İlahiyat Haber

Atanamayan İlahiyatçılar Geliyor

 

Devletimiz hükümetimiz sağolsun durmadan ilahiyat açıyor. Bir zamanlar (28 Şubat Sürecinde) hoca sayısının öğrenci sayısından fazla olduğu günlerden bu günlere geldik. İlitamla beraber 4 yıllık ilahiyat mezunu sayısı 12045. Bu sayı yeni ilahiyat fakülteleriyle birlikte çok yakında 15 bini bulacaktır. Ancak herşey böyle görüldüğü gibi güllük gülistanlık değil.

Bir Yanda İfrat Bir Yanda Tefrit 

Bu kadar ilahiyat fakültesinin herhangi bir sistem düşünülmeksizin alınması beraberinde bir çok problemi de getirdi.

Yetişmiş İlahiyat Hocası Yok

En büyük sorun bu kadar öğrenciyi okutacak yetişmiş ilahiyat hocası yok. Yeni ilahiyatlar da nerde bir doktora mezunu bulsalar direk Yard. Doç. ‘luk verip hoca bulmanın derdine düşüyorlar. Sadece temel islam bilimleri değil en büyük problemlerden birisi de arapça hocaları. Bu kontejanların 100 den 400 500’lere çıkarıldığında Marmara ve İstanbul gibi ilahiyatlarda ücretli öğretmen yöntemiyle bu sorunu kapatmaya çalışmışlardı. Ücretli öğretmenlerde zaten imam-hatip hocaları. E zaten bu eğitimi imam hatipde vermişti bu hocalar. Aynısını bir daha verecekler. Ne değişcek…

Mekan Derslik Sıkıntısı

Her ne kadar türkiyenin en büyük ilahiyatları da olsalar %400 lük %500 lük artışı kaldıramayan ilahiyat fakülteleri oldu. Bu da beraberinde derslik problemini doğurdu. Bu dertten  muzdarip olanlar sadece öğrenciler değil. Hocalar da bu durumdan nasiplerini alıyorlar. Fakültede bir odayı 3 hoca birden kullanmak zorunda kalabiliyor. Tabi yönetici hocalarımız dekanlar bu işin tasasısını sıkınıtısı asıl çeken kimseler. Bir de onlara sormak lazım…

Çok Yakında Atanamayan İlahiyatçılar

Yazının başında dediğim gibi her yıl 15 bin ilahiyatçıdan bahsediyoruz. Biz bu kadar insanı nerde istihdam edeceğiz diye düşünüyorlar mı acaba. Hiç zannetmiyorum. İlahiyat mezunlarının başlıca istihdam alanı Diyanettir. Diyanetin de alabileceği kadro sayısı bu alımlardan sonra nerdeyse %90 nın dolacağını söyledi sayın bakan. Türkiyede toplam 85 bin cami olduğu söyleniyor. bu da sadece 8500 caminin kadrosunun boş kalacağı anlamına geliyor ki zaten şu anda diyanetin aldığı imam-hatip ve müezzinlerin %90’ı boş mezra ve köylerde görev yapacaklar.. Burayada sadece ilahiyat mezunları değil 59 bin önlisans mezunuyla birlikte imam hatip mezunları hafızlar da başvuruyor.. Kısacası burdan pek umut yok.

Diğer bir istihdam alanı da Meb’dir. Ancak şu anda ilahiyat fakültelerinde öğrenim görenler formasyon eğitimi almıyorlar. Bunun için hazırlıkla beraber 5 yıllık okulu bitirdikten sonra birde formasyon almaları gerekecek. Yani ölme eşşeğim ölme. Mebin Din Kültürü Öğretmeni Açığını hiç saymıyorum çünkü orayı zaten Din Kültürü Mezunları dolduruyor normal olarak. Bir istihdam alanı imam hatipler ancak imam hatipler de yıllık ortalma 300-400 öğretmen alımı oluyor. Açılacak imam hatiplerin orta bölümünde ise büyük açık oluşacak ve imam hatip lisesi öğretmenlerinin yarısı kademeli olarak buralara kaydırılabilir. O yüzden açık olacak ama kesinlikle yıllık 15 bin ilahiyat mezununu karşılayamaz

Meb Bakanı Eğitim Fakülteleri’nin mezunlarının kontejanlarının meb’in ihtiyacına göre tekrar dizayn edilmesini istedi. Neden: Çünkü çok fazla mezun var ancak istihdam alanı yok. Eğitimleri de sadece öğretmenlik üzerine… Ama ilahiyatlarda bu işler ters işliyor. Mebin gelişmemiş hali olan diyanet kurumu geriden takip ediyor. Bu kadar insanın nerde istihdam olacağını düşünecek kadar henüz gelişemediler. Belki on yıl sonraki stratejik planlarına almayı düşünürler..

 

İlahiyat Açılmamalı Demiyorum

İlahiyat açılmamalı demiyorum. Bu ülkenin ilahiyatçıya ihtiyacı var. Hem de çok ilahiyatçıya ihtiyacı var ama kaliteli ilahiyatçıya daha çok ihtiyacı var. Bu şekilde ben yaptım oldu mantığıyla yapılan düzenlemeler sistemden yoksun herhangi bir plan dahilinde yapılmadığı için kârından çok zarar getiricektir. Ayrıca bunları yaparken bir plan program hazırlayarak ihtiyaçlar gözetilerek açılsaydı herşey daha farklı olurdu.Bu şekilde açılması beraberinde eleştirileri sorgulamaları da getirecektir.  Şu anki durum hangi üniversite konseyi ilahiyat açayım derse ona eyvallah demekten öte gitmiyor malesef.

İhsan Cabir

İlgili Makaleler