Arapçada Muzari Fiiller Genel Özet
MUZARİ FİİL
Fiili Muzari iki kısımdır:
- 1) Muzari Malum
- 2) Muzari Meçhul
Muzari malum üç şekil üzere bulunur:
- 1) يَفْعُلُ kalıbında gelir. يَكْتُبُ gibi.
- 2) يَفْعِلُ kalıbında gelir. يَغْسِلُ gibi.
- 3) يَفْعَلُ kalıbında gelir. يَعْلَمُ gibi.
Üç kalıbın birbirinden farkı yalnız üçüncü harfin harekesinden doğuyor. Yoksa birinci harf hepsinde üstün, ikinci harf hepsinde sakin, dördüncü harf hepsinde ötredir.
Dikkat:
Bir fiili muzari harekeli ise harekesine bakarak falan şekildedir, deriz. Fakat harekesi yoksa hangi şekilde okunacağını sözlüğe bakarız.
MÜZARİ MALUM
يَفْعُلُ kalıbında bulunan يَكْتُبُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
يَكْتُبُونَ |
يَكْتُبَانِ |
يَكْتُبُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يَكْتُبْنَ |
تَكْتُبَانِ |
تَكْتُبُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تَكْتُبُونَ |
تَكْتُبَانِ |
تَكْتُبُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تَكْتُبْنَ |
تَكْتُبَانِ |
تَكْتُبِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نَكْتُبُ |
|
اَكْتُبُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
يَفْعِلُ kalıbında bulunan يَغْسِلُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
||
يَغْسِلُونَ |
يَغْسِلاَنِ |
يَغْسِلُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يَغْسِلْنَ |
تَغْسِلاَنِ |
تَغْسِلُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تَغْسِلُونَ |
تَغْسِلاَنِ |
تَغْسِلُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تَغْسِلْنَ |
تَغْسِلاَنِ |
تَغْسِلِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نَغْسِلُ |
|
اَغْسِلُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
يَفْعَلُ kalıbında bulunan يَعْلَمُ muzari filin çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
يَعْلَمُونَ |
يَعْلَمَانِ |
يَعْلَمُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يَعْلَمْنَ |
تَعْلَمَانِ |
تَعْلَمُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تَعْلَمُونَ |
تَعْلَمَانِ |
تَعْلَمُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تَعْلَمْنَ |
تَعْلَمَانِ |
تَعْلَمِِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نَعْلَمُ |
|
اَعْلَمُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
MÜZARİ MEÇHUL
Müzari meçhul yalnız bir şekilde bulunur ki, o da يَفْعَلُ kalıbındadır.
Şu halde;
يَكْتُبُ muzari fiilin meçhulü يُكْتَبُ ,
يَغْسِلُ muzari fiilin meçhulü يُغْسَلُ ,
يَعْلَمُ muzari fiilin meçhulü يُعْلَمُ ,kalıbından gelir.
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُكْتَبُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
يُكْتَبُونَ |
يُكْتَبَانِ |
يُكْتَبُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يُكْتَبْنَ |
تُكْتَبَانِ |
تُكْتَبُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تُكْتَبُونَ |
تُكْتَبَانِ |
تُكْتَبُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تُكْتَبْنَ |
تُكْتَبَانِ |
تُكْتَبِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نُكْتَبُ |
|
اُكْتَبُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُغْسَلُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
يُغْسَلُونَ |
يُغْسَلاَنِ |
يُغْسَلُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يُغْسَلْنَ |
تُغْسَلاَنِ |
تُغْسَلُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تُغْسَلُونَ |
تُغْسَلاَنِ |
تُغْسَلُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تُغْسَلْنَ |
تُغْسَلاَنِ |
تُغْسَلِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نُغْسَلُ |
|
اُغْسَلُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
يُفْعَلُ kalıbında bulunan يُعْلَمُ muzari fiili meçhulün çekimi şöyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
يُعْلَمُونَ |
يُعْلَمَانِ |
يُعْلَمُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
يُعْلَمْنَ |
تُعْلَمَانِ |
تُعْلَمُ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
تُعْلَمُونَ |
تُعْلَمَانِ |
تُعْلَمُ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
تُعْلَمْنَ |
تُعْلَمَانِ |
تُعْلَمِينَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
نُعْلَمُ |
|
اُعْلَمُ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Dikkat:
1- Fiili muzariler –gerek malum ve gerekse meçhul olsunlar- Türkçeye “şimdiki zaman” veya “geniş zaman” ile tercüme edilirler. Eğer bir işe başlamışız da henüz bitmemiş ve devam ediyorsa “şimdiki zaman” ile, eğer görünürde başlanmış bir iş yoksa “geniş zaman” ile tercüme edilir. Örnek: يَكْتُبُ kelimesi “yazıyor” yahut “yazar”; يُكْتَبُ kelimesi de “yazılıyor” yahut “yazılır” şeklinde tercüme edilirler.
2- Fiili muzarinin başına “istikbal: gelecek edatı” denilen سَ , yahut سَوْفَ geçerse, Türkçeye “gelecek zaman” ile tercüme edilir. Örnek: سَيَكْتُبُ (yazacak), سَيُكْتَبُ (yazılacak); سَوْفَ يَكْتُبُ (yazacak), سَوْفَ يُكْتَبُ (yazılacak), gibi. Bu سَ ve سَوْفَ çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
3- Fiili muzarinin başına لاَمُ مَفْتُوعَة (lamı meftuha – üstün lam) gelirse, Türkçeye “şimdiki zaman” ile tercüme edilir. Örnek: لَيَكْتُبُ (yazıyor), لَيُكْتَبُ (yazılıyor),gibi. Bu لَ harfi çekimde hiçbir değişiklik getirmeden fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
NEFY-İ HAL (MUZARİİ MENFİ)
Fiili muzarinin başına مَا geçerse (Nefyi hal) olup Türkçeye “şimdiki zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir. Örnek: مَا يَكْتُبُ (yazmıyor), مَا يُكْتَبُ (yazılmıyor), gibi.
Bu مَا çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her sigasının başına geçebilir.
NEFYİ İSTİKBAL NEFYİ MUZARİ
Fiili muzarinin başına لاَ geçerse Sibeveyh’e göre (Nefyi İstikbal) olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” iler tercüme edilir.
لاَ يَكْتُبُ (yazmaz), لاَ يِكْتَبُ (yazılmaz) gibi. Fakat İbni Malik’e göre (Nefyi Muzari) olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” veya “şimdiki zamanın olumsuzu” ile tercüme edilebilir.
لاَ يُكْتَبُ (yazmaz veya yazmıyor); لاَ يُكْتَبُ (yazılmaz veya yazılmıyor) gibi. Bu لاَ çekimde hiçbir değişiklik yapmadan fiili muzarinin her çekiminin başına geçebilir.
MUZARİ MERFU MUZARİ MANSUB VE MUZARİ MECZUM
Gerek muzari malum ve gerekse muzari meçhulün üç hali vardır:
- 1) Merfu (ötre) olmak مَرْفُوعٌ
- 2) Mansub (üstün) olmak مَنْصُوبٌ
- 3) Meczum (cezimli) olmak مَجْزُومٌ
MUZARİ MERFU
Bir fiili muzarinin başında “Nasib” denilen اَنْ، لَنْ، كَىْ، اِذَنْ harflerinden hiç birisi, keza “Cazim” denilen لاَ، لِ، لَمَّا، لَمْ، اِذَامَا، اِذْمَا، حَيْثُمَا، مَتَى، اَنَّى، اَيْنَ، اَىُّ، مَنْ، مَهْمَا، مَا، اِنْ kelimelerden de hiç birisi yoksa o muzariye “Muzari Merfu” denilir.
MUZARİ MANSUB
(TEKİDİ NEFYİ İSTİKBAL VE NEFYİ İSTİKBAL)
Eğer bir fiili müzarinin başında nasb denilen اَنْ، لَنْ، كَىْ، اِذَنْ harflerinden birisi bulunursa o müzariye “Muzari Mansub” denilir. Şu dört harften her birinin fiili muzariye olan tesirleri eşit ise de burada yalnız لَنْ harfinden bahsedilecektir.
لَنْ harfi fiili muzarinin ondört çekiminin hepsinde de gelebilir. Fakat iki cemi müennese (birisi cemi müennes gaibe, diğeri cemi müennes muhataba) tesir edemez. Geriye kalan oniki çekimin sonunda ن bulunanların nunu düşürür. Nunsuzların ise son harfini üstün okutturur.
Mesela:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
لَنْ يَكْتُبُوا |
لَنْ تَكْتُبَا |
لَنْ يَكْتُبَ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَنْ يَكْتُبْنَ |
لَنْ تَكْتُبَا |
لَنْ تَكْتُبَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَنْ تَكْتُبُوا |
لَنْ تَكْتُبَا |
لَنْ تَكْتُبَ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَنْ تَكْتُبْنَ |
لَنْ تَكْتُبَا |
لَنْ تَكْتُبِى |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَنْ نَكْتُبَ |
|
لَنْ اَكْتُبَ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Meçhulü de böyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
لَنْ يُكْتَبُوا |
لَنْ يُكْتَبَا |
لَنْ يُكْتَبَ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَنْ يُكْتَبْنَ |
لَنْ تُكْتَبَا |
لَنْ تُكْتَبَ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَنْ تُكْتَبُوا |
لَنْ تُكْتَبَا |
لَنْ تُكْتَبَ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَنْ تُكْتَبْنَ |
لَنْ تُكْتَبَا |
لَنْ تُكْتَبِى |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَنْ نُكْتَبَ |
|
لَنْ اُكْتَبَ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Dikkat:
Başına لَنْ geçen muzari mensub meşhur görüşe göre Tekidi Nefyi İstikbal olupTürkçeye “gelecek zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir.
Örnek:
لَنْ يَكْتُبَ (yazmayacak), لَنْ يُكْتَبَ (yazılmayacak)gibi.
Fakat İbni Hişam’a göre Nefyi İstikbal olup Türkçeye “geniş zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir.
Örnek:
لَنْ يَكْتُبَ (yazmaz), لَنْ يُكْتَبَ (yazılmaz) gibi.
MUZARİ MECZUM
Eğer bir fiili muzarinin başına Cazim denilen لاَ، لِ، لَمَّا، لَمْ، اِذَامَا، اِذْمَا، حَيْثُمَا، مَتَى، اَنَّى، اَيْنَ، اَىُّ، مَنْ، مَهْمَا، مَا، اِنْ kelimelerden birisi bulunursa o fiili muzariye Muzari Meczum denilir.
Zikrolunan onbeş kelimeden her birinin fiili muzarinin lafzına olan tesiri aynı ise de burada bunların yalnız dört tanesinden tani لَمَّا، لَمْ، لاَ، لِ dan bahsedilecektir ki, bunlardan لَمْ ile لَمَّا Muzari Meczum bahsinde, لِ Emir bahsinde, لاَ da Nehy bahsinde anlatılacaktır.
CAHDİ MUTLAK
لَمْ harfi fiili muzarinin –gerek malum gerek meçhul olsun- ondört çekiminin hepsine de geçer. Lafızdaki tesirine gelince “iki cemi müennes nun’u olduğu gibi durur; diğer nun’ları düşürür; nun’suz çekimlerde ise son harfin harekesini yani ötresini düşürür.”
Örnek:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
لَمْ يَكْتُبُوا |
لَمْ يَكْتُبَا |
لَمْ يَكْتُبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَمْ يَكْتُبْنَ |
لَمْ تَكْتُبَا |
لَمْ تَكْتُبْ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمْ تَكْتُبُوا |
لَمْ تَكْتُبَا |
لَمْ تَكْتُبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَمْ تَكْتُبْنَ |
لَمْ تَكْتُبَا |
لَمْ تَكْتُبِى |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمْ نَكْتُبْ |
|
لَمْ اَكْتُبْ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Meçhulü de böyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
لَمْ يُكْتَبُوا |
لَمْ يُكْتَبَا |
لَمْ يُكْتَبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَمْ يُكْتَبْنَ |
لَمْ تُكْتَبَا |
لَمْ تُكْتَبْ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمْ تُكْتَبُوا |
لَمْ تُكْتَبَا |
لَمْ تُكْتَبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَمْ تُكْتَبْنَ |
لَمْ تُكْتَبَا |
لَمْ تُكْتَبِى |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمْ نُكْتَبْ |
|
لَمْ اُكْتَبْ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Dikkat:
Başına لَمْ geçen fiili muzariye Cahdi Mutlak adı verilip Türkçeye “dili geçmiş” veya “mişli geçmiş zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir.
Örnek:
لَمْ يَكْتُبْ (yazmadı yahut yazmamış); لَمْ يُكْتَبْ (yazılmadı yahut yazılmamış) gibi.
CAHDİ MUSTAĞRAK
لَمَّا kelimesi de لَمْ gibi fiili muzarinin gerek malum ve gerek meçhul olsun her sigasına (çekimine) geçer ve lafızca aynı tesiri gösterir.
Örnek:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
|
|
لَمَّا يَكْتُبُوا |
لَمَّا يَكْتُبَا |
لَمَّا يَكْتُبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَمَّا يَكْتُبْنَ |
لَمَّا تَكْتُبَا |
لَمَّا تَكْتُبْ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمَّا تَكْتُبُوا |
لَمَّا تَكْتُبَا |
لَمَّا تَكْتُبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَمَّا تَكْتُبْنَ |
لَمَّا تَكْتُبَا |
لَمَّا تَكْتُبِي |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمَّا نَكْتُبْ |
|
لَمَّا اَكْتُبْ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Meçhulü de böyledir:
جَمْعٌ Çoğul |
تَثْنِيَةٌ İkil |
مُفْرَدٌ Tekil |
||
لَمَّا يُكْتَبُوا |
لَمَّا يُكْتَبَا |
لَمَّا يُكْتَبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
غَائِبٌ |
لَمَّا يُكْتَبْنَ |
لَمَّا تُكْتَبَا |
لَمَّا تُكْتَبْ |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمَّا تُكْتَبُوا |
لَمَّا تُكْتَبَا |
لَمَّا تُكْتَبْ |
مُذَكَّرٌ Eril |
مُخَاطَبٌ |
لَمَّا تُكْتَبْنَ |
لَمَّا تُكْتَبَا |
لَمَّا تُكْتَبِى |
مُؤَنَّثٌ Dişil |
|
لَمَّا نُكْتَبْ |
|
لَمَّا اُكْتَبْ |
|
مُتَكَلِّمٌ |
Not:
Başına لَمَّا geçen fiili muzariye Cahdi Mustağrak adı verilip Türkçeye “dili geçmiş” veya “mişli geçmiş zamanın olumsuzu” ile tercüme edilir. Ancak bu tercüme üzerine “Daha, hala, şimdiye kadar” kelimelerinden birisi ilave edilir.
Örnek:
لَمَّا يَكْتُبْ (daha yazmadı, daha yazmamış, hala yazmadı, hala yazmamış, şimdiye kadar yazmadı, şimdiye kadar yazmamış) gibi.
لَمَّا يُكْتَبْ (daha yazılmadı, daha yazılmamış, hala yazılmadı, hala yazılmamış, şimdiye kadar yazılmadı, şimdiye kadar yazılmamış) gibi.