Osmanlı Türkçesi

LAFZÎ İZÂFET

LAFZÎ İZÂFET
Arapça birleşik sıfatlar (lafzî izafetler), dış yapı itibariyle Arapça isim ve sıfat
tamlamalarına benzerler; ancak anlam bakımından iki kelime arasında herhangi
bir tamlama ilgisi kurulmaz. Onlara lafzî izafet (sözde tamlama) denilmesi bu
yüzdendir. Lafzi izafetler, Farsçanın birleşik sıfatlarına karşılık gelen Arapça
kelime gruplarıdır.
Şu iki Arapça tamlamayı ele alalım:
a) بقية السيف bakiyyetü’s-seyf ‘kılıç artığı’
b) قامة القصير kāmetü’l-kasîr ‘kısa boy’
Birinci tamlama bir isim tamlamasıdır. İki kelime arasında bir aitlik ilgisi
vardır. İkinci tamlama ise bir sıfat tamlamasıdır. İkinci kelime ‘kasîr (kısa)’
birinci kelimeyi tavsif etmektedir. Şimdi aşağıdaki tamlamayı inceleyelim:
قصيرالقامه kasîrü’l-kāme ‘kısa boylu’, ‘boyun kısası’ değil!
Bu tamlamada ise iki kelime arasında bir aitlik ilgisi olmadığı gibi, sıfat
olan birinci kelime kendisinden sonra gelen kelimeyi değil, ikisi birlikte başka
bir özneyi nitelemektedirler. Bu durumda bu iki kelimenin oluşturduğu kelime
grubu bir birleşik sıfat olur. Şekil olarak isim veya sıfat tamlamaları gibi
kurulsa da anlam ve fonksiyon itibariyle bunlardan tamamen farklıdırlar.
Lafzî izafetlerin teşkilinde şekilce dikkat çeken en önemli unsur, birinci
kelimenin sıfat fonksiyonunda olmasıdır. Arapçada sıfat fonksiyonunda olan
kelimeleri ilk ünitede görmüştük. Bunlardan bilhassa ism-i fâ’il, ism-i mef’ûl,
sıfat-ı müşebbehe ve ism-i mensûb kategorilerine ait kelimeler tamlamanın
birinci kelimesi olurlarsa, sıfat anlamı taşıdıkları sürece, ortaya çıkan kelime
grubu lafzî izafet olur.
Lafzî izafetlerin en önemli özelliği, iki kelime arasında bir aitlik ilgisi
kurmamaları, böylece bir isim tamlaması teşkil etmeyip bir birleşik sıfat teşkil
etmeleridir. Bundan dolayı daha çok sıfat tamlamalarının sıfatı olarak
kullanılırlar. Ancak isim gibi kullanılmaları da mümkündür.
Arapçanın lafzî izafetleri de, Farsça birleşik sıfatlar gibi, Türkçeye isnat
grubu, sıfat tamlaması+lı kalıbı veya sıfat-fiil grubu şeklinde aktarılabilir.
Aşağıda lafzî izafetlere bazı örnekler verilmiştir. Birinci kelimelerin
cinslerini belirleyerek bu örnekleri inceleyiniz.
سريع الهَضم serî’ü’l-hazm çabuk hazmlı, hazmı çabuk (olan)
طويل القد tavîlü’l-kadd uzun boylu, boyu uzun (olan)
عظيم الشان azîmü’ş-şân yüce şanlı, şanı yüce (olan)
قبيح الوجه kabîhü’l-vech çirkin yüzlü, yüzü çirkin (olan)
قصير القامه kasîrü’l-kāme kısa boylu, boyu kısa (olan)
كثيرالتقصير kesîrü’t-taksîr çok kusurlu, kusuru çok (olan)
مجروح الفؤاد mecrûhü’l-fu’âd yaralı gönüllü, gönlü yaralı (olan)
مستجاب الدعوه müstecâbü’d-da’ve müstecab dualı, duâsı müstecab (olan)
مسلولة السيوف meslûletü’s-süyûf kılıcı çekilmiş, kılıcı kınından çıkmış

موجب الغضب mûcibü’l-gazab gazabı mucib (olan)
واجب السير vâcibü’s-seyr seyri vâcib (olan)
واجب الوجود vâcibü’l-vücûd var oluşu vâcib olan, Allah
ظاهرالشرف zâhirü’ş-şeref şerefi zâhir (olan)
حميدالخصال hamîdü’l-hısâl ahlâkı övülmüş (olan)
مختلفة الشؤن muhtelifetü’ş-şu’ûn olayları muhtelif (olan)
قليل البضاعه kalîlü’l-bizâ’e sermayesi az (olan), nasibi az (olan)
عديمة الانصاف adîmetü’l-insâf insafı yok, insafsız (olan)
عربى العباره Arabiyyü’l-ibâre Arapça ibâreli, Arapça
Dil bilgisinde sıfat kategorisinde yer alan kimi Arapça kelimeler, isim
fonksiyonunda kullanılabilirler. Böyle kelimeler lafzî izafet değil, gerçek birer
isim veya sıfat tamlaması teşkil etmiş olurlar: حارس الملك hârisü’l-mülk ‘mülkün
koruyucusu’; خالق الامم hâlıku’l-ümem ‘ümmetlerin (insanların) yaratıcısı’; فاتح
الابواب fâtihü’l-ebvâb ‘kapıların açıcısı’; اسيرالبطن esîrü’l-batn ‘midenin esiri,
açgözlü’. Şimdi de sizler aşağıdaki lafzî izafetlerin anlamlarını sözlüklerden
bulunuz ve Arap harfleri ile yazımını öğreniniz: “selîsü’l-kelâm”, “kesîrü’nnevâl”,
“‘amîmü’l-ihsân”, “serî‘ü’l-intikâl”, “vâfirü’l-kemâl”, “sâbıku’z-zikr”,
“mesrûrü’l-fu’âd”….
Lafzî İzafetlerin Kullanılışı
 Lafzî izafetler, esas olarak birleşik sıfat anlamı taşıdıkları için söz
diziminde sıfat fonksiyonunda kullanılırlar. Bu yapılarıyla basit sıfatlardan
bir farkları yoktur. Lafzî izafetin tamlayan olarak katıldığı bir tamlama sıfat
tamlaması olur:
ظلمهء عديمة الانصاف zaleme-i adîmetü’l-insâf ‘insafsız zalimler’
ذات حميدالخصاللرنده zât-ı hamîdü’l-hısâllerinde ‘övülmüş huylu zâtlarında’
سلطان عظيم الشان sultân-ı azîmü’ş-şân ‘yüce şanlı sultan’
لسان بليغ البيان lisân-ı belîğü’l-beyân ‘beyanı belîğ (olan) lisan’
كتاب جليل القدر kitâb-ı celîlü’l-kadr ‘değeri yüce (olan) kitap’
دولت ق وى الاركان devlet-i kaviyyü’l-erkân ‘temelleri sağlam (olan) devlet’
حقير كثيرالتقصير hakîr-i kesîrü’t-taksîr ‘kusuru çok (olan) hakir (ben)’
حقير قليل البضاعه hakîr-i kalîlü’l-bidâ’e ‘sermayesi az (olan) hakir (ben)’
كنيسهء نادرالمثل kenîse-i nâdirü’l-misl ‘benzeri nâdir (olan) kilise’
مثلث قائم الزاويه müselles-i kāimü’z-zâviye ‘dik açılı üçgen’
پادشاه سالف الذكر pâdişâh-ı sâlifü’z-zikr ‘zikri geçen padişah’
104
 Lafzî izafet birden fazla kelimeyle kurulmuş bir tamlamada da yer alabilir.
Bu gibi yapılarda lafzî izafet tek kelimelik bir unsur değerindedir:
معلوم خداوند كامل الشعور اولدقده ma’lûm-ı Hudâvend-i kâmilü’ş-şu’ûr
oldukda ‘çok akıllı padişahın malumu olunca’
ملوك ممدوح السلوك مصريه Mülûk-ı memdûhü’s-sülûk-ı Mısriyye ‘Mısır’ın
yolları övülmüş padişahları’
طرف ظاهرالشرف حضرت شهرياريدن taraf-ı zâhirü’ş-şeref-i hazret-i
şehriyârîden ‘Padişah hazretlerinin şerefi zahir (olan) taraflarından’
حضرت وهاب عميم الرحمت hazret-i Vehhâb-ı amîmü’r-rahmet ‘rahmeti
geniş (olan) Allah hazretleri’
جناب وهاب خفى الحكمت cenâb-ı Vehhâb-ı hafiyyü’l-hikmet ‘hikmeti gizli
(olan) Allah cenâbları’
حديث معجز البيان سلطان تختكاه لولاك hadîs-i mu’cizü’l-beyân-ı sultân-ı
tahtgâh-ı Levlâk ‘Levlâk tahtı Sultanının (Hz. Muhammed’in) muciz
beyanlı hadisi’
 Lafzî izafet yapısındaki kelime söz diziminde -bir tamlamaya dâhil
olmadan- herhangi bir isim unsuru fonksiyonuyla da kullanılabilir:
احمد واصف هر نه قدر قليل البضاعه و عديم الاستطاعه ايسه دخى … Ahmed Vâsıf
her ne kadar kalîlü’l-bidâ’e ve adîmü’l-istitâ’a ise dahi…
احوال سرحدات و ثغور متزلزل الاركان اولوب ahvâl-i ser-haddât ve suğûr
mütezelzilü’l-erkân olup.
ابناى زمانى آسوده حال و مرفه البال ايتمشدر ebnâ-yı zamânı âsûde-hâl ve
müreffehü’l-bâl itmişdür.
فى الجمله معمورة الاطراف اولان اوقاف غامر و ويران اولوب fi’l-cümle ma’mûretü’letrâf
olan evkaf gāmir ü vîrân olup.
 Lafzî izafetler Türkçe sıfat tamlamasında tamlayan (sıfat) olarak da
kullanılabilirler:
تخليص اولنمق بابنده قطعى المدلول خط همايون شرفريز صدور اولوب …tahlîs olunmak
bâbında kat’iyyü’l-medlûl hatt-ı hümâyûn şeref-rîz-i sudûr olup.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu