Arapça Türkçe Hadisi Şerif – 100 Hadis Yarışması

11434

ARAPÇA TÜRKÇE  HADİS  ARŞİVİ

Muvatta İmam Malik Hadisleri (891)

Rezin Hadisleri Arapça Türkçe (144)

Riyazus Salihin Arapça Türkçe Hadisler (125)

Sahihi Buhari Buhari Hadisleri (1961)

Sahihi Müslim Hadisleri (2116)

Süneni Ebu Davud Hadisleri (2796)

Süneni İbn Mace Hadisleri (468)

Süneni Nesai Hadisleri (1638)

Süneni Tirmizi Hadisleri (2447)

El Lulu Vel Mercan (29)

 

 

لَيْسَ  الشَّدِيدُ بِالصُّرَعَةِ إِنَّمَا الشَّدِيدُ  الَّذِي  يَمْلِكُ  نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ.   

                “Sırtı yere gelmeyen gerçek pehlivan,güreşte rakiplerini yenen değil,öfkelendiği zaman nefsini yenendir. “

 

2

اِتَّقِ  اللهَ حَيْثُمَا كُنْتَ وَ أَتْبِحِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةِ تَمْحُهَا,وَ خَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

“Nerede olursan ol, Allah’tan kork ve o’na karşı saygılı ol! Günahın arkasından hemen iyilik yap ki onu siliversin. İnsanlarla muamelende güzel ahlaktan ayrılma!”

                                                                                      

3

اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ ذَفْسَهُ و  عَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ ,وَ الْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَ اهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ الْأمَانِيَّ           

“Akıllı kişi kendini hesaba çeken ,ayağının kayabileceği yerlerden ve insanlardan uzak duran ve ölüm ötesi için (Salih) amel işleyendir(hazırlık yapandır). Aciz kişi ise kendini heva ve hevesine kaptırıp da Allah’tan gerçekleşmeyecek şeyleri bekleyen kuruntu sahibi bir zavallıdır.”

4

يَتْبَعُ الْمَيِّتَ ثلاَتَةٌ:أَهْلُهُ وَمَالُهُ وَعَمَلُهُ, فَيَرْجِعُ اثْنَانِ ويَبْقَى وَاحِدٌ, يَرْجِعُ أَهْلُهُ وَ مَالُهُ وَيَبْقَى عَمَلُهُ

“Ölüyü kabre kadar üç şey takip eder; Aile fertleri, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri kalır. Aile fertleri ve malı geriye döner, ameli (ölüyle birlikte) kalır.”

5

يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ.

“Her kul, öldüğü hal (amel) üzere diriltilir.”

6

مَنْ دَلَّ علَى خَيْرٍ فَلَهُ مَثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ .

“Hayırlı bir şeye (iyiliğe) öncülük eden kimseye o hayrı (iyiliği) yapanların ecri gibi sevap vardır.”

7

وَالِّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَيَأْمُرُنَّ بِالْمَعْرُ وفِ وَلَتَنْهَوُنّ عَنِ الْمُنْكَرِ أَوْ لَيُوشِكَنّ اللّهُ أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَابًا مِنْهُ ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلاَ يُسْتَجَابُ لَكُمْ.

“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki,ya iyilikleri emredip kötülüklerden sakındırırsınız  ya da Allah size yakın zamanda bir azap gönderir de Allah’a yalvarıp yakarırsınız ama dualarınıza icabet edilmez.”

8

آيَةُ الْمُنَافِقِ تَلاَثٌ:إِذَا حَدّثَ كَذَبَ وإِذَا وَعدَ أَخْلَفَ  وَ إِذَا اؤْتُمِنَ  خَانَ .

“Münafığın alameti üçtür:Konuşunca yalan söyler; söz verince sözünden cayar ; kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder.”

9

مَنْ ظلَمَ قِيدَ شِبْرٍ مِنَ الأرْضِ طُوِّقَهُ مِنْ سَبْعِ أرَضِينَ.

                  “Kim bir karış kadar  araziye zulümle (haksız olarak) sahip olursa ,o arazinin yedi katı boynuna geçirilir.”

10

اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَ يَدِهِ,وَ الْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللّهُ عَنْهُ.   

“Gerçek Müslüman, elinden dilinde Müslümanların emniyet ve esenlikte olup (zarar görmedikleri) kimsedir. Hakiki muhacir de, Allah’ın yasak ettiği şeylerden uzaklaşıp onları terk edendir

 

11

مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللهُ.

“İnsanlara merhamet etmeyene,Allah da merhamet etmez.”

12

اَيُؤْمِنُأحَدُكُمْحَتَّىيُحِبَّلأَِخِيهِمَايُحِبُّلِنَفْسِهِ.

“Sizden birisi kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe kamil manada iman etmiş sayılmaz”

                           

13

اَلرَّجُلُ عَلَى دِينِ  خَالِيلِهِ, فَلْيَنْظُرْ اَحَدُكُمْ  مَنْ  يُخَالِلُ.

  “İnsan, arkadaşının dini üzerinedir.Öyleyse her biriniz kimlerle arkadaşlık kurduğuna dikkat etsin”

14

.لَيْسَالْغِنَىعَنْكَثْرَةِالْعَرَضِوَلَكِنَّالْغِنَىغِِنَىالنَّفْسِ

“Hakiki zenginlik,çok mala sahip olmak değil,kanaatkar olup,müstağni yaşamaktır.”

 

 

 

15

َلأَنْ يَحْتَطِبَ  أَحَدُكُمْ  حُزْمَةً عَلَى ظَهْرِهِ خَيْرٌ مِنْ أنْ يَسْأَلَ أَحَدًا  فَيُعْطِيَهُ أَوْ  يَمْنَعَهُ.

Sizden biriniz, urganını omzuna alarak dağdan odun toplaması, sonrada onu sırtlanarak pazara götürüp satmak suretiyle geçinmesi, herhangi bir kimseye gidip ondan (ister versin ister geri çevirsin) bir şey istemesinden daha hayırlıdır.”

 

16

مَا أَكَلَ أَحَدٌ طَعَامًا خَيْرًا مِنْ أَنْ يَأْكُلَ مِنْ عَمَلِ يَدِهِ ،وَإِنَّ نَبِيُّ اللهِ دَاوُدَ .كَانَ يَأْكُلُ مِنْ عَمَلِ يَدِهِ.

‘’Hiçbir kimse, kendi el emeği ve alın teriyle kazandığından daha hayırlı bir rızkı yememiştir. Nitekim Allah’ın peygamber’i Hz. Davud (a.s) da kendi el emeğiyle geçinirdi.”

17

إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ فَليَذْكُرِ اسْمَ اللهِ تَعَالَى،فَإِنْ نَسِيَ أَنْ يَذْكُرَ اسْمَ اللهِ تَعَالَى فِي أَوَّلِهِ  فَلْيَقُلْ  بٍسْمِ  اللَّهِ  أَوَّلَهُ  وَ آخِرَهُ.

“Sizden biriniz yemek yiyeceği zaman önce besmele çeksin.Yemeğin başında besmele çekmeyi unuttuysa hatırladığı anda:Bismillahi evvelehu ve ahirahu (yemeğin hem başında hem sonunda Allah’ın ismini anarım) desin.”

 

 

18

لاَ تَشْرَبُوا وَاحِدًا  كَشُرْبِ  الْبَعِيرِ ،وَ لَكِنِ اشْرَبُو مَثْنَى وَ ثُلاَثَ، وَ سَمُّوا إِذَا أَنْتُمْ  شَرِبْتُمْ وَاحْمَدُوا إِذَا أَنْتُمْ رَفَعْتُمْ.

 “Devenin bir nefeste su içtiği gibi sizde nefes almadan içmeyin, iki veya üç nefeste için. İçmeye başlamadan önce besmele çekin içtikten sonrada “elhamdülillah” deyip Allah’a hamdedin.”

19

اَلْمُؤْمِنُلِلْمُؤْمِنِكَالْبُنْيَانِيَشُدُّبَعْضُهُبَعْضًاوَشَبَّكَبَيْنَاَصَابِعِهِ.

“Müminin mümin karşısındaki konumu,parçaları birbiriyle sımsıkı kenetlenmiş bir binanın durumu gibidir”

20

اَللَّهُمَّ  رَبَّ  النَّاسَ  مُذْهِبَ  الْبَأْسِ  اِشْفِ  أَنْتَ  الشَّافِي  لاَ شَافِيَ  إِلاَّ  أَنْتَ  شِفَاءً   لاَ  يُغَادِرُ  سَقَمًا.

“Ey bütün insanların her türlü ihtiyacını karşılayıp onları terbiye eden Rab! Ey dertlilerin devası, bütün ızdırap ve sıkıntıları dindiren Allah’ım! Şifayı bizzat sen ver, zira hakikatte şifayı veren sadece sensin. Öyle bir şifa

ihsan etki, hastalıktan eser bırakmasın.”