Ay: Ocak 2014

  • Büyük Bîr Kayıp Hz. Muhammedin Hayatı

    2. BÜYÜK BÎR KAYIP

     

    İbrahim’in duası kabul
    oldu. Arabistan’dan ve daha uzaklardan gelen hacılar tarafından getirilen
    zenginlikler Mekke’yi doldurdu. Büyük Hac yılda bir kez yapılıyordu; fakat:
    Kâ’be, Umre yapılarak yılın istenilen zamanında zi­yaret edilebilirdi; bu ib? d
    etler, ibrahim ve İsmail’in koy­duğu kurallara göre şevk ve bağlılık içinde
    yapılmaya de­vam ediyordu. İshak’ın soyundan gelenler de, Kâ’be’yi İb­rahim
    tarafından yapılan kutsal bir tapınak olarak ziya­ret ediyorlardı. Bu onlar
    için Tanrı’nın var olan mabed-lerinden sadece biri idi. Fakat yüzyıllar
    geçtikçe tek Tan­rı’ya olan ibadetin saflığı bozulmaya ve kirlenmeye baş­ladı.
    İsmail’in soyundan gelenler, Mekke vadisine sığma­yacak kadar çoğaldılar;
    uzaklara göç edenler bu kutsal tapınaktan taşlar alıp, Kâ’be adına onlara saygı
    göster* diler. Daha sonraları, komşu putperest toplulukların etki­siyle bu
    taşlara putlar da eklendi; ve sonunda hacılar bu putları Mekke’ye de taşımaya
    başladılar. Bu putlar Kâ’be’-nin içine kondu, işte o zaman yahudiler İbrahim’in
    tapma­ğını ziyaret etmeye başladılar1.

    Putperestler,
    putlarının Tanrı ile insan arasında ara­cılık yaptığını savunuyorlardı. Bu
    nedenle, Tanrı ile olan ilişkileri günden güne azaldı ve Tanrı onların
    hayatından uzaklaştıkça, Ahiret’e olan inançları zayıfladı, sonunda çocuğu
    ölümden sonraki yaşama inanmamaya başladılar. Fa­kat gerçeği görebilenler için,
    onların Hak yoldan saptığını gösterir birçok delil vardı: artık Zemzem kuyusuna
    önem vermiyorlardı, nerede olduğunu bile unutmuşlardı. Bunun asıl sorumlusu
    Yemen’den gelen Cürhümilerdi. Onlar Mek­ke’nin yöneticiliği görevini üstlenmiş,
    İbrahim’in soyundan gelenler de bunu kabullenmişlerdi, çünkü ismail’in ikinci
    karısı bir Cürhümi idi. Fakat Cürhümiler her türlü ada­letsizliği uygulamaya
    başladığında diğer kabileler onları Mekke’den kovdular. Cürhümiler ayrılmadan
    önce Zemzem kuyusunu doldurdular ve üstünü örttüler. Şüphesiz bunu intikam
    almak için kinlerinden yaptılar, fakat yıllardan beri hacıların Kâ’be’ye
    getirdiği mücevherleri, geri dönüp zengin olmak için kuyuya gömdükleri ve
    üstünü kumla kapladıkları da olasıdır.    

    Onların görevini, yanı
    Mekke’nin yöneticiliğini Huzaa kabilesi üstlendi. Bu kabile İsmail’in soyundan
    gelen, Ye-men’A göç eden, daha sonra tekrar kuzeye dönen bir Arap kabilesidir.
    Fakat Huzaa da, atalarına verilen bu harika suyun kaynağını araştırmadı. Çünkü
    o günlerde, Mekke’­de başka kuyular kazılmış ve Tanrı’nın bu hediyesi bir ih­tiyaç
    olmaktan çıkmış, Kutsal Kuyu yarı unutulmuş bir hatıra olarak kalmıştı.

    O halde Cürhürmlerin
    suçuna Huzaa’lar da ortak ol­muşlardır. Onlar diğer yönlerden de suçludurlar
    onların bir şefi, Suriye’den dönerken Moabi’lerden, putlarından bi­rini
    vermelerini istedi. Ona Hubel’i verdiler. Beraberinde Mekke’ye getirdiği Hubel,
    Kâ’be’ye kondu ve Mekke’nin baş putu oldu.

     

     

  • Vadidekî Kureyş Hz. Muhammedin Hayatı

    3. VADİDEKÎ KUREYŞ

     

    İbrahim’in soyundan
    gelen en güçlü arap kavimlerin­den biri de Kureyş idi; ve İsa’dan yaklaşık dört
    yüz yıl sonra, Kureyş’ten Kusayy, Huzaa’nın lideri Huleyl’in kızı ile evlendi.
    Huleyl, damadını kendi oğullarma tercih etti; çünkü Kusayy ammanmın araplan
    arasında sivrilmiş bir şahsiyetti. Huleyl’in ölümünden sonra, şiddetli bir
    çarpış-ma oldu ve sonunda Mekke’nin yöneticiliği ve Kabe’nin ko­ruyuculuğu
    Kusayy’a verildi.

    Bunun üzerine Kusayy
    yalan akrabaları olan Kureyşlileri –kardeşi 
    Zühre, amcası Teym, diğer bir amcasının oğ­lu olan Mahzum ve daha uzak
    olan bir kaç kuzenini- va­diye getirdi ve Mabed’in yakınma yerleştirdi. Bunlar
    ve yakınları Vadi Kureyşleri, Kusay’ın daha uzak akrabaları olan ve çevredeki
    tepelerde yerleşmiş olanlar İse civar Ku­reyşleri olarak tanınır. Kusayy bu iki
    kabileyi de kral gibi yönetiyor ve vergi alıyordu, bu parayla da kendilerini
    besleyemeyecek kadar fakır olan hacıları doyururdu. Bu zamana kadar Mabed’in
    koruyucuları onun çevresinde ça­dırlarda kalıyorlardı. Fakat Kusayy onlara,
    kendilerine ev­ler yapmalarını söyledi, kendisi de Daru’n-Nedve adıyla tanınan
    geniş bir ev yaptı.

    Herşey ahenkliydi,
    fakat karışıklıklar çıkmak Üzere idi. Kusayy soyunun belirgin özelliklerinden
    biri de her ne­silde bir tek seçkin kişinin tüm kavme hükmetmesi idi Kusayy’ın
    dört oğlundan en şerefli ve tanınmış olanı Abdu’1-Menaf ti. Fakat Kusay, en
    büyük oğlu Abdu’d-Dar’ı. içlerinde en az yetenekli olmasına rağmen diğerlerine
    ter­cih etti ve ölümünden kısa bir süre önce ona şunları söyle­di: «Oğlum,
    insanlar, onları senden daha şerefli kabul etseler de, seni onların seviyesine
    çıkaracağım. Sen açma­dıkça Ka’be’ye kimse giremeyecek. Kureyş’in savaş san­cağı
    senin ellerinde olacak, sen izin vermedikçe hiçbir ha­cı Mekke’de içecek su
    bulamayacak, sen vermedikçe hiç­bir yiyecek bulamayacak, Kureyş senin evinden
    başka yer­de bir meselede anlatamayacak.[1]Kendi
    hak ve güçleri­nin tümüyle birlikte Darün-Nedve’nin sahipliğini de ona verdi.

    Evlada yakışır bir
    şekilde Abdu’l-Menaf, babasının di­leklerini tartışmasız kabul etti; fakat bir
    sonraki nesilde Kureyş’in yansı, gününün en ileri gelen adamı olan
    Ab-du’L-Menafın oğlu Hagim’in etrafında toplandılar ve hak­ların Abdu’d-Dar
    sülalesinden Hasim’in kendi sülalesi­ne aktarılmasını istediler. Haşim ve
    kardeşlerini destek­leyenler Zühre ve Teymin torunları ve en yaşlı grup ha­riç
    tüm Kusayy soyundan gelenlerdi. Mahzum’un soyun­dan gelenler ve diğer uzak
    kuzenler hakların Abdu’d-Dar’-da kalmam gerektiğini savundular. Duygular o
    kadar şid­detlendi ki Abdu’l-Menaf soyundan bir grup kadın bir kâ­se güzel koku
    getirip, Ka’be’nin yanına koydular; Haşim, kardeşleri ve diğer taraftarları
    ellerini bu kaseye daldı­rıp, birbirlerini bırakmayacaklarına dair and içtiler
    ve bu anlaşmayı teyid etmek için kokulu ellerini Kabe’nin taş­larına sürttüler.
    İşte bu grup güzel kokanlar diye anıldı. Abdu’d-Dar’ın taraftarları da birleşme
    andı içtiler ve on­lara da Müttefikler adı verildi. Şiddet ve savaş sadece Mabed’İn
    içinde değil Mekke’yi çevreleyen büyük bir daire içinde de yasaktı. İki grup,
    bir anlaşmazlık çıktığın savaş etmek için bu kutsal yerden milierce uzağa
    gitmek zo­rundaydılar. Sonunda Abdu’LMenaf oğullarının vergi top­lama ve
    hacılara yiyecek ve su sağlama haklarını alma­sına, Abdu’d-Dar oğullarının ise
    Ka’be’nin anahtarlarına ve diğer haklara sahip olmasına ve onların evinin yine
    top­lanma yeri (Darü’n-Nedve) olarak devam etmesine karar verildi.

    Haşim’in kardeşleri,
    hacılara hizmet görevini Haşim’e verdiler. Hac zamanı yaklaştığında Haşim
    mecliste kalkar ve şöyle derdi: «Ey Kureyşliler, siz Allah’ın komşularısı­nız,
    O’nun evinin yakınlarısınız, işte bu bayramda Tanrı’-ran ziyaretçileri, hacılar
    O’nun evine geliyor. Onlar Allah’­ın misafirleridir ve hiçbir* misafir O’nun
    misafirleri kadar cömertlik beklemez. Eğer benim kendi zenginliğim yetse idi,
    bu yükü size yüklemezdim.»

    Haşim hem Arabistan
    içinde, hem de dışında şeref ka­zandı. Mekke’den kalkan iki büyük kervanı,
    Yemen’e gi­den kış kervanını ve kuzey-baü Arabistan’a, oradan Ro­ma
    İmparatorluğunun bir bölümü olarak Bizans yöneti­minde olan Suriye ve
    Filistin’e giden Yaz kervanını o dü­zenlemiştir. İki kervan da eski «misk yolu»
    üzerinden ge­çerdi ve yaz kervanının en önemli duraklarından biri ve ilk
    durağı, kuzeytte Mekke’den onblr günlük deve yolu uzak­lıktaki Yesrid vahası
    İdi. Bu vahada bir zamanlar sadece yahudiler hüküm sürüyordu, fakat daha sonra
    Güney Ara­bistan’dan bir kavim onları yönetmeye başladı. Yahudiler, toplumun
    genel yaşamında rol almaya ve kendi dinlerini koruyarak zenginlik içinde
    yaşamaya devam ettiler. Yes-rib’deki Araplara gelince, onlar ana-erkil
    gelenekleri de­vam ettiriyorlardı. Atalarından bir kadının ölümünden son­ra
    Kayle’nin çocukları adını aldılar, fakat Kayle’den son­ra kabile, oğullan Evs
    ve Hazreç arasında ikiye ayrıldı.

    Hazreç’in en etkili
    kadınlarından biri. Neccar sülale­sinden Amr’ın kızı Selma idi. Haşim onunla
    evlenmek is­tedi. Selma, kendisiyle ilgili İslerin kontrolünün kendisin­de
    olmasını şart koşarak teklifi kabul etti ve ayrıca bir erkek çocuk dünyaya
    getirdiğinde en azından on dört yaşına dek Yesrib’de büyütmeyi şart koştu.
    Haşim bu şartları kabul etti, çünkü /eni gelenler için daha tehlikeli olan va­ha
    humması sayılmazsa, Yesrib’in iklimi Mekke’den daha sağlıklıydı. Bundan başka
    Haşim sık sık Suriye’ye gidiyor­du. Gerek oraya giderken, gerekse dönüşte Selma
    ve oğlu­nun yanında kalabilirdi. Fakat Haşîm’in yaşamı uzun sür­medi,
    seferlerinden birinde Filistin’de, Gazze’de hastalandı ve öldü.

    Haşim’in Abdu’ş-Şems
    ve Muttalib adında iki öz kar­deşi ve Nevfel adında bir üvey kardeşi vardı.
    Abdu’ş-Şems Yemen’de ve Suriye’de ticaretle meşguldü, Nevfel ise Irak’­ta
    ticaret yapıyordu. Bu nedenle ikisi de çoğu zaman Mek­ke’den uzakta
    bulunuyorlardı. Bu ve daha başka sebepler yüzünden, hacılara su verme ve onları
    beslemek için ver­gi toplama haklarını Haşim’in küçük kardeşi Muttalib al­dı ve
    kendisinden sonra bu görevleri yüklenebilecek bir kişi düşünmeye başladı.
    Haşim’in Selma dışındaki diğer eşlerinden üç oğlu vardı. Fakat söylenenlerin
    tümü doğru ise, bunların hiçbiri -ve Muttalib’in kendi oğullarından hiçbiri-
    Sehna’nın oğluyla karşılaştırılamazdı. Çok genç ol­masına rağmen Şeybe
    -annesinin verdiği isim- liderlik için özgün vasıfları göstermeye başlamıştı.
    Vaha’dan gecen yol­cular onunla ilgili çok mükemmel haberler getiriyorlardı.
    Sonunda Muttalib onu görmeye gitti; gördükleri onu, Selma’dan yeğenini
    kendisine emanet etmesini istemeye yö­neltti. Selma oğlunu bırakmak
    istemiyordu. Şeybe de an­nesinin rızası olmadan onu bırakmayacağını söyledi. Fa­kat
    Muttalib’in ümidi kırılmamıştı. Mekke’nin anne ve oğu-la Yesrib’in
    sağlayamayacağı olanaklar sağlayacağını vur-guladı. Kutsal Ev’in bekçileri ve
    tüm Arabistan’daki Hacc’-în merkezi olan Kureyşliler şerefçe diğer Arap
    kabilele­rinden üstündüler; büyük bir ihtimalle Şeybe, bir gün ba­basının
    görevini üstlenecek ve Kureyş’in liderlerinden bi­ri olacaktı. Fakat bunun için
    Önce kendi halkıyla bütünleş­meliydi. Dışarıdan gelen bir göçmen böyle bir
    şerefe ta­bii ki hak kazanamazdı. Selma onun öne sürdüğü düşün­celerden çok
    etkilendi.    Eğer oğlu Mekke’ye giderse
    onu

    Mekke’de ziyaret
    etmesi veya oğlunun onu ziyaret etmesi kolay olacaktı, bu nedenle onun
    gitmesine izin verdi. Mut-talib yeğenini devesinin arkasına aldı ve yola
    koyuldu. Mekke’ye giderken yolda onlara rastlayanların, bu yaban­cı genci
    gördüklerinde «Abdü’l-Muttalib- yani «Muttalib1-in kalesi» dediklerini duydu. O
    da «bu benim kardeşim Haşîm’in oğludur» diye cevap verdi. Sözlerine karşılık
    ola-rak verilen selamla birlikteki gülümseme, şehirde ağızdan agıza dolaşacak
    olan genç adamla ilgili haberlerin başlan­gıcıydı; o günden sonra genç,
    Abdu’l-Muttalib olarak anıldı. Mekke’ye vardıktan kısa bir süre sonra,,
    babasının hak­ları üzerinde amcası Nevfel’le aralarında anlaşmazlık çık­tı :
    fakat koruyucu amcasının ve Yesrib’den gelen desteğin yardımıyla
    Abdu’l-Muttalib haklarını kazanabildi. Mutta-lib’in Yesrib’de verdiği sözlerden
    de ümit kesmedi. Yıllar sonra Muttalib öldüğünde hiç kimse yeğeninin hacılara
    yiyecek ve su sağlama hektarını almasına karşı çıkmadı. Onun bu işi becermekte
    .mcasını ve babasını bile geçtiği söylenirdi.

     



    [1]  «el» takısının
    kaldırıldığı hitaplar dışında isim el-Muttalıbdir. Fakat bu belirlilik takısı
    transkripsiyonda zorluk ya­rattığı için, bu ve bunun gibi «el- takısı taşıyan
    isimlerde hitap halini kullanmayı tercih ettik.

     

  • 9. SINIF ARAPÇA YAZILI SORULARI للصف التاسع

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

    :              

     

    صف / رقم :

     

    يجرخ احمد مجلة يقرأ فيها حتى يحضر الطعام. العامل ينظف المائدة ويضع عليها بعض الاطباق الفارغة وملعقة وشوكة.    

     

    S–1 Yukarıdaki cümleleri tercüme ediniz?( 20)

     

    S–2 Aşağıdaki kelimelerin müzari ve emirlerini yazınız? (10)

     

    Emir                            Müzari

     

    ………………             ……………….   عَلِمَ

     

    ………………           ……………….  حَدَّثَ

     

      ………………            ……………….    وَجَدَ

     

    ………………         ……………….     بَاعَدَ

     

    ………………          ……………….    قَالَ    

     

    ………………       ……………….    اِسْتَغْفَرَ   

     

    S-3  Aşağıdaki cümleleri Arapça yazınız?(20)

     

    Aile fertleriniz nerede?  ……………………………

     

    Yatsı namazını kılacağım. ………………………..

     

    Bir şey değil, buyurun!  …………………………..

     

    S- 4 Aşağıdaki boşluklara uygun kelimeyi yazın?(10)

     

    حَاجَاتُ  الاسْرَةِ   ………….

     

     ( كَثِيرٌ-كثيرتان-كثيرون-كثيرةٌ )

     

    …………………… التِلْمِيذَانِ أستَاذَهُمَا

     

     (سَأَلا- سألَتْ- سَألَ- سألوا)

     

    S–5 Aşağıdaki cümleleri tesniye ve cemilerini yazarak gereken değişiklikleri yapınız?(20)

     

    الصَدِيقُ مُحْلِصٌ          ……………          …………….

     

        …………….         ……………..

     

    الزَّوءجَةُ مُوَظَّفَةٌ        ……………….    ………………….

     

    ………………..        ………………

     

    S–6Aşağıdaki kelimelerin zıt anlamlarını ve manalarını yazınız?(10)

     

    تَصْغَرُ -…………………    يَنْتَهِي-……………………….

     

    جَارِجٌٌ– …………………….   المَوْتُ-…………………..

     

    S–7 Aşağıdaki emir fiilinin çekimini yazınız?(10)

     

    İç  اِشْرَبْ

     

    …………….……      …………….…       …………….….

     

    …………….……      …………….…       …………….….

     

     

     

    أتمنى لكم التوفيق

     

  • 9. SINIF ARAPÇA YAZILI SORULARI للصف التاسع

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

    اسم / لقب :              

     

    صف / رقم :

     

    ينصرف العامل و يتناول احمد طعامه ويشرب الشاي ثم ينادي العامل .لا. لا اريد فاكهة . اعطي طبقـا من الحلوي العربية فقط.

     

    S–1 Yukarıdaki cümleleri tercüme ediniz?( 20)

     

    S–2 Aşağıdaki kelimelerin müzari ve emirlerini yazınız? (10)

     

    Emir                            Müzari

     

    ………………       ……………….    كانَ      

     

    ………………       ……………….  اِجْتَمَعَ      

     

      ………………       ……………….    اَحْسَنَ 

     

    ………………       ……………….     ضَرَبَ 

     

    ………………       ……………….     وَقَفَ    

     

    ………………       ……………….    اِسْتَغْفَرَ   

     

    S-3  Aşağıdaki cümleleri Arapça yazınız?(20)

     

    Annen çalışıyor mu?     ……………………………

     

    İkindi namazını kılacağım. ………………………..

     

    Bir şey değil, buyurun!  …………………………..

     

    A

     

    S- 4 Aşağıdaki boşluklara uygun kelimeyi yazın?(10)

     

    الاسْرَةُ ……………….

     

     ( سعيدة ٌ. سعيد- سعيدان- سعيدون )

     

    …………………… المريض الدّواء 

     

     (اِشْربْ- شربتْ- يشربُ-تشربُ )

     

    S–5 Aşağıdaki cümleleri tesniye ve cemilerini yazarak gereken değişiklikleri yapınız?(20)

     

    المُدَرِّس مَحْبُوبٌ          ……………          …………….

     

        …………….         ……………..

     

    البِنْتُ مُسْلِمَةٌ            ……………….    ………………

     

    ………………..    ………………

     

    S–6 Aşağıdaki kelimelerin zıt anlamlarını ve manalarını yazınız?(10)

     

    يَمُوتُ -…………………    يَبْدَأُ-……………………….

     

    دَاخِلٌ– …………………….    تَعْظُمُ-…………………..

     

    S–7 Aşağıdaki emir fiilinin çekimini yazınız?(10)

     

    Yaz  اُكْتُبْ

     

    …………….……      …………….…       …………….….

     

    …………….……      …………….…       …………….….

     

     

     

    أتمنى لكم التوفيق

     

  • Allah’ın Evi Hz. Muhammedin Hayatı

     

     

    HZ.
    MUHAMMED’İN HAYATI

     

    1. ALLAH’IN EVİ

     

    Yaratılış kitabı
    (Tekvin) bize ibrahim’in çocuksuz ol* duğunu, çocuk sahibi olmaktan ümit
    kestiğini ve Tanrı’nın, çadırındaki İbrahim’e şöyle seslendiğini söyler: «Şimdi
    gök­lere bak ve sayabiltrsen gökteki yıldızları say.- İbrahim gözlerini
    yıldızlara çevirdi ve şöyle bir ses duydu: «Senin soyun da aynı şekilde
    çoğalacak»  (Tekvin: 15:S).

    Karısı Sara
    yetmişaltı, İbrahim ise seksenbeş yaşın­da idi; karısı İbrahim’e Hacer adında
    Mısır’a bir cari-yeyy ikinci karisi olması İçin verdi. Fakat hanımla cari­ye
    arasında geçimsizlik ortaya çıktı. Hacer, Sara’run kız­gınlığından kaçtı ve
    üzüntü içinde Allah’a yalvardı. Allah ona Melek’le ‘bir mesaj gönderdi: «Senin
    soyunu o kadar çoğaltacağım ki onu saymak mümkün olmayacak.- Melek ona şunları
    söyledi: «İşte, bir çocuğun olacak, bir erkek çocuğu dünyaya getireceksin ve
    adını İsmail koyacaksın; çünkü Allah senin kederini işitti.» (Tekvin: 16:
    10-11). Son­ra Hacer, İbrahim ve Sara’nın yanma döndü ve onlara Me­leğin
    söylediklerini haber verdi; çocuk doğduğunda, İbra­him ona «Tanrı işitir»
    anlamındaki İsmail adını koydu.

    Çocuk onüç yaşma
    geldiğinde, İbrahim yüz, Sara ise doksan yaşındaydı; Tanrı tekrar İbrahim’e
    seslendi ve Sa-ra’nm bir erkek çocuğu dünyaya getireceğini, adını İshak koymasını
    söyledi. Büyük oğlunun Allah katında gözden düşeceğinden korkan İbrahim Allah’a
    yalvardı: «İsmail se­nin katında yaşamaya devam etsin*   Allah ona şöyle cevap verdi: -ismail’le
    ilgili söylediklerini duydum. Üzülme, selâmım onun üzerine olsun… ben onu
    büyük bir mili at yapacağım. Fakat benim ahc&n (sözüm), Sara’nın gelecek
    yıl bu vakitte dünyaya getireceği İshak ile yerine gelecek.-(Tekvin: 17:20-1).

    Sara, İshak’ı dünyaya
    getirdi ve onu kendisi emzırdi. İshak sütten kesildiğinde, ibrahim’e artık Hacer
    ve İsma­il’in kendi evlerinde kalmasına gerek kalmadığını söyledi. İbrahim,
    ismail’i çok sevdiği için buna üzüldü. Fakat Tan­rı tekrar İbrahim’e seslendi
    ve Sara’nın teklifine uyma­sını ve üzûlmemesini söyledi; ve İsmail’in
    korunanlardan olacağını tekrarladı.

    İbrahim bir değil, iki
    büyük milletin atası olacaktı -iki büyük millet, yani, iki rehber güç,
    yeryüzünde Tann’nın emirlerini yerine getirecek olan iki araç, çünkü Allah sö­zünden
    dönmez ve Allah katında Ruh ululuğundan baş­ka büyüktük yoktur. İbrahim,
    beraber akmaması gereken, nerbirinin kendi yolunda gitmesi gereken iki ruhsal
    akar-sunun kaynağı olacaktı; O, İsmail ve Hacer’i güvenlikle­rinden emin olarak
    Allah’a ve Onun meleklerine emanet etti

    İki ruhsal akarsu, iki
    din, Tann’nın yarattığı iki fark­lı alem; iki daire, yani iki merkez. Bir yer
    insanlar seçtiği için değil, Sema’da seçildiği için kutsal olur. İbrahim’in
    çevresinde İse iki kutsal yer vardı: birisi yakında idi, di­ğerinden. İse
    İbrahim’in henüz haberi yoktu. İşte Hacer ve İsmail, Arabistan çöllerinde,
    Kenan illerinin kırk günlük deve yolu güneyinde yer alacak olan bu ikinci
    kutsal yere yönlendirilmişlerdi. Vadinin ismi Bekke idi, bazıları bu adın
    vadinin darlığı nedeniyle verildiğini söyler: her ta­rafı tepelerle kaplıdır,
    sadece üç çıkısı vardır, biri kuzeye. biri güneye, diğeri ise batıda Kızıl
    Deniz’e açılır ve kıyıya elli mil uzaklıktadır. Kitaplar, Hacer ve İsmail’in
    Bekke’ye nasıl ulaştığı hakkınn» bilgi vermiyor, kervan yolcuları­nın
    yardımıyla ulaşmış olmalılar, çünkü vadi büyük ker­van yollarından birinin
    üzerindedir. Bu yol, Güney Arabis­tan’dan Akdeniz’e götürülen güzel kokular ve
    parfümlerin taşındığı yol olduğu için bazen «misk yolu» diye de adlandırılır.
    Hacer’le İsmail vadiye vardıklarında, herhal­de, kervandan ayrılmışlardır.
    Ana-oğul susuzluktan kav­rulmaya başladıklarında, Hacer oğlunun ölmesinden kork­tu.
    Atalarının geleneklerine göre, İsmail yattığı yerden Tanrıya yalvardı ve annesi
    biraz Ötedeki tasın üstüne çı­kıp, yardım gelip gelmediğini araştırdı. Kimseyi
    göreme­yince karsıdaki yüksek tepeye kadar koştu, fakat yine kim­seyi göremedi.
    Yan çılgın bir halde iki nokta arasından yedi kez geçti, yedincisinde dinlenmek
    İçin kayanın üstü­ne oturduğu sırada melek geldi. Tekvin’e göre Melek şöy­le
    dedi:.

    «Tanrı çocuğun sesini
    duydu; ve Tann’mn Meleği gök­ten Hacer’e seslendi ve şöyle dedi: Hacer, seni
    üzen ne? Korkma, çünkü Tanrı, yatan çocuğun sesini duydu. Kalk ve çocuğu
    kaldır, kucağına al. çünkü onu büyük bir mil­let yapacağım. Tanrı onun
    gözlerini açta ve o kaynayan bir su gördü.» 
    (Tekvin, 21: 17-20).

    Allah, İsmail’in,
    topuğunun olduğu yerden bir su kay­nağı fışkırttı. Bundan sonra vadi, suyunun
    bolluğu ve gü­zelliği nedeniyle kervanların konak yeri oldu ve kaynak Zemzem
    adını aldı.

    Tekvin, İbrahim’in
    diğer kolunun kitabı değil, tshak ve soyundan gelenlerin kitabıdır. İsmail’le
    ilgili şunları ya­zar: «Ve Tanrı çocukla beraberdi, çocuk vahşi doğanın içinde
    büyüdü, yaşadı ve bir okçu oldu.» (Tekvin). Bundan sonra İsmail’den çok az
    bahseder, sadece İsmail ve Ishak’-m babalarım Hebran’da beraber gömdüklerini ve
    birkaç yıl sonra Esau’nun kuzeniyle, yeni İsmail’in kızıyla evlen­diğini
    yazarken İsmail’in adı geçer. Fakat Mezmur’da, «Ey Mihmandarların Rabbi, senin
    barınakların: (tapınakların) ne güzeldir» adlı bölümü acarken İsmail ve
    annesinden ve Zemzem’in onların vadiden geçmesi nedeniyle çıktığından
    bahsedilir: «Mübarek olanlar, gücünü senden alan, Bek-ke vadisinden geçip,
    orayı bir su kaynağı yapanların yo­luna olan ve onları kalbinde taşıyanlardır.»
    (Mezmur; 84-5-6).

    İsmail ve Hacer
    gittikleri yere ulaştıklarında, İbrahim’­in daha yetmiş-bes yıllık ömrü vardı
    ve oğlunu o kutsal yerde ziyaret etti. Kur*an bize, Allah’ın ibrahim’e
    İsmail’le birlikte Zemzem kuyusunun yakınma İnşa edecekleri ma­bedin yerini
    gösterdiğini söyler (Hacc: 26); nasıl yapacak­ları da onlara bildirilmişti. Bu
    mabede, şekil olarak «küp» e benzediği için Kâ’be adı verilir; dört köşesi,
    pusulanın dört yönüne göredir. Fakat bu kutsal yerdeki en kutsal nesne,
    yeryüzüne indiğinden beri Ebu Kubays tepesinde bulun­duğu ve oradan bir Melek
    tarafından İbrahim’e getirildiği söylenen semavi bir taştır. -O, Cennet’ten
    yeryüzüne süt­ten beyaz bir halde indi, fakat Ademoğlunun günahları onu
    kararttı.» [1]Bu karataşı, Kâ’be’nin doğu
    köşesine yerleştirdiler; mabedin yapımı bittiğinde Allah tekrar İbrahim’e
    seslendi ve ona Bekke’ye, veya da­ha sonra adlandırıl dığı gibi Mekke’ye Hac
    geleneğini kur­masını emretti:

    «Bana hiçbir şeyi
    ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sucuda varanlar için Evimi
    tertemiz tut. İnsanlar içinde Hacet duyur; gerek yaya. gerekse uzak yollardan
    (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.» (Hacc:
    26-27).

    Hacer, İbrahim’e
    Bekke’ye ilk geldiği günkü yardım arama çabalarından bahsetti. O da Hacer’in
    geçtiği iki nok­ta olan Safa ile Merve tepeleri arasından Hacıların yedi defa
    geçmelerini Haccın gereklerinden birisi yaptı.

    Daha sonra İbrahim,
    büyük bir olasılıkla Kenan’da, etrafındaki geniş otlaklara, buğday ve arpa
    tarlalarına ba­karak şöyle dua etti:

    «Rabbimiz, gerçekten
    ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-ı Haram (kutlu ve korunmuş ev”mda
    ekini olmavan bir vadi­ye yerleştirdim; Rabbimiz. dosdoğru namazı kılsınlar
    diye (öyle yaptım), Böyle Sen, insanların bir kısmının kafbterini onlara ilgi
    duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandtr. Umulur ki şük­rederler.»
    (ibrahim. 37)[2].

     

     



    [1] Hadis: Tir. VII, 49.

    [2] Kitapta kullanılan ayet meallerinde Ali Bulaç,
    Kur’an-ı Ke-rbn’İn Türkçe Anlamı (Meal ve Sözlük) Pınar Yayınları, İst. 1083
    meali esas alınmıştır,   (çevj

     

  • 9. SINIF ARAPÇA YAZILI SORULARI للصف التاسع

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

    الاختبار للصف التاسع

    اسم / لقب :

    صف / رقم :

    – أجب عن الأسئلة الآتية؟ (15)

    مِمّنْ تَتَكَوَّنُ اُسْرَتَكُمْ؟ _……………………………………

    الى اَيْنَ تذْهَبُونَ فِى العُطْلَةِ؟

    ……………………………………...

    2رتِّبْ الكلماتِ الأتيةِ لتكون جملاً مفيدةً. (15)

    العاشر+ بعض + يفضّل+ الدّور+ الناس

    …………………………………..

    أن يتحدّث+ طلب+ فوائد+ التربيّة الرياضيّة + المعلّم+ من محمّد+ عن

     ………………………………………

    Aşağıdaki cümleleri Arapça ‘ya çeviriniz.20    3-)

    Yemekten önce ve sonra ellerinizi temizleyin.

    ………………………………………………………

    Her gün gazete okurum.

    …………………………………………………………………

    Biz hayırlı işleri severiz.

    ……………………………………………………..

    S.5 – Aşağıdaki cümleleri müfretlerini

     yazarak  cümlelerde gerekli değisiklikleri  yapıp altlarındaki boşluklara yazınız.10

    البِنْتَان جَمِلَتَانِِ

    .………………………………………….

     المَسَاجِد نَظِيفَةٌُ

    …………………………………………..

    S.2 Aşağıdaki kelimelerin tekil ve çoğullarını karşılarındaki boşluklara yazınız.15

    جمع                         مفرد

       

    ولدان

       

    كاتبتان

       

    عَامِلان

       

    صَابِرتانٌ

       

    مُسْلِمان

       

    مُهَنْدِسٌ

       

    رجلان

       

    بنتان

    S.5 – Aşağıdaki cümlelerde parantez içindeki  kelimeleri ikil yaparak  cümlelerde gerekli değisiklikleri  yapıp altlarındaki boşluklara yazınız.15

    ا) وَصَلتْ (الطبيِبَةُ ) الى المستشفى

    …………………………………………..

    ب) وَضَعَتْ كُتُبِى لإى (الحقيبة) الجدبدةِ

    …………………………………………..

    Aşağıdaki  boşluklara uygun fiilleri yazınız? 10

    عائِشَةُ……………… الطَّعامَ

    يَا تِلْمِيذُ……………..فىِ ألأَسْئِلَةِ قَبْلَ الاِجَابَة

    التَّلاَمِيذ……………. فِى الرِّحْلَةِ

     …………. عِنْدَ اِشَارَةِ المُرُورِ يَا سَائِقُ

    ينام- ذهبت –تطبخ –قف – فكّر – اشتركوا -يعتبر

  • 9. SINIF ARAPÇA 2.DÖNEM 3.YAZILI SORULARI

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

    ADI SOYADI:…………………………                                     2.DÖNEM 3.YAZILI

    NO:………………………                                                                            

    SINIF:………

    SORULAR

     

    1.Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.( 2×10=20 Puan)

    فقالوا؛ والله ما سمع رجال قريش هذا القرأن

    لقد ضربنى أعداء الله بعد أن أسمعتهم القرآن

    2.Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz. (2×10=20 P)

    فر اللص  من  الشرطي

    أمر القائد  الجنود

    3.Yukarıda (2.soruda)ki cümlelerin fiillerini yazıp aksamı seba’ ya göre türünü yazınız. (10P)

     

    4.Aşağıdaki kelimelerden hangisi fiildir? (10P)

    a. كِتَاب              b. ضربنى            c.  إلى         d. رجال

    5.Aşağıdaki kelimelerden hangisi isimdir? (10P)

    a. دَخَلَ              b.  حَسَنٌ                c. حتى         d. عند

    6.  Aşağıdaki kelimelerden hangisi harftir? (10P)

    a.المدير             b. على                     c.أثني        d. الصف

    7. Aşağıdaki isimlerden hangisi marife değildir? (10P)

    a. الفريقان            b.  محمد               c. مكة        d. مصابون

    8.Aşağıdaki cümlelerden hangisi isim cümlesi değildir? (10P)

    a. الأثواب فى الدكن المجاور                    b. هذا معطف جميل بلا شك  

    c. أريد هذا المعطف الكحلي                  d. عندنا أيضا قمصان صوفية   

    التوفيق من الله

  • 9. SINIF ARAPÇA 2.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

     

    ADI SOYADI:………………………………                                           2.DÖNEM 2.YAZILI

    NO:………………………                                                                                         

    SINIF:9/………..

    SORULAR


    1.Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz.( 2×10=20 Puan)

    واستمرت الحرب بين المسلمين والمشركين سنوات

    ثم جاء محمد(ص)برسالة الإسلام

    2.Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz. (2×10=20 P)

    إشترك الفريقان في المبارات

                          

    يشاد الطلاب اللاعبين

     8.Aşağıdaki cümleleri boş yerlerine gelebilecek uygun cemi müz. salim getiriniz

    إشترك فى الإجتماع ……..اللغة الإنجليزية

    مدرسون    مدرسين    مدرسو   مدرسي

    تنقل يارةالإساف ………. الي المستفي

    مصابون     مصابين    مصابو   مصابي


    4.Cümleleri verilen uygun sıfatla tamamlayınız.

    (10P)

                                 

    خرج احمد في يوم …………

    .ليزور صديقا…… ……

    جديد           مشمس         جميلة   عزيزا  

    5.Aşağıdaki cümleleri boş yerlerine gelebilecek uygun seçeneği işaretleyiniz.(10P)   

        

    إتجه المسلمون  …….. مكة

     عند    حتى    نحو    لدى

    الحق وزهق الباطل……..

    جاء     ذهب     ترك     بعد 

    5.Aşağıdaki kavramların ne olduğunu yazınız(10P)

    Mef’ul:

    Mansub:

    Muzaf:

    Mubteda:

    6.Cümle elemanlarının irabını yazınız.(10P)

    Haber:

    Muzafun ileyh:

    Fail:

    Meful

    التوفيق من الله

  • 9. SINIF ARAPÇA 1.DÖNEM 3.YAZILI SORULARI

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

     

    ADI SOYADI:………………………………                                                         1.DÖNEM 3.YAZILI

    NO:………………………                                                                                                        10/01/2005

    SINIF:9/………..

    SORULAR

    1.Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz.(2×10 Puan)

    الولد الأكبر طالب بكلية الطب

    هذا أخي عثمان يساعدني في عملى

    2.Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz(2×10 P)

    ووضع الحاج يده في جيبه فلم يجد ريالا

    وهو متزوج من سيدة فاضلة وهي امرأة عالمة

    3.Aşağıdaki cümleleri uygun bir seçenekle tamamlayınız.(10 P)

    الأسرة .. …………… سعيد ـ سعيدة ـ سعيدان

    أفراد الأسرة . …… ………….مجتمع ـ مجتمعان ـ مجتمعون

    4. Aşağıdaki cümleleri cemi’ye çevirip gerekli değişikliği yapınız.(2x10P)

    البنت مسلمة. …………… . ……………

    الكتاب نافع. …………… . ……………

    5.Verilen fiilin mazi, muzari ve emrini yapınız.(10 P)

    لعب…………… …………… ……………

    6.Aşağıdaki cumlelerde bulunan mazi, muzari emir fiilleri bulup belirtiniz.(10 P)

    نحن نحب عمل الخير                  إستمر المطر ساعة                  إجتنبو من الكبائر

    7. Aşağıdaki cümleyi Arapça  irab ediniz.(10 P)

    الرجال جالسون

    التوفيق من الله

  • 9. SINIF ARAPÇA1.DÖNEM 2.YAZILI SORULARI

     

    İMAM-HATİP LİSESİ

     

     

    ADI SOYADI:………………………………                                                         1.DÖNEM 2.YAZILI

     

    NO:………………………                                                                                                         20/12/2004

     

    SINIF:9/………..

     

    SORULAR

     

     

    1.Aşağıdaki cümleleri harekeleyiniz.(2×10 Puan)

     

    المدرسة واقفة أمام السبورة

     

    ستجد الشقة حسب طلبك تماما بإذن الله

     

    2.Aşağıdaki cümleleri Türkçe’ye çeviriniz(2×10 P)

     

    رَكِبَ صَالِحٌ السَيَّارَةَ لِيَذْهَبَ إلى الشَرِكَةِ التِي يَعْمَلُ بِهَا

     

    وَ جَاءَ رَجُلُ المُرُورِ لِلتَحْقِيقِ في الحَادِثِ

     

    3.Parantez içindeki  kelimeleri cemi müzekker salim yaparak  cümlelerde gerekli değişiklikleri  yapıp yazınız.(2×10 P)

     

    يعبد( المؤمن )  ربه

     

    …………………………………..

     

    رأيت( المهندس) فى البنك

     

    …………………………………..

     

    4.Parantez içindeki  kelimeleri tesniye yaparak  cümlelerde gerekli değişiklikleri  yapıp  yazınız.(2x10P)

     

    ا ) يُحِبُّ المُدَرِّسُ ( التِلْمِيذَ ) المُجْتَهِدَ .

     

      …………………………………………………ب ) وَصَلَ إلى مَنْزِلِنَا (صَدِيقٌ ) كَرِيمٌ .   …………………………………………………

     

    6. Aşağıdaki isimlerden hangisi marife değildir?

     

    a. الله   b. احمد   c. الشمس   d. قلم

     

    5. Aşağıdaki isimlerden hangisi nekra değildir?

     

    a.كتاب  b. دفتر   c.  صَالِحٌ  d. كلمة

     

    5.Aşağıdaki kelimelerin ikil ve çoğullarını karşılarındaki boşluklara yazınız.(10 P)

     

    1

     

    سَيَّارَةٌ

    1

     

    طَالِبٌ

    1

     

    عَامِلٌ

    1

     

    مُسْلِمٌ

     

    التوفيق من الله