Arapça Fiil Cümlesinde Olumsuzluk- Açıköğretim İlahiyat Arapça Dersleri
Türkçede cümleler anlamlarına göre olumlu ve olumsuz diye ikiye ayrılır. Tabiî ki, olumsuzluk Arapçada da sözkonusudur. Türkçede olumsuzluk cümlenin sonuna gelen eklerle sağlanır. Arapçada ise bu, cümlenin başına gelen edatlarla yapılır. Bu edatlardan sadece fiil cümlesinin, sadece isim cümlesinin veya her ikisinin başına gelenler vardır.
Fiil cümlesinin başına gelen olumsuzluk edatları لَمَّا ,لَم ,لَنْ ,لا ; isim cümlesinin başına gelen لَيْسَ dir. Hem fiil, hem isim cümlesinin başına gelen مَا edatıdır. Bunlardan başka لَيْسَ ’ye benzeyenler ve cinsi nefyeden لا vardır.
İsim ve Fiil Cümlelerinde Olumsuzluk Dil Bilgisi
Arapçada cümleleri olumsuz yapmak için bazı edatlar kullanılır. Bu edatlardan لَمَّا , لمْ ,لَنْ ,لا fiil cümlesinin; لَيْسَ isim cümlesinin; مَا hem fiil, hem isim cümlesinin başına gelir. Ayrıca لَيْسَ ye benzeyenler ve cinsi nefyeden لا vardır. :لا
a. لاَ النَّافِيَة : Muzâri fiile, olumsuz geniş zaman anlamı verdirir ve irab yönünden fiilde herhangi bir değişiklik yapmaz. Örnek: لاَ يُعْرَفُ الصَّدِيقُ (Dost bilinmez). Görüldüğü gibi, يُعْرَفُ الصَّدِيقُ cümlesi (Dost bilinir) anlamındadır, başına لا gelince olumsuz hale gelmiştir.
لا يَنْظُرُ (O bakmaz) kipinin başında, Arapçada olumsuzluk لا sı denilen لا النافية vardır. Bu kipin çekimi şöyledir:
b. لاَ النَّاهِيَة : Bu, muzârinin başına gelerek nehiy yani yasak ifade eder ve muzâriyi cezmeder. Örnek: لاَ تُحَاسِبْ صَدِيقًا عَلَى هَفْوَتِهِ (Hatasından dolayı hiçbir dostu hesaba çekme). Bu cümledeki لا, hem olumsuzluk ifade etmekte, hem de, muzâriyi cezmetmektedir. لاَ تُحَاسِبْ in tam olarak çekimi şöyledir:
c. Dua ve beddua ifade eden لا: Bu, mazi fiilin başında gelir. Olumsuzluktan başka, hiçbir değişiklik yapmaz. Örnek: لاَ مَرِضْتَ (Hasta olmayasın!) :لَنْ
Bu edat, devamlı muzâri fiilden önce gelir, onun manasını gelecek zamanın olumsuzuna çevirir ve nasbeder. Örnek: لَنْ أَكْذِبَ (Yalan söylemeyceğim).
كْذِبَ kipinin başında لَنْ bulunmaktadır. Görüldüğü üzere bu edat muzârii nasbetmektedir. Bu kipin tam çekimi şöyledir:
İfade ettiği mana da gelecek zamanın olumsuzudur. Örnek: لَنْ يَكْذِبَ , O yalan söylemeyecek.
Bu edat, devamlı muzâri fiilden önce gelir. Muzâri fiilin manasını olumsuz geçmişe çevirir ve cezmeder. Örnek: لَمْ يَكْتُبْ عَلِيٌّ دَرْسَه (Ali dersini yazmadı).
Bu edat da, لمْ gibi, devamlı muzâri fiilin başında gelir. لَمْ gibi, muzâri fiilin manasını olumsuz geçmişe çevirir. Ancak لمْ deki olumsuzluk, mutlaktır. لَمَّا daki olumsuzluk, sözü edilen geçmiş zamandan, konuşulan âna kadar devam eder. لَمَّا bulunan cümlede “henüz” veya “hâlâ” ifadeleri kullanılır. لَمَّا يَكْتُبْ عَلِيٌّ دَرْسَه cümlesinin tercümesini şöyle yaparız: “Ali dersini henüz/hâlâ yazmadı”.:لَيْسَ Bu, كَانَ nin benzerlerinden, nâkıs, mâzî bir fiildir. كَانَ gibi ismini raf, haberini nasbeder ve isim cümlesini olumsuz hale getirir.
Genel olarak “değil” anlamındadır. Örnek: ولَيْسَتِ الصَّدَاق ةُ فُرْصَةً لِلنَّفْعِيِّينَ (Dostluk, benciller için bir fırsat değildir). Bu cümlede, لَيْسَتِ in ismi, الصَّدَاقَة , haberi فُرْصَة dir. Cümleye olumsuzluk anlamı verdiren, لَيْسَتِ dir.
أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الحَْاكِمِينَ (Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?). لَيْسَ ظَالِمًا cümlesi, “O zalim değildir” anlamına gelir.
Bunun şahıslara göre çekimi şöyledir.
لَيْسَ ظَالِمًا – لَيْسَا ظَالِمَيْنِ – لَيْسُوا ظَالِمِ ين
لَيْسَتْ ظَالِمَةً – لَيْسَتَا ظَالِمَتَيْنِ – لَسْنَ ظَالِمَا ت
لَسْتَ ظاَلِمًا – لَسْتُمَا ظَالِمَيْنِ – لَسْتُمْ ظَالِمِ ين
لَسْتِ ظَالِمَةً – لَسْتُمَا ظَالِمَيْنِ – لَسْتُنَّ ظَالِمَا ت
لَسْتُ ظَالِمًا لَسْنَا ظَالِمِ ين
a. Fiil cümlesinin başına gelir.
1.Fiil, mazi olabilir. Böyle bir cümlede ,مَا sadece geçmiş zamanın olumsuzluğunu ifade eder. Başka bir etkisi yoktur. Örnek: مَا كَتَبَ عَلِيٌ دَرْسَه (Ali dersini yazmadı).
2.Fiil, muzâri olabilir. Bunda da مَا , şimdiki zamanın olumsuzluğunu ifade eder. Örnek: مَا أَذْهَبُ (Gitmiyorum). b. İsim cümlesinin başına gelir. Bu durumda, لَيْسَ gibi isim ve haber alır.
İsmini ref, haberini nasbeder. لَيْسَ gibi amel edebilmesi (görev yapabilmesi) için, ismiyle haberinin yer değiştirmemesi, olumsuzluğunun da إِلا ile bozulmaması gerekir. Bu şartlardan birinin bulunmaması durumunda, isim cümlesine irab yönünden bir etkisi olmaz. Sadece olumsuzluğu kalır.
Her durumda anlamı, “değil” dir. Örnek: مَا هَذَا بَشَرًا (Bu bir insan değildir). Bu cümlede مَا ,هَذَا nın ismi, بَشَرًا ise haberidir. مَا هَذَا إِلاَّ بَشَرٌ (Bu, insandan başka bir şeydir) denilirse, هَذَا mubteda, بَشَرٌ haberdir. Çünkü olumsuzluk إِلا ile bozulmuştur.
مَا هُم بِمُؤْمِنِينَ (Onlar inanmazlar). لَيْسَ ye benzeyen olumsuzluk harfleri, لا ,مَا ,إِنْ ve لاَتَ dir. :إِنْ Şartları gerçekleştiği takdirde, لَيْسَ gibi amel eder. Anlamı “değil” dir.
Örnek: إِنِ الحَْيَاةُ خَالِدَةً (Hayat sonsuz değildir). إِنْ harfinin لَيْسَ gibi isim ve haber alabilmesi için iki şart vardır:
1. Haberi isminden önce gelmemelidir.
2. Cümlede إِلا kullanılarak olumsuzluğun bozulmamalıdır. مَا ile ilgili açıklama yukarıda yapılmıştır. :لا Şartları gerçekleştiği takdirde, لَيْسَ gibi amel eder. Anlamı “değil” dir.
Örnek: لاَ جُنْدِيٌّ جَبَانًا (Hiçbir asker korkak değildir). إِنْ harfinin لَيْسَ gibi isim ve haber alabilmesinin şartları şunlardır:
1İsmi ve haberi nekre olmalıdır.
2Haberi isminden önce gelmemelidir.
3Haberinde bildirilen hüküm إِلا ile bozulmamalıdır.
:لاَتَ
Şartları gerçekleştiği takdirde, لَيْسَ gibi amel eder. Anlamı “değil” dir.
Örnek: لاَ تَبْكِ الآنَ ! لاَتَ سَاعَةَ بُكَاءٍ (Artık ağlama! Vakit, ağlama vakti değildir). لاَتَ harfinin لَيْسَ gibi isim ve haber alabilmesinin şartları şunlardır:
1. İsmi ve haberi الوقت , الحين ve الساعة gibi zaman ifade eden isimlerden olmalıdır.
لاَتَ . 2 nin hem ismi hem de haberi aynı anda cümlede bulunmamalıdır. لاَتَ سَاعَةَ بُكَاءٍ cümlesi لاَتَ الساعةُ سَاعَةَ بُكَاءٍ takdirindedir. Cinsi Nefyeden :لا Cinsi nefyeden yani tamamen olumsuzluk ifade eden إِنْ ,لا gibi ismini nasb, haberini ref eder.
Cinsi nefyeden (yani tamamen olumsuzluk ifade eden) لا nın ismi, muzâf, şibhi muzâf (muzâfa benzer) ve müfred (muzâf ve şibhi muzâf olmaksızın) gelebilir.
İsmi muzâf olarak gelen لا ya örnek: لاَ شَاهِدَ زُورٍ مَحْبُوبٌ (Hiçbir yalancı şahit sevilmez). Bu cümlede لا nın ismi olan شَاهِدَ muzâftır ve mansuptur. İsmi şibhi muzâf olarak gelen لا ya örnek: لاَ مُقَصِّرًا فِي وَاجِبِهِ مَمْدُوحٌ (Görevinde
ihmalkarlık yapan hiç kimse övülmez/beğenilmez). Bu cümledeki , مُقَصِّرًا ◌َşibhi muzâf olarak لا nın ismidir ve mansubtur.
İsmi müfred olarak gelen لا ya örnek: لاَ حَسُودَ مُسْتَرِيحٌ (Hiçbir hasetçi rahat değildir). Bu cümlede لا , حَسُودَ nın ismidir ve feth üzere mebnîdir. Görüldüğü üzere, , muzâf ve şibhi muzâf olarak gelen isim, mu‘rabtır ve mansûbtur.
لnın ismi müfred olarak gelirse o ismin nasb alameti üzere mebnîdir. لاَ nın إِنْ gibi amel etmesi için, bazı şartlar vardır.
Bunlar: Başına harfi cer gelmemesi İsminin ve haberinin nekra olması Kendisiyle ismi arasında başka bir kelime bulunmamasıdır.