Hadis Arapça TürkçeSüneni Tirmizi Hadisleri

Sahabe Ve Tabiin Arasında Çıkan Kavga Ve İhtilaflar ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi

Başlık: FİTNELER HEVALAR VE İHTİLAFLAR BÖLÜMÜ

Konu: Sahabe Ve Tabiin Arasında Çıkan Kavga Ve İhtilaflar
Ravi: Abdullah İbnu Selam
Hadisin Arapçası:

عن ابن أخِى عبداللّهِ بْنِ سََمٍ عن عَمِّه رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّهُ جَاءَ الى عُثْمَانَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه لَمَّا أُرِيدَ قَتْلُهُ. فقَالَ لَهُ عُثْمَانُ: مَا جَاءَ بِكَ؟ قَالَ: جِئْتُ في نُصْرَتِكَ. قَالَ: اخْرُجْ الى النَّاسِ فَاطْرُدُهُمْ عَنِّى فإنَّكَ خَارِجاً خَيْرٌ لِى مِنْكَ دَاخًِ. فَخَرَجَ عَبْدُاللّهِ بْنُ سََمٍ فقَالَ: أيُّهَا النَّاسُ، إنَّهُ كَانَ اسْمِى في الْجَاهِلِيَّةِ فُناً فَسَمَّانِى رَسُولُ اللّهِ # عَبْدَ اللّهِ، وَنَزَلَ فيَّ آيَاتٌ مِنْ كِتَابِ اللّهِ تَعالى. نَزَلَ فِيَّ: وَشَهِدَ شَاهِدٌ مِنْ بَنِى إسْرَائِيلَ عَلى مِثْلِهِ فَآمَنَ وَاسْتَكْبَرْتُمْ؛ وَنَزَلَ فيَّ: قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيداً بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِنْدَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ؛ إنَّ للّهِ سَيْفاً مَغْمُوداً عَنْكُمْ، وإنَّ الْمََئِكَةَ قَدْ جَاوَرَتْكُمْ في بَلَدِكُمْ هذَا الَّذِى نَزَلَ فيهِ نَبِيُّكُمْ، فَاللّهَ اللّهَ في هذَا الرَّجُلِ أنَّ تَقْتُلُوهُ، فَوَاللّهِ إنْ قَتَلْتُمُوهُ لَتَطْرُدَنَّ جِيرَانَكُمُ الْمََئِكَةُ، وَلَيَسُلَّنَّ سَيْفُ اللّهِ الْمَغْمُودُ عَنْكُمْ، فََ يُغْمَدُ الى يَوْمِ الْقِيَامَةِ. فَقَالُوا: اقْتُلُوا الْيَهُودِىَّ وَاقْتُلُوا عُثْمَانَ[. أخرجه الترمذي .

Hadisin Anlamı:

Abdullah İbnu Selam’ın kardeşioğlu, amcası (Abdullah İbnu Selam) Radıyallahu Anh’ndan naklediyor. “Hazreti Osman Radıyallahu Anh öldürülmek istendiği zaman yanına geldim. Osman bana: “Sen niye geldin?” diye sordu. “Sana yardım edeyim diye geldim” dedim. “Öyleyse halka çık. Onları benden uzaklaştır. Zira sen bana hariçte olursan, yanımda olmaktan daha faydalı olursun!” dedi. Ben de çıkıp: “Ey insanlar! Bilirsiniz, benim adım cahiliye devrinde falandı. Ama Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni Abdullah diye tesmiye buyurdu. Benim hakkımda Kitabullah’ta bir kısım ayetler nazil olmuştur. Şu ayet benim hakkımda nazil olanlardan biridir: “De ki: “Söyleyin bana, eğer bu Kur’an Allah tarafından gönderildiği halde, onu inkar ettiyseniz ve İsrailoğullarından bir şahit de Tevrat’a dayanarak onun hak kitap olduğuna şahitlik edip iman ettiği halde siz iman etmeyi büyüklüğünüze yediremezseniz, zalim olmaz mısınız? Muhakkak ki, Allah zalimler güruhuna yol göstermez” (Ahkaf 10). Keza şu ayet de benim hakkımda nazil oldu: “İnkar edenler “Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Sizinle benim aramızda şahid olarak Allah ile O’nun kitapları hakkında bilgi sahibi olanlar yeter” (Ra’d 43). Allah’ın size karşı kınına konmuş bir kılıcı var. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın inmiş olduğu bu beldenizde melekler size mücavir oldular. Öyleyse bu adamı öldürmekten Allah’tan korkun! Allah’tan korkun! Allah’a yemin olsun eğer onu öldürürseniz, komşularınız olan melekleri buradan tardetmiş olacaksınız ve Allah’ın size karşı kında tuttuğu kılıcı kınından çıkartacaksınız ve artık o kıyamete kadar kınına girmeyecek!” Bu sözlerim üzerine: “Şu Yahudiyi öldürün! Osman’ı öldürün” diye bağrıştılar.”

Kaynak: Tirmizi,Tefsir, Ahkaf

İlgili Makaleler