El Mebsut serahsi Arapça Kitap Html Formatındadır Kitabın Dili Arapçadır Şifre Sağ Bölümdedir. El-Mebsut, Hanefî fıkhını delilleriyle birlikte ele alan mevcut en hacimli eserdir. Aynı zamanda İslam Hukuku’nda, yer verdiği bütün görüşler hakkında tarafsız ve sistemli bir analiz yapan ilk kitaptır. Serahsî, müçtehitlerin (İslam hukuku bilginlerinin) görüşlerini, dayandıkları delillerin senetlerini ve bunlardan hüküm çıkarırken kullandıkları mantığı, karşı görüş sahiplerinin fikirlerini de zikrederek bir arada gösterir. Hocaları kuyuda, öğrencileri kuyunun başında… Birçok âlimin başına gelen onun da başına gelir. Doğru bildiğini hiç çekinmeden söylediği için döneminin yöneticisi ile ters düşer ve Uzcend (Özkent) kalesinde bulunan hapishanenin köşesinde bir odadaki kuyuya hapsedilir. Ama öğrencileri onu bırakmaz. Hapsedildiği kuyunun başına toplanarak derslere devam ederler. Büyük ilgi toplayan 30 ciltlik el-Mebsut isimli eseri işte bu kuyuda yazılır. Ama nasıl? Karanlığı yaran ilim güneşi Haliyle yanında ne kitap ne defter ne de kalem bulunan Serahsî, hiçbir kaynağa başvurmadan, tamamen o güne kadar öğrenip hafızasında tuttuğu bilgilerini, kuyunun başında duran öğrencilerine söylüyor; öğrencileri de onun söylediklerini yazıya geçiriyorlardı. Bu şekilde yazılan eserin tamamlanması ise on dört yıl sürdü. El-Mebsut, Serahsî’nin imla yoluyla yazdırdığı tek eser değildir. Bundan başka altı kitap daha böylece yazılmış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Hapsedilmesi sebebiyle belki kendisi çok zorluk çekti ama ondaki ve talebelerindeki bu ilim aşkıyla, mahpusluk, onların ilimle meşgul olmalarını engelleyemedi. Çünkü onlar sözde değil özde ilim tâlibi idiler; hocasıyla, öğrencisiyle… Cevat AkşitDiğer fıkıh kitaplarından farkı nedir? El-Mebsut, Hanefî fıkhını delilleriyle birlikte ele alan mevcut en hacimli eserdir. Aynı zamanda İslam Hukuku’nda, yer verdiği bütün görüşler hakkında tarafsız ve sistemli bir analiz yapan ilk kitaptır. Serahsî, müçtehitlerin (İslam hukuku bilginlerinin) görüşlerini, dayandıkları delillerin senetlerini ve bunlardan hüküm çıkarırken kullandıkları mantığı, karşı görüş sahiplerinin fikirlerini de zikrederek bir arada gösterir. Genellikle Ebû Hanife’nin görüşlerinin mantığını ve delillerini ortaya koysa da, bazı meselelerde kendi görüşlerini de söyler. Açıklamalarını kuvvetlendirmek maksadıyla ayetlerden, hadislerden ve tarihî olaylardan yararlanır. Bir konuyu işlerken farklı meselelerle bağlantı kurarak konuya ilişkin prensiplerden bahseder. Her konunun sonunda o konuyla ilgili problemlerin çözümünde kullanılan genel kuralları ve bunları kullanarak ulaşılan sonuçları gösterir. Adeta konunun felsefesini yapar. Mebsut, Serahsi Mebsut niçin gerekli? Ülkemizde, bilhassa son zamanlarda, farklı rüzgârların etkisinde kalmış, ‘hoca’ diye tabir edilen ancak az önce bahsettiğim kıymetli ilim adamı Serahsî gibi hocalara ayıp olur diye hoca demekten imtina ettiğim birtakım zevat; ehl-i sünnet itikadına ve Han