ZARF-I LAĞV
و إن لم يكون كذلك او لم يحذف متعلقه يسميان ظرفا لغوا. نحو؛ زَيْدٌ فى الدَّارِ اى اكل و مَرَرْتُ بِزَيْدٍ
Eğer Hazif olunan müteallak Carr ve Mecrur’dan anlaşılmazsa Zarf-ı Lağv diye tesmiye olunur.
الدار | فى | زيد |
mecrur | carr | fail |
Zarf-ı lağv | اَكَلَ Efal-i Hassadandır. Cümlenin aslı;زَيْدٌ اَكَلَ فى الدَّارِ (Zeyd, evde yedi). Müteallak olan اَكَلَ fiili sual karinesi ile hazf edilmiştir. Yani muhatab tarafından sorulan sorudan anlaşılması mümkün olduğundan hazfedilmiştir. | |
Zeyd için, اَيْنَ اَكَلَ زَيْدٌ (Zeyd nerede yedi?) sorusu sorulduğunda, cevaben; زَيْدٌ فى الدَّارِ denildiğinde, Sorudaki اَكَل fiili carr ve mecrurun tealluk ettiği mahzuf bir efal-i hassa’dandır. |
Mahzuf olan müteallak اَكَلَ ‘dir. Manası فى الدار ‘dan anlaşılmayan اَكَلَ ‘dir. Eğer carr ve mecrur, Efal-i Hassa’dan olan mahzuf bir müteallaka tealluk ederse, bu carr ve mecura Zarf-ı Lağv denilir. Lağv arapçada fazla şey manasındadır. Zarf-ı lağv; müteallakı umumi olmayaan carr ve mecrurdur.
بزيد | مررت |
Carr ve Mecrur | Fail ve fiil |
Zarf-ı lağv | Eğer, carr ve mecrurun müteallakı olan مَرَّ fiilini hazf edersek, بزيد carr mecrurundan müteallak anlaşılmayacaktır. Bu da Zarf-ı Lağv’dır. Müteallak hazf olunamaz. |
Mahzuf müteallak حَصَلَ ‘ dir. Manası فى الدار ‘dan anlaşılan حَصَلَ ‘dir. حَصَلَ fiili asla zikredilmemek üzere hazf edildi. Böylece فى الدار carr ve mecruru zarf-ı müstekar olup, mübteda olanزيد lafzının haberi olmak üzere mahallen merfu olmuştur.
Müstekar; Yerleşilen veya istikrar olunan mahal, durulan yer, Karargâh.. Umumi fiiller; Mevcut olan her şeye şamil olan fiillerdir; Bunlar: كَائِنٌ ، حَاصِلُ ، مَوْجُودٌ ، ثُبُوتٌ ، اِسْتِقْرَارٌ ، وُقُوعٌ
Not: Carr ve Mecrur hakkında, zikredilen bütün hususlar zarf olan lafızlar hakkında geçerlidir. Bu zarf olan lafızlar ; امام ، مع ، لدى ، عند v.s dir. Terkipte zikredilen bir zarf, efal-i ammeden mahzuf bir lafza müteallik (tealluk ederse) olursa, o zarf “Zarf-ı Müstekar” olur.
Misal; زَيْدٌ مَعَك (Zeyd,seninle beraberdir) terkibindeki مع zarfı, efal-i ammeden mahzuf وُجِدَ fiiline veya مَوْجُودٌ ism-i mefulune müteallik olan bir Zarf-ı müstekardır.
Misal; زَيْدٌ اَمَامَ المَسْجِدِ (Zeyd, mescidin önündedir) terkibindeki امام zarfı, efal-i ammeden mahzuf كَانَ fiiline veya كَائِنٌism-i failine müteallik olan bir Zarf-ı müstekardır.
Müteallak:
Müteallak: “Harfi cerlerin bağlı bulundukları kelimedir.” Müteallaklar, fiil, şibhi fiil ve mânâyı fiilden oluşur.
Car ve mecrur müteallakına göre iki kısma ayrılır. Bunlar: Zarfı müstekar ve zarfı lağvdır.
Zarfı Müstekar:
Car mecrurun müteallakı bazen hazfedilir. Eğer hazfedilen müteallak efâli âmden olup, mânâsı car ve mecrurdan anlaşılıyorsa, o car ve mecrura zarfı müstekar denir.
Efâli âmme ise, umûm mânâlı fiiller olup, yedi tanedir. Bunlar: لاَبَسَ، اِسْتَقَرَّ، وَقَعَ، ثَبَتَ، وَجَدَ، حصَلَ، كَانَ
Zarfı müstekara misâl:حَصَلَ زَيْدٌ فِي الدَّارِ → زَيْدٌ فِي الدَّارِ Zeyd evdedir cümlesidir. Bu misâl de حَصَلَ fiili müteallak olup, hazf olunmuştur. Çünkü حَصَلَ fiili umumî mânâlı fiillerden olup, mânâsını da فِي harfi ceri ile الدَّارِ mecruru içine almıştır.
Zarfı müstekar cümlede dört yerde gelir. Bunlar:
1. Zarfı müstekar bir mübtedaya haber olarak gelir. Misâlen: زَيْدٌ فِي الدَّارِ Zeyd evdedir. Bu misâlde زَيْدٌ mübtedadır; فِي الدَّارِ olan zarfı müstekar ise haberdir.
2. Zarfı müstekar bir mevsûfa sıfât olarak gelir. Misâlen: مَرَدْتُ بِزَيْدٍ فِى الدَّرِ Ben Zeyde evde uğradım. Bu misâlde زَيْدٍ mevsuftur; فِي الدَّارِ olan zarfı müstekar ise sıfâttır.
3. Zarfı müstekar ismi mevsule sıla olarak gelir. Misâlen: حَضَرَ مَنْ عِنْدَهُ الخَبَرُ الْيَقِينُ Yanında doğru haber olan kimse geldi. Bu misâlde مَنْ ismi mevsuldür; عِنْدَهُ olan zarfı müstekar ise sıla cümlesidir.
4. Zarfı müstekar zilhale hal olarak gelir. Misâlen: رَايْتُ زَيْدًا فِي السُّوقِ Zeydi pazarda gördüm. Bu misâlde زَيْدًا zilahaldir; السُّوقِ فِي olan zarfı müstekar ise haldir.
Zarfı Lağv:
Müteallak, efâli âmden olmayıp, husûsî mânâlı fiillerden olursa ve hazf da olmaz ise bu car ve mecrura zarfı lağv denir. Zarfı lağv, boş ve gereksiz zarf demektir. Böyle denmesinin nedeni ise, mânâ, müteallak olmadan tamâm olmadığı içindir.
Zarfı lağv âyet ve hadîslerde geldiğinde, boş gereksiz zarf dememek için hürmeten zarfı has ismini alır.
Zarfı lağva misâl: مَرَدْتُ بِزَيْدٍ Zeyde uğradım cümlesidir. Bu misâlde مَرَدْتُ müteallaktır ancak husûsî mânâlı fiillerden olduğu için hazf olunmamıştır; بِزَيْدٍ ise car ve mecrur olup, zarfı lağvdır.
Soru: Müteallak hususî mânâlı fiillerden olup hazf edilebilir mi?
Evet, müteallak bazen hususî mânâlı fiillerden olur ve hazf edilir. Böyle bir durumda car ile mecrura yine zarfı lağv denir. Hazifde daha çok مِنْ ، إِلَى ، عَنْ harflerinden sonra olur. Mânâya uygun bir müteallak konur.
Zarfı lağv cümlede dört yerde gelir. Bunlar:
1. Zarfı lağv mefulün fih olarak gelir. Misâlen: اَكَلْتُ فِى الْبَيْتِ Ben evde yedim. Bu misâlde اَكَلْتُ fiil, faildir; الْبَيْتِ فِى ise zarfı lağv olup, mefulün fihdir.
2. Zarfı lağv mefulün leh olarak gelir. Misâlen: جِئْتُ لِلزِّيَارَةِ Ben ziyaret için geldim. Bu misâlde جِئْتُ fiil, faildir; لِلزِّيَارَةِ ise zarfı lağv olup, mefulün lehdir.
3. Zarfı lağv mefulün bih gayri sarih olarak gelir. Misâlen: رَغِبْتُ فِى الكِتَاب Ben kitâbı arzu ettim. Bu misâlde رَغِبْتُ fiil, faildir; الكِتَابِ فِى ise zarfı lağv olup, mefulün bih gayri sarihtir.
4. Zarfı lağv naibi fail olarak gelir. Misâlen: غُشِيَ عَلَى بِزَيْدٍ Zeyd bayıldı. Bu misâlde غُشِيَ lazım fiil olup, müteallaktır.
Harf-i Cerlerin Müteallaklarından Olan Şibhi ve Mânâyı Fiil:
Şibhi fiil: “Hadese (olaya, işe) delâlet etmede fillere benzeyen yani fiil gibi amel eden isimlerdir.” Şibhi fiil, mastar, ismi fail, ismi meful, sıfatı müşebbehe, mübalağalı isim, ismi mensub, ismi tafdil ve fiil isimlerdir.
Mânâyı fiil: “İsim oldukları halde fiil mânâsı taşıyan ve fiil gibi amel eden isimlerdir.” Mânâyı fiil, esmâul-efal yani fiil isimleri, zarfı müstekar, ismi mensub, ismi müstear, sıfat mânâsı taşıyan isimlerdir.
Sorular:
1. Müeallak ne demektir ve kaç kısma ayrılır?
2. Zarfi müstekar ne demektir?
3. Zarfı müstekar cümlede kaç yerde gelir, misâlleri nelerdir?
4. Zarfi lagv ne demektir?
5. Zarfı lagv cümlede kaç yerde gelir, misâlleri nelerdir?
6. Müteallak hususî mânâlı fiillerden olup hazf edilebilir mi?
7. Efâli âmme nedir kaç tanedir?
8. Şibhi ve mânâyı fiil ne demektir?
Uyarı: Eğer sorulara doğru cevâbları verebiliyorsanız istenilen hâsıl olmuş demektir. Yok, veremiyorsanız eksiğinizi tamâmlamadan bir sonraki derse kesinlikle geçmeyin!
Bu ders http://www.tevhididavet.com/ den alınmıştır