وَ إِذَا اتَّصَلَ بِهِ ضَمِيرٌ مَفْعُولٍ أَوْ وَقَعَ بَعْدَ إِلاَّ أَوْ مَعْنَاهَا أَوْ اتَّصَلَ مَفْعُولُهُ وَ هُوَ غَيْرُ مُتَّصِلٍ بِهِ وَجَبَ تَأْخِيرُهُ
Failin Mefulden sonra gelmesi gereken yerler; وَ إِذَا اتَّصَلَ بِهِ ضَمِيرٌ eğer o faile muttasıl bir zamir bitişirse, o zamir ki مَفْعُولٍ mefule dönen muttasıl bir zamir ise, ضَرَبَ زَيْدًا غُلاَمَهُ “Zeyd’in oğlu Zeyd’i dövdü” gibi. غُلاَمْ faildir ve kendisine bitişen muttasıl zamir olan هُ ise meful olan زَيْدًا lafzına dönen bir zamirdir. أَوْ yada, وَقَعَ بَعْدَ إِلاَّ أَوْ مَعْنَاهَا o fail, illâ ve illâ manasında olandan sonra vaki olursa, أَوْ اتَّصَلَ مَفْعُولُهُ veya o failin mefulüne bitişirse, وَ هُوَ ve o failde, غَيْرُ مُتَّصِلٍ bitişen değildir, بِهِ o fiile, وَجَبَ تَأْخِيرُهُ o failin mefulden sonra gelmesi vaciptir.