Hutbe Ve Hutbe İle İlgili Hususlar ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Ebu Davud
Başlık: NAMAZ BÖLÜMÜ
Konu: Hutbe Ve Hutbe İle İlgili Hususlar
Ravi: Ebu Vail
Hadisin Arapçası:
وعن أبى وائل قال: ]خَطَبَنَا عَمَّارٌ فَأوْجَزَ وَأبْلَغَ. فَلَمَّا نَزَلَ قُلْنَا: يَا أبَا الْيَقْظَانِ لَقَدْ أبْلَغْتَ وَأوْجَزْتَ. فَلَوْ كُنْتَ تَنَفّسْتَ؟ فَقَالَ: إنِّى سَمِعْتُ رسولَ اللّهِ # يَقُولُ: إنَّ طُولَ صََةِ الرَّجُلِ وَقِصَرَ خُطْبَتِهِ مَئِنّةٌ مِنْ فِقْهٍ فأقْصِرُوا الخُطْبَةَ وَأطِيلُوا الصََّةَ[. أخرجه مسلم وأبو داود.»تَنَفّسَ الرّجُلُ« في قوله: أى أطال.»مَئِنّةٌ« بفتح الميم وكسر الياء مهموزة ونون مشددة: أى عمة من فقه الرجل .
Hadisin Anlamı:
Ammar bize hitabetmişti. (Konuşmasını) veciz ve beliğ yaptı. Minberden inince: “Ey Ebul-Yakzan beliğ ve veciz konuştun! Keşke biraz daha nefesleseydiniz (uzatsaydınız)!” dedik. Bize şu cevabı verdi: “Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı dinledim, şöyle buyurmuştu: “Kişinin namazının uzunluğu ve hutbesinin kısalığı onun fıkhının (ilminin) alametidir. Öyle ise, hutbeyi kısa tutun, namazı uzun (zira, beyanda sihir var).”
Kaynak: Müslim, Cuma 47, (869), Ebu Davud, Salat 231, (1106)