ARAPÇA DİL BİLGİSİ TEMEL

Arapça Mahreçler

 Mahreçler

Mahreç Nedir?

Mahreç, “çıkış yeri” demektir. خرج (ha-ra-ce) yani “çıkmak” kökünden türemiştir. Arap harflerinin doğru telaffuzu için ses çıkış noktaları tek tek belirlenmiş ve bu ses çıkış noktalarına”mahreç” adı verilmiştir. Arap harflerinin mahreçleri Kuran’ı Kerim’in doğru okunması ve doğru telaffuzu açısından hassas bir konudur.

Arap alfabesinin doğru seslendirilmesi için tespit edilmiş 17 adet mahreç bulunmaktadır.

Harflerin Mahreçleri

1- Birinci mahreç cevf, فولجا dediğimiz , boğazın göğüse bitişik olan kısmından, dudaklara varıncaya kadar, boğaz ile ağız içindeki boşluğa denir. Cevf’den harf-i medler (med harfleri) çıkar.Bunlarda mâkabli madmûm(ötreli) olan sâkin vâv (و ) mâkabli meksûr(esreli) olan sâkin yâ (ى ) ve eliftir.

Elif harekeyi kabul etmez, daima sâkin ve mâkabli (üst yanı) meftûh (üstünlü) dür. O ağız boşluğuna bitişik olan boğaz boşluğundan muayyen bir mahrece dayanmaksızın çıkan hali bir sestir. Elif, ne bir harfe idğam olur, nede kendisine bir harf idğam edilir.

Elif, hemzenin mahrecinden çıkar. Fakat elif, mahreci boğazda mukatı’ oluncaya kadar yükselen bir harftir. Onun mahrecinin boğaza nisbet edilişi, son çıkış yerinin boğaz olması sebebiyledir.Küllî mahrec de hemze ile beraber olmaları, cüz’î mahrecde bir olmalarını iktizâ ettirmez.Hemze ile elif arasında birçok bakımlardan fark vardır:

  • Elif, mahrec-i mukadderden, hemze ise mahrec-i muhakkaktan çıkar.
  • Hemze boğaz harfi, elif ise cevfî’dir.
  • Elifin ince ve kalın oluşu kendisinden önceki harfe bağlı olduğu halde, hemze ince harflerdendir.
  • Elif harekeyi kabul etmediği halde, hemze kabul eder.Bu ayrı, ayrı vasıfları dolayısıyla, hemzeyi “harekeli elif” şeklinde tarif etmek ilmi olmadığı gibi, bu iki harften, birinin diğerinin yerinede ıtlakınında câiz olmadığını gösterir.

Ancak böyle bir tabir, mecaz yoluyla kabul edilebilir.Geniş bir yer tutan cevfe nispetleri sebebiyle, bu üç harften elif (ا ) boğaza, vâv (و ) ve yâ ( ى) da ağız boşluğuna nispet olunmuştur.Med harflerinin varlığı, ancak onların medleri ile tahakkuk ettikleri için, bunlara medd-i aslî المد الاصلي medd-i zâti المد الذاتي , medd-i tabiî المد الطبيعي , telâffuzlarındaki kolaylıktan dolayı da yumuşak harfler denir.

2- İkinci mahrec boğazın nihayetidir. Bu mahrecden hemze ( ء ) ile he ( ه ) çıkar.

3 – Üçüncü mahrec boğazın ortasıdır. Buradan ayn ( ع ) ve hâ ( ح ) harfi çıkar.

4- Dördüncü mahrec, boğazın ağza en yakın olan kısmıdır. Bu mahrecden ( غ ) ve ( خ ) harfleri çıkar.

5- Beşinci mahrec, dilin boğaza en yakın kısmı ile üst damak dır. Diğer bir değişle, dilin sonu ile küçük dildir. Buradan kâf (ق ) harfi çıkar.

6- Altıncı mahrec, kâf harfinin mahrecinin biraz altı ve yine dil sonu kêf (ك ) harfinin mahrecidir.Kâf (ق ) ve kêf (ك ) harflerine ağız ile boğaz arasında bulunan küçük dil ile olan ilgileri sebebiyle küçük dil harfleri denir.

7- Yedinci mahrec, dilin ortası ile üst damağın ortasıdır. Bu mahrecden cîm ( ج ) şîn (ش ) ve yâ (ى ) harfleri çıkar.

8- Sekizinci mahrec, dilin sol veya sağ, veyahut her iki tarafı ile, adras denilen üst azı dişleridir. Dâd (ض) harfinin çıktığı yer olan bu mahrec, en zor mahrec olarak bilinir. Dâd harfinin çıkışını şöyle tarif etmek mümkündür: Dil kenarının evveli, soldan veya sağdan, veyahut da her iki taraftan üst azı dişlere yaklaşır, dil kenarının sıkışması esnasında, dil kenarı ile azı dişleri arasından zâ (ظ ) harfine benzeyen ve fakat zâ (ظ ) olmayan bir ses çıkar ki, bu ses dâd harfinin sesidir. Bu okuyuşta dil ucu serbesttir.

9- Dokuzuncu mahrec, dilin iki kenarı ile birlikte dil ucuna varıncaya kadar üst damaktır. Dâd mahrecinin bitiminden başlar, azı dişlerden sonraki (dâhık, nâb, rubâiyye, ve seneiyye) dişlerimizin üst kısımları bu mahreci teşkil ederler. Lâm ( ل ) harfinin mahreci olan bu saha en geniş mahrectir.

10- Onuncu mahrec, dil ucu ile onun hizasındaki iki üst ön dişlerin etleridir. Buradan da Nûn ( ) harfi çıkar. Yeri itibariyle lâm harfinin biraz altıdır ve onun mahrecinden biraz dardır. Burada bahis konu edilen nûn, “ızhâr olunan nûn”dur. Bu kaydı koymamızın sebebi, ihfâ olunan nûn (nûn-i muhfât)’dan farkını göstermek içindir. Zira ihfâ olunan nûn, fer’i harflerden olup mahreci genizdir ve bu nûn ile alâkası yoktur.

11- Onbirinci mahrec, dil ucu ile ona tekâbül eden iki üst ön dişlerin üstündeki damak kısmıdır. Bu mahrec Râ ( ر ) harfinin mahrecidir. Dilin üst kısmı bakımından lâm harfine nazaran daha dahide kalır. Çünkü bundaki inhirâf (dilin geriye dönmesi), nûn’dan daha içeriye dönüktür.

12- Onikinci mahrec, dil ucu ile üst ön dişlerin dipleridir. Bu mahrecten evvelâ Tâ ( ط ) sonra Dâl ( د ) sonrada Tê ( ت ) harfi çıkar.

13- Onüçüncü mahrec, dil ucu ile alt ön dişlerin üstüdür. Hurûf-i safîr dediğimiz Sâd ( ص ), Sîn (س ) ve Ze ( ز ) harflerinin mahreci burasıdır. Mahrec sıraları da söylediğimiz sıraya göredir.

14- Ondördüncü mahrec, dil ucu ile ön dişlerin uçlarıdır. Buradan Zâ ( ظ ), sonra Zêl ( ذ ) ve daha sonrada Sê ( ث ) harfleri çıkar.

15- Onbeşinci mahrec, alt dudağın içi ile üst ön dişlerin uçlarıdır. Bu mahrec Fâ ( ف ) harfinin mahrecidir.

16- Onaltıncı mahrec, dudaklardır. Vâv ( و ) Bâ ( ب ) Mîm ( م ) harflerinin mahreci burasıdır.

17- Onyedinci mahrec, hayşûm ال يشوم dediğimiz geniz kovuğudur. Buda ğunne’nin mahrecidir. Ğunne şöyle tarif edilir. “Ğunne genizden çıkan nûn-i sâkine-i hafifedir.” İhfâ halindeki sâkin nûn ve sâkin mîm ile, mâalğunne (ğunneli) idğamlar da bulunur. Ğunne’nin mevcudiyeti, burnu tutmakla belli olur. Burundan ses geliyorsa ğunne var, gelmiyorsa yok demektir.

Mahreç Nedir?

Mahreç, “çıkış yeri” demektir. خرج (ha-ra-ce) yani “çıkmak” kökünden türemiştir. Arap harflerinin doğru telaffuzu için ses çıkış noktaları tek tek belirlenmiş ve bu ses çıkış noktalarına”mahreç” adı verilmiştir. Arap harflerinin mahreçleri Kuran’ı Kerim’in doğru okunması ve doğru telaffuzu açısından hassas bir konudur.

Arap alfabesinin doğru seslendirilmesi için tespit edilmiş 17 adet mahreç bulunmaktadır.

1- Birinci mahreç cevf, فولجا dediğimiz , boğazın göğüse bitişik olan kısmından, dudaklara varıncaya kadar, boğaz ile ağız içindeki boşluğa denir. Cevf’den harf-i medler (med harfleri) çıkar.Bunlarda mâkabli madmûm(ötreli) olan sâkin vâv (و ) mâkabli meksûr(esreli) olan sâkin yâ (ى ) ve eliftir.

Elif harekeyi kabul etmez, daima sâkin ve mâkabli (üst yanı) meftûh (üstünlü) dür. O ağız boşluğuna bitişik olan boğaz boşluğundan muayyen bir mahrece dayanmaksızın çıkan hali bir sestir. Elif, ne bir harfe idğam olur, nede kendisine bir harf idğam edilir.

Elif, hemzenin mahrecinden çıkar. Fakat elif, mahreci boğazda mukatı’ oluncaya kadar yükselen bir harftir. Onun mahrecinin boğaza nisbet edilişi, son çıkış yerinin boğaz olması sebebiyledir.Küllî mahrec de hemze ile beraber olmaları, cüz’î mahrecde bir olmalarını iktizâ ettirmez.Hemze ile elif arasında birçok bakımlardan fark vardır:

  • Elif, mahrec-i mukadderden, hemze ise mahrec-i muhakkaktan çıkar.
  • Hemze boğaz harfi, elif ise cevfî’dir.
  • Elifin ince ve kalın oluşu kendisinden önceki harfe bağlı olduğu halde, hemze ince harflerdendir.
  • Elif harekeyi kabul etmediği halde, hemze kabul eder.Bu ayrı, ayrı vasıfları dolayısıyla, hemzeyi “harekeli elif” şeklinde tarif etmek ilmi olmadığı gibi, bu iki harften, birinin diğerinin yerinede ıtlakınında câiz olmadığını gösterir.

Ancak böyle bir tabir, mecaz yoluyla kabul edilebilir.Geniş bir yer tutan cevfe nispetleri sebebiyle, bu üç harften elif (ا ) boğaza, vâv (و ) ve yâ ( ى) da ağız boşluğuna nispet olunmuştur.Med harflerinin varlığı, ancak onların medleri ile tahakkuk ettikleri için, bunlara medd-i aslî المد الاصلي medd-i zâti المد الذاتي , medd-i tabiî المد الطبيعي , telâffuzlarındaki kolaylıktan dolayı da yumuşak harfler denir.

2- İkinci mahrec boğazın nihayetidir. Bu mahrecden hemze ( ء ) ile he ( ه ) çıkar.

3 – Üçüncü mahrec boğazın ortasıdır. Buradan ayn ( ع ) ve hâ ( ح ) harfi çıkar.

4- Dördüncü mahrec, boğazın ağza en yakın olan kısmıdır. Bu mahrecden ( غ ) ve ( خ ) harfleri çıkar.

5- Beşinci mahrec, dilin boğaza en yakın kısmı ile üst damak dır. Diğer bir değişle, dilin sonu ile küçük dildir. Buradan kâf (ق ) harfi çıkar.

6- Altıncı mahrec, kâf harfinin mahrecinin biraz altı ve yine dil sonu kêf (ك ) harfinin mahrecidir.Kâf (ق ) ve kêf (ك ) harflerine ağız ile boğaz arasında bulunan küçük dil ile olan ilgileri sebebiyle küçük dil harfleri denir.

7- Yedinci mahrec, dilin ortası ile üst damağın ortasıdır. Bu mahrecden cîm ( ج ) şîn (ش ) ve yâ (ى ) harfleri çıkar.

8- Sekizinci mahrec, dilin sol veya sağ, veyahut her iki tarafı ile, adras denilen üst azı dişleridir. Dâd (ض) harfinin çıktığı yer olan bu mahrec, en zor mahrec olarak bilinir. Dâd harfinin çıkışını şöyle tarif etmek mümkündür: Dil kenarının evveli, soldan veya sağdan, veyahut da her iki taraftan üst azı dişlere yaklaşır, dil kenarının sıkışması esnasında, dil kenarı ile azı dişleri arasından zâ (ظ ) harfine benzeyen ve fakat zâ (ظ ) olmayan bir ses çıkar ki, bu ses dâd harfinin sesidir. Bu okuyuşta dil ucu serbesttir.

9- Dokuzuncu mahrec, dilin iki kenarı ile birlikte dil ucuna varıncaya kadar üst damaktır. Dâd mahrecinin bitiminden başlar, azı dişlerden sonraki (dâhık, nâb, rubâiyye, ve seneiyye) dişlerimizin üst kısımları bu mahreci teşkil ederler. Lâm ( ل ) harfinin mahreci olan bu saha en geniş mahrectir.

10- Onuncu mahrec, dil ucu ile onun hizasındaki iki üst ön dişlerin etleridir. Buradan da Nûn ( ) harfi çıkar. Yeri itibariyle lâm harfinin biraz altıdır ve onun mahrecinden biraz dardır. Burada bahis konu edilen nûn, “ızhâr olunan nûn”dur. Bu kaydı koymamızın sebebi, ihfâ olunan nûn (nûn-i muhfât)’dan farkını göstermek içindir. Zira ihfâ olunan nûn, fer’i harflerden olup mahreci genizdir ve bu nûn ile alâkası yoktur.

11- Onbirinci mahrec, dil ucu ile ona tekâbül eden iki üst ön dişlerin üstündeki damak kısmıdır. Bu mahrec Râ ( ر ) harfinin mahrecidir. Dilin üst kısmı bakımından lâm harfine nazaran daha dahide kalır. Çünkü bundaki inhirâf (dilin geriye dönmesi), nûn’dan daha içeriye dönüktür.

12- Onikinci mahrec, dil ucu ile üst ön dişlerin dipleridir. Bu mahrecten evvelâ Tâ ( ط ) sonra Dâl ( د ) sonrada Tê ( ت ) harfi çıkar.

13- Onüçüncü mahrec, dil ucu ile alt ön dişlerin üstüdür. Hurûf-i safîr dediğimiz Sâd ( ص ), Sîn (س ) ve Ze ( ز ) harflerinin mahreci burasıdır. Mahrec sıraları da söylediğimiz sıraya göredir.

14- Ondördüncü mahrec, dil ucu ile ön dişlerin uçlarıdır. Buradan Zâ ( ظ ), sonra Zêl ( ذ ) ve daha sonrada Sê ( ث ) harfleri çıkar.

15- Onbeşinci mahrec, alt dudağın içi ile üst ön dişlerin uçlarıdır. Bu mahrec Fâ ( ف ) harfinin mahrecidir.

16- Onaltıncı mahrec, dudaklardır. Vâv ( و ) Bâ ( ب ) Mîm ( م ) harflerinin mahreci burasıdır.

17- Onyedinci mahrec, hayşûm ال يشوم dediğimiz geniz kovuğudur. Buda ğunne’nin mahrecidir. Ğunne şöyle tarif edilir. “Ğunne genizden çıkan nûn-i sâkine-i hafifedir.” İhfâ halindeki sâkin nûn ve sâkin mîm ile, mâalğunne (ğunneli) idğamlar da bulunur. Ğunne’nin mevcudiyeti, burnu tutmakla belli olur. Burundan ses geliyorsa ğunne var, gelmiyorsa yok demektir.

ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

 

Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu