عِشْرُونَ يَوْمًا فِي الْجِبْسِ |
Işrûne yevmen fi’l-cibs |
Alçıda 20 gün |
21 Kasım 2012’de apartmanın merdivenlerinden inerken ayağım burkuldu, yan tarafını hızla basamağa çarpınca da bir kemiğim çatladı.
Doktor ayağımın 3 hafta alçıda kalacağını söyledi. 10 gün rapor alıp işe gitmedim. Geri kalan 10 gün, bacağım alçılı halde işe gittim.
12 Aralık’ta alçım çıktı. Doktor bir hafta da jel sürüp bandaj takmamı istedi.
Gündem yoğunluğundan dolayı ancak bugün, bu konuda yazı yazabiliyorum.
İngilizce’de gypsum: alçı – alçıtaşı anlamına geliyor. (Okunuşu: cipsım)
Arapça’da da bu kelime kullanılıyor.(جبس cibs: alçı)
Bu kelimenin (جَبَّسَ cebbese: alçıya aldı) şeklinde fiile dönüştürülmesi de enteresan.
Konu ile ilgili kelimelere bakalım:
Kemik |
Azm |
عَظْم |
Kemikler |
İzâm |
عِظَام |
Ortopedi doktoru |
Tabîbu’l-izâm |
طَبِيبُ الْعِظَامِ |
Hastanede ortopedi bölümü |
Kısmu’l- izâm |
قِسْمُ الْعِظَام |
Alçıladı |
Cebbese |
جَبَّسَ |
Alçılamak |
Tecbîs |
تَجْبِيس |
Alçıyı çıkarmak |
Nez’ul’-cibs |
نَـزْعُ الْجِبْس |
Alçıyı çıkarmak |
İzâletu’l-cibs |
إِزَالَةُ الْجِبْس |
Alçıya kondu, alçılandı |
Temme vad’ul-cibs |
تَمَّ وَضْعُ الْجِبْس |
1.
الْيُـمْنَى اِلْتَوَى كَاحِلُ قَدَمِي |
İltevâ kâhilu kademi’l-yumnâ |
Sağ ayak bileğim burkuldu. |
Burkuldu |
İltevâ |
اِلْتَوَى |
Ayak bileği |
Kâhil |
كَاحِل |
Ayağım |
Kademî |
قَدَمِي |
Sağ |
El-yumnâ |
الْيُـمْنَى |
2.
تَوَرَّمَ كَاحِلُ قَدَمِي |
Teverrame kâhilu kademî |
Ayak bileğim şişti |
Şişti |
Teverrame |
تَوَرَّمَ |
Ayak bileği |
Kâhil |
كَاحِل |
Ayağım |
Kademî |
قَدَمِي |
3.
اِنْكَسَرَ الْمُشْطُ |
İnkesera’l-muşt |
Tarak kemiği kırıldı |
Kırıldı |
İnkesera |
اِنْكَسَرَ |
Tarak kemiği |
El-muşt |
اَلْمُشْطُ |
4.
حَدَثَ شَرْخٌ فِي مُشْطِ الْقَـدَمِ |
Hadese şerh fî muşti’l-kadem |
Ayak tarak kemiğinde çatlak oldu. |
Oldu, vuku buldu |
Hadese |
حَدَثَ |
Çatlak |
Şerh |
شَرْخٌ |
-de |
Fî |
فِي |
Ayak tarak kemiği |
Muştu’l-kadem |
مُشْطُ الْقَـدَمِ |
5.
تَعَرَّضْتُ لِشَرْخٍ فِي المُشْطِ |
Tearradtu li şerhin fi’l-muşti. |
Ayak tarak kemiğim çatladı. (Tarak kemiğinde çatlağa maruz kaldım) |
…-ya maruz kaldım |
Tearradtu li… |
تَعَرَّضْتُ لِ |
Çatlak |
Şerh |
شَرْخٌ |
-de |
Fî |
فِي |
Tarak kemiği |
El-muşt |
اَلْمُشْط |
6.
أُجْرِيَتْ أَشِعَّة عَلَى قَـدَمِي |
Ucriyet eşiğğa alâ kademî |
Ayağımın röntgeni çekildi |
İcra etti, yaptı |
Ecrâ |
أَجْرَى |
İcra edildi, uygulandı, yapıldı |
Ucriyet |
أُجْرِيَتْ |
Işınlar (röntgen) |
Eşiğğa |
أَشِعَّة |
Üzerinde |
Alâ |
عَلَى |
Ayağım |
Kademî |
قَدَمِي |
7.
أَخَذْتُ الْأَشِعَّةَ |
Ehaztu’l-eşiğğate. |
Röntgen (filmin) i aldım. |
Aldım |
Ehaztu |
أَخَذْتُ |
Röntgen |
El-eşiğğa |
الْأَشِعَّةَ |
7.
اِسْتَوْجَبَ وَضْعُهَا فِى الْجِبْسِ لِمُدَّةٍ طَوِيلَةٍ |
İstevcebe vad’uhâ fi’l-cibs li mudde tavîle |
Onu (ayağı) uzun süre alçıya almak (koymak) gerekti. |
Gerekti |
İstevcebe |
اِسْتَوْجَبَ |
Onu (ayağı) koymak |
Vad’uhâ |
وَضْعُهَا |
İçine |
Fî |
فِى |
Alçı |
El-cibs |
الْجِبْس |
Müddet, süre |
Mudde |
مُدَّة |
Uzun |
Tavîle |
طَوِيلَة |
8.
ذَهَبْتُ إِلَى غُرْفَةِ التَّجْبِيسِ |
Zehebtu ilâ gurfeti’t-tecbîs |
Alçı odasına gittim. |
Gittim |
Zehebtu |
ذهَبْتُ |
-e, -a |
İlâ |
إلَى |
Oda |
Gurfe |
غُرْفَة |
Alçılama |
Et-tecbîs |
اَلتَّجْبِيس |
9.
تَمَّ تَجْبِيسُ قَدَمِي وَ سَاقِي حَتَّى أَسْفَل الرُّكْبَةِ |
Temme tecbîsu kademî ve sâkî hattâ esfel er-rukbeti. |
Ayağım ve bacağım, diz kapağının altına kadar alçıya alındı. |
Alçılandı, alçıya alındı |
Temme tecbîs |
تَمَّ تَجْبِيسُ |
Ayağım |
Kademî |
قَدَمِي |
Bacağım |
Sâkî |
سَاقِي |
-e dek, -e kadar |
Hattâ |
حَتَّى |
En alt, en aşağı |
Esfel |
أَسْفَل |
Diz |
Er-rukbe |
الرُّكْبَة |
10.
السَّاقُ فِي الْجِبْسِ |
Es-sâk fi’l-cibs |
Bacak alçıda. |
11.
سَأَنْـزِعُ الْجِبْسَ |
Se’enziu’l-cibs |
Alçıyı çıkaracağım (alçım çıkacak) |
12.
أَزَالَ الطَّبِيبُ الْجِبْسَ |
Ezâle’t-tabîbu’l-cibs |
Doktor alçıyı çıkardı. |
13.
تَخَلَّصْتُ مِنَ الْجِبْسِ |
Tehallastu mine’l-cibs |
Alçıdan kurtuldum. |