Yıl: 2013

  • İsm-i alet

     

    İsm-i alet: Eylemin yapıldığı fiilden türeyen ve o iş için kullanılan aleti gösteren isimdir.

    Mesela: “Ütüledi” fiilinden türeyen “ütü” ism-i alettir. “Süpürdü” fiilinden türeyen “süpürge” ism-i alettir.  “Açtı” fiilinden türeyen “açacak” veya “anahtar” da ism-i alettir. Demek, ism-i alet, eylemin yapıldığı fiilden türeyen ve o iş için kullanılan aleti gösteren isimdir.

    İsm-i alet için belirlenmiş üç vezin vardır. Ancak biz, istediğimiz fiili herhangi bir vezne sokarak ism-i alet yapamayız. Sadece gördüğümüzde tanırız. Dolayısıyla ism-i alet için belirli kalıplar olmasına rağmen semâidirler. İsm-i alet müteaddi fiilden yapılır ve şu vezinler kullanılır:

    1. Vezin:   مِفْعَالٌveznidir. Mesela:  فَتَحَ “Açtı” manasındadır.   مِفْتَاحٌise “Açacak, anahtar” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet  مِفْعَالٌ vezninden gelmiştir.

    Yine  حَرَثَ “Sürdü” manasındadır.   مِحْرَاثٌ  ise “Saban” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet  مِفْعَالٌ vezninden gelmiştir.

    2. Vezin:   مِفْعَلٌ veznidir. Mesela:   غَزَلَ“Yün eğirdi” manasındadır.   مِغْزَلٌ ise “Yün eğirme aleti” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet مِفْعَلٌ  vezninden gelmiştir.

    بَرَدَ “Törpüledi” manasındadır.   مِبْرَدٌ  ise “Törpü” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet مِفْعَلٌ  vezninden gelmiştir.

    Bir örnek daha verelim:  قَصَّ “Kesti” manasındadır.   مِقَصٌّ ise “Makas” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i aletمِفْعَلٌ  vezninden gelmiştir.

    3. Vezin:   مِفْعَلَةٌveznidir. Mesela:   كَنَسَ“Süpürdü” manasındadır.   مَكْنَسَةٌ ise “Süpürge” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet  مِفْعَلَةٌ vezninden gelmiştir.

    سَطَرَ “Çizdi” manasındadır.    مِسْطَرَةٌ ise “Cetvel” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet  مِفْعَلَةٌ vezninden gelmiştir.

    كَوَى “Ütüledi” manasındadır.  مِكْوَاتٌ   ise “Ütü” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, ism-i alet  مِفْعَلَةٌ vezninden gelmiştir.

    Ayrıca bu üç vezinden birine girmeyip, ism-i alet olan isimler de vardır. Mesela:  فَأْسٌ “Balta” ;  ثَلاَّجَةٌ “Buzdolabı” ; قَلَمٌ   “Kalem” ; اِبْرَةٌ  “İğne” ; غَسَّالَةٌ   “Çamaşır makinesi” gibi isimler üç vezinden birine girmeyip ism-i alet olan isimlerdendir.

  • İsm-i mensub

     

    İsm-i mensub: Herhangi bir yere, herhangi bir mesleğe veya bir dine ait olmayı gösteren isimlerdir. Türkçede “İstanbullu, Mısırlı, köylü, Musevi, ayakkabıcı” gibi anlamlara gelir. İsm-i mensub, ismin sonuna “şeddeli ye” getirilmesi ve önceki harfin harekesinin esre yapılmasıyla elde edilir. Örnekler:

    مِصْرِىٌّ

    مِصْرٌ

    اِسْتَانْبُولِىٌّ

    اِسْتَانْبُولٌ

    Mısırlı

    Mısır

    İstanbullu

    İstanbul

    Şu kaideye de dikkat edelim: Sonunda (  ة ) olan isimler ismi mensub olduğunda (  ة ) kalkar.

    مَكِّىٌّ

    مَكَّةُ

    مَدَنِىٌّ

    اَلْمَدِينَةُ

    Mekkeli

    Mekke

    Şehirli

    Şehir

  • Sıfat-ı müşebbehe

     

    Sıfat-ı müşebbehe: Özellik bildiren, fiillerden türeyen ve az ya da çok devamlılık bildiren isim cinsinden sıfatlardır. Sıfat-ı müşebbehe ism-i faile benzer; ancak arada bazı farklar vardır.

    1. Fark: İsm-i failler kısa süreli, sıfat-ı müşebbeheler ise uzun sürelidir.

    2. Fark: İsm-i failler genellikle müteaddi fiilden, sıfat-ı müşebbeheler ise lazım fiilden yapılır.

    Sıfat-ı müşebbehenin en büyük özelliği; güzellik, renk, şekil ve kusur bildirmesidir. Sıfat-ı müşebbehenin en çok kullanılan vezinleri şunlardır:

    1- Renklerde ve Kusurlardaأَفْعَلُ  vezni kullanılır. Bu veznin müennesi  فَعْلاَءُ  şeklindedir.

    2- İç duyguyu göstermede فَعْلاَنُ  vezni kullanılır. Bu veznin müennesi  فَعْلَى  şeklindedir.

    3- Şekil ve güzellik bildirmede فَعِيلٌ  vezni kullanılır. Bu veznin müennesi  فَعِيلَةٌ  şeklindedir.

     

  • İsm-i tafdil

     

    İsm-i tafdil: Ortak bir sıfatta, iki şeyi veya iki kimseyi karşılaştırmak ya da birinin diğerlerinden ortak bir sıfatta daha üstün olduğunu göstermek için fiilden türetilmiş isimlerdir. Türkçede, “Daha büyük, en büyük; daha güzel, en güzel” şeklinde anlatılan ifadelerin karşılığıdır.

    İsmi tafdil müzekker ve müenneste aynıdır. Sülasi fiilden ( أَفْعَلُ ) vezninde gelir. Örnekler:

    أَجْمَلُُ

    أَصْغَرُ

    صَغُرَ

    أَكْبَرُ

    كَبُرَ

    Daha güzel

    Daha küçük

    Küçük oldu

    Daha büyük

    Büyük oldu

    İsm-i tafdili yapılacak olan fiil sülasi değilse, o zaman şu yol takip edilir:

    1- Önce fiilin mastarı müfred-mensub olarak alınır.

    2- Sonra başına tercümeye uygun bir sülasi fiilin ism-i tafdili getirilir. Genellikle bu ismi tafdiller:

    “Daha çok” manasındaki  أَكْثَرُ ; “Daha şiddetli” manasındaki  أَشَدُّ ; “Daha az” manasındaki    أَقَلُّ olur. Mesela:

    “Çalıştı” manasındaki   اِجْتَهَدَ  fiilinin ism-i tafdilini yapalım: İlk önce fiilin masdarını müfred-mensub olarak alırız.  اِجْتَهَدَ  fiili, iftial babından olup müfred-masdarı  اِجْتِهَادً  şeklindedir. Daha sonra kelimenin başına  أَكْثَرُ ism-i tafdilini getirerek    أَكْثَرُ اِجْتِهَادًا  deriz. Mana: “Daha çalışkan” şeklinde olur.

  • Mübalaga-i ism-i fail

     mübalagalı ismi fail

    Mübalaga-i ism-i fail: Bir varlıkta bir özelliğin çok fazla bulunduğunu ve bir kimsenin bir şeyi çok fazla yaptığını gösteren isimlerdir. Bu isimler sülasi fiilden türetilirler ve özel vezinleri vardır. Bu vezinler semâidirler. Yani biz istediğimiz fiili herhangi bir vezne sokarak mübalaga-i ismi fail yapamayız. Ayrıca müennes ve müzekker için ayrı sigaları yoktur. Sonlarına ta-i te’nis getirilerek müennes yapılabilirler.

    Mübalaga-i ism-i failin vezinleri: Mübalaga-i ism-i failin 11 vezni vardır. Şimdi sırasıyla bu vezinleri öğrenelim:

    1. vezin: ( فَعَّالٌ ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    كَذَّابٌ

    وَهَّابٌ

    تَوَّابٌ

    Çok yalancı

    Çok veren, çok bağışlayan

    Tövbeleri çok kabul eden

    2. vezin: ( فَعَّالَةٌ ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    سَيَّارَةٌ

    فَهَّامَةٌ

    عَلاَّمَةٌ

    Çok gezen, çok dolaşan

    Çok anlayışlı

    Çok bilen

    3. vezin: ( فَعُولٌ ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    غَيُورٌ

    طَهُورٌ

    جَسُورٌ

    Çok kıskanç

    Çok temizleyici

    Çok cesur

    4. vezin: ( فَعِيلٌ ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    سَمِيعٌ

    رَحِيمٌ

    عَلِيمٌ

    Çok iyi işiten

    Çok acıyan

    Çok bilen

    5. vezin: (فَاعُولٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    سَاكُوتٌ

    فَارُوقٌ

    Çok susan

    Çok ayırıcı

    6. vezin: (فِعِّيلٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    فِسِّيقٌ

    ظِلِّيمٌ

    صِدِّيقٌ

    Çok fasık

    Çok zalim

    Çok dürüst

    7. vezin: ( فُعَالٌ ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    كُبَارٌ

    شُجَاعٌ

    ضُخَامٌ

    Çok büyük

    Çok cesur

    Çok şişman

    8. vezin: (فُعَلَةٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    نُوَمَةٌ

    لُمَزَةٌ

    هُمَزَةٌ

    Çok uyuyan

    Çok kınayan

    Çok alay eden

    9. vezin: (مِفْعَالٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    مِضْيَاعٌ

    مِتْلاَفٌ

    مِقْدَامٌ

    Çok yayıp saçan

    Çok müsrif, savurgan

    Çok atılgan

    10. vezin: (مِفْعِيلٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    مِعْطِيرٌ

    مِنْطِيقٌ

    مِسْكِينٌ

    Güzel kokuyla çok kokulanan

    Çok güzel konuşan

    Çok fakir

    11. vezin: (تِفْعَالٌ  ) veznidir. Bu vezne şu örnekleri verebiliriz:

    تِكْلاَمٌ

    تِبْيَانٌ

    Çok söz söyleyen

    Çok açıklayan

     

     

  • İsm-i zaman ve mekan

    İsm- i zaman: Fiilin yapıldığı zamanı bildirir.

    İsm-i mekân: Fiilin yapıldığı yeri bildirir.

    Hem ism-i zaman hem de ism-i mekân fiilden türer. Sülâsi fiillerin ism-i zaman ve ism-i mekânları için iki vezin vardır:

    1. vezin: ( مَفْعَلٌ ) veznidir. Sülâsi fiilin muzarisinde aynel fiil fethalı ya da dammeli olursa bu vezin kullanılır. Örnekler:

    مَلْعَبٌ

    يَلْعَبُ

    لَعِبَ

    Oyun zamanı, oyun yeri

    Oynuyor, oynar

    Oynadı

    مَخْرَجٌ

    يَخْرُجُ

    خَرَجَ

    Çıkış zamanı, çıkış yeri

    Çıkar, çıkıyor

    Çıktı

    2. vezin: (مَفْعِلٌ  ) veznidir. Sülâsi fiilin muzarisinde aynel fiil kesreli olursa bu vezin kullanılır. Örnekler:

    مَجْلِسٌ

    يَجْلِسُ

    جَلَسَ

    Oturma zamanı, oturma yeri

    Oturuyor, oturur

    Oturdu

    مَوْصِلٌ

    يَصِلُ

    وَصَلَ

    Ulaşma zamanı, ulaşma yeri

    Ulaşır, ulaşıyor

    Ulaştı

    Rubâi mücerred ve mezid fiillerin ism-i zaman ve mekânları:

    Rubâi mücerred ve mezid fiillerde ism-i zaman ve ism-i mekân, fiilin ism-i mefulüyle aynıdır. Örnekler:

    İSM-İ ZAMAN VE MEKÂN

    İSM-İ MEF’UL

    MUZARİ

    FİİL

    مُكْرَمٌ

    مُكْرَمٌ

    يُكْرِمُ

    أَكْرَمَ

    İkram zamanı, ikram yeri

    İkram edilmiş

    İkram eder

    İkram etti

    مُسْتَخْرَجٌ

    مُسْتَخْرَجٌ

    يَسْتَخْرِجُ

    اِسْتَخْرَجَ

    Çıkartma zamanı, çıkartma yeri

    Çıkartılmış

    Çıkartıyor

    Çıkardı

    NOT: İsm-i meful ile ismi zaman ve mekânın karıştırılmaması için ism-i zamanın ve mekânın sonuna genelde bir (فِيهِ  ) takısı eklenir. Mesela: مُكْرَمٌ فِيهِ   denilir. Kelimenin sonundaki (فِيهِ  ) takısıyla bu kelimenin ism-i me’ul değil; ism-i zaman ve mekân olduğu anlaşılır.

  • İsm-i meful

     

    İsm-i meful, fiilden türeyen ve yapılan işi gösteren isim cinsi kelimelere denir. İsm-i meful, müteaddi fiillerden yapılır. Türetilme şekilleri bakımından iki grupta ele alınabilir.

    1- Sülâsi mücerred fiillerden ism-i mef’ul türetme

    2- Rubâi mücerred ve mezid fiillerden ism-i mef’ul türetme.

    Sülâsi fiillerden ism-i mef’ul türetme için kullanılan kalıp (مَفْعُولٌ  ) kalıbıdır. Örnekler:

    مَكْتُوبٌ

    كَتَبَ

    Yazılmış, yazılan

    Yazdı

    مَكْسُورٌ

    كَسَرَ

    Kırılmış, kırılan

    Kırdı

    مَنْصُورٌ

    نَصَرَ

    Yardım edilmiş, yardım edilen

    Yardım etti

    مَقْتُولٌ

    قَتَلَ

    Öldürülmüş

    Öldürdü

    Rubâi mücerred ve mezid fiillerden ism-i meful türetmek için şu yöntem izlenir: Öncelikle fiil mazi formdan muzari-meçhul forma aktarılır. Daha sonra muzari fiilin başındaki muzaraat harfi olan “ye” çıkarılarak yerine ötreli bir “mim” ilave edilir. Bu şekilde o fiilin ism-i mef’ulü elde edilir. Yeni oluşan sözcük artık bir fiil değil isim olduğu için de kelimenin sonu tenvinlenir. Örnekler:

    İSM-İ MEF’UL

    MUZARİ-MEÇHUL

    MAZİ

    BAB

    مُرْسَلٌ

    Gönderilen

    يُرْسَلُ

    اَرْسَلَ

    اِفْعَالٌ

    مُقَدَّمٌ

    Sunulan, öne geçirilen

    يُقَدَّمُ

    قَدَّمَ

    تَفْعِيلٌ

    مُشَاهَدٌ

    Görülen

    يُشَاهَدُ

    شَاهَدَ

    مُفَاعَلَةٌ

    مُتَخَرَّجٌ

    Çıkılan

    يُتَخَرَّجُ

    تَخَرَّجَ

    تَفَعُّلٌ

    مُسْتَعْمَلٌ

    Kullanılmış

    يُسْتَعْمَلُ

    اِسْتَعْمَلَ

    اِسْتِفْعَالٌ

    مُدَحْرَجٌ

    Yuvarlanmış

    يُدَحْرَجُ

    دَحْرَجَ

    فَعْلَلَةٌ

  • İsm-i fail

     

    İsm-i fail: Fiilden türeyen ve işi yapanı gösteren isim cinsinden kelimelerdir. Sülasi mücerred fiilin ism-i faili (فَاعِلٌ  )  vezninde gelir. Mesela:

    كَتَبَ   “Yazdı” manasındadır. Bu fiilin ism-i faili كَاتِبٌ  şeklindedir ve “yazan” manasındadır. Gördüğünüz gibi ism-i fail (فَاعِلٌ  )  vezninde gelmiştir.

    ضَرَبَ  “Dövdü” manasındadır. Bu fiilin ism-i faili ضَارِبٌ   şeklindedir ve “döven” manasındadır.

    نَصَرَ  “Yardım etti” manasındadır. Bu fiilin ism-i faili نَاصِرٌ   şeklindedir ve manası “yardım eden” manasındadır.

    فَتَحَ  “Açtı” manasındadır. Bu fiilin ism-i faili فَاتِحٌ    şeklindedir ve “açan” manasındadır.

    Rubai mücerred ve diğer mezid fiillerin ism-i faili, muzarisi esas alınarak yapılır. Şöyle ki: İlk önce muzari fiilin malumunun muzaraat harfi atılır. Sonra başa ötreli bir “mim” getirilir. Eğer orta harfi esre değilse esrelenir ve sonu tenvinlenir. Mesela:

    عَلَّمَ fiilinin muzarisi  يُعَلِّمُ   şeklindedir. İlk önce baştaki muzaraat harfini atarız, عَلِّمُ  olur. Sonra ötreli mim getiririz, مُعَلِّمُ   olur. Demek,  عَلَّمَ  fiilinin ism-i faili  مُعَلِّمٌ   şeklindedir.

  • Müştak isim – Camid isim

     

    İsimler, herhangi bir fiilden ya da isimden türeyip türememesine göre iki çeşittir. 1- Müştak isim 2- Camid isim.

    Camid isim: Herhangi bir isimden ya da fiilden türememiş, doğrudan varlıklara ad olarak konulmuş olan isimlere denir. Mesela: “Deniz” manasındaki  بَحْرٌ ; “Kapı” manasındaki  بَابٌ ; “Adam” manasındaki  رَجُلٌ gibi isimler camid isimlerdir. Zira bu isimler, herhangi bir isimden ya da fiilden türememiş, doğrudan varlıklara ad olarak konulmuş olan isimlerdir.

    Müştak isim: Herhangi bir fiil ya da isimden türemiş olan isimlere denir. Mesela:

    طَالِبٌ   “Öğrenci” demektir. Bu isim, “istedi” manasındaki  طَلَبَ  fiilinden türemiştir. Dolayısıyla طَالِبٌ   müştak bir isimdir.

    مَكْتَبٌ  “Büro” demektir. Bu isim, “yazdı” manasındaki  كَتَبَ  fiilinden türemiştir. Dolayısıyla مَكْتَبٌ  müştak bir isimdir.

    مَفْتُوحٌ   “Açık” demektir. Bu isim, “açtı” manasındaki فَتَحَ   fiilinden türemiştir. Dolayısıyla مَفْتُوحٌ  müştak bir isimdir.

  • Lazım fiil – Müteaddi fiil

     

    Lazım fiil: Mefulün bih sarihe ihtiyaç duymayan, yapılan işin failde kaldığı fiillerdir. Yani geçişsiz fiildir. Başka bir ifadeyle lazım fiil: Türkçede nesne almayan fiil demektir. Mesela:  حَضَرَ التَّلاَمِيذُ  “Öğrenciler geldi.” manasındadır. Bu cümledeki  حَضَرَ  fiili lazım bir fiildir. Cümle, bir fiil ve failden meydana gelmiştir. Anlam bu ikisi ile tamamdır. Mefulün bihe ihtiyaç yoktur. Duyan kişinin aklına cümle ile ilgili başka bir soru gelmez. O halde حَضَرَ  fiili lazım bir fiildir..

    Müteaddi fiil: Mefulün bih sarihe ihtiyaç duyan, yapılan işin mefule geçtiği fiillerdir. Yani geçişli fiildir. “Neyi?” ve “Kimi?” sorularına cevap verir. Başka bir ifadeyle müteaddi fiil: Türkçede nesne alan fiil demektir. Mesela:  شَرِبَ الطِّفْلُ الْمَاءَ  “Çocuk suyu içti.” manasındadır. Bu cümledeki  شَرِبَ  fiili müteaddi bir fiildir. Şöyle ki:  شَرِبَ الطِّفْلُ الْمَاءَ  cümlesinden  الْمَاءَ  kelimesini kaldırdığımızda cümlede bir eksiklik meydana gelir.  شَرِبَ الطِّفْلُ  “Çocuk içti.” denildiğinde, “Çocuk neyi içti?” sorusu aklımıza gelir. Bu sebeple  شَرِبَ  fiili mefulün bih sarihe ihtiyaç duyduğu için müteaddi bir fiil olmuş olur.