Yıl: 2014

  • Arapça Fıkıh Kitapları Ansiklopedesi İndir

    Arapça Fıkıh Kitapları Ansiklopedesi İndir İçindeki Kitaplar Süleyman bin Nasır, serhu bulugul meram Velid bin Raşid, davabıt sucudus sehv Şevkânî, Neylul Evtar İbn Kayyim el-Cevziyye, A’lâmul- Muvaqqiîn 1 Abdullah el-Cibrin, Kıyadetul Mer’e Lis-Seyyera Abdurrahman bin Muhammed, Ahkamul Hakk (Hac) Buhari, Raful yadeyn fis salat (Namazda Elleri Kaldırmak) Hisamuddin Musa İfane, Salatul- Ğaib İbn Kayyim el-Cevziyye, A’lâmul- Muvaqqiîn İbni Qudame, el-Muğni (Hac) Muhammed bin İbrahim, Şehadet Eyleminin Hükmü Nasıruddin el-Elbani, Sıfati Salatin-Nebî Süleyman bin nasır alavun, Elmesh Alel-Huffeyn Kitapların dili arapçadır. Şifre sağ bölümde yazmaktadır.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • COCUKLARIMIZA ALLAHI NASIL ANLATALIM Kitabı İndir / Mehmet Emin Ay

    Çocuk Psikolojisi ve Dini Gelişimi • Çocuğu Tanımak • Çocuğun Gelişim Safhaları • Duygusal Gelişim • Zihinsel Gelişim Din ve Allah Duygusu • Dini Duygunun Varlığı • Din Allah İnancının Gelişimi • Dini İlgi ve İnanma İhtiyacı • Allah Tasavvuru Allah’a İman Öğretimi • İslam’ın Çocuklara Verdiği Değer • Din Eğitiminde Aile • Allah’a İman Öğretimi • Sonuç COCUKLARIMIZA ALLAHI NASIL ANLATALIM Kitabı İndir / Mehmet Emin Ay

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • DiN EGiTiMiNDE HiKAYE

    İslâm Dini, başlangıcından günümüze, İslâm’ın yaşandığı her yerde, o günün şartları ve içtimaî yapılanma doğrultusunda öğretime konu olmuş, her devirde farklı öğretim şekilleri ve yöntemlerle insanlara dinî bilgiler öğretilmiştir. Din öğretimi faaliyeti zamanla sistemleşmiş, programlar geliştirilmiş ve kurumlaşmaya gidilmiştir. Bütün bu gelişmeler içerisinde din öğretiminin müstakil bir alan olarak ele alınması gecikmiştir. Eğitim alanında ve insanı tanıma yolunda birçok mesafenin kat edildiği asrımızda, din öğretiminin nasıl olması gerektiği bir problem alanını oluşturmaktadır. Günümüz insanının ihtiyaçları ve içinde bulunduğumuz asrın bilimsel, teknolojik, sosyal vb özellikleri dikkate alındığında din öğretiminde nasıl bir yapılanmaya gidilmelidir? İnsanlığın ulaştığı bilimsel sonuçlar (eğitim, psikoloji, sosyoloji, biyoloji, antropoloji vb. alanlarda) din öğretimi açısından nasıl değerlendirilmelidir? Gelişen şartlar ve yenilikler doğrultusunda, dinî malzeme öğretimde nasıl kullanılmalıdır? Özellikle ülkemizde din konusunda olumlu veya olumsuz altyapısı olan insanlara dinî konular nasıl anlatılmalıdır? Din konusunda olumsuz bir bakış açısına sahip olan insanlara nasıl davranmalı ve din nasıl sevdirilmelidir? Diğer taraftan dinî bilgilere herhangi bir şekilde ulaşmış, fakat hep aynı şeyleri duymaktan ve klasik metotlardan sıkılmış insanlara, dinî konular farklı bir yaklaşımla nasıl ilgi çekici hale getirilmelidir? Bütün bu sorular günümüzde din eğitimi ve öğretimi alanında hizmet veren veya bu meseleyi kendisine problem edinmiş insanların düşünmesi ve çözüm yolları bulması gereken sorulardır. Eğitim alanında günümüzde bilinmesi gereken temel bir yanlış vardır; “Çok bilen çok iyi öğretir.” Bu anlayışın terkedilmesi gerekmektedir. İyi öğretici elbette başta kendi alanını iyi bilmelidir. Fakat en az bilgi kadar, çocuğun psikolojisi, ihtiyaçları, öğretimde kullanılacak yöntem ve teknikler, öğrenciyle iletişim kurma gibi bazı meseleler de önem taşımaktadır. Bugün gelinen nokta itibariyle, sahip olduğumuz bilimsel veriler doğrultusunda, din öğretiminde yöntem ve teknikler konusunda yeni çalışmaların yapılması ve yapılan çalışmaların geliştirilmesi zaruridir. Din öğretiminde kullanılacak yöntem ve teknikler konusundaki çalışmalar ve yenilikler, din öğretimini daha etkili ve kalıcı hale getirecektir. Burada dinî konuların öğretiminin zorlukları da göz önünde bulundurulursa, meselenin önemi daha rahat anlaşılacaktır. Çünkü dinî konular, çoğunluk itibariyle metafizik bir alanı içine almakta ve soyut kavramlardan oluşmaktadır. Din, insanın zihnine hitap ettiği gibi, ruhuna ve hissiyatına da hitap etmektedir. Bu açıdan din öğretiminin çok yönlü ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Din öğretiminde yöntem konusunda herkesin söylediği ve fikir birliği ettiği bir esas vardır. Din öğretiminde yöntem; Kur’an­ı Kerim’in insanları eğitmede takip ettiği yöntem olmalıdır. Bu konuya herkes katılmaktadır. Fakat Kur’an­ı Kerim’in izlediği yöntem

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • Görgü Kuralları

    Toplum ve Görgü Kuralları Görgünün Temeli Aksırmak hakkında Azgın misafir Davete İcabet vb

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • Yeniden İNSAN İNSANA

    İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden lisans diploması alan Doğan Cüceloğlu, ABD’de Univesity of Illinois’de Dil Psikolojisi (Psikolinguistik) alanında doktora yapmıştır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Cüceloğlu; bu arada bir yıl süreyle Fulbight bursuyla ziyaretçi Pofesör olarak University of California, Berkeley’de araştırma yapmıştır. Doğan Cüceloğlu’nun uzmanlık alanı algılama, öğrenme ve dil psikolojisidir. Bilimsel yayınlarının birçoğunu iletişim konusunda yapmıştır; bu yayınlar, aynı toplumda yetişmiş insanlar arasındaki iletişim ilişkilerini olduğu kadar, farklı toplum ve kültürlerde yetişmiş kişilerin iletişim ilişkilerini de kapsar. Halen California State University, Fullerton’da Office of International Education and Exchange’de (ABD) direktör yardımcısı olarak görev yapan Doğan Cüceloğlu, Öğrenme Psikolojisi, Eleştirel Düşünme, Algılama Psikolojisi, Bilişsel Psikoloji vc Kültürler Arası İletişim alanlarında dersler vermektedir.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • Ahkamül Kuran Ebubekir İbni Arabi – Arapça İndir

    Ahkamül Kuran, Ebubekir İbni Arabi – Arapça Word Formatında İndir

    Ahkâmü’l-Kur’ân. Ebu Bekir ibnü’l-Arabî’nin (ö. 543/1148) ahkâm âyetlerinin tefsirine dair eseri.

    İbnü’l-Arabi’nin en önemli eserlerinden biridir. Müellif, Kurân-ı Kerîm’in tertibi­ne uygun olarak, İçinde ahkâm âyeti bu­lunan 108 süreyi ele almakta ve bu sû-relerdeki 852 ahkâm âyetini teker te­ker açıklamaktadır. Ahkâm âyeti ihtiva etmeyen Kamer, Hakka, Tekvîr, İnfitâr, Hümeze ve Kâfirûn sûreleri eserde yer almaz. İbnü’l-Arabî her sûrenin tefsiri­ne o sûredeki ahkâm âyetlerinin sayısı­nı zikrederek başlamakta, her âyetin başında da o âyette kaç mesele oldu­ğunu ayrıca belirtmektedir.

    Müellif âyetlerden hüküm çıkarırken lugata. sünnete ve sahabenin tatbikatı­na dayanmaktadır. Sünnete başvurur­ken cerh ve ta’dîl* noktasından riva­yetleri dikkatle değerlendirir, zayıf ha­disleri kullanmamaya itina eder. Mute­ber bir hadis bulamadığı durumlarda ise sahabenin tatbikatını esas alır. Bu yö­nüyle o, İmam Mâlik’in “amel-i ehl-i Me-dîne’yi kabuldeki usulünü takip etmek­tedir. Ayrıca İsrâiliyat’tan da dikkatle kaçınmıştır.

    Eserde âyetlerin açıklanması sırasın­da zaman zaman diğer âyetlerden de­liller getirilmiş ve aralarındaki münase­betlere işaret edilmiştir. İbnü’l-Arabî, âyetleri tefsir ederken diğer mezheple­rin görüşlerine de yer verir. Mensup ol­duğu Mâlikî mezhebiyle diğer mezhep­ler arasında mukayeseler yapar, ken­di mezhebinin görüşlerini kuvvetli bir mantık ve mâkul delillerle savunur. Ba­zı konularda mezhep tarafgirliği ağır basmakla birlikte, genellikle diğer mez­heplerin görüşlerini objektif olarak de­ğerlendirdiği görülmektedir. Bu yönüy­le Mâlikîler arasında büyük bir itibara sahip olduğu gibi, diğer mezhep âlimle­ri tarafından da kabul görmüş ve eseri tefsir ve fıkıhta muteber bir kaynak sa­yılmıştır. Bu eserin Mâlikîler nezdindeki itibarı o dereceye ulaşmıştır ki meselâ yine bir Mâlikî âlim olan Kurtubî (o. 671/1272), el-Cûmi* li-ahkâmi’1-Kur-Mn adlı eserinin hemen her sayfasında Ahkâmü’l-Kur’ân’dan nakiller yapmış­tır denebilir.

    Ahkâmü’l-Kur’ân’in çeşitli kütüp­hanelerde yazma nüshaları vardır (bk. Brockelmann, GAL, I, 525; Suppl., i, 732; Karatay, TopkapıArapça Yazmalar, 1, 478). Eser ilk defa Fas Sultanı Muhammed RefT Abdülhafîz tarafından bastırılmış­tır (Kahire 1331, III). Ancak bu baskıda âyetler harekesiz ve numarasız olduğu gibi eserin fihristi de yoktur; ayrıca bir­takım baskı hatalarına rastlanmakta­dır. Daha sonra eserin tenkitli neşrini Ali Muhammed el-Bicâvî gerçekleştir­miş (Kahire 1377-1378/1957-1958, I-1V) ve yine onun tarafından gözden geçiri­lerek tekrar basılmıştır (Kahire 1387/ 1967, 1392/1972). Bicâvî âyetleri numa­ralamış, garîb* kelimelerin mânasını açıklamış, hadisleri tahrîc* ederek şiir­lerin kaynaklarını göstermiştir. Eserin metnini, ondan iktibasta bulunan diğer tefsir kitaplarıyla ve özellikle Kurtubî”-nin tefsiriyle de karşılaştıran Bicâvî, her cildin sonuna sûre ve âyetlerin fihristini koymuş, ayrıca dördüncü cilde, âyetleri ve konuları içine alan geniş bir fihrist ile hükümlerin bulunduğu yerleri gös­teren alfabetik tahlilî bir fihrist de ek­lemiştir.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • Ahkamul Kuran İndir – Arapça

    Ahkamul Kuran İndir – Arapça Ebû Bekir Ahmed Cessâs Ebu Bekr Ahmed b. Ali er-Razi Cessas tahric: Abdüsselam Muhammed Ali Şahin Kitabın Dili Arapçadır 3 Cilttir. Şifre sağ bölümde yazmaktadır.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • Beydavi Tefsiri – Arapça İndir -Kadı BEYDÂVÎ – Word Formatında

    Kadı Beydavî, hemen hemen bütün İslam ilimleri dallarında ve diğer alanlarda ölümsüz eserler bıraktı. Hiç şüphesiz bunların içinde en önemlisi ve meşhuru Envarü’t – Tenzil ve Esrarü’t – Te’vil adındaki elimizde bulunan ve tercümesini okuyucularımıza sunduğumuz Beydavî Tefsiri’dir.

    Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi adlı eserinde şöyle der:
    Gerçek şudur ki bu tefsir, yazılış itibarı ile külfetten beri, akıcı bir üsluba haiz, müfessirlerin bildirdikleri birçok vecihleri pek muciz (kısa) bir tarzda içine almaktadır. Bir kısım mutasavvifane, hakîmane beyanatı muhtevidir. Defalarca gözden geçirilmiş, fazlalıklar atılmıştır. O nedenle ilim kürsülerinde tedris edilmiştir (daha da öteye gidilerek Padişah meclislerinde seçme alimler tarafından takrir edilmiş, aynı kalitede dinleyici ulema tarafından heyecanla izlenmiştir. Buna da Osmanlı tarihinde Huzur dersleri denilmiştir. Abdülvehhab Öztürk).

    Beydavî merhum, bu kıymetli eserinin mukaddimesinde diyor ki: İlimlerin kadr ü kıymetçe en büyüğü, şeref ve adaletçe en yükseği tefsir ilmidir. Bu, dinî ilimlerin başı ve reisidir. Şer’-i şerif kaidelerinin binası ve anasıdır. Tefsir yazmaya tefsir hakkında söz söylemeye o kimse layıktır ki, dinî ilimlerin hepsinde, usul ve furuunda akranından üstün ola. Arabî sanatların, edebî fenlerin bütün nevilerinde yüksek bir mevki sahibi ola.
    Şu kadar var ki iktidarımın noksanı buna girişmemi engelliyor, bu makamda durmaktan beni men ediyordu. Ta ki istihare ettikten sonra mazhar olduğum doğuşlar sayesinde tereddütten kurtuldum ve tamam edince de Envarü’t – tenzil ve Esrarü’t – te’vil (tenzilin nurları ve tevilin sırları) adını verdim.

    Celalüddin Suyutî diyor ki:
    Keşşaf tefsiri hakkındaki muhtasarların başı Kadı Nasırüddin Beydavî’nin Envarü’t – Tenzil adlı kitabıdır. Kadı, Keşşaf’ı özetlemiş, pek de güzel muvaffak olmuştur. Kadı, Keşşaf’ın itizal hafaganını (çırpıntılarını) keşfetmiş, bunların izalesini tekeline almış, desise ve cidal mevzularını atmış, mühim şeyler yazmış, ilaveler yapmıştır. Artık bu kitabı ayarı halis altın gibi meydana çıkmış, gündüz ortasındaki güneş gibi şöhret bulmuş, mutalaasında ilim sahipleri devam buyurmuştur.

    Katip Çelebi merhum da şöyle demiştir:
    Bu tefsir şanı azîm, beyandan müstağnidir (tarife ihtiyacı yoktur). Kadı bu kitabında i’raba, maanî ile beyana (Arap edebiyatına) dair şeyleri Keşşaf’tan; hikmete, kelama dair şeyleri Fahreddin Razi’nin Tefsir-i Kebir’inden; iştikaka (kelime türemesine) dair gerçekleri, latif işaretleri Tefsir-i Rağıb’tan özetlemiştir. Bununla beraber Kadı, kitabına kendi parlak fikrinin mahsulü olan birçok makul vecihler (mülahazalar), makbul tasarruflar da ilave eylemiştir. Bu cihetle sırlar çehresinden şüphe endişelerini gidermiş, ilim sahasında vüs’at ve basireti artırmıştır.

     

    HAYATI.

    Abdullah ibn Ömer ibn Muhammed Nâsıruddin el-Beydâvî İran’da yetişmiş H. VII. asrın meşhur müfessirlerinden biri. Şiraz yakınlarındaki Beydâ’da doğmuş, tahsil ve terbiyesini burada tamamlamış, yetiştikten sonra Şiraz’da kadı olmuş ve burada başkadılığa kadar yükselmiştir. Rivayete göre daha sonra şeyhi Muhammed ibn Muhammed Kethânî’nin tavsiyesiyle kadılığı terketmiş (Ömer, Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, Ankara 1960, II, 350) ve 650/1252 senelerine doğru Tebriz’e gelip yerleşerek 685/1286’da vefatına kadar orada kalmıştır.

    el-Gâyetu’l-Kusvâ adlı eserinin mukaddimesinde belirttiğine göre birinci derecede hocası Şiraz başkadısı olan babası Ömer ibn Muhammed’dir. (Mahmud Besyunî Fûde, Neş’etu’t-Tefsîr ve Menâhicuhû, Kahire 1986, s. 211).

    Eserleri ve bu arada tefsîri İslâm âleminde çok meşhur olmasına rağmen hayatı, hocaları ve talebeleri hakkında kaynaklarda yeteri kadar bilgi yoktur. Yalnız onun, Tebriz’e geldiği sırada bir mecliste gösterdiği maharet ve ilmi seviye anlatılmaktadır ki bu sayede o mecliste hazır bulunan bir vezir tarafından itibar gördüğü kaydedilir. (Davudî, Tabakâtu’l-Müfessirîn, Beyrut, t.y. I, 248-249).

    Tefsir, Hadis, Fıkıh, Usûl-i Fıkıh, Kelâm, Mantık ve Dil konularında te’lif etmiş olduğu eserlerden önemli olanları şunlardır:

    1. Minhâcul-Vusûl ilâ ilmi’l-Usûl: Fıkıh usulüne dairdir.

    2. Şerhu Mesâbîhu’s-Sünne: el-Beğavî (ö. 516/1122)’nin hadise dair Mesâbîhu’s-Sünne adlı eserinin şerhidir.

    3. Nizâmu’t-Tevârîh: Farsça olan bu eseri Hz. Âdem’den başlayarak 674/1275 yılına kadar gelen genel ve özet bir tarihtir.

    4. el-Gâyetu’l-Kusvâ: Şâfiî mezhebine göre kaleme alınmış olan bu eser furûu’l-fıkha dairdir.

    5. Tavâliu’l-Envâr min Metâlii’l Enzâr. Kelâm ilmine dairdir.

    6. Envârü’t-Tenzîl ve Esrâru’t Te’vil. Kâdî Beydâvî “Kadî Tefsiri” diye de bilinen bu eseri ile şöhret bulmuş, ilim erbabınca çok değerli bir tefsîr olarak kabul edilen bu tefsir asırlar boyunca ehl-i sünnet dünyasında medreselerde okutulagelmiş, üzerinde 250’den fazla şerh, haşiye ve ta’lîka yazılmıştır. Fıkıhta Şâfiî, akaidde Eş’arî mezhebine göre te’lif edilmiş olan bu tefsîri özellikle Osmanlı medreselerinde asırlarca ders kitabı olarak okutulmuştur. Osmanlı âlimlerince Hanefî-Maturudî mezheblerine uygun Nesefî tefsiri “Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vîl”in değil de Kâdî’nin bu eserinin medreselerde okutulmak üzere seçilmiş olması ger çekten önemini ve değerini ortaya koymaktadır.

    Envârü’t-Tenzîl doğuda ve batıda defalarca basılmış olmakla birlikte yazmaları karşılaştırılarak ilmî bir nesirle şimdiye kadar yayınlanmamıştır.

    Bu eserin hâşiyeleri arasında Muslihiddin ibn Temcîd (ö. 890/1485), Muhammed ibn Mustafa Şeyhzâde (ö. 950/1543) Abdülhakîm es-Siyalkûtî (ö. 1067/1485) Şihâbuddîn el-Hafâcî (ö. 1069/1659) ve İsmail İbn Muhammed el-Konevî (ö. 1195/1781)’nin hâşiyeleri basılmıştır. Bunlar içinde de Şihâb, Şeyhzâde ve Konevî hâşiyeleri çok meşhurdur.

    Kâdî tefsîrini -hemen bütün müfessirlerde olduğu gibi- hayatının sonlarına doğru Tebriz’de kaleme almıştır. 650/1252 yıllarına doğru buraya geldiğine göre tefsîrin yazılışı H. VII. asrın ikinci yarısındadır.

    Tefsirinin başında Kâdî Beydâvî bir müfessirde bulunması gereken şartları ve tefsirinin özelliklerini şöyle açıklar: “Tefsir ilmi dînî ilimlerin başkanı ve başı, şeriat binasının temelidir. Onun hakkında konuşmaya ancak usul ve fürûu ile dini ilimlerin hepsinde yüksek bir mertebeye ulaşmış, Arap dil ve edebî sanatların bütün çeşitleri üzerinde bütün akranlarının üstünde olanlar lâyıktır. Uzun zamandır bu sahada bir kitap yazmayı düşünmekteydim. Bu kitab Sahâbe, Tâbiûn ile onlardan sonraki selef ve halef âlimlerinin büyüklerinden bana ulaşan tefsire dair sözlerin özünü, parlak nükteleri, parlak lâtifeleri, gerek benim, gerekse benden önceki faziletle müteahhir âlimlerin Kur’ân’dan çıkardıkları hükümleri ihtiva edecek, meşhur sekiz imama nisbet edilen kırâat vecihlerine, muteber kurradan rivâyet edilen şâz kırâatlere yer verecekti.” (Mecmau’t-Tefâsîr, İstanbul 1984, I, 7-13). Gerçekten Kâdı tefsirinde, bu girişteki şartlarına uymuş, söylediklerini ihtiva eden kısa, öz bir tefsir meydana getirmiştir.

    Kâdî tefsirinin en önemli kaynakları Zemahşerî (ö. 538/1144)’nin el-Keşşâf adlı tefsîri ile Fahruddîn er-Râzî (ö. 606/1210)’nin Mefâtihu’l Gayb (el-Tefsîru’l-Kebîr)’idir. Zaman zaman Râgıb el-İsfahânî’nin el-Müfredât fî Garîbi’l-Kurân’ından da istifade etmiştir.

    Bir âyetin tefsîrinde büyük çoğunluğunu el-Keşşâf’tan naklederek muhtelif te’villeri sırayla vermekle yetinmeyip bunlar arasında tercihler de yapar. Bir de bu te’villerin eserde, sıhhat derecelerine göre sıralandığı; kuvvetli sayıları te’vil, açıklama ve rivâyetlerin önde zikredildiği görülür.

    Kâdî tefsirinde İsrâiliyyâta rastlanır. Özellikle sûrelerin faziletlerine dair surelerin sonlarında verdiği hadisler ihtiyatla karşılanmalıdır. Çünkü çoğunluğu ya zayıf, ya da uydurma hadislerdir. Mâturîdî mezhebine uymayan te’villeri görüldüğü zaman da bu eserin Eş’arî mezhebi kelâm ekolünün görüşlerine uygun olarak yazıldığı hatırlanmalıdır. Ahkâm âyetlerinin tefsirinde de hep kendi mezhebi olan Şâfiî mezhebini teyid edecek te’vil ve açıklamalara yer verir. Hadislerden istifade ederken bu mezhebin görüşlerinin delilleri olan hadisleri verir. Bu tefsir bir rivâyet tefsîri olmadığı için tefsirde malzeme olarak kullanılan hadislerin isnâd zincirleri zikredilmemiştir.

    Envârü’t-Tenzîl, kelâm ilmi konuları itibariyle Eş’arî mezhebinin görüşlerini aksettirmekle beraber -belki de farkına varmadan- Mu’tezile mezhebinin görüşlerine uygun te’villere girmiştir. Bunda, tefsirin el-Keşşâf’tan kısaltılarak alınmasının etkisi olmalıdır. Yani Kâdı, el-Keşşâf’tan alıntılar yaparken ondaki Mu’tezile mezhebini destekleyen görüş ve te’villeri ayıklayarak almaya çalışmış ama bunda pek başarılı olamamıştır. Bu özellik maalesef el-Keşşâf’ın tesîrinde kalan pekçok ehl-i sünnet müfessirinde görülmektedir.

    Bu özelliklerine rağmen Kâdı tefsiri sahabe, tabiûn ve kendinden önceki müfessirlerin Kur’ân tefsirine dair açıklamalarını kısa ve özlü bir şekilde toplayan, bu açıklamaların değerlendirmelerinin de yer aldığı, Kur’ân-ı Kerim’in dil yapısı, belagatı ve icâz yönlerini açıklamaya öncelik veren, bunun yanında arapça ibaresi oldukça düğümlü bir tefsirdir.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • el-Bahru’l-Muhit fi’t-Tefsir Arapça İndir – Muhammed b. Yusuf, Ebu Hayyan el-Endelusi

    el-Bahru’l-Muhit fi’t-Tefsir – Muhammed b. Yusuf, Ebu Hayyan el-Endelusi

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin
  • İbni Kesir Tefsiri Arapça İndir – Word Formatında

    İbni Kesir Tefsiri Arapça İndir 5 Cilt

    Bugüne kadar yazılmış, bütün tefsirleri bir araya getiren şaheser. Kur ân-ı Kerîm i anlamak istiyorsanız; Kur ân ın Kur ân la tefsîrini öğrenmek istiyorsanız, Kur ân ın Hadislerle Tefsîrini öğrenmek istiyorsanız, Ashâb-ı Kirâm ın Kur ân ı nasıl tefsîr ettiğini bilmek istiyorsanız, Kur ân ın Tâbiîn ve Tebai Tâbiîn tarafından yapılan tefsîrini bilmek istiyorsanız, Dört mezheb imamları; İmam Âzam, İmam Şafiî, İmam Malik, İmam Ahmed İbn Hanbel in Kur ân tefsîrlerini bilmek istiyorsanız, “Rivayet Tefsîri” okumak istiyorsanız, “Dirayet Tefsîri” okumak istiyorsanız, Taberî Tefsîri ni, Ebu l-Leys Semerkandî nin tefsîrini, İmam Süyûtî nin tefsîrini, İbn Kesîr Tefsîri ni, Zemahşerî nin Keşşâf ını, Kurtubî nin tefsîrini, Fahreddîn Râzî nin Tefsîr-i Kebîr ini, Muhyiddîn Ârabî nin tefsîrini, Kadı Beydâvî nin tefsîrini, Nesefî nin Medârik ini, Hâzin Tefsîri ni, İsmâîl Hakkı Bursevî nin tefsîrini, Âlûsî nin tefsîrini, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ın tefsîrini, Tantâvî Cevherî nin tefsîrini, Ömer Nasuhî Bilmen in tefsîrini, Seyyid Kutub un Fi Zilâli l-Kur ân ını, Mevdûdî nin Tefhîmu l-Kur ân ını okumak istiyorsanız, Ayrıca 200 e yakın tefsîr âlimini tanımak istiyorsanız, Yüzlerce cildi okumaya vaktiniz yoksa, maddi imkanımız kafi gelmiyorsa, aynı şeyleri tekrar tekrar okumak istemiyorsanız, Hadislerle KUR ÂN-I KERÎM TEFSÎRİ; İbn Kesîr i okumalısınız.

    Listing Details

    İndir 1
    İndirin