Mükesser Çokluklar
Mükesser çokluklar esas olarak semâîdir, yani hangi kelimenin hangi kalıba
göre çokluk yapılacağını Arapça konuşan halkların asırlar öncesinde oluşmuş
uzlaşmaları belirlemiştir. Biz bunları sözlüklerden öğreniriz.
Cem’-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil
(müennes) sayılırlar. Böylece, Farsça yapılı sıfat tamlamasında cem’-i
mükesser kalıbında olan bir isimden sonra gelen sıfat da müennes yapılır.
Başlıca cem’-i mükesser kalıpları şunlardır:
Ef’âl افعال vezni:
keder كدر “keder” ج ekdâr اكدار “kederler”, sebeb سبب “sebep” ج esbâb
اسباب “sebepler”, şahs شخص “şahs” ج eşhâs اشخاص “şahıslar”, nehr نهر
“nehir” ج enhâr انهار “nehirler”, şekl شكل “şekil” ج eşkâl اشكال “şekiller”
vs.
Fu’ûl فعول vezni:
emr امر “iş, emir” ج umûr امور “işler, emirler”, ilm علم “ilm” ج ulûm علوم
“ilimler”, deyn دين “borç” ج düyûn ديون “borçlar”, melik ملك “hükümdar” ج
mülûk ملوك “hükümdarlar”, fenn فن “bilim, bilgi” ج fünûn فنون “fenler,
bilimler”, akl عقل “akl” ج ukūl عقول “akıllar” vs.
Fu’ul فعل vezni:
كتاب kitâb “kitap” ج كتب kütüb “kitaplar”, رسول resûl “elçi” ج رسل rusül
“elçiler”, طريق tarîk “yol” ج طرق turuk “yollar”, سفينه sefîne “gemi” ج
سفن süfün “gemiler” vs.
Bu vezni, okuyuşta fu’ûl فعول vezniyle karıştırmayınız.
Fu’al فعل vezni:
امت ümmet ج امم ümem “ümmetler”, دولت devlet ج دول düvel “devletler”,
صورت sûret ج صور suver “resimler, suretler” vs.
Fi’al فعل vezni:
نعمت ni’met ج نعم ni’am “nimetler”, محنت mihnet ج محن mihen “mihnetler”,
ملت millet ج ملل milel “milletler”, حكمت hikmet ج حكم hikem
“hikmetler” vs.
Fu’ul, fu’al ve fi’al vezinlerinin Osmanlı alfabesinde aynı şekilde yazıldığına
dikkat ediniz. Metinleri doğru okumak ve anlamlandırmak için bu yapıların
arasındaki fark da bilinmelidir.
Fi’âl فعال vezni:
جبل cebel “dağ” ج جبال cibâl “dağlar”, رجل racül “adam” ج رجال ricâl
“adamlar”, بلده belde ج بلاد bilâd “beldeler”, عبد abd “kul” ج عباد ibâd”kullar”, كبير kebîr “büyük” ج كبار kibâr “büyükler”, عظيم azîm “büyük,
ulu” ج عظام izâm “büyükler, ulular” vs.
Fu”âl فعال vezni:
Fâ’il فاعل veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinde olur:
حاكم hâkim ج حكام hükkâm “hâkimler”, كاتب kâtib ج كتاب küttâb
“kâtipler”, تاجر tâcir ج تجار tüccâr “tâcirler”, طالب tâlib ج طلاب tullâb
“tâlipler, öğrenciler”, كافر kâfir ج كفار küffâr “kâfirler” vs.
Fa’ale فعلة vezni:
فاعل fâ’il veznindeki birçok kelimenin çokluğu bu vezinde olur:
طالب tâlib “öğrenci” ج طلبه talebe “öğrenciler” ; عاجز âciz “güçsüz” ج عجزه
aceze “güçsüzler”; جاهل câhil ج جهله cehele “câhiller”; ظالم zâlim ج ظلمه
zaleme “zâlimler”; تابع tâbi’ “bağlı” ج تبعه tebe’a “bağlılar, uyruklar” vs.
Fu’alâ فعلاء vezni:
Fâ’il فاعل ve fa’îl فعيل veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinde gelir.
Veznin sonundaki hemze genellikle yazılmaz:
عالم âlim ج علما ulemâ “âlimler” , شاعر şâir ج شعرا şu’arâ “şairler”, فاضل fâzıl
ج فضلا fuzalâ “fazıllar, erdemliler”, جاهل câhil ج جهلا cühelâ “câhiller”, سفير
sefîr “elçi” ج سفرا süferâ “elçiler”, فقير fakîr ج فقرا fukarâ “fakirler”, وزير
vezîr ج وزرا vüzerâ “vezirler”, شهيد şehîd ج شهدا şühedâ “şehitler” vs.
Fe’â’il فعائل vezni:
صحيفه sahîfe “sayfa” ج صحائف sahâ’if “sayfalar”, رساله risâle ج رسائل resâ’il
“risâleler”, حقيقت hakîkat ج حقائق hakā’ik “hakikatler”, فضيلت fazîlet ج
فضائل fazâ’il “faziletler, erdemler”, عقيده akîde “inanç” ج عقائد akā’id
“inançlar”, لطيفه “latîfe” ج لطائف letâ’if “latifeler, şakalar”, وظيفه vazîfe ج
وظائف vazâ’if “vazifeler, ödevler”, نتيجه netîce ج نتائج netâ’ic “neticeler,
sonuçlar” vs.
Fevâ’il فواعل vezni:
جامع câmi’ ج جوامع cevâmi’ “câmiler”, حادثه hâdise ج حوادث havâdis
“hadiseler”, قاعده kā’ide ج قواعد kavâ’id “kaideler”, عالم âlem ج عوالم avâlim
“âlemler”, شاهد şâhid ج شواهد şevâhid “şahitler”, ساحل sâhil ج سواحل sevâhil
“sâhiller”, تابع tâbi’ ج توابع tevâbi’ “tâbi olanlar, uyruklar” vs.
Fevâ’îl فواعيل vezni:
قانون kānûn ج قوانين kavânîn “kanunlar”, تاريخ târîh ج تواريخ tevârîh “tarihler”,
خاقان hâkān ج خواقين havâkîn “hakanlar” vs.
Efâ’il افاعل vezni:
Daha çok ef’al افعل veznindeki kelimelerin çokluğunu yapmak için kullanılır:
اكبر ekber “en büyük” ج اكابر ekâbir “büyükler, ulular”, اعظم a’zam “en yüce”
ج اعاظم e’āzım “yüceler, ulular”, ارذل erzel “pek rezil” ج اراذل erâzil
“reziller, alçaklar”, اقرب akreb “en yakın” ج اقارب ekārib “en yakınlar” vs.
Efâ’îl افاعيل vezni:
اقليم iklîm “ülke, diyar” ج اقاليم ekālîm “ülkeler”, حديث hadîs ج احاديث
ehâdîs “hadisler”, استاذ üstâz “üstâd” ج اساتيذ esâtîz “ustalar” vs.
Ef’ilâ افعلاء vezni:
Fa’îl فعيل vezninin nâkısı fa’î şeklini alır. Bu tür kelimelerin çokluğu ef’ilâ
افعلاء veznindedir (Osmanlı Türkçesinde sondaki hemzeler düşürülür): نبى
nebî “peygamber” ج انبيا enbiyâ “peygamberler”, ولى velî ج اوليا evliyâ
“velîler”, ذكى zekî ج اذكيا ezkiyâ “zekiler” vs.
Ef’ile افعلة vezni:
جواب cevâb ج اجوبه ecvibe “cevaplar”, زمان zamân ج ازمنه ezmine “zamanlar”,
سلاح silâh ج اسلحه esliha “silahlar”, لسان lisân ج السنه elsine “lisanlar,
diller”, متاع metâ’ ج امتعه emti’a “metalar, mallar” vs.
Mefâ’il مفاعل vezni:
مفعل mef’al, مفعلة mef’alet, مفعل mef’il, مفعلة mef’ilet veznindeki kelimelerin
çokluğu bu vezinde yapılır:
مكتب mekteb ج مكاتب mekâtib “mektepler, okullar”, مذهب mezheb ج
مذاهب mezâhib “mezhepler, görüşler”, مقصد maksad ج مقاصد mekāsıd
“maksatlar”, مصرف masraf ج مصارف mesârif “masraflar”, مجلس meclis ج
مجالس mecâlis “meclisler”, منْزل menzil ج منازل menâzil “menziller”, مدرسه
medrese ج مدارس medâris “medreseler”, معرفت ma’rifet ج معارف me’ârif,
منفعت menfa’at ج منافع menâfi’ “menfaatler” vs.
Mefâ’îl مفاعيل vezni:
مفعول mef’ûl , مفعل mef’al ve مفعال mif’âl veznindeki kimi kelimelerin çokluğu
bu vezinde yapılır:
مجنون mecnûn ج مجانين mecânîn “mecnunlar, deliler”, مكتوب mektûb ج مكاتيب
mekâtîb “mektuplar”, مفتاح miftâh “anahtar” ج مفاتيح mefâtîh “anahtarlar” vs.
Tefâ’îl تفاعيل vezni:
Bilhassa tef’îl تفعيل veznindeki pek çok kelimenin çokluğu bu vezinde gelir:
تصوير tasvîr ج تصاوير tesâvîr “tasvirler, resimler”, تركيب terkîb ج تراكيب
terâkîb “terkibler”, تكليف teklîf ج تكاليف tekâlîf “yükümlülükler” vs.
Ef’ul افعل vezni:
نجم necm “yıldız” ج انجم encüm “yıldızlar”, نفس nefs ج انفس enfüs “nefsler,
ruhlar” vs.
Bazı kelimelerin birden fazla vezinde çokluk yapıldıkları görülür. Vezinler
kimi zaman anlam farklılığına sebep olurken kimi zaman anlamda bir değişme
olmaz.
طالب tâlib “isteyen, öğrenci” ج طلبه talebe ~ طلاب tullâb “öğrenciler” ; كافر
kâfir ج كفره kefere ~ كفار küffâr “kâfirler” örnekleri birbiri yerine kullanılabilirken
نفس nefs “ruh, can” ج انفس enfüs ~ نفوس nüfûs “ruhlar, canlar”
her zaman birbirinin yerine kullanılamaz.