam gelir.” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, لَعَلَّ ye “belki” manası verilmiştir. Bu cümlede, الرَّجُلَ  kelimesi  لَعَلَّ nin ismidir.  قَادِمٌ kelimesi ise لَعَلَّ nin haberidir. Görüldüğü gibi, لَعَلَّ  ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

     

  • İşaret isimleri

     

    Herhangi bir şeyi veya kimseyi gösterip hakkında bilgi vermek için kullandığımız isim cinsinden kelimelere işaret ismi denir. Türkçede “Bu, bunlar, şu, şunlar” anlamlarına karşılık gelirler.

    Arapçada üç çeşit işaret ismi vardır:

    1- Yakın için olan işaret isimleri

    2- Orta uzaklık için olan işaret isimleri

    3- Uzak için olan işaret isimleri.

    Bunlardan en çok kullanılanları; yakın için ve uzak için kullanılan işaret isimleridir. Biz de konu olarak bunları ele alacağız.

    Yakın için kullanılan işaret isimleri

    Yakındaki bir şeyi veya kimseyi göstermek için kullandığımız işaret isimlerine “Yakın için kullanılan işaret isimleri” denilir. Âkil için şunları kullanırız:

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    هؤُلاَءِ

    هذَانِ

    هذَا

    Müzekker

    هؤُلاَءِ

    هتَانِ

    هذِهِ

    Müennes

    Bunlar

    Bu ikisi

    Bu

     

    Gayr-ı âkil, yani akıl sahibi olmayanlar için ise şunları kullanırız:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    هذِهِ

    هذَانِ

    هذَا

    Müzekker

    هذِهِ

    هتَانِ

    هذِهِ

    Müennes

    Bunlar

    Bu ikisi

    Bu

     

    Uzak için kullanılan işaret isimleri:

    Uzaktaki bir şeyi veya kimseyi göstermek için kullandığımız işaret isimlerine “Uzak için kullanılan işaret isimleri” denilir. Âkil için şunları kullanırız:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    اُولئِكَ

    ذَانِكَ

    ذلِكَ

    Müzekker

    اُولئِكَ

    تَانِكَ

    تِلْكَ

    Müennes

    Şunlar

    Şu ikisi

    Şu

     

    Gayr-ı âkil için de şunları kullanırız:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    تِلْكَ

    ذَانِكَ

    ذلِكَ

    Müzekker

    تِلْكَ

    تَانِكَ

    تِلْكَ

    Müennes

    Şunlar

    Şu ikisi

    Şu

     

    Şu kaidelere dikkat edelim:

    1- İşaret isimlerinin müfred ve cemilerinin sonları her zaman aynıdır. Cümledeki yerlerine göre sonları değişmez. Yani bu kelimeler mebnidir.

    2- Müsennaları ref durumunda “elif” alır. Nasb ve cer durumunda ise (ىْ  ) alırlar. Buna göre ref durumuyla, nasb ve cer durumlarını şöyle gösterebiliriz:

    تَانِكَ

    ذَانِكَ

    هتَانِ

    هذَانِ

    Ref durumu

    تَيْنِكَ

    ذَيْنِكَ

    هتَيْنِ

    هذَيْنِ

    Nasb ve cer durumu
  • Muttasıl Zamirler

    Kelimeden önce geçen bir ismin yerini tutan ve kelimenin sonunda ona bitişik olarak gelen zamirlere “Muttasıl Zamirler” yani “Birleşik Zamirler” denir. Muttasıl zamirler bir isme, bir harfe veya bir fiile bitişik olarak gelebilir. Muttasıl zamirler bitiştikleri kelimenin anlamına bağlı olarak anlam kazanırlar. İsimlere bitiştiklerinde “benim, senin, onun, bizim, sizin, onların” anlamlarına gelen iyelik zamirleri olurlar. “Benim evim, sizin arabanız, onların sınıfı” gibi.

    Muttasıl zamirler taşıdıkları görevlere göre üç kısma ayrılırlar:

    1- Merfu muttasıl zamirler

    2- Mensub muttasıl zamirler

    3- Mecrur muttasıl zamirler

    Merfu muttasıl zamirler: Mazi, muzari ve emir fiillere bitişip fail görevi gören zamirlerdir. Mazi fiile bitişip fail görevi gören merfu muttasıl zamirler şunlardır:

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    وا

    ا

      Gaib

    نَ

    تَا

    Gaibe

    تُمْ

    تُمَا

    تَ

    Muhatab

    تُنَّ

    تُمَا

    تِ

    Muhataba

    نَا

    نَا

    تُ

    Mütekellim

    Muzari fiile bitişen muttasıl zamirler şöyledir:

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    ون

    ان

    ….

    Gaib

    نَ

    ان

    ….

    Gaibe

    ون

    ان

    ….

    Muhatab

    نَ

    ان

    ين

    Muhataba

    ….

    ….

    ….

    Mütekellim

    (Cemi müennesler hariç diğer sigaların sonundaki “nun” zamire dâhil değildir. Diğer sigalardaki zamir “nun”dan önceki harftir.)

    Emir fiile bitişen muttasıl zamirler şöyledir:

    و

    ا

    ….

    Emir muhatab

    نَ

    ا

    ى

    Emir muhataba

    Mensub muttasıl zamirler: Fiillere bitişip meful görevi gören ve fiile benzeyen harflere bitişip isimleri olan zamirlerdir. Bunlar, cümledeki yerleri nasb olmayı gerektirdiği için bu ismi alırlar. Mensub muttasıl zamirler şunlardır:

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    ـهُمْ

    ـهُمَا

    ـهُ

    Gaib

    ـهُنَّ

    ـهُمَا

    ـهَا

    Gaibe

    ـكُمْ

    ـكُمَا

    ـكَ

    Muhatab

    ـكُنَّ

    ـكُمَا

    ـكِ

    Muhataba

    ـنَا

    ـنَا

    ـى

    Mütekellim

    Mecrur muttasıl zamirlere: Mensub muttasıl zamirler tablosundaki muttasıl zamirler isimlere bitiştiklerinde muzafun ileyh olacakları için; ayrıca harf-i cerden sonra geldiklerinde mecrur olacakları için mecrur muttasıl zamirler ismini alırlar.

    Müstetir zamirler: Munfasıl ve muttasıl zamirlerin dışında, bazı fiillerin gizli faili olarak gelen ve aslında munfasıl zamir olan “müstetir zamir” yani “gizli zamir” dediğimiz bir zamir grubu daha bulunur. Şimdi fiillere göre müstetir zamirleri öğrenelim:

    Mazi fiildeki müstetir zamirlere örnek fiil üzerinde görelim:

    كَتَبَ  -müzekker için- “yazdı” manasındadır. Burada, müzekker için “o” manasındaki  هُوَ  faildir ve müstetir zamirdir.

    كَتَبَتْ  -müennes için- “yazdı” manasındadır. Burada, müennes için “o” manasındaki  هِىَ   faildir ve müstetir zamirdir.

    Muzari fiillerdeki müstetir zamirleri görelim:

    يَكْتُبُ  -müzekker için- “yazıyor, yazar” manasındadır. Burada, müzekker için “o” manasındaki  هُوَ  faildir ve müstetir zamirdir.

    تَكْتُبُ  -müennes için- “yazıyor, yazar” manasındadır. Burada, müennes için “o” manasındaki  هِىَ  faildir ve müstetir zamirdir.

    تَكْتُبُ  -müzekker için- “yazıyorsun, yazarsın” manasındadır. Burada, müzekker için “sen” manasındaki  أَنْتَ  faildir ve müstetir zamirdir.

    أَكْتُبُ  “yazıyorum, yazarım” manasındadır. Burada, “ben” manasındaki  أَنَا  faildir ve müstetir zamirdir.

    نَكْتُبُ  “yazıyoruz, yazarız” manasındadır. Burada, “biz” manasındaki  نَحْنُ  faildir ve müstetir zamirdir.

    Emr-i hazırdaki müstetir zamirleri görelim:

    أُكْتُبْ  -müzekker için- “yaz” manasındadır. Burada,  “sen” manasındaki  أَنْتَ  faildir ve müstetir zamirdir.

    Emr-i hazırın diğer sigalarında müstetir zamir yoktur; diğer sigalarda zamir açıkça gözükmektedir.

  • Munfasıl Zamirler

     

    Zamirler, ismin yerini tutan kelimelerdir. Örneğin, “Öğrenciler okula gitti.” cümlesinde, “öğrenciler” ikinci bir cümlede kullanılacaksa kolaylık olsun diye “öğrenciler” yerine “onlar” ifadesini kullanırız. Mesela: “Öğrenciler okula gitti, onlar sınıfa girdi.” deriz. Buradaki “onlar” zamirdir. Bu izahtan da anlaşılıyor ki, bir zamiri kullanabilmemiz için onunla ilgili bir ismin önceden geçmesi gerekir.

    Arapçada iki çeşit zamir vardır: 1- Munfasıl zamir. 2- Muttasıl zamir.

    Munfasıl zamir: Hiçbir kelimeye bitişmeden ayrı bir kelime olarak yazılan zamirlerdir. Bu zamirler kendi arasında ikiye ayrılırlar: 1- Merfu munfasıl zamir. 2- Mensub munfasıl zamir.

    Zamirlerin sonu aslında cümledeki yerlerine göre değişmez. Yani mebni kelimelerdir. Hemen mebninin manasını izah edelim.

    Mebni: Bir kelime, cümledeki yeri ne olursa olsun, mesela ister fail olsun, ister meful olsun, isterse muzafun ileyh olsun her zaman tek hal üzere bulunan kelimelere denir.

    Merfu munfasıl zamirler: Ref olmayı gerektiren durumlarda kullanılan ve ayrı yazılan zamirlerdir. Bu durumda zamir çoğu zaman karşımıza isim cümlesinin ögesi olan mübteda olarak çıkar. Munfasıl zamirler, Türkçede yalın halde gelen “ben, sen, o, biz, siz, onlar” kişi zamirleridir. Merfu munfasıl zamirleri şu tabloda toplu olarak gösterebiliriz.

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    هُمْ

    هُمَا

    هُوَ

    Gaib

    Onlar

    O ikisi

    O

     

    هُنَّ

    هُمَا

    هِىَ

    Gaibe

    Onlar

    O ikisi

    O

     

    أَنْتُمْ

    أَنْتُمَا

    أَنْتَ

    Muhatab

    Siz

    Siz ikiniz

    Sen

     

    أَنْتُنَّ

    أَنْتُمَا

    أَنْتِ

    Muhataba

    Siz

    Siz ikiniz

    Sen

     

    نَحْنُ

    نَحْنُ

    أَنَا

    Mütekellim

    Biz

    Biz ikimiz

    Ben

     

    Mansub munfasıl zamirler: Cümlede daha çok meful olarak kullanılır. Mefuller nasb durumunda olduğundan bu zamirlere mensub munfasıl zamirler denir. Mensub munfasıl zamirleri şu tabloda toplu olarak gösterebiliriz:

    Cemi

    Müsenna

    Müfred

     

    إِيَّاهُمْ

    إِيَّاهُمَا

    إِيَّاهُ

    Gaib

    Onlara, onları

    O ikisine, o ikisini

    Ona, onu

     

    إِيَّاهُنَّ

    إِيَّاهُمَا

    إِيَّاهَا

    Gaibe

    Onlara, onları

    O ikisine, o ikisini

    Ona, onu

     

    إِيَّاكُمْ

    إِيَّاكُمَا

    إِيَّاكَ

    Muhatab

    Size, sizi

    Siz ikinize, siz ikinizi

    Sana, seni

     

    إِيَّاكُنَّ

    إِيَّاكُمَا

    إِيَّاكِ

    Muhataba

    Size, sizi

    Siz ikinize, siz ikinizi

    Sana, seni

     

    إِيَّانَا

    إِيَّانَا

    إِيَّاىَ

    Mütekellim

    Bize, bizi

    Biz ikimize, biz ikimizi

    Bana, beni

     

     

  • İsim cümlesi / Mübteda – Haber

    Cümle iki çeşittir: İsim cümlesi ve fiil cümlesi. Türkçede cümle çeşidini belirlemek için yüklemine bakarız. Yüklem isim ise isim cümlesi; yüklem fiil ise fiil cümlesi olur. Mesela: “Ahmet sınıfa girdi.” cümlesinde yüklem “girdi” kelimesidir ve bu bir fiildir. Bu sebeple, “Ahmet sınıfa girdi.” cümlesi bir fiil cümlesidir. “Bugün hava güzel.” cümlesinde ise yüklem olan “güzel” kelimesi isimdir. Bu sebeple, “Bugün hava güzel.” cümlesi bir isim cümlesi olmuş olur.

    Arapçada ise cümlenin isim cümlesi mi yoksa fiil cümlesi mi olduğunu anlamak için cümlenin ilk kelimesine bakılır. İlk kelimesi fiil ise fiil cümlesi olur. Eğer ilk kelimesi isim cinsinden bir kelime olursa isim cümlesi olur. Başka bir deyişle, isimle başlayan cümlelere isim cümlesi, fiil ile başlayan cümlelere de fiil cümlesi denir:

    Mesela:   دَخَلَ أَحْمَدُ الصَّفَّ “Ahmed sınıfa girdi.” cümlesinde ilk kelime olan دَخَلَ   fiildir. Bu sebeple bu cümle fiil cümlesi olarak kabul edilir.  “Ali çalışkandır” manasındaki عَلِىٌّ مُجْتَهِدٌ   cümlesinde ise ilk kelime عَلِىٌّ   dur ve bu bir isimdir. Dolayısıyla bu cümle de bir isim cümlesi olur.

    İsim cümlesinin 2 temel ögesi vardır: Mübteda ve haber. Mübteda, cümlenin öznesidir. Genellikle isim cümlesinin başında bulunur ve ref durumunda gelir. Haber ise cümlenin yüklemidir ve mübtedadan sonra gelir. Haber, mübteda hakkında bilgi veren ögedir.

    Haberin özelliklerini maddeler halinde görelim:

    1- Haber tek bir kelime olarak, harf-i cerin mecruru bulunan bir isim olarak ve zarf olarak gelebileceği gibi cümle olarak da gelebilir.

    2- Haber, mübteda gibi ref durumunda gelir. Ancak harf-i cerli isim, zarf ve cümle olarak geldiğinde ref alameti açıkça görülmez. Ref alametini açıkça göremediğimiz için, “yer itibariyle merfu” anlamında “mahallen merfu” ifadesini kullanırız.

    3- Mübteda gayr-i âkıl cem’i olduğunda, yani akıl sahibi olmayan varlıkların cemisi olduğunda haber müfred-müennes olarak gelir.

    4- Haberin cümledeki yeri de şöyledir: Haber tek bir kelime olduğunda şu kaideler geçerlidir:

    A- Mübteda önce, haber sonra gelir.

    B- Mübteda marife, haber nekra olur.

    C- Haber mübtedaya cinsiyet, sayı ve irab açısından uyar.

    5- Haber, harf-i cerin mecruru olan bir isim veya zarf olduğunda haber mübtedadan önce gelebilir. Bu durumda mübteda nekra olur. Cümle Türkçeye, “Bir yerde bir kimse veya bir şey var.” şeklinde tercüme edilir.

    6- Haber bir fiil cümlesi olabilir. Bu durumda mübteda mutlaka başta gelir ve marife olur. Haber konumunda olan fiil ise cinsiyet ve sayı bakımından mübtedaya uyar.

    7- Haber isim cümlesi olarak da gelebilir.

  • Emir fiil

    Emir fiil 3 çeşittir: Emr-i hazır, emr-i gaib ve emr-i mütekellim.

    Emr-i hazır: Karşımızdaki kişi veya kişilerden herhangi bir şeyi yapmasını emir yoluyla istemektir. Emr-i hazır, muzari fiil tablosunda muhatab ve muhataba çekimlerinden elde edilir. Emr-i hazırın yapılışını şöylece maddeleyebiliriz:

    1- Önce muzari muhatab ve muhataba çekimi alınır.

    2- Başlarındaki muzaraat harfleri atılır.

    3- Müfred muhatab cezimlenir.

    4- Cemi müennes hariç sonlarındaki “nun” düşürülür.

    5- Muzaraat harfi atıldıktan sonra fiilin ilk harfi sakin olup okunmuyorsa başına bir hemze getirilir. Bu hemzenin harekesi de duruma göre şu şekilde olur: Sülasi fiilin muzaride orta harekesi damme ise hemze ötrelenir. Fetha veya kesre ise esrelenir. Muzaraat harfi atıldıktan sonra fiilin ilk harfi harekeli ise hemze getirilmez.

    Örnek çekim:

    Mesela, “yazdı” manasındaki كَتَبَ  fiilinin emr-i muhatabını yapalım:

    1. Basamak: Bu basamakta fiilin muzari muhatab ve muhataba çekimini alacağız: كَتَبَ  fiilinin muzari muhatab ve muhataba çekimi şöyledir:

    تَكْتُبُونَ

    تَكْتُبَانِ

    تَكْتُبُ

    Muzari muhatab

    تَكْتُبْنَ

    تَكْتُبَانِ

    تَكْتُبِينَ

    Muzari muhataba

    2. Basamak: Bu basamakta başlarındaki muzaraat harfleri atılır.

    كْتُبُونَ

    كْتُبَانِ

    كْتُبُ

    Muzari muhatab

    كْتُبْنَ

    كْتُبَانِ

    كْتُبِينَ

    Muzari muhataba

    3. Basamak: Bu basamakta müfred muhatab cezimlenir:

    كْتُبُونَ

    كْتُبَانِ

    كْتُبْ

    Muzari muhatab

    كْتُبْنَ

    كْتُبَانِ

    كْتُبِينَ

    Muzari muhataba

    4. Basamak: Bu basamakta cemi müennes hariç sonlarındaki “nun” düşürülür.

    كْتُبُو

    كْتُبَا

    كْتُبْ

    Muzari muhatab

    كْتُبْنَ

    كْتُبَا

    كْتُبِي

    Muzari muhataba

    5. Basamak: Bu basamakta muzaraat harfi atıldıktan sonra fiilin ilk harfi sakin olup okunmuyorsa başına bir hemze getirilir.

    اكْتُبُو

    اكْتُبَا

    اكْتُبْ

    Muzari muhatab

    اكْتُبْنَ

    اكْتُبَا

    اكْتُبِي

    Muzari muhataba

    Bu hemzenin harekesi de duruma göre şu şekilde olur: Sülasi fiilin muzaride orta harekesi damme ise hemze ötrelenir. Fetha veya kesre ise esrelenir. Örneğimizde orta harf damme olduğu için hemzede damme olur.

    اُكْتُبُو

    اُكْتُبَا

    اُكْتُبْ

    Emri muhatab

    اُكْتُبْنَ

    اُكْتُبَا

    اُكْتُبِي

    Emri muhataba

    Siz yazın

    İkiniz yazın

    Yaz

     

    Emr-i gaib: Üçüncü bir şahıstan bir şeyi yapmasını talep etmektir. “Gitsin, yazsın, Ali’ye söyle, her gün ders çalışsın” gibi emirler emr-i gaibe örnek olabilecek emirlerdir. Emr-i gaib, muzari fiil tablosunda gaib ve gaibe çekimlerinden elde edilir. Emr-i gaibin yapılışını şöylece maddeleyebiliriz:

    1- Önce muzari fiilin gaib ve gaibe çekimi alınır.

    2- Müfred gaib ve gaibede sonu cezimlenir.

    3- Cemi müennes hariç sonlarındaki “nun” ( ن )  düşürülür.

    4- Başına emir lamı ( لِ ) getirilir.

    Örnek çekim:

    Mesela, كَتَبَ  fiilinin emr-i gaibini yapalım:

    1. Basamak: Bu basamakta muzari fiilin gaib ve gaibe çekimi alınır. كَتَبَ  fiilinin muzari gaib ve gaibe çekimi şöyledir:

    يَكْتُبُونَ

    يَكْتُبَانِ

    يَكْتُبُ

    Muzari gaib

    يَكْتُبْنَ

    تَكْتُبَانِ

    تَكْتُبُ

    Muzari gaibe

    2. Basamak: Bu basamakta müfred gaib ve gaibenin sonu cezimlenir.

    يَكْتُبُونَ

    يَكْتُبَانِ

    يَكْتُبْ

    Muzari gaib

    يَكْتُبْنَ

    تَكْتُبَانِ

    تَكْتُبْ

    Muzari gaibe

    3. Basamak: Bu basamakta cemi müennes hariç sonlarındaki “nun” düşürülür.

    يَكْتُبُو

    يَكْتُبَا

    يَكْتُبْ

    Muzari gaib

    يَكْتُبْنَ

    تَكْتُبَا

    تَكْتُبْ

    Muzari gaibe

    4. Basamak: Bu basamakta başına emir lamı getirilir.

    لِيَكْتُبُو

    لِيَكْتُبَا

    لِيَكْتُبْ

    Emir gaib

    لِيَكْتُبْنَ

    لِتَكْتُبَا

    لِتَكْتُبْ

    Emir gaibe

    (Onlar) yazsınlar

    (O ikisi) yazsınlar

    (O) Yazsın

     

    Emr-i mütekellim: Kendimize verdiğimiz emir demektir. Emr-i mütekellim çok az kullanılan bir emir çeşididir. Muzari fiilin mütekellim çekiminden yapılır. Emr-i mütekellimin yapılışını şöylece maddeleyebiliriz:

    1- Muzari fiilin mütekellim çekimi alınır.

    2- Fiilin sonu cezimlenir.

    3- Başa bir emir lamı ( لِ ) getirilir.

    Örnek çekimi:

    Mesela, كَتَبَ  fiilinin emr-i mütekellimini yapalım:

    1. Basamak: Bu basamakta muzari fiilin mütekellim çekimi alınır. كَتَبَ  fiilinin muzari mütekellimi şöyledir:

    نَكْتُبُ

    نَكْتُبُ

    أَكْتُبُ

    Muzari mütekellim

    2. Basamak: Bu basamakta kelimenin sonu cezimlenir.

    نَكْتُبْ

    نَكْتُبْ

    أَكْتُبْ

    Muzari mütekellim

    3. Basamak: Bu basamakta kelimenin başına bir emir lamı getirilir.

    لِنَكْتُبْ

    لِنَكْتُبْ

    لِأَكْتُبْ

    Muzari mütekellim

    Biz yazalım

    İkimiz yazalım

    Yazayım

     
  • Muzari fiil

     

    Muzari fiil: Şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zamanda bir iş, bir oluş ve bir hareket bildiren fiillere denir. Muzari fiil için şu kaideleri sıralayabiliriz:

    1- Muzari fiil mazi fiilden yapılmaktadır. Mazi fiilin başına elif, te, ye ve nun (ا  ت ى ن  ) harflerinden biri şahsa göre getirilir. Bu harfler “eteyne” (اَتَيْنَ  ) kelimesinde bir araya gelmiştir. Bu harflere “Muzaraat harfleri” denilir.

    2- Muzaraat harflerinin harekesi sülâsi, humâsi ve südâsi fiillerde fethadır. Rubâi fiillerde ise damme yani ötredir.

    3- Mazi fiil muzari yapılırken fiilin sonuna bir takım ekler getirilir. Sonuna ek gelmediği yerlerde harekesi damme yani ötre olur.

    4- Sülâsi mazi fiil muzari fiile çevrildiğinde orta harfinin harekesi fiilden fiile göre değişir. Sülasi fiillerin muzari sigasını öğrenmek için sözlüğe bakmak gerekir. Yani sülasi fiillerin muzarisi semaîdir. Hâlbuki rubâi, humâsi ve südâsi fiillerde muzari fiil belli kalıplara göre gelir.

    5- Muzari fiilin başına “se” (سَ  ) getirilerek “yakın gelecek zaman” ve “sevfe” (سَوْفَ  ) getirilerek de “uzak gelecek zaman” elde edilir. Mesela: يَكْتُبُ  “yazar” fiilinin başına “se” (سَ  ) getirerek سَيَكْتُبُ  şeklinde söyleyecek olursak, mana “yazacak” anlamına gelir. Eğer  يَكْتُبُ  سَوْفَ  dersek, bu da uzak gelecek zamanda “yazacak” manasına gelir.

    Örnek fiil çekimi:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    يَعْلَمُونَ

    يَعْلَمَانِ

    يَعْلَمُ

    Gaib

    Onlar biliyor

    O ikisi biliyor

    O biliyor

     

    يَعْلَمْنَ

    تَعْلَمَانِ

    تَعْلَمُ

    Gaibe

    Onlar biliyor

    O ikisi biliyor

    O biliyor

     

    تَعْلَمُونَ

    تَعْلَمَانِ

    تَعْلَمُ

    Muhatab

    Biliyorsunuz

    Siz ikiniz biliyorsunuz

    Sen biliyorsun

     

    تَعْلَمْنَ

    تَعْلَمَانِ

    تَعْلَمِينَ

    Muhataba

    Biliyorsunuz

    Siz ikiniz biliyorsunuz

    Sen biliyorsun

     

    نَعْلَمُ

    نَعْلَمُ

    أَعْلَمُ

    Mütekellim

    Biz biliyoruz

    Biz biliyoruz

    Ben biliyorum

     
  • Fiil – Fiil Cümlesi – Mazi Fiil

    Zamana bağlı olarak bir iş, bir oluş ve bir hareket bildiren kelimelere fiil denir. “Gitti, gidiyor, gidecek” gibi kelimeler fiil grubuna giren kelimelerdir. Fiilleri isimlerden ayıran en büyük özellik, fiillerde zamanın söz konusu olmasıdır. Fiiller, “Ne zaman?” sorusuna cevap verirler.

    Arapçada temelde üç çeşit fiil vardır:

    1- Mazi fiil: Geçmiş zamanda, yani söylendiği andan önce meydana gelen fiillere denir. “Gitti, oturdu, yazdı, gitmişti, okumuştu” gibi fiiller mazi fiil grubuna giren fiillerdir. Arapçada mazi fiilleri mazi kalıpları ile tanırız.

    2- Muzari fiil: Şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zamanda bir iş, bir oluş ve bir hareket bildiren fiillere denir. Demek, mazi fiil geçmişten haber verirken; muzari fiil şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zamandan haber vermektedir.

    3- Emr-i fiil: Bir kişiden veya kişilerden herhangi bir şeyi yapmasını emir yoluyla istemektir.

    Arapçada fiillerin harf sayısı da önemlidir. Fiillerin harf sayısı anlamlarını da etkiler. Harf sayısına göre fiiller 4 çeşittir:

    1- Sülâsi fiillerdir. Bu fiiller 3 harften oluşurlar.   كَتَبَ(yazdı); جَلَسَ   (oturdu); ذَهَبَ   (gitti); نَصَرَ   (yardım etti) gibi fiiller sülasidir.

    2- Rubâi fiillerdir. Rubâi fiiller 4 harften oluşurlar:   كَاتَبَ(yazıştı); رَتَّبَ   (düzenledi); أَنْزَلَ   (indirdi); بَشَّرَ   (müjdeledi) gibi fiiller rubâidir.

    3- Humâsi fiillerdir. Humasi fiiller 5 harften oluşurlar: اِحْمَرَّ  (kırmızı oldu); اِنْقَطَعَ   (kesildi); اِجْتَمَعَ  (toplandı); اِنْكَسَرَ   (kırıldı) gibi fiiller humasi fiillerdir.

    4- Südasi fiillerdir. Südasi fiiller 6 harften oluşurlar: اِسَتَخْدَمَ   (kullandı); اِسْتَغْفَرَ   (bağışlanmak istedi); اِسْتَيْقََظَ  (uyandı); اِسْتَقْبَلَ   (yöneldi) gibi fiiller südasi fiillerdir.

    Örnek fiil çekimi:

    Cem’i

    Müsenna

    Müfred

     

    كَتَبُوا

    كَتَبَا

    كَتَبَ

    Gaib

    Onlar yazdı

    İki kişi yazdı

     O yazdı

     

    كَتَبْنَ

    كَتَبَتَا

    كَتَبَتْ

    Gaibe

    Onlar yazdı

    İki kişi yazdı

    O yazdı

     

    كَتَبْتُمْ

    كَتَبْتُمَا

    كَتَبْتَ

    Muhatab

    Sizler yazdınız

    Siz ikiniz yazdınız

    Sen yazdın

     

    كَتَبْتُنَّ

    كَتَبْتُمَا

    كَتَبْتِ

    Muhataba

    Sizler yazdınız

    Siz ikiniz yazdınız

    Sen yazdın

     

    كَتَبْنَا

    كَتَبْنَا

    كَتَبْتُ

    Mütekellim

    Biz yazdık

    Biz yazdık

    Ben yazdım

     

    Arapçada iki çeşit cümle vardır. Bunlar: Fiil cümlesi ve isim cümlesidir. Arapçada cümle çeşidini belirlemek için cümlenin ilk kelimesine bakılır. İlk kelimesi isim ise isim cümlesi; ilk kelimesi fiil ise fiil cümlesi olur. Fiil cümlesinin 2 temel ögesi vardır: Fiil ve fail. Genelde buna meful de eklenir. Böylece 3 öge olur.

    Fail: Cümlenin öznesidir. Fiili yapanı gösterir. Genellikle marifedir. Bazen yerine göre nekra da olabilir. Harekesi ise merfudur. Fail, fiilden sonra gelir. Fiil, faile cinsiyet bakımından uyar; ancak sayı bakımından uymaz. Fail ister müfred, ister müsenna, isterse cem’i olsun, fiil her zaman müfred gelir.

    Fiil: Zamana bağlı olarak bir iş, bir oluş ve bir hareket bildiren kelimedir. Mazi, muzari ve emir olarak üçe ayrılır.

    Meful: Failin yaptığı işten etkilenen kelime veya kelimelere denir. (Meful konusu özel bir başlıkta incelenmiştir. İlgili başlıktan meful konusunu inceleyebilirsiniz.)

    Şu farklı noktaya da dikkat çekmek istiyoruz: Bazen mazi fiiller dua veya beddua anlamında kullanılır. رَضِىَ اللَّهُ عَنْكَ   (Allah senden razı olsun.) ; تَبَّتْ يَدَا أَبِى لَهَبٍ  (Ebu Leheb’in elleri kurusun.) ; بَارَكَ اللَّهُ فِيكَ  (Allah seni bereketlendirsin.) cümleleri bu kaideye örnektir.