Tef’il babı
تفعيل TEF‘ÎL BÂBI
Tef‘îl bâbında baştaki te ve sondan bir önceki ye harfi eklemedir. Üç harfli kökün başına te getirilir.
Kökün ikinci harfi ile üçüncü harfi arasına da ye getirilir. Bu ye harfi kendisi okunmaz kendisinden önceki
harfi uzun î şeklinde okutur.
1. Tef‘îl bâbı genellikle ettirgenlik belirtir. Geçişsiz fiilleri geçişli yapar.
فهم fehime anladı تفهيم tefhîm anlatmak
علم’ alime bildi تعليم ta’lîm bildirmek, öğretmek
2. Tef‘îl bâbı nispet bildirir. Bir hal ve keyfiyetin isnâdına yarar.
(صوب) (doğru (śavâb صواب
تصویب taśvîb – doğru saymak
کذب kizb (yalan) تکذیب tekzîb – yalan saymak
3. Tef‘îl bâbı sayı isimlerinden yeni mastarlar yapmak için de kullanılır.
(وحد) (bir(vâĥid واحد
توحيد tevĥîd – birlemek, birleştirmek, Tevhîd
عشره’ aşere (on) تعشير ta‘şîr – onda birini almak
Osmanlıcada kullanılan tef‘îl bâbındaki bazı kelimeler şunlardır.
teşdîd تشدید ’teşcî تشجيع tesvîd تسوید teskîn تسکين
taŧbîķ تطبيق taśvîr تصویر taśmîm تصميم teşvîķ تشویق
تطهير taŧhîr تعجيز ta’cîz تعطيل ta’ŧîl تعمير ta‘mîr
تعييب ta’yîb تفتيش teftîş تفصيل tafśîl تفویض tefvîż
tevķîf توفيق tevcîh توجيه tekfîr تکفير taķsîm تقسيم
TEF‘ÎL BABININ İSM-İ F‘İL ve İSM-İ MEF‘ÛLÜ
Tef‘îl bâbında da ism-i fâ‘il ve ism-i mef‘ûl yapmak için:
1. Ekleme te ve ye atılır, üç harfli kök bulunur.
2. Üç harfli kökün başına mim getirilir. Mimin harekesi her zaman ötredir. Son harf sakin olarak okunur.
3. Sondan bir önceki harf şeddeli okunur.
4. Şeddeli harf esre okunursa ism-i fâ‘il, üstün okunursa ism-i mef‘ûl yapılmış olur.
تعليم ta‘lîm علم معلم mu‘allim – öğreten (i.fâ‘il)
mu‘allem – öğretilmiş (i. mef‘ûl)
محرر حرر taĥrîr تحریر
muĥarrir – yazı yazan (i. fâ‘il)
muharrer – yazılmış (i. mef‘ûl)
Aşağıdaki kelimeler tef‘îl bâbının ism-i fâ‘iline örnektir:
مصور muśavvir مؤلف mü’ellif مؤذن mü’ezzin مجدد müceddid
müfettiş مفتش müdeķķıķ مدقق muĥaķķıķ محقق muĥaśśıl محصل
Aşağıdaki kelimeler tef‘îl bâbının ism-i mef‘ûlüne örnektir.
müzeyyen مزین mürekkeb مرکب mübeşşer مبشر
müsellaĥ مسلح muķaddem مقدم mükedder مکدر
تفعل TEFE‘‘ÜL BÂBI
Kelimenin kök üç harfinin başına te eklenir. Kökün ikinci harfi şeddeli olarak ötre okunur. Aslî sülâsî mastarın veya tef’îl bâbındaki bir fiilin dönüşlülüğü içindir ve geçişsizdir.
شکر şükr minnet, şükran تشکر teşekkür şükranını bildirmek
جسم cism تجسم tecessüm cisimlenmek
جمع cem’ toplama تجمع tecemmu’ toplanmak
Tef‘îl Bâbı Tefe‘‘ül Bâbı
تأخير te’hir geciktirmek تأخر te’ahhur gecikmek
توجيه tevcîh yöneltme توجه teveccüh yönelme
Kök harflerinden biri illetli olan tefe‘‘ül bâbındaki kelimelere örnekler:
تجلی tecelli, تعدی ta‘addî, تمنی temennî, توقی tevaķķî, تسلی tesellî, تأنی te’ennî
Tefe’’ül bâbında örnek kelimeler:
تعدد ta‘addüd çoğalma تعهد ta‘ahhüd söz verme
تعلق ta‘alluķ ilişiği olma تعرض ta‘arruż düşmana saldırma
تغلب taġallüb zorla hüküm sürme تغير taġayyur değişme
تخلل tahallül bozulma, halel bulma تحمل taĥammül dayanma
تحير taĥayyür hayrete düşme تکرر tekerrür tekrarlanma
تکثر tekessür çoğalma تکون tekevvün var olma
تفعل TEFE‘‘ÜL BÂBININ İSM-İ F‘İL ve İSM-İ MEF‘ÛLÜ
Tefe‘‘ül bâbının ism-i fâ‘il متفعل mutafa‘‘il: ism-i mef‘ûlü mutafa‘‘al olarak gelir. Pratik yol: Tefe‘‘ül
bâbındaki kelimenin başına mim getirilir. Ve kural uygulanır. Mimin harekesi her zaman ötre, son harf
sükûndur. Sondan bir önceki harf (şeddeli harf) esre okunursa ism-i fâ‘il, üstün okunursa ism-i mef‘ûl olur.
tecessüs تجسس
متجسس
mütecessis (i.f.) araştıran
mütecesses (i.m.) araştırılan şey
teşebbüs تشبث
متشبث
müteşebbis (i.f.) teşebbüs eden, girişen
müteşebbes (i.m.) teşebbüs olunan
teveccüh توجه
متوجه
müteveccih (i.f.) yönelen
mütevecceh (i.m.) kendisine yönelinen
تبسم tebessüm متبسم mütebessim gülümseyen
تشکر teşekkür متشکر müteşekkir teşekkür eden
تفکر tefekkür متفکر mütefekkir düşünen, düşünür
تردد tereddüd متردد mütereddid tereddüd eden, kararsız
تولد tevellüd متولد mütevellid doğan, ileri gelen
Tef’il babı, sülasi fiillerde orta harfini şeddelemek suretiyle yapılır. Fiil böylece dört harfe çıkar. Şimdi örnek fiillerde bu babı inceleyelim:
Mastar |
Muzari |
Mazi |
Manası |
Sülâsi bab | |
VEZİN |
تَفْعِيلٌ |
يُفَعِّلُ |
فَعَّلَ |
فَعَلَ |
|
İndirdi |
تَنْزِيلٌ |
يُنَزِّلُ |
نَزَّلَ |
İndi |
نَزَلَ |
İkram etti |
تَكْرِيمٌ |
يُكَرِّمُ |
كَرَّمَ |
Cömert oldu |
كَرُمَ |
Girdirdi |
تَدْخِيلٌ |
يُدَخِّلُ |
دَخَّلَ |
Girdi |
دَخَلَ |
Öğretti |
تَعْلِيمٌ |
يُعَلِّمُ |
عَلَّمَ |
Bildi |
عَلِمَ |
Bindirdi |
تَرْكِيبٌ |
يُرَكِّبُ |
رَكَّبَ |
Bindi |
رَكِبَ |
Yaklaştırdı |
تَقْرِيبٌ |
يُقَرِّبُ |
قَرَّبَ |
Yaklaştı |
قَرُبَ |
Tef’il babının özellikleri:
1- Tef’il babı, lazım fiili müteaddi yapar. Mesela: نَظُفَ الْبَيْتُ cümlesi “Ev temiz oldu.” manasındadır. نَظُفَ fiilini tef’il babına sokarak: نَظَّفْنَا الْبَيْتَ dediğimizde ise mana “Evi temizledik.” şeklinde olur. Gördüğünüz gibi, lazım fiil tef’il babı ile müteaddi olmuştur.
2- Tef’il babı, müteaddi fiilin müteaddiliğini artırır. Mesela: عَلِمَ أَحْمَدُ الدَّرْسَ dediğimizde mana “Ahmed dersi bildi.” şeklinde olur. عَلِمَ fiilini tef’il babına sokarak عَلَّمَ الْمُعَلِّمُ أَحْمَدَ الدَّرْسَ dediğimizde ise mana “Öğretmen Ahmed’e dersi öğretti.” şeklinde olur. Bu cümlede أَحْمَدُ kelimesi 1. mefulün bih; الدَّرْسَ kelimesi ise 2. mefulün bihtir. Gördüğünüz gibi, عَلِمَ fiili tef’il babına sokularak عَلَّمَ olduğunda müteaddiliği artmış ve iki mefulün bih almıştır.
3- Tef’il babı, bir işin çok kuvvetli ve fazla yapıldığını ifade eder. Mesela: مَزَقَ الْوَلَدُ الْجَرِيدَةَ dediğimizde mana “Çocuk gazeteyi yırttı.” şeklinde olur. مَزَقَ fiilini Tef’il babına sokarak مَزَّقَ الْوَلَدُ الْجَرِيدَةَ dediğimizde ise mana: “Çocuk gazeteyi parçaladı.” şeklinde olur. Gördüğünüz gibi, fiil tef’il babına sokularak مَزَّقَ olduğunda bir işin çok kuvvetli bir şekilde yapıldığını ifade etmiştir.