Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Kehf Suresi
Ravi: Mus’ab İbnu Sa’d
Hadisin Arapçası:
وعن مصعب بن سعد قال: ]سَألْتُ أبِى عَنْ قَوْلِهِ تَعَالى: قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِا‘خْسَرِينَ أعْماً. أهُمْ الحَرُورِيَّةُ؟ قَالَ: َ. هُمُ الْيَهُودُ والنَّصَارى. أمَّا الْيَهُودُ فَكَذَّبُوا مُحَمّداً #، وَأمَّا النَّصَارى فَكذَّبُوا بِالجَنَّةِ، وَقَالُوا: َ طَعَامَ فِيهَا، وََ شَرابَ[. »وَالحَرُورِيَّةُ« الَّذِينَ يَنْقُضُونَ عَهْدَ اللّهِ مِنْ بَعْدِ مِيثَاقَهِ؛ وَكَانَ سَعْدٌ يُسَمِّيهِمُ الْفَاسِقِينَ. أخرجه البخارى .
Hadisin Anlamı:
Babama şu ayet hakkında sordum: Ey Muhammed! “Size amelce en çok zararlı olanları haber verelim mi?” de.. (Kehf, 103) ve dedim ki: “Burada kastedilenler Haruriler midir?” Bana: “Hayır, onlar Yahudiler ve Hıristiyanlar’dır. Çünkü Yahudiler, Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i tekzib ettiler. Hıristiyanlar ise cenneti tekzib ettiler ve: “Cennette ne yiyecek ne de içecek vardır” dediler.”
Kaynak: Buhari, Tefsir, Kehf 5