MEF’ÛLÜN LİECLİH (MEF’ÛLÜN LEH)
Fiilin oluş sebebini bildiren mef’ûle mef’ûlün lieclih denir. Bir adı da mef’ûlün leh’tir. Fiile niçin sorusunu sorduğumuzda aldığımız cevap mef’ûlün lieclih’tir. Türkçe’ye “..için, -mek için, -mak için, sebebiyle, -den dolayı” manalarıyla tercüme edilir. Ya masdarla ya da harf-i cerle olmak üzere iki şekilde gelir.
a) Masdar olarak Mef’ûlün lieclihi:
Bu masdar niçin sorusuna cevap veren, (masdarın) fâili ile fiilin fâilinin -zaman ve şahıs bakımından- aynı olduğu muzâfa birleşmeyen mansûb ve nekre (üstün tenvinli) bir masdardır:
أَعْطَيْتُ الْفَقِيرَ خُبْزاً أَمَلاً[1] رِضاَ اللَّهِ. Allâh’ın rızasını arzu ettiğim için fakire bir ekmek verdim. | |
حَضَرْتُ فِي الساَّعَةِ الثاَّلِثَةِ مُساَعَدَةً لِأُمِّي. | Anneme yardım etmek için saat üçte geldim. |
يُساَفِرُ الطُّلاَّبُ إِلَىأَُورُباَّ طَلَباً لِلْعِلْمِ. | Öğrenciler ilim için Avrupa’ya gidiyorlar . |
قُمْ اِحْتِراَماً لِأُسْتاَذِكَ. | Hocana saygı için (ayağa) kalk. |
عاَقَبَ الْقاَضِي الْمُجْرِمَ تَأْدِيباً لَهُ. | Hâkim suçluyu terbiye için cezalandırdı. |
تَرَكَ الدِّراَسَةَ طَمَعاً[2] فِي الْماَلِ. | Mâla rağbet ettiği için ilmi terketti. |
سَجَدْتُ لِلَّهِ حَمْداً وَ شُكْراً. Hamd ve şükür (etmek) için Allah’a secde ettim. |
Yukarıdaki şartları taşımayan masdar mef’ûlün lieclih olmaz. Önemli olan bu masdarın fiilin sebebini teşkil etmesidir. Sebebi değilse (fiile sorulan niçin sorusuna cevap veremiyorsa) mef’ûlün lieclih olmaz ve mansûb da gelmez. Bu şartları taşımaz da gene niçin sorusuna cevap verirse o zaman harf-i cerli olarak gelir.
b) Harf-i Cerli Mef’ûlün lieclih
(لِ), (مِنْ) ve sebeplilik ifâde eden (بِ) harf-i ceriyle ifade edilen mef’ûllerdir.
ضَرَبْتُكَ لِلتَّأْدِيبِ. | Seni terbiye için döğdüm. |
بَكَى الطِّفْلُ مِنَ الْوَجْعِ فِي بَطْنِهِ. | Çocuk karnı ağrıdığı için ağladı. |
جَزاَءً بِماَ كَسَبُوا. | Yaptıkları şeyler sebebiyle ceza olarak. |
|
|
Meselâ birinci cümledeki mef’ûlün lieclih masdar olarak (ضَرَبْتُ تَأْدِيباً لَهُ) şeklinde de söylenebilirdi. Yani aslında birbiri yerine masdarını ya da cerini koyabileceğimiz mef’ûller mef’ûlün lieclih olmaktadır.
Mef’ûlün lieclihî özetle şu durumlarda harf-i cer alır:
Mef’ûlün lieclih;
a) Bir fiilin masdarı değilse;
أَتَيْتُكَ لِحاَجَةٍ. | Sana bir ihtiyaç için geldim. |
جِئْتُ لِلدَّرْسِ. | Ders için geldim. |
b)Ma’rife olursa;
حَضَرْتُ الْكُلِّيَّةَ لِلتَّدْرِيسِ. | Fakülteye eğitim için geldim. |
c) (Masdar olsa da) Fiilin fâili ile mef’ûlün lieclihî’nin fâilleri farklı ise;
أَكْرَمْتُكَ لِإِكْراَمِكَ لِي. | Senin bana ikram etmen için ben sana ikram ettim |
d)Fiil ile mef’ûlün lieclihî’nin oluş zamanları farklı ise;
جِئْتُ الْيَوْمَ لِوَعْدِي أَمْسِ. | Dün va’d ettiğim için bugün geldim. |
Not: Mef’ûlün lieclihi izâfet terkibi halinde gelirse, harf-i cerli veya harf-i cersiz gelebilir[3]:
تَصَدَّقْتُ ابْتِغاَءَ مَرْضاَةِ اللَّهِ (تَصَدَّقْتُ لِابْتِغاَءِ مَرْضاَةِ اللَّهِ) . Allah’ın rızasını elde etmek (istemek) için sadaka verdim. |
يَتَّبِعُ الْمُناَفِقُونَ ماَ تَشاَبَهَ مِنَ الْقُرْآنِ ابْتِغاَءَ الْفِتْنَةِ وابْتِغاَءَ تَأْوِيلِه. |
Münafıklar fitne çıkarmak ve te’vil ederek saptırmak için Kur’ân’ın müteşâbihlerine takılırlar (Âl-i İmran, 7). |