C) SÜLÂSÎ MÜCERREDE ÜÇ HARF İLÂVESİYLE KURULAN
MEZÎD FİİLLER
Sülâsi mücerrede üç harf ilavesiyle kurulan 6 harfli fiiller 4 şekilde gelir:
Masdar | Muzâri | Mâzî |
اِسْتِفْعَالاً | يَسْتَفْعِلُ | اِسْتَفْعَلَ |
اِسْتِغْفاَراً | يَسْتَغْفِرُ | اِسْتَغْفَرَ |
af istemek | af istiyor | bağış, af istedi
|
اِفْعِيعاَلاً | يَفْعَوْعِلُ | اِفْعَوْعَلَ |
اِعْشِيشاَباً | يَعْشَوْشِبُ | اِعْشَوْشَبَ |
yemyeşil olmak | yemyeşil oluyor | yemyeşil oldu |
اِفْعِواَّلاً | يَفْعَوِّلُ | اِفْعَوَّلَ |
اِجْلِواَّزاً | يَجْلَوِّزُ | اِجْلَوَّزَ |
çok hızlı gitmek | çok hızlı gidiyor | (Develer) çok hızlı gitti |
اِفْعِيلاَلاً | يَفْعاَلُّ | اِفْعاَلَّ |
اِحْمِيراَراً | يَحْماَرُّ | اِحْماَرَّ |
|
| kıpkırmızı oldu |
1) İSTİF’ÂL اِسْتِفْعَال BÂBI
Mâzî fiilin başına إسْتَ yaniإ س ve ت harflerinin eklenmesiyle yapılır.
|
| Masdar | Muzâri | Mâzî |
|
| اِسْتِفْعَالاً | يَسْتَفْعِلُ | اِسْتَفْعَلَ |
خَرَجَ | den | اِسْتِخْرَاجٌ | يَسْتَخْرِجُ | اِسْتَخْرَجَ |
|
| çıkarmak | çıkarıyor | çıkardı |
Gayesi: Hakîkî veya mecâzî manada istek cümlelerinde kullanılır. Ya da bir halden diğer bir hale geçişi göstermekte kullanılır:
غَفَرَ | bağışladı, affetti | اِسْتَغْفَرَ | af, bağış istedi | |
اِسْتَغْفَرْتُ اللَّهَ. | Allah’tan mağfiret diledim. | |||
اِسْتَخْرَجَ خَالِدٌ الْمَالَ. | Halit malı çıkardı. | |||
اِسْتَحْجَرَ الطِّينُ. | Çamur taş kesildi. | |||
Görüldüğü gibi bu fiil bazen müteaddî yani mef’ûl alan bazen de lâzım olarak kullanılır. إسْتِفْعَالٌ bâbından gelen fiillerin hangisinin birşey istemekte veya bir işe seçildiğini göstermekte kullanıldığını ancak Araplardan ya da sözlüklerden anlayabiliriz.
Diğer örnekler:
عَلِمَ | bildi | اِسْتَعْلَمَ | bilmek istedi | |
غَفَرَ | bağışladı, affetti | اِسْتَغْفَرَ | af, bağış istedi | |
سَقَى | su verdi | اِسْتَسْقَى | su istedi | |
خَلَفَ | birinin yerine geçti | اِسْتَخْلَفَ | halife seçildi | |
عَمِلَ | işledi, yerine getirdi | اِسْتَعْمَلَ | çalıştırdı, kullandı | |
إسْتِفْعَال bâbı bazı fiillerin anlattığı sıfatın bulunduğunu da gösterir:
حَسُنَ | iyi oldu | حَسَنٌ | iyi | اِسْتَحْسَنَ | iyi buldu |
قَبُحَ | çirkin oldu | قَبِيحٌ | çirkin | اِسْتَقْبَحَ | çirkin buldu |
ثَقُلَ | ağır oldu | ثقِيلٌ | ağır | اِسْتَثْقَلَ | ağır buldu |
Mâzî Çekimi | |||
اِسْتَخْرَجُوا | اِسْتَخْرَجَا | اِسْتَخْرَجَ | çıkardı |
اِسْتَخْرَجْنَ | اِسْتَخْرَجَتَا | اِسْتَخْرَجَتْ | |
| … | اِسْتَخْرَجْتَ | |
Mâzî Meçhûl Çekimi | |||
اُسْتُخْرِجُوا | اُسْتُخْرِجَا | اُسْتُخْرِجَ | çıkarıldı |
اُسْتُخْرِجْنَ | اُسْتُخْرِجَتَا | اُسْتُخْرِجَتْ | |
| … | اُسْتُخْرِجْتَ |
Meçhûl mâzîde esre olan ek elif (ا ) harfi ötre ve سْ den sonraki ت harfi ötre yapılır.
Muzâri Çekimi | ||||||||||
يَسْتَخْرِجُونَ | يَسْتَخْرِجَانِ | يَسْتَخْرِجُ | çıkarıyor | |||||||
يَسْتَخْرِجْنَ | تَسْتَخْرِجاَنِ | تَسْتَخْرِجُ | ||||||||
| … | تَسْتَخْرِجُ | ||||||||
Muzâri Meçhûl Çekimi | ||||||||||
يُسْتَخْرَجُونَ | يُسْتَخْرَجَانِ | يُسْتَخْرَجُ | çıkarılıyor | |||||||
يُسْتَخْرَجْنَ | تُسْتَخْرَجَانِ | تُسْتَخْرَجُ | ||||||||
| … | تُسْتَخْرَجُ | ||||||||
Görüldüğü gibi muzâri meçhûl çekimi diğer mezîdlerde olduğu gibi muzaraat harfi ötre, sondan ikinci harfin üstün okunması ile yapılır.
Emr-i Hâzırı | |||||
اِسْتَخْرِجُوا | اِسْتَخْرِجَا | اِسْتَخْرِجْ | çıkar | Muhâtab | |
اِستَخْرِجْنَ | اِسْتَخْرِجَا | اِسْتَخْرِجِي | Muhâtaba | ||
İsm-i Fâili مُسْتَخْرِجٌ çıkaran İsm-i Mef’ûlü مُسْتَخْرَجٌ çıkarılan
İstif’âl Kalıbında Misâl Fiiller:
اِسْتَيْقَنَ يَسْتَيْقِنُ اِسْتِيْقاَناً kesin inandı
اِسْتَوْقَفَ يَسْتَوْقِفُ اِسْتِيْقاَفاً durdurdu
İstif’âl Kalıbında Muzaaf Fiil | İstif’âl Kalıbında Nâkıs Fiil | ||
Mâzî | اِسْتَدَلَّ delil gösterdi | Mâzî | اِسْتَسْقَى su istedi |
Muzâri | يَسْتَدِلُّ | Muzâri | يَسْتَسْقِي |
İsm-i Fâil | مُسْتَدِلٌّ | İsm-i Fâil | مُسْتَسْقٍ |
İsm-i Mef’ûl | مُسْتَدَلٌّ | İsm-i Mef’ûl | مُسْتَسْقىً |
Masdar | اِسْتِدْلاَلٌ | Masdar | اِسْتِسْقاَءً |
Mansûb H. | يَسْتَدِلَّ | Mansûb H. | يَسْتَسْقِىَ |
Meczûm H. | يَسْتَدِلَّ – يَسْتَدْلِلْ | Meczûm H. | يَسْتَسْقِ |
İstif’âl Kalıbında Ecvef Fiiller
Mâzî | اِسْتَقاَمَ dosdoğru oldu | İsm-i Mef’ûl | مُسْتَقاَمٌ |
Muzâri | يَسْتَقِيمُ | Masdar | اِسْتِقاَمَةٌ |
Emir | اِسْتَقِمْ | Mansûb H. | يَسْتَقِيمَ |
İsm-i Fâil | مُسْتَقِيمٌ | Meczûm H. | يَسْتَقِمْ |
Cümle Örnekleri:
1- اِسْتَلْقَى[1] الْوَلَدُ عَلَى سَرِيرِهِ – اِسْتَيْقَظْتَ فِي أَحَدِ أَياَّمِ رَمَضاَنَ وَ أَنْتَ مَرِيضٌ جِداًّ . ماَذاَ تَفْعَلُ ؟ أَذْهَبُ إِلَى طَبِيبٍ مُسْلِمٍ وَ إِذاَ طَلَبَ مِنِّي أَنْ أُفْطِرَ أَسْمَعُ كَلاَمَهُ .
2- اِنْتَظَرَ الْأَبْناَءُ فِي الْمَطاَرِ لِاِسْتِقْباَلِ أَبِيهِمْ – اِنْتَظَرَ الْأَبْناَءُ فِي الْمَطاَرِ لِيَسْتَقْبِلُوا أَباَهمْ – اِنْتَظَرَ الْأَبْناَءُ فِي الْمَطاَرِ كَيْ يَسْتَقْبِلُوا أَباَهمْ – اِنْتَظَرَ الْأَبْناَءُ فِي الْمَطاَرِ حَتَّى يَسْتَقْبِلُوا أَباَهمْ.
3- ذَهَبَ التَّلاَمِيذُ إِلَى الْمَعْمَلِ لِيَسْتَمِعُوا إِلَى الدَّرْسِ – سَيَسْتَخْرِجُ الْمُهَنْدِسُونَ الْبتْرُولَ مِنَ الْآباَرِ.
4- نَحْنُ سَنَجْتَمِعُ لِلْقِراَءَةِ فِي مَكْتَبَةِ الْمَدْرَسَةِ –اِسْتَخْرَجَ الْمُهَنْدِسُونَ الْفَحْمَ.
5- أَ كاَناَ يُرِيداَنِ أَنْ يَسْتَقْبِلاَ واَلِدَهُماَ – لاَ، لَمْ يَكُوناَ يُرِيداَنِ اسْتِقْباَلَهُ.
6- اِسْتَدْعاَكَ الْمُدِيرُ لِأَنَّكَ غِبْتَ عَنِ الْمَدْرَسَةِ أُسْبُوعاً قَضَيْتَهُ مَعَ واَلِدِكَ بِالْمُسْتَشْفَى، ماَذاَ تَفْعَلُ؟
7- هَلْ أَسْتَطِيعُ أَنْ أَسْتَعِيرَهُ ؟ نَعَمْ يُمْكِنُكَ اِسْتِعاَرَتُهُ – هَذاَ الْاِسْتِبْياَنُ يُحاَوِلُ أَنْ يَعْرِفَ رَأْيَكَ فِي الْواَجِبِ الْمَنْزِلِيِّ.
8- تَسْتَقْبِلُ فاَطِمَةُ أَخَواَتِهاَ لِأَنَّهُنَّ قادِماَتٌ – هُوَ يَجْلِسُ خَلْفَ الطاَّوِلَةِ وَ يَسْتَمِعُ إِلَى الرَّادْيُو.
9- إِسْتَعِداَّ لِلسَّفَرِ – هَلْ هُماَ يَسْتَعِداَّنِ للِسَّفَرِ ؟ نَعَمْ، هُماَ مُسْتَعِداَّنِ لِلسَّفَرِ – هُماَ يَسْتَعِداَّنِ الْآنَ لِلصًّلاَةِ.
10- هُمْ يَسْتَعِدُّونَ الْآنَ لِلنَّوْمِ – أَنْتِ تَسْتَعْمِليِنَ أَلْواَناً جَميِلَةً – مَنْ تُساَعِدُ ؟ أُساَعِدُ صَدِيقَيَّ.[2]
11- مَتَى تَسْتَيْقِظُ يَوْمَ الْجُمْعَةِ ؟ عاَدَةً أَسْتَيْقِظُ مُبَكِّراً فيِ الساَّدِسَةِ صَباَحاً تَقْريِباً . أُصَلِّي الصُّبْحَ ثُمَّ أَقْرَأُ الْقُرْآنَ الْكَريِمَ.
12- يُحِبُّ الناَّسُ الْإِجاَزاَتِ لِأَنَّهُمْ يَسْتَرِيحُونَ فِيهاَ مِنْ تَعَبِ الْعَمَلِ- اَلتَّلاَمِيذُ يَسْتَذْكِرُونَ دُرُوسَهُمْ فِي الْمَنْزِلِ.
13- اَلْمُؤْمِنُ دُعاَءُهُ مُسْتَجاَبٌ – يُسْتَقْبَلُ الضُّيُوفُ بِالْاِحْتِراَمِ – اَلضُّيُوفُ مُسْتَقْبَلُونَ بِالْاِحْتِراَمِ.
14- مَنْ يَرْغَبْ فِي تَقْدِيرِ زُمَلاَئِهِ وَ رُؤَساَئِهِ يَسْتَمِرَّ فِي أَداَءِ عَمَلِهِ عَلَى الْوَجْهِ الْأَكْمَلِ.
Tercüme:
1- Çocuk yatağına uzandı. Ramazan günlerinin birinde uyandın ve çok hastasın. Ne yaparsın? Müslüman bir doktora giderim, eğer benim iftar etmemi isterse onun sözünü dinlerim.
2- Oğullar babalarını karşılamak için hava alanında bekledi.(Hepsi aynı mana).
3- Öğrenciler dersi dinlemek için laborauvara gitti. Mühendisler kuyulardan petrol çıkaracak.
4- Biz okulun kütüphanesinde okumak için toplanacağız. Mühendisler kömür çıkardı.
5- İkisi babalarını karşılamak istiyorlar mıydı? Hayır, onu karşılamak istemiyorlardı.
6- Babanla hastanede geçirdiğin bir hafta yokluğun için (bir hafta okulda olmadığın için) müdür seni çağırdı, ne yaparsın?
7- Onu ödünç alabilir miyim? Evet, onu ödünç alman mümkün. Bu anket ev ödevi konusunda görüşünü anlamaya çalışıyor.
8- Fâtıma kız kardeşlerini karşılıyor. Çünkü geliyorlar. O masanın arkasında oturup radyo dinliyor.
9- İkiniz yolculuk için hazır olun. Onlar (o ikisi) yolculuk için hazır mı? Evet, yolculuk için hazırlar. İkisi namaz için hazırlanıyor.
10- Onlar şimdi uyumak için hazırlanıyor. Sen güzel renkler kullanıyorsun. Kime yardım ediyorsun? İki arkadaşıma yardım ediyorum.
11- Cuma günü ne zaman uyanırsın? Genellikle sabah saat takrîben altıda erken uyanırım. Sabah namazını kılar sonra Kur’ân-ı Kerim okurum.
12- İnsanlar tatili sever. Çünkü onda iş yorgunluğundan dinlenirler. Öğrenciler evde derslerini müzakere ediyorlar.
13- Mü’minin duası müstecabtır (kabul edilir). Misafirler saygıyla karşılanır.
14- Kim arkadaşlarının ve başkanlarının takdirini arzu ederse işini en iyi şekilde yapmaya devam etsin.
Not: Sülâsiye üç harf ziyadesiyle kurulan diğer bablar az kullanılır. Gene de kısaca açıklama yapmak faydalı olacaktır.