Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Remziye Ege, “Çocuk sizden gördüğünü öğrenir, sizin yaşadığınızı modeller. Özellikle 0-7 yaş taklit ve modelleme döneminin en önemli unsuru, çocuklar için alıştırma dönemidir. İbadet konusunda Peygamberin önerdiği de çocukları alıştırmaya yöneliktir” dedi.
İslam fıkhına göre, ibadet için akıl baliğ olma şartı aransa da, karakterin küçük yaşlarda oluşmaya başladığını hatırlatan Ege, çocuklar için oruç alıştırmalarının yapılabileceğini kaydetti.
Ege, “Bizim geleneksel kültürümüzdeki tekne orucuyla alıştırma dönemi olur. İster yarım gün oruç; ister saatlik, ister aralıklı olsun. Akşama kadar aralarda su içerler belki çocuklar; veya bir gün tamamını tutar, üç gün tutmazlar. Ama ne olursa olsun, onlara farz olmayan dönemde bu şekilde ufak alıştırmalarla bu duyguyu yerleştirmenin bir yolu olabilir. Çünkü bu alıştırmaların bir hikmeti var” görüşünü dile getirdi.
Çocukları oruca teşvik etmek için “orucu satın alma” uygulamasının da sürdürülebileceğine değinen Ege, “Çocuk zaten akşama kadar çektiğini bilir. Önemli olan bazı duyguları yaşamasını sağlamak. Belki o zorluktan sonra çocuk orucunu satmak bile istemeyebilir. Velev ki karşılık verildi, bunun nesi kötü, çocuk o duyguyu yaşıyor” dedi.
“Hemen”den “sabır”a oruçla geçiş –
Ege, çağın hız çağı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Çocuklar için oruç biraz yavaşlamayı, elde edilmesi gereken şeylere doğru hamle yaparak, sonucunu bekleyerek mücadele etmeyi öğreten bir temrin (alıştırma) de olabilir. Özellikle bilgisayar oyunlarında, anında her şey gerçekleşiyor. Çocukların zihinlerinde, bilinç ve bilinçaltı düzeylerinde ‘hemen’ duygusu hakim. Her şeyin hemen olmasını istiyorlar.”
Kendini tutup sabreden çocuğun iftarda elde ettiği sevincin bambaşka olduğunu söyleyen Ege, “Çocuk bunu başka öğrenmelere de taşıyor. Bunu öğrenen çocuğun hayatındaki zorluklara sabredebilmesi daha kolay olabiliyor” dedi.
Ege, bu şekildeki duygusal öğrenmelerin çocuklarda daha kalıcı olduğunu da vurguladı.