Yıl: 2017

  • Arapça Meslekler

    Arapça MESLEKLER

    Türkçe-Arapça GÖREVLER VE MESLEKLER 

    Kelimeleri öğrenme

    GÖREVLER VE MESLEKLER وظائف و المهن
    Demirci حداد
    Fırıncı خباز
    Marangoz نجار
    Araba tamircisi ميكانيكي
    Elektrikçi كهربائي
    Tesisatçı سمكري
    Terzi خياط
    Kuaför حلاق
    Satıcı بائع
    İşçi عامل
    Dişçi طبيب اسنان
    Doktor طبيب
    Öğretmen معلم
    Mühendis مهندس
    Avukat محام
    Subay ضايط
    Asker عسكري
    Müdür مدير
    Memur موظف
    Eczacı صيدلي
    İtfaiyeci رجل الإطفاء
    Tüccar تاجر
    Hemşire ممرض
    Öğrenci طالب
    Boyacı دهان
    Pilot طيار
    Şoför سائق
    Kral ملك
    Kraliçe ملكة
    Bakan وزير
    Başkan رئيس
    Elçi سفير
    Hakim قاض
    Tercüman مترجم
    Gazeteci صحافي
    Yazar مؤلف
    Yönetmen مخرج
    Ayakçı صانع الأحذية
    Saatçi ساعاتي

     

  • Arapça Tıbbi Durumlar ve Açıklamaları

    Türkçe-Arapça TIBBİ DURUMLARI AÇIKLAMA

    Kelimeleri öğrenme

    TIBBİ DURUMLARI AÇIKLAMA وصف الأوضاء الطبية
    …hastasıyım عندي…
    Eklem romatizması التهاب في المفاصل
    Astım ربو
    Şeker مرض السكر
    Epilepsi صرع
    …var عندي…
    Düşük/yüksek tansiyonum ضغط دم عال/منخفض
    Kalp rahatsızlığım مرض في القلب
    Ben.. أنا..
    Hamileyim.. حامل
    Körüm أعمى
    Sağırım أصم
    Tekerlekli sandalye kullanıyorum استعمل كرسي النقال
    Yürüme güçlüğüm var أمشي بسعوبة
    HIV pozitifim أنا مصاب بمرض نقص المناعة
    …alerjim var عندي حساسية ضد…
    Kabuklu المكسرات
    Penisilin البنسلين
    Neresi ağrıyor? أين الألم؟
    Burası ağrıyor mu? هل يوجد ألم هنا؟
    İlaç kullanıyor musunuz? هل تاخذ دواء؟
    Herhangi bir şeye alerjiniz var mı? هل عندك حساسية ضد أي شي؟
    Soyunun lütfen من فضلك اخلع ملابسك؟
    Hastaneye gitmeniz lazım يجب ان تذهب إلي المستشفى
    Burkmuşsunuz.. لويت
    Bileğinizi كاحلة
    Ayak bileğinizi رسغك
    Kırmışsınız.. لقد كسرت…
    Kolunuzu ذراعك..
    Kaburganızı ضلعك
    …var لديك..
    Gribiniz انفلونزا
    Apandisitiniz الزائدة الدودية
    Bronşitiniz الشعب الهوائية
    Bir kırığınız لديك كسر عظمي
    Besin zehirlenmesi olmuşsunuz لديك تسمم غذائي
    Kalp krizi أزمة القلبية
    Üç gün içinde tekrar gelmeniz lazım يتعين عليك العودة ثانية خلال ثلاثة أيام

     

  • Arap Dünyası

    Arap dünyası
    Arap dünyası Tanitim

    Arap dünyası, 22 ülkeden ibarettir. Bu ülkelerin ortak dil, din, kültür ve tarihi bulunmaktadır. Yüzölçümü Orta Asya’dan Atlantik okyanusa dek 14 milyon km dir. Arap dünyası hem Asya hem Afrika’da 22 ülkeye bölünmektedir.
    Asya’da Suudi Arabistan, Irak, Bahreyn, Katar, Umman, Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün, Kuveyt ve Yemen bulunmaktadır. Afrika’da Mısır, Sudan, Libya,Tunus, Cezayir, Moritanya, Fas, Somali, Cibuti,

    Kumur adaları ve Batı Sahra bulunmaktadır. Mısır’da Arap nüfusunun 90 milyon olmasına rağmen Cezayir en büyük şehir sayılmaktadır.
    Iliskiler

    Siyasetçilere rağmen Araplar bölünmez bir millettir. Asırlar boyu tek bayrak altında yaşamışlardır. Birbirleriyle kolayca anlaşabilir ve beraber yaşayabilirler.Ancak lehçeler ülkeden ülkeye değişmektedir. Buna rağmen onlar birbirlerini anlayabilirler. Arap batısının (Cezayir-Tunus-Fas) lehçesi Dogu ve Orta Doğu Arap ülkelerine zor
    çok kelimesi farkli lehçelerde
    gelmektedir. Çünkü lehçesi yerli dil « Amaziğce » ve Fransızca’dan kaynaklanmaktadır. Arapça’ya pek benzemez. Fasih Arapça hiç zarar görmemiştir ve kolaylıkla konuşabilirler.
    seyahat Arap dünyası

    Yabancılar Arap dünyasının sadece geniş bir sahra olduğunu sanmaktadırlar halbuki bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü Arap ülkelerinde uzun bir sahil olan dünyanın en önemli denizleri(Ak deniz-Kızıldeniz…) yer almaktadır. Ayrıca Arap toprağı dünyanın en önemli nehirlerini içermektedir. Dünyanın en uzun nehri +6000 km ile Nil ,Mısır ve Sudan’dan; Dicle ve Fırat Nehirleri ise Irak’tan geçmektedir.
    Al-Batra
    Hamma Bahçesi-Cezayir
    Arap dünyası pek çok tarihi eser içermektedir. Çünkü o bölgede tarihin en önemli medeniyetleri yaşamıştır. Babil ve islami ilk medeniyetler Irak’ta, Firavun medeniyeti Mısır’da, Endülüs medeniyeti Kuzey Afrika’da yaşamıştır. Ayrıca pek çok Romalı ve Osmanlı eserler bulunmaktadır ve bunlar sayesinde Arap bölgesi çok turistik bir bölge haline gelmiştir. Orada her şey bulunmaktadır: mavi denizler, yeşil ormanlar, sahrada altın rengi kum, hem güneyde sahra hemde karla örtülü dağlar yer almaktadır. Araplarda dünyanın En iyi 4. bahçesi Cezayir’de bulunmaktadır. Orada pek çok nadir bitkiler yetişmektedir. Daha çok turistik güzel yerler bulunmaktadır. Örneğin Al-batra Ürdün’de.
    Araplar ve Islam
    Bildiğiniz gibi Araplar İslam’in kalbidir ve islam Araplardan başlamıştır. Roma ve Fars imparatorluğunun topraklarını fethettikten sonra Araplar’ın toprağı Hindistan’dan İspanya’ya dek uzanmıştır. Zamanla Araplar bir kaç devlet kurmuştur onlardan en önemlisi: Emevi ve Abasi Devletleridir.
    Arap bölgesi kutsal bir yer sayılmaktadır. Çünkü en önemli

    Prens zayid camii-imaret-
    peygamberler o topraklara gönderilmiştir. Ancak sadece 5 Arap peygamber vardır. Onlar; Muhammed(Sav), Hud, Salih, Şuayb ve İsmail’dir.Arap dünyası İslam’in en önemli 3 camiine sahiptir; Kaaba, Medine Camii ve Aksa Camii. Ayrıca Araplar topraklarında birkaç tarihi cami bulunmaktadır. Onların en önemli olanları Misir’da El-Ezher Camii ve Tunus’ta Zeytune Camiidir. Bu iki cami çok önemlidir. Çünkü yıllar geçtikçe islami ilimler hep orada okutulmuştur ve oradan pek çok âlim çıkmıştır.Arice Arap ülkeler bir kaç guzel cami içermektedir .
    Hasan camii -Fas-

    Murks kilisesi
    Araplardan Hristiyanlar da vardır. Onların çoğu Lübnan ,Mısır ve Ürdün’de yaşarlar. Onlar batı ihtilali ile oranı sadece %5-6 olan eski Roma aileleri soyundan gelmişlerdir.Orada birkaç kilise bulabiliriz. Örneğin; Mısır’da Murks Kilisesi ve Kudüs’de Kıyamet Kilisesi.

    Arapların Kıyafetleri

    suriyeli milli kıyafet
    Yemenli milli kıyafet
    Cezayirli milli kiyaset
    Araplar aynı kıyafet giymezler. Yabancıların düşüncelerinin tersine beyaz uzun elbise sadece Arap Körfezi’nde bulunmaktadır. Her ülkenin kendi kültürel elbisesi vardır ve bu elbiselerden çoğu sadece bayramlar ve özel günlerde giyilmektedir. Özellikle orta ve batı Arap ülkelerinde​ herkes normal elbise gitmektedir. Ancak cuma günü veya düğünlerde geleneksel kıyafetler giyilmektedir. Örneğin Şam’ın erkek kıyafeti Osmanlı elbiselere çok benzerlik göstermektedir.
    Batı Afrika’da ise kıyafetler Endülüs tarzındadır.
    Arapların yemekleri

    Kuskus
    tatlılar
    Kıyafet gibi yemekler de ülkeden ülkeye değişmektedir. Körfez’de Kabsa ve pilav türleri bulabilirken Şam’da sarma ve farklı şavurma türleri bulabiliriz. Ayrıca orada baklava çok önemlidir ve çok fazla çeşitleri bulunmaktadır. Irak’ta da dolma ve bazı mangal türleri vardır. Kuzey Afrika’da en önemli yemek kuskustur. O Türk kuskustan farklıdır. Orada onun büyük bir değeri vardır. Ayrıca Tajin türleri de bulunmaktadır. Buna ek olarak Kuzey Afrika tatlıları ile de meşhurdur. Yüzden fazla çeşidi bulunmaktadır. Kadınlar her bayramda veya sevinçli günlerinde onlardan 5-6 çeşit yaparlar

  • Vakıf Secavend İşaretleri Kuran – Tecvid

    Vakıf (Durak) İşaretleri
    Kur’an-ı Kerim tilavetinde nerelerde vakfedileceğini (durulacağını) bilmek ve usulüne uygun bir tilavet
    yapmak; Arapça ve Kur’an kültürüne sahip olmaya ve ayetlerin öncesi ve sonrasıyla olan ilişkisini
    bilmeye bağlıdır. Ancak bu becerilere sahip olmak uzun emek ve çaba gerektiren bir süreçtir. Zamanla
    bu becerilere tam olarak sahip olmayan kişilerin sayısının artması; fetihler sonucunda ana dili Arapça
    olmayan pek çok kişinin Müslüman olması, Kur’an tilavetinde vakıf yerlerini gösteren bazı işaretlerin
    konulmasını zorunlu hale gelmiştir.

    Bakara suresi 155-157. ayetleri ile Buruc suresi 1-9. ayeti kerimeleri öğretmeninizden ya da  interaktif öğretim materyallerinden dinleyiniz ve ayeti kerimeleri öğretmeninizin rehberliğinde
    vasıl kurallarına uygun olarak okuyunuz.
    وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بَِيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الَْمْوَالِ وَالَْنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَِّرِ
    ﴾ الصَّابِر۪ينَ ﴿ ١٥٥ ﴾ اَلَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُص۪يبَةٌ قَالُوٓا اِنَّا لِِّٰ وَاِنَّآ اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ ﴿ ١٥٦
    ﴾ اُو۬لٰئِٓكَ عَليَْهِمْ صَلوََاتٌ مِنْ رَبِّمِْ وَرَحْمَةٌ وَاُو۬لٰئِٓكَ هُمُ الْمُهْتدَُونَ ﴿ ١٥٧
    بِْمِ الّٰلِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
    وَالسَّمَٓاءِ ذَاتِ الْرُُوجِۙ ﴿١﴾ وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِۙ ﴿٢﴾ وَشَاهدٍِ وَمشَْهُودٍ ﴿ ٣﴾ قتُلَِ اصَْحَابُ
    الُْخْدُودِۙ ﴿٤﴾ اَلنَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِۙ ﴿٥﴾ اذِْ هُمْ عَليَْهَا قُعُودٌ ﴿٦﴾ وَهُمْ عَلٰ مَا يفَْعلَوُنَ
    ﴾ بِالْمُؤْمِن۪ينَ شُهُودٌ ﴿ ٧﴾ وَمَا نقََمُوا مِنْهُمْ اِلَّٓ اَنْ يُؤْمِنُوا بِالّٰلِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِۙ ﴿ ٨
    ﴾ اَلَّذ۪ي لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْرَْضِۜ وَالّٰلُ عَلٰ كُلِّ شَْءٍ شَه۪يدٌ ﴿٩

    Vakıf işaretleri alanında ilk çalışma Muhamed bin Tayfur es-Secâvendî (560 H/1165 M) tarafından
    yapılmıştır. es-Secâvendî, ج ز ص ط م harflerinden oluşan vakıf yerleri belirlemiştir. Zamanla diğer
    vakıf işaretlerini belirten diğer harflerin ilavesiyle vakıf işaretleri son şeklini almış ve Müslümanlar
    arasında yaygınlaşarak kabul görmüştür.
    Günümüzde Mushaflarda bulunan vakıf işaretlerine, Muhammed bin Tayfur es-Secâvendî’nin ismine
    atfen “secâvendler” de denilmektedir. Her birinin bir anlamı olan bu vakıf işaretlerini kısaca
    tanıyalım.

    * Fâtiha suresinin صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ ifadesini müstakil ayet kabul edenler vardır. Bu sebeple, عَلَيْهِمْۙ lafzında
    durulduğunda geriye dönmeden غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَ الضَّٓالّ۪ينَ kısmından okumaya devam edilir.
    Ayn  ع
    Ayet sonlarında bulunur. Bir konunun bittiğini ve yeni
    bir konunun başladığını ifade eder. Namazda okurken
    ayn işaretinin olduğu yerde rükûa gitmek daha
    uygundur. Aşır olarak tercih edilen bölümlerde ayn
    duraklarını dikkate almak konu bütünlüğü açısından
    uygun olur.
    Kef  ك
    Kendisinden önceki
    durak işaretiyle aynı
    hükmü sahiptir.
    Sılî   صلي
    Durulabilir veya
    geçilebilir. Geçmek
    daha uygundur.
    Lâzım Vakıf  م
    Mutlaka durulması
    (vakıf yapılması)
    gerekir. Vasıl (geçiş)
    yapıldığında anlam
    bozulabilir.
    Mutlak Vakıf ط
    Durmak için şartlar
    uygundur. Anlam bakımından
    cümlenin
    tamamlandığı ve cümlelerin
    birbirinden bağımsız
    olduğu yerlerde bulunur.
    Caiz Vakıf   ج
    Durmak da geçmek de caizdir, ancak
    durmak daha uygundur.
    Mücevvez Vakıf  ز
    Durmaya izin vardır,
    ama geçmek daha
    uygundur.
    Murahhas Vakıf  ص
    Nefes yetmediği zaman durulabilir.
    Geçmek daha uygundur.
    Lâ Vakfı  لا
    Anlam bakımından birbirine bağlı
    olan yerlerde bulunur. Durmak uygun
    değildir. Zaruret sebebiyle durulursa
    ibtida kurallarına uygun olarak geriden
    başlanarak devam edilir.
    “La” ( لا ) işareti ayet sonunda ise
    geriden alıp devam etmeye gerek
    yoktur.*
    Muâneka Vakfı ( _ ) ( _ ):
    Birbirine yakın yerlerde iki ayrı yere konulan üçer noktadan ibarettir. Bu işaretlerin bulunduğu yerlerden yalnız
    birinde durulabilir.
    ﴾ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴿ ٢
    Örneğin Bakara suresinin ikinci ayetinde ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۛۚ kısmında durulduğunda ف۪يهِۛۚ bölümünde durulmadan devam edilir.
    .

    م Mim (م) Lâzım Vakf: Durmak gerekir. Durulmadığında anlam bozulabilir.

    Tı (ط) Mutlak Vakf: Durmak için şartlar uygundur. Mana yönünden birbirinden bağımsız olan yerlerde bulunur.

    Cim (ج) Caiz Vakf: Durulabilir veya geçilebilir. Durulması daha uygundur.

    Ze (ز) Mücevvez Vakf: Durulabilir veya geçilebilir. Geçilmesi daha uygundur.

    Sad (ص) Murahhas Vakf: Nefes yetmezse durulabilir. Normalde geçmek daha uygundur.

    Lâ (صلي ) Lâ Vakfi: Mana yönünden birbirine bağlı olan yerlerde bulunur. Durmak uygun değildir. Durulduğunda geriden alınarak devam edilir. Ayet sonunda ise geriden alıp devam etmeye gerek yoktur.

    Gıf (قف ): Ayetin anlamının açık olmasına katkı sağlayacağı için durmak uygundur.

    Kaf (ق): Durulabilir veya geçilebilir. Geçmek daha uygundur.

    Ayın (ع): Ayetlerin sonlarında bulunur. Bir konunun bittiğini ve diğerinin başladığını ifade eder. Namazda okurken Ayın işretinin olduğu yerde rükua gitmek daha uygundur.

    Kef (ك): Kendisinden önceki durak işaretiyle aynı hükmü taşır.

  • Muâneka Vakfı – Tecvid Kuralları

    Muâneka Vakfı ( هِۚۛ) (هِۚۛ ):
    Birbirine yakın yerlerde iki ayrı yere konulan üçer noktadan ibarettir. Bu işaretlerin bulunduğu yerlerden yalnız
    birinde durulabilir.
    ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴿ ٢
    Örneğin Bakara suresinin ikinci ayetinde ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَ رَيْبَۛۚ kısmında durulduğunda ف۪يهِۛۚ bölümünde
    durulmadan devam edilir.

  • İbtida Kuran Okuyuşunda İbtida- Tecvid Dersleri

    İbtida
    İbtida “başlamak, işe girişmek” anlamlarına gelir. Tecvid ilminde, Kur’an okumaya ilk başlamaya
    veya vakıf yaptıktan sonra okumaya devam etmeye ibtida denir. İbtida yapılacak yerde hareke ve anlamın
    uygun olmasına dikkat edilir.7
    Vakıf ve ibtida kurallarına uymak, Kur’an’ı Kerim’i usulüne uygun olarak okumayı sağlar. Ayetleri
    anlamayı ve manası üzerinde düşünmeyi kolaylaştırır. Herhangi bir metni doğru olarak okuyabilmek
    için imla kurallarına dikkat etmek ve vurgu yapmak ne kadar gerekliyse Kur’an-ı Kerim’i de aslına uygun
    olarak okuyabilmek için vakıf ve ibtida kurallarına riayet etmek aynı şekilde gereklidir.
    Vakıf ve ibtidada temel ölçü, ayetin lafız ve mana bakımından tamamlanmasıdır. Ayet sonlarına
    ve vakıf işaretlerine (secavendlere) dikkat edilerek Kur’an okunduğunda vakıf ve ibtida kurallarına
    uyulmuş olunur. Herhangi bir sebeple vakıf işareti olmayan yerlerde durulduğunda okumaya devam
    etmek için geriden başlamak gerekir. Geriden başlarken de anlam ve lafız bütünlüğünü bozmamaya
    dikkat edilmelidir.
    Peygamber Efendimiz, Kur’an tilavetinde vakıf ve ibtida kurallarına dikkat eder, ayet sonlarını
    vakfederek (durarak) okurdu.8 Dolayısıyla vakıf ve ibtida kurallarına uyarak Kur’an okumak demek,
    Peygamberimizin (s.a.v) ve sahabenin okuyuş tarzına göre Kur’an okumak demektir.

  • Vakıf Kuralları Tecvid – Kuranı Kerim

    Vakıf
    Vakıf, sözlükte “durmak, durdurmak” anlamına gelir. Tecvid ilminde vakıf, Kur’an okurken okumaya
    tekrar başlamak niyetiyle bir kelime üzerinde “sesin ve nefesin kesilmesi”ne denir.5
    Vakıf yaparken şunlara dikkat edilir:
    • Vakıf hâlinde hareke üzerinde durulmaz, hareke belli olacak şekilde vakıf yapılmaz. Vakıf anında
    asıl olan harfin sakin hâli almasıdır.
    • Kelime sonunda durulur; kelime ortasından bölünerek durulmaz.
    • Ses ve nefes tamamen kesilir.6
    Vakıfla ilgili temel kurallar:

    Sonunda tek hareke bulunan kelimelerde sükûn üzerine
    durulur.
    Örnek: وَالْعَصْرِ وَالْعَصْرْ
    اَلْعَالَمِينَ اَلْعَالَمِينْ
    İki ötre ve iki esreli kelimelerde sükûn üzerinde durulur.
    Örnek: اَحَدْ
    مَسَدْ
    اَحَدٌ
    مَسَدٍ
    İki üstünlü kelimelerde, harekeden biri atılarak med harfi
    olan elif ( ا ) üzerinde durulur.
    Örnek:
    Öncesinde (ma kabli) kendi cinsinden bir hareke bulunan
    harekeli “Vav” ( و) ve “Ya” ( ي) harfleri ile sona eren kelimeler
    üzerinde durulduğunda medd-i tabiî olrak okunur.
    Örnek:
    اَبَداً اَبَدَا
    مَاءً مَاءَا
    Sonunda yuvarlak te ( ة ) bulunan kelimelerde, yuvarlak
    te sükûnlu he ( هْ ) harfine çevirilerek durulur.
    Örnek:
    جَنَّةً مُطَهَّرَهْ
    مُطَهَّرَةً جَنَّهْ

    Sonunda med harfi olan kelimelerde değişiklik olmaz; med
    harfi üzerinde durulur.
    Örnek: لَقْنَا فَتَكُونَا اٰمَنَّا خَ
    هُوَ هُو هِيَ ه۪ي

    Sonu şeddeli olan kelimelerde sükun üzere durulur. Fakat
    şeddeyi belirtmek için harf sükûnlu olarak biraz tutulur.
    Örnek:
    وَتَبَّ وَتَبْ
    اَلدَّوَابِّ اَلدَّوَابْ
    مُسْتَمِرٌّ مُسْتَمِرْ
    مُسْتَقَرٌّ مُسْتَقَرْ

    Öncesinde (ma kabli) kendi cinsinden bir hareke bulunan
    harekeli “Vav” ( و) ve “Ya” ( ي) harfleri ile sona eren kelimeler
    üzerinde durulduğunda medd-i tabiî olrak okunur.
    Örnek:
    اَبَداً اَبَدَا
    مَاءً مَاءَا

    Sonunda med harfi olan kelimelerde değişiklik olmaz; med
    harfi üzerinde durulur.
    Örnek: لَقْنَا فَتَكُونَا اٰمَنَّا خَ
    هُوَ هُو هِيَ ه۪ي

  • Vakıf, İbtida, Vasıl

    Vakıf, İbtida, Vasıl
    Kur’an ayetlerinin bazıları bir veya birkaç kelimeden bazıları kısa cümlelerden bazıları da birkaç
    cümlenin bir araya gelmesinden oluşur. Kısa ayetleri bir nefeste okumak mümkün olabilirken, uzun
    ayetleri tek nefeste, durmadan ve nefesimizi yenilemeden okumak mümkün olamamaktadır. Ayrıca
    bazı ayetler, anlam açısından kendi içinde bir bütünlük oluştururken, bazı ayetler de öncesi ve sonrasıyla
    (siyak-sibak) irtibatlı olarak anlam bütünlüğü kazanmaktadır. Bu nedenle Kur’an okurken durulduğunda
    veya durduktan sonra tekrar devam edildiğinde lafızlardaki uyuma ve ayetlerdeki anlam
    bütünlüğüne dikkat edilmelidir. Kur’an okurken durmak, durduktan sonra tekrar devam etmek veya
    ayetler arasında geçiş yapmak belirli kurallara bağlıdır. Bu kurallar; vakıf, ibtida ve vasıl kavramlarıyla
    açıklanmıştır.

  • ha-i sekteli okuyuş

    Kur’an-ı Kerim’de bazı kelimelerin, sonlarında yer alan harf veya harekelerin korunması ya da okuyuşta
    belirtilmesi için “Ha-i sekte” ( هْ ) ile okunur. Kur’an-ı Kerim’de yedi kelimede, toplam dokuz
    yerde ha-i sekteli okuyuş vardır: 4
    • Bakara suresi, 259. ayetindeki ( ,( لَمْ يَتَسَنَّهْ
    • En’am suresi, 90. ayetindeki ( اِقْتَدِهْ ) kelimesi,
    • Hakka suresi, 19 ve 25. ayetindeki ( ,(كِتاَبِيَهْ
    3 Abdurrahman Çetin, Kur’an Okuma Esasları, s. 269-275.
    4 Abdurrahman Çetin, Kur’an Okuma Esasları, s. 244.
    1. Hûd suresinin 41. ayetindeki مَجْرٰۭۙيهَا kelimesindeki “ra” ( ر) harfi imale ile okunur. Burada
    “ra” harfinin harekesi esreye meylederek (imale) üstün-esre arası bir sesle ince okunur.
    2. Yûsuf suresinin 11. ayetindeki لَ تَاْمَنَّۭۖا kelimesinde “işmam” yapılır. Buradaki şeddeli
    “nun” harflerinden birincisini okurken dudaklar öne doğru büzülerek toplanır. Gunneli ve idgamlı
    okuyuş gerçekleştirilir. “ نَا ”derken dudaklar hemen geri çekilir.
    3. Fussilet suresinin 44. ayetindeki ءَاَۭۘعْجَمٌِّ lafzındaki hemzeler “teshil” ile yani yumuşatılarak
    “hemze” ile “elif” veya “hemze” ile “he” arası bir sesle okunur.
    4. Furkân suresinin 69. ayetindeki ف۪يهِ۫ مُهَانًا lafzındaki “zamir” ( ه) bir elif miktarı uzatılarak
    okunur.
    5. Mushaflarda bazı kelimelerdeki “ ص” harfinin altında küçük ” س” harfi yazılır. Bu işaret
    kelimelerdeki ص harflerinin س olarak okunacağını gösterir. Örneğin, Bakara suresinin 245. ayetindeki
    بَصْۣطَةً kelimesi ile A’raf suresinin 69. ayetinde yer alan بَصْۣطَةً kelimesindeki ص harfleri
    س şeklinde okunur.
    6. Kur’an-ı Kerim’de bazı kelimelerin altında “med” ( مد ) veya “kasr” ( قصر ) yazılıdır. Med
    işaretinin bulunduğu harf bir elif miktarı uzatılarak okunur. Kasr işaretinin bulunduğu harf ise
    uzatılmadan okunur.
    Örnek: ( (وَلَ يَؤُ۫دُهُ -يُرَٓاؤُ۫نَۙ( ) اُولٰ۬ئِٓكَ – اَنَا۬

    • Hakka suresi, 20 ve 26. ayetindeki ( ,( حِسَابِيَهْ
    • Hakka suresi, 28. ayetindeki ( , ( مَالِيَهْ
    • Hakka suresi, 29. ayetindeki ( ,( سُلْطَانِيَهْ
    • Karia suresi, 10. Ayetindeki ( .( مَاهِيَهْ

  • Arapça Kıtalar Dünyanın Kıtaları

    Arapça Kıtalar Dünyanın Kıtaları

    القارّات العالم

     

     Asya Kıtası  قارّة آسيا
    Afrika Kıtası قارّة إفريقيا
    Avrupa Kıtası قارّة أوروبا
    Kuzey Amerika Kıtası قارة أمريكا الشمالية
    Güney Amerika Kıtası قارّة أمريكا الجنوبية
    قارّة أوقيانوسيا

    Avustralya Kıtası قارةاستراليا 

    Kuzey Kutbu Kıtası قارة قطبية الجنوبية