Yıl: 2017

  • Atıf Çeşitleri

     Atıf Çeşitleri

    Atıf Çeşitleri

    Arapçada Atıf, atf-ı beyan ve atf-ı nesak olmak üzere iki ana başlıkta incelenir.

    A) Atfı-ı Beyan

    Kendinden önceki unsura açıklık getirmek için kullanılan kelimeye atf-ı beyan denir. Atf-ı beyan şu hususlarda kendinden önceki unsura uyum sağlar

    1. İrab bakımından
    2. Cinsiyet bakımından
    3. Adet bakımından

    Atf-ı beyan aynı zamanda Bedel-i mutabık olarak da kabul edilir. Künye ve lakabdan sonra veya bir ismi daha çok açıklamak üzere bir isimden sonra gelen isimler, ism-i işaretten sonra gelen isimler atf-ı beyan kategorisindedir. Atf-ı beyan yapılırken atıf harfleri kullanılmaz.

    Örnek:

    أتي أخُك عُثْمانُ – Kardeşin Osman geldi.

    Bu cümlede, “kardeşin geldi” ifadesini daha da açıklamak için ve kardeşin kim olduğunu da beyan etmek için عثمان ismi atf-ı beyan olarak getirilmiştir.

    أخي معي أي عُثمانُ – Kardeşim yanımda, yani Osman.

    Bu cümlede görüldüğü üzere açıklama gerektiren “yani..” anlamındaki أي ifadesinden sonra gelen isim atf-ı beyandır.

    B) Atf-ı Nesak

    Atıf harfleri kullanılarak isim, fiil veya cümleleri birbirine bağlamaya atf-ı nesak denir. Atf-ı nesak yapılırken kullanılan atıf harfleri şunlardır:

    و ، ف ، أوْ ، أمْ ، ثمّ ، حتّي ، إمّا ، بَلْ ، لاَ ، لكِنْ

    Şimdi, atıf harflerini ve özelliklerini tanıyalım:

    1. و [ … ve … ]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu kullanımda bir olay sıralaması yoktur. Türkçedeki virgül gibi işlem görür.

    Örnek:

    شَاهَدَ خَالدٌ و رَجَبٌ الفيلمَ – Halid ve Recep filmi seyretti. [Olay sıralaması yok. Yani Halid bir gün önce Recep iki gün sonra izlemiş de olabilir. Halid ve Recep aynı anda birlikte izlemiş de olabilir.]

    2. ف [… akabinde …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının hemen akabinde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شاهَد خالدٌ الفيلمَ فَرجَبٌ – Halid filmi izledi, akabinde Recep de (izledi) [Olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, o izlemeye başlar başlamaz hemen akabinde Recep de filmi izlemiştir.]

    3. ثُمَّ [… sonra …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının gerçekleşmesinden bir süre sonra aynı şekilde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شَاهَدَ خالدٌ الفيلمَ ثُمَّ رجبٌ – Halid filmi izledi, (daha) sonra Recep de (izledi) [olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, aradan bir süre – 10 dk. 10 gün vs. – geçtikten sonra Recep de aynı filmi izlemiştir.]

    4. أوْ [… veya …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir seçim yapmayı veya şüpheyi ifade eder.

    Örnek:

    شاهَدَ هذا الفيلمَ خالدٌ أوْ رجَبٌ – Bu filmi Halid veya Recep izledi.

    5. أمْ [… yoksa …]

    1. أمْ [… yoksa …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir soru sorarak seçim yapılmasını talep etmek için veya matuf ile matufun aleyh arasında bir fark olmadığını anlatmak için kullanılır.

    Örnek:

    أَ خالدٌ شَاهدَ هذا الفيلمَ أمْ رجَبٌ؟ – Bu filmi Halid mi yoksa Recep mi izledi?

    أَ أَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ – Onları uyarsan da uyarmasanda bir (arada fark yok)

    6. إمَّا … و إمّا [ya … ya da …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir alternatif veya tercih bildirmek için kullanılır.

    Örnek:

    شاهد هذا الفيلم إمّا خالدٌ و إمّا رجبٌ – Bu filmi ya Halid ya da Recep seyretti.

    7. حَتَّى […bile, … dahil]

    Kendisinden önceki matufun aleyh, kendisinden sonraki matufun bir parçası veya aynı kapsamda ayrılmaz bir unsuru olması durumunda kullanılır.

    Örnek:

    شاهد خالد الفيلمَ حتَّى نهايتهُ – Halid filmi seyretti, sonunu bile!

    Burada, filmin sonu, filmin ayrılmaz bir parçası, bir unsuru durumundadır.

    8. لا [… değil, … olmadı]

    Kendisinden önceki matufun aleyhi pekiştirerek, kendisinden sonraki matufu olumsuzlar.

    Örnek:

    شاهد خالدٌ فيلمًا لا مسرحيةً – Halid film izledi, tiyatro değil.

    9. لكِنْ [fakat …, bunun aksine …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile ilgili bir yanlışlığı kendisinden sonraki matuf ile düzeltmek (istidrak) için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً لكنْ فيلمًا – Halid tiyatro izlemedi fakat film izledi.

    10. بَلْ [belki…, bilakis…]

    Kendisinden önceki matufun aleyhden farklı, tam tersi bir anlamı kendisinden sonraki matuf ile ifade etmek için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً بَلْ فيلمًا – Halid tiyatro değil, bilakis film izledi.

    Arapçada Atıf, atf-ı beyan ve atf-ı nesak olmak üzere iki ana başlıkta incelenir.

    Kendinden önceki unsura açıklık getirmek için kullanılan kelimeye atf-ı beyan denir. Atf-ı beyan şu hususlarda kendinden önceki unsura uyum sağlar

    1. İrab bakımından
    2. Cinsiyet bakımından
    3. Adet bakımından

    Atf-ı beyan aynı zamanda Bedel-i mutabık olarak da kabul edilir. Künye ve lakabdan sonra veya bir ismi daha çok açıklamak üzere bir isimden sonra gelen isimler, ism-i işaretten sonra gelen isimler atf-ı beyan kategorisindedir. Atf-ı beyan yapılırken atıf harfleri kullanılmaz.

    Örnek:

    أتي أخُك عُثْمانُ – Kardeşin Osman geldi.

    Bu cümlede, “kardeşin geldi” ifadesini daha da açıklamak için ve kardeşin kim olduğunu da beyan etmek için عثمان ismi atf-ı beyan olarak getirilmiştir.

    أخي معي أي عُثمانُ – Kardeşim yanımda, yani Osman.

    Bu cümlede görüldüğü üzere açıklama gerektiren “yani..” anlamındaki أي ifadesinden sonra gelen isim atf-ı beyandır.

    Atıf harfleri kullanılarak isim, fiil veya cümleleri birbirine bağlamaya atf-ı nesak denir. Atf-ı nesak yapılırken kullanılan atıf harfleri şunlardır:

    و ، ف ، أوْ ، أمْ ، ثمّ ، حتّي ، إمّا ، بَلْ ، لاَ ، لكِنْ

    Şimdi, atıf harflerini ve özelliklerini tanıyalım:

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu kullanımda bir olay sıralaması yoktur. Türkçedeki virgül gibi işlem görür.

    Örnek:

    شَاهَدَ خَالدٌ و رَجَبٌ الفيلمَ – Halid ve Recep filmi seyretti. [Olay sıralaması yok. Yani Halid bir gün önce Recep iki gün sonra izlemiş de olabilir. Halid ve Recep aynı anda birlikte izlemiş de olabilir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının hemen akabinde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شاهَد خالدٌ الفيلمَ فَرجَبٌ – Halid filmi izledi, akabinde Recep de (izledi) [Olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, o izlemeye başlar başlamaz hemen akabinde Recep de filmi izlemiştir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının gerçekleşmesinden bir süre sonra aynı şekilde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شَاهَدَ خالدٌ الفيلمَ ثُمَّ رجبٌ – Halid filmi izledi, (daha) sonra Recep de (izledi) [olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, aradan bir süre – 10 dk. 10 gün vs. – geçtikten sonra Recep de aynı filmi izlemiştir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir seçim yapmayı veya şüpheyi ifade eder.

    Örnek:

    شاهَدَ هذا الفيلمَ خالدٌ أوْ رجَبٌ – Bu filmi Halid veya Recep izledi.

    1. أمْ [… yoksa …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir soru sorarak seçim yapılmasını talep etmek için veya matuf ile matufun aleyh arasında bir fark olmadığını anlatmak için kullanılır.

    Örnek:

    أَ خالدٌ شَاهدَ هذا الفيلمَ أمْ رجَبٌ؟ – Bu filmi Halid mi yoksa Recep mi izledi?

    أَ أَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ – Onları uyarsan da uyarmasanda bir (arada fark yok)

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir alternatif veya tercih bildirmek için kullanılır.

    Örnek:

    شاهد هذا الفيلم إمّا خالدٌ و إمّا رجبٌ – Bu filmi ya Halid ya da Recep seyretti.

    Kendisinden önceki matufun aleyh, kendisinden sonraki matufun bir parçası veya aynı kapsamda ayrılmaz bir unsuru olması durumunda kullanılır.

    Örnek:

    شاهد خالد الفيلمَ حتَّى نهايتهُ – Halid filmi seyretti, sonunu bile!

    Burada, filmin sonu, filmin ayrılmaz bir parçası, bir unsuru durumundadır.

    Kendisinden önceki matufun aleyhi pekiştirerek, kendisinden sonraki matufu olumsuzlar.

    Örnek:

    شاهد خالدٌ فيلمًا لا مسرحيةً – Halid film izledi, tiyatro değil.

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile ilgili bir yanlışlığı kendisinden sonraki matuf ile düzeltmek (istidrak) için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً لكنْ فيلمًا – Halid tiyatro izlemedi fakat film izledi.

    Kendisinden önceki matufun aleyhden farklı, tam tersi bir anlamı kendisinden sonraki matuf ile ifade etmek için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً بَلْ فيلمًا – Halid tiyatro değil, bilakis film izledi.

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Bilgi Fiilleri

     Bilgi Fiilleri

    Bilgi Fiilleri أفعال اليقين

    Bilgi fiilleri, bilmek, görmek, algılamak anlamlarını veren, ef’alu yakin ismiyle de bilinen fiil çeşitleridir. Şu fiillerden oluşur:

    وَجَدَ  – buldu  –  وَ وَجَدَكَ عَائِلاً فَأَغْنَى  – Seni fakir bulup zengin etmedi mi? (Seni fakir olarak görüp zenginleştirmedi mi?)

    رَأَي – gördü  –  رَأَيْتُ الْقِرَاءَةَ مُفِيدَةً – Okumayı faydalı gördüm.

    عَلِمَ – bildi   –  عَلِمْتُ إسْطًنْبُولَ كَرِيمَةً – İstanbul’u cömert bildim.

    دَرَي – bildi    –  دْرِي بهِ صديقِي – Onu arkadaşım bilirim.

    تَعَلَّمْ – bil (emir) – تَعَلَّمْ الحياةَ صَعْبَةً – Hayatı zor bil (Bil ki hayat zordur)

     

    Diğer ef’alu kulub (bilgi, zan ve değiştirme fiilleri) çeşitleri:

    1. Bilgi fiilleri – Ef’al-u Yakin
    2. Zan fiilleri – Ef’al-u Zan
    3. Değiştirme fiilleri – Ef’al-u Tahvil

     

    Ef’al-u Kulub (Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri) konusunun detayları için tıklayınız >

     

    Bilgi Fiilleri أفعال اليقين

    Bilgi fiilleri, bilmek, görmek, algılamak anlamlarını veren, ef’alu yakin ismiyle de bilinen fiil çeşitleridir. Şu fiillerden oluşur:

    وَجَدَ  – buldu  –  وَ وَجَدَكَ عَائِلاً فَأَغْنَى  – Seni fakir bulup zengin etmedi mi? (Seni fakir olarak görüp zenginleştirmedi mi?)

    رَأَي – gördü  –  رَأَيْتُ الْقِرَاءَةَ مُفِيدَةً – Okumayı faydalı gördüm.

    عَلِمَ – bildi   –  عَلِمْتُ إسْطًنْبُولَ كَرِيمَةً – İstanbul’u cömert bildim.

    دَرَي – bildi    –  دْرِي بهِ صديقِي – Onu arkadaşım bilirim.

    تَعَلَّمْ – bil (emir) – تَعَلَّمْ الحياةَ صَعْبَةً – Hayatı zor bil (Bil ki hayat zordur)

     

    Diğer ef’alu kulub (bilgi, zan ve değiştirme fiilleri) çeşitleri:

    1. Bilgi fiilleri – Ef’al-u Yakin
    2. Zan fiilleri – Ef’al-u Zan
    3. Değiştirme fiilleri – Ef’al-u Tahvil

     

    Ef’al-u Kulub (Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri) konusunun detayları için tıklayınız >

     

     

     

     

     

     

     

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

     

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Ef’alu Zan

     Ef’alu Zan

    Ef’al-u Zan  أفعال الظن

    Ef’al-u Zan, yanlış bir yargıda bulunmak, zannetmek, sanmak anlamında kullanılan zan fiilleri adı da verilen fiil türüdür. Diğer ef’alu kulub fiilleri gibi Ef’al-u Zan da iki meful alırlar. Ef’alu zan şunlardır:

    حَسِبَ – hesab etti – حَسِبْتُهُ غَنِيًّا – Onu zengin hesab ettim (Onu zengin sandım)

    ظَنَّ – zannetti – ظَنَنْتُ الغُرْفَةَ فَارِغَةً – Odayı boş zannettim (sandım)

    عَدَّ – saydı – يَعُدُهُم من الْأعْرَابِ  – Onları Araplardan sayıyorlar.

    خَالَ – hayal etti – أخِيلُ أبانا شَابًّا – Babamızı bir genç olarak hayal ediyorum (genç olduğunu varsayıyorum)

    زَعَمَ – zannetti – أ زَعَمْتَ رَجَبًا غَنِيًّا – Receb’i zengin mi zannettin?

    هَبْ – farzet (emir) – هَبْ وَلَدًا ذَكِيَّا – farzet (ki) zeki bir çocuk

     

    Diğer ef’alu kulub (bilgi, zan ve değiştirme fiilleri) çeşitleri:

    1. Bilgi fiilleri – Ef’al-u Yakin
    2. Zan fiilleri – Ef’al-u Zan
    3. Değiştirme fiilleri – Ef’al-u Tahvil

    Ef’al-u Kulub (Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri) konusunun detayları için tıklayın

     

    Ef’al-u Zan  أفعال الظن

    Ef’al-u Zan, yanlış bir yargıda bulunmak, zannetmek, sanmak anlamında kullanılan zan fiilleri adı da verilen fiil türüdür. Diğer ef’alu kulub fiilleri gibi Ef’al-u Zan da iki meful alırlar. Ef’alu zan şunlardır:

    حَسِبَ – hesab etti – حَسِبْتُهُ غَنِيًّا – Onu zengin hesab ettim (Onu zengin sandım)

    ظَنَّ – zannetti – ظَنَنْتُ الغُرْفَةَ فَارِغَةً – Odayı boş zannettim (sandım)

    عَدَّ – saydı – يَعُدُهُم من الْأعْرَابِ  – Onları Araplardan sayıyorlar.

    خَالَ – hayal etti – أخِيلُ أبانا شَابًّا – Babamızı bir genç olarak hayal ediyorum (genç olduğunu varsayıyorum)

    زَعَمَ – zannetti – أ زَعَمْتَ رَجَبًا غَنِيًّا – Receb’i zengin mi zannettin?

    هَبْ – farzet (emir) – هَبْ وَلَدًا ذَكِيَّا – farzet (ki) zeki bir çocuk

     

    Diğer ef’alu kulub (bilgi, zan ve değiştirme fiilleri) çeşitleri:

    1. Bilgi fiilleri – Ef’al-u Yakin
    2. Zan fiilleri – Ef’al-u Zan
    3. Değiştirme fiilleri – Ef’al-u Tahvil

    Ef’al-u Kulub (Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri) konusunun detayları için tıklayın

     

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Hemzenin Yazılışı

     Hemzenin Yazılışı

    HEMZENİN YAZILIŞI:   (كتابة الهمزة)

    1) Kelime Başında:

    a) Hemzenin harekesi fetha veya zamme ise elif üzerine yazılır:
    أرنب – أم – أمر

    b)Kelime başında hemzenin harekesi kesra ise, hemze, elif harfinin altına konur:
    إمرأة – إنسان – إكرام

    2)Kelime Ortasında:

    a)Hemzeden önceki harf fethalı, hemze de sakin veya fethalı ise, hemze elif üzerine yazılır:
    سأل – قرأت – ثأر

    b)Hemze fethalı, bir önceki harf zammeli veya kesralı olursa önceki harfin harekesine uygun destek üzerine yazılır:
    مؤنث – جئت – بؤس

    c)Hemze, elif ile zamir arasında bulunursa (mütekellim “yâ”sı hariç “ي”) kesralı ve zammeli olduğunda kendi harekesine uygun destek üzerine, fethalı olduğunda ise desteksiz hemze (ء) şeklinde yazılır.
    أعداؤه – أعداءه – أعدائه

    3)Kelime Sonunda:

    a)Hemzenin kendinden önceki harf sakinse desteksiz yazılır:
    جاء – جزء – مقروء – مجىء

    b)Hemzenin kendisinden önceki harf harekeli ise, kendisinden önceki harfin harekesine uygun destek üzerine yazılır:
    دنؤ – قرأ – هنىء

    Dikkat

    Hemze ortada geldiği zaman, yazılışı hakkında şu kaidenin bilinmesinde fayda vardır: hemzenin harekesi ile kendisinden önceki harfin harekesi karşılaştırılır. Hangisi daha kuvvetli ise, hemze, o harekeye uygun destek üzerine yazılır. Harekenin en kuvvetlisi “kesra”, sonra “zamme” ve “fetha”dır. En zayıfı ise “sukun” sayılır.

    HEMZE-İ VASL VE KAT’ (همزة الوصل و القطع)

    Hemze-i vasl: (همزة الوصل)

    Elifu-l vasl da denilir. Kelime başında bulunur ve bu kelime yalnız geldiği zaman okunur, başka kelimeden sonra geldiğinde ise okunmadan atlanır.

     

    Hemze-i vasl şu kelimelerde bulunur:

    • harf-i tarif ( ال )’in elifi:

    المدرس  –   الطبيب

    • Sülasi fiillerin emr-i hazırlarının başındaki elifler:

    اكتب  –  اجلس  –  اقرأ

    • Mezid fiillerin elif ile başlıyanlarının “if’al” (إفعال) babı hariç mazi, emr-i hazır ve masdarlarının başlarındaki elifler:

    انتقل   اقتربوا   اجتماع

    • Bazı belirli kelimelerin başlarındaki elifler:

    اسم –  ابن – ابنة – امرؤ – امرأة – اثنان – اثنتان – است – ايمن، ايمُ

    Hemze-i kat’: (همزة القطع)

    Kelime başında bulunur. Öncesinde bir kelime gelse dahi bu hemze okkunnmadan geçilmez. Mutlaka telaffuz edilir.

    أجمل  –  أحسن

     

    HEMZENİN YAZILIŞI:   (كتابة الهمزة)

    a) Hemzenin harekesi fetha veya zamme ise elif üzerine yazılır:
    أرنب – أم – أمر

    b)Kelime başında hemzenin harekesi kesra ise, hemze, elif harfinin altına konur:
    إمرأة – إنسان – إكرام

    a)Hemzeden önceki harf fethalı, hemze de sakin veya fethalı ise, hemze elif üzerine yazılır:
    سأل – قرأت – ثأر

    b)Hemze fethalı, bir önceki harf zammeli veya kesralı olursa önceki harfin harekesine uygun destek üzerine yazılır:
    مؤنث – جئت – بؤس

    c)Hemze, elif ile zamir arasında bulunursa (mütekellim “yâ”sı hariç “ي”) kesralı ve zammeli olduğunda kendi harekesine uygun destek üzerine, fethalı olduğunda ise desteksiz hemze (ء) şeklinde yazılır.
    أعداؤه – أعداءه – أعدائه

    a)Hemzenin kendinden önceki harf sakinse desteksiz yazılır:
    جاء – جزء – مقروء – مجىء

    b)Hemzenin kendisinden önceki harf harekeli ise, kendisinden önceki harfin harekesine uygun destek üzerine yazılır:
    دنؤ – قرأ – هنىء

    Hemze ortada geldiği zaman, yazılışı hakkında şu kaidenin bilinmesinde fayda vardır: hemzenin harekesi ile kendisinden önceki harfin harekesi karşılaştırılır. Hangisi daha kuvvetli ise, hemze, o harekeye uygun destek üzerine yazılır. Harekenin en kuvvetlisi “kesra”, sonra “zamme” ve “fetha”dır. En zayıfı ise “sukun” sayılır.

    Elifu-l vasl da denilir. Kelime başında bulunur ve bu kelime yalnız geldiği zaman okunur, başka kelimeden sonra geldiğinde ise okunmadan atlanır.

     

    Hemze-i vasl şu kelimelerde bulunur:

    • harf-i tarif ( ال )’in elifi:

    المدرس  –   الطبيب

    • Sülasi fiillerin emr-i hazırlarının başındaki elifler:

    اكتب  –  اجلس  –  اقرأ

    • Mezid fiillerin elif ile başlıyanlarının “if’al” (إفعال) babı hariç mazi, emr-i hazır ve masdarlarının başlarındaki elifler:

    انتقل   اقتربوا   اجتماع

    • Bazı belirli kelimelerin başlarındaki elifler:

    اسم –  ابن – ابنة – امرؤ – امرأة – اثنان – اثنتان – است – ايمن، ايمُ

    Kelime başında bulunur. Öncesinde bir kelime gelse dahi bu hemze okkunnmadan geçilmez. Mutlaka telaffuz edilir.

    أجمل  –  أحسن

     

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Arapça Muttasıl Zamirler

     Muttasıl Zamirler

    Kelimeye bitişik zamire muttasıl zamir denir. Muttasıl zamir fiile birleştiği gibi isimlerin ve (harf-i cer gibi) harflerin de sonuna birleşir. Fiillerin sonuna birleşen şahıs zamirleri o cümlenin fâili olur. Şimdiye kadar gördüğümüz mâzî fiillere birleşen zamirler hep fâil muttasıl şahıs zamirleridir.

    Örnek:

    كَتَبْناَ (Biz yazdık) ve كَتَبْتُ (Ben yazdım) fiilindeki تُ  ve ناَ zamirleri fâildir. Halbuki fâilin harekesi merfû (zamme) hükmündedir. Ancak zamirler mebnî olduklarından mahallen merfûdurlar (son harflerinin harekesi mahalleri itibariyle ötre konumundadır).

    الدَّرْسَ كَتَبْناَ Dersi yazdık
    Mef’ûl Fiil+Fâil

    Fiillere birleşen fâil muttasıl zamirler hatırlanacağı gibi toplu olarak şöyledir:

    Çoğul İkil Tekil
    وُا (onlar) اَ (o ikisi) (o) Müzekker
    ْنَ (onlar) تاَ (o ikisi) (o) Müennes
    تُمْ (sizler) تُماَ (siz ikiniz) تَ (sen) Müzekker
    تُنَّ (sizler) تُماَ (siz ikiniz) تِ (sen) Müennes
    ناَ (bizler) ناَ (biz ikimiz) تُ (ben) Müzekker & Müennes

    Fiillere birleşen bu fâil zamirler isimlere birleşmez. Aşağıda söz konusu edeceğimiz zamirler ise hem isimlerin sonuna hem de mef’ûl zamirler olarak fiillerin sonuna birleşirler:

    İsimlerin sonuna birleşen bitişik zamirler

    İsimlerin sonuna birleşen zamirler, isim tamlaması [muzâf (tamlanan)-muzâfun ileyh (tamlayan)] şeklinde o ismin kime ait olduğunu bildirir. Sonuna zamir alan kelime ise artık harf-i tarif almaz. Çünkü zaten belirli hale gelmiştir. Örnek:

    قَلَمُكَ Senin Kalemin
    M.ileyh + Muzâf

    İsimlerin sonuna eklenen birleşik zamirlerin tablo halinde gösterimi şu şekildedir:

    Çoğul İkil Tekil
    قَلَمُهُمْ (onların kalemi) قَلَمُهُماَ (o ikisinin kalemi) قَلَمُهُ (onun kalemi) Müzekker
    قَلَمُهُنَّ (onların kalemi) قَلَمُهُماَ (o ikisinin kalemi) قَلَمُهَا (onun kalemi) Müennes
    قَلَمُكُمْ (sizlerin kalemi) قَلَمُكُمَا (ikinizin kalemi) قَلَمُكَ (senin kalemin) Müzekker
    قَلَمُكُنَّ (sizlerin kalemi) قَلَمُكُمَا (ikinizin kalemi) قَلَمُكِ (senin kalemin) Müennes
    قَلَمُناَ (bizim kalemimiz) قَلَمُناَ (ikimizin kalemi) قَلَمِي (benim kalemim) Müzekker & Müennes

    Dikkat

    Zamirlerin harekesi değişmez fakat zamirden önceki ismin harekesi fâil mef’ûl vs. oluşuna yani cümledeki yerine göre hareke alır. Ancak mütekellim yâ’sı (ي) birleşen ismin son harfinin harekesi her durumda esre olarak harekelenir.

    Örnek:

    مَدْرَسَتِي – okulum
    صَدِيقِي – arkadaşım

    Zamirle birleşen isimlerin harf-i cerden sonra gelmeleri durumunda, isimler esre olsa da zamirlerin harekesinin değişmeyeceği unutulmamalıdır. Sadece gâiblerdeki (he ه ) li zamirlerin (ه) harflerinin harekesi ses uyumundan dolayı esre olur. Diğeriyle karıştırılmaması için gâibe müennes olduğu gibi kalır:

    Çoğul İkil Tekil
    إِلَى بَيْتِهِمْ (onların evine) إِلَى بَيْتِهِماَ (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِهِ (onun evine) Müzekker
    إِلَى بَيْتِهِنَّ (onların evine) إِلَى بَيْتِهِماَ (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِهَا(onun evine) Müennes
    إِلَى بَيْتِكُمْ (sizlerin evine) إِلَى بَيْتِكُمَا (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِكَ (senin evine) Müzekker
    إِلَى بَيْتِكُنَّ (sizlerin evine) إِلَى بَيْتِكُمَا (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِكِ (senin evine) Müennes
    إِلَى بَيْتِنَا (bizim evimize) إِلَى بَيْتِنَا (ikimizin evine) إِلَى بَيْتِي (benim evime) Müzekker & Müennes

    Fiillerin sonuna birleşen birleşik zamirler

    Söz konusu bu birleşik zamirler fiillerin sonuna birleştiği takdirde o cümlenin mef’ûlü olurlar. Mâzî fiilin her sigasının sonuna gelebilecek mef’ûl zamirlerin çekim tablosunu كَتَبَ  fiilinde şöyle gösterebiliriz:

    Çoğul İkil Tekil
    كَتَبَهُمْ كَتَبَهُمَا كَتَبَهُ Müzekker
    كَتَبَهُنَّ كَتَبَهُماَ كَتَبَهاَ Müennes
    كَتَبَكُمْ كَتَبَكُماَ كَتَبَكَ Müzekker
    كَتَبَكُنَّ كَتَبَكُماَ كَتَبَكِ Müennes
    كَتَبَنَا كَتَبَنَا كَتَبَنِى Müzekker & Müennes

    Burada çekilen tablo كَتَبَ fiiline aittir. Fiilin diğer tüm siygalarına bu zamirler eklenebilir. Ancak fiillerin sonuna birleşen şahıs zamirleri (fâil zamirler) ile mef’ûl zamirler karıştırılmamalıdır. Örneğin;  كَتَبْناَ (Biz yazdık) ve كَتَبْتُ (Ben yazdım) fiilindeki تُ  ve ناَ zamirleri fâildir. (كَتَبْناَهُ) kelimesindeki (هُ) zamiri ise mef’ûldür.

    الدَّرْسَ كَتَبْناَ Dersi yazdık
    Mef’ûl Fiil+Fâil
    كَتَبْناَهُ Onu yazdık.
    Fiil+Fâil+Mef’ûl

    Diğer örnekler:

    كَتَبْتَهُ – Onu yazdın
    كَتَبْتُكَ – Seni yazdım
    وَجَدْتُنَّهُمْ – Onları buldunuz
    شَرِبْتَهُ – Onu  içtin

    ise muttasıl meful zamirdir. هُمْ  muttasıl fâil zamir, تُنَّ ibaresinde وَجَدْتُنَّهُمْ Mesela

    Dikkat

    Fâil durumunda olan gâib cemi müzekker zamirini (وا), mef’ûl zamire bağlarken cemi alâmeti olan vav ve elifin elifi düşer:

    وَجَدوُا + هُمْ  – وَجَدوُهُمْ (onları buldular)

    Dikkat

    Muhâtab cemi müzekkerin son harfi olan cezimli mimin (تُمْ  ) cezmini kaldırıp ötre ve vav koymak suretiyle meful zamire bağlarız. Yani تُمْ fâil zamirine bir başka mef’ûl zamirin bitişmesi halinde geçiş, mime eklenen bir vâv ile yapılır:

    وَجَدْتُمُ + هُمْ – وَجَدْتُمُوهُمْ (onları buldunuz)

    Dikkat

    كَتَبَنِى (beni yazdı) de yeralan ن harfine Arapça’da nûn-u vikâye (koruyucu nun) denir. Fiil, muttasıl mütekellim zamiri olan ي ile birleştiğinde araya bir ن gelir. كَتَبَنِي örneğindeki ن  harfi üstünle biten fiilin sonunu esreden korumuştur:

    وَجَدْتَنيِ – Beni buldun.
    وَجَدوُنيِ – Beni buldular.

    Dikkat

    Muttasıl  …هُمْ  ve…كُمْ   zamirlerinden sonra hemze-i vasıl’dan olan harfi tarif gelirse geçiş, sonlarındaki sakin mimlerin ötre ile harekelenmesi ile olur.

    شَكَرَ + كُمْ + الرَّجُلُ = شَكَرَكُمُ الرَّجُلُ

    Harflerin sonuna birleşen zamirler

    Harf-i cerler ismin önüne geldikleri gibi ismin yerini tutan zamirle de birleşir. Harf-i cerle birleşen zamirlerin çekimi şöyledir:

    Çoğul İkil Tekil
    مِنْهُمْ (onlardan) مِنْهُمَا (o ikisinden) مِنْهُ (ondan) مِنْ
    مِنْهُنَّ (onlardan) مِنْهُمَا (o ikisinden) مِنْهَا (ondan)
    مِنْكُمْ (sizlerden) مِنْكُمَا (siz ikinizden) مِنْكَ (senden)
    مِنْكُنَّ (sizlerden) مِنْكُمَا (siz ikinizden) مِنْكِ (senden)
    مِنَّا (bizlerden) مِنَّا (ikimizden) مِنِّي (benden)
    إلَيْهِمْ (onlara) إلَيْهِماَ (o ikisine) إلَيْهِ (ona) إلى
    إلَيْهِنَّ (onlara) إلَيْهِمَا (o ikisine) إلَيْهَا (ona)
    إلَيْكُمْ (sizlere) إلَيْكُمَا (ikinize) إلَيْكَ (sana)
    إلَيْكُنَّ(sizlere) إلَيْكُمَا (ikinize) إلَيْكِ (sana)
    إلَيْنَا (bize) إلَيْنَا (ikimize) إِلَيَّ (bana)

    Dikkat

    لـِ harf-i ceri isme birleşirse لـِ   olarak esre ile, mütekellim ya’sı hariç zamire birleşirse لَـ   olarak üstün hareke ile bağlanır. Cümlenin başında gelirse mülkiyet (var manası) ifade eder.

    لِرَجَبٍ      Halid için, Halid’in veya Halid’in var (Halid’e ait) (isme birleşmiş),

    لَهُ        Onun için,  onun, onun var (zamire birleşmiş),

    لِي        Benim için,  benim, benim var (mütekellim ya’sına birleşmiş).

    لِ   harf-i cerinin zamirle birleşmesini gösteren tablo şu şekildedir:

    Çoğul İkil Tekil
    لَهُمْ (onların) لَهُمَا (o ikisinin) لَهُ (onun) لِ
    لَهُنَّ (onların) لَهُمَا (o ikisinin) لَهَا (onun)
    لَكُمْ (sizlerin) لَكُمَا (siz ikinizin) لَكَ (senin)
    لَكُنَّ (sizlerin) لَكُمَا (siz ikinizin) لَكِ (senin)
    لَنَا (bizim) لَنَا (ikimizin) ليِ (benim)

    Dikkat

    كُمْ ve هُمْ zamirleri gibi kendinden önceki harfi ötreli olup cezimle biten kelimelerden sonra harf-i tarife geçiş ötre ile olur:

    هُمْ + الْفُقَراَءُ  = هُمُ الْفُقَرَاءُ

    Kelimeye bitişik zamire muttasıl zamir denir. Muttasıl zamir fiile birleştiği gibi isimlerin ve (harf-i cer gibi) harflerin de sonuna birleşir. Fiillerin sonuna birleşen şahıs zamirleri o cümlenin fâili olur. Şimdiye kadar gördüğümüz mâzî fiillere birleşen zamirler hep fâil muttasıl şahıs zamirleridir.

    Örnek:

    كَتَبْناَ (Biz yazdık) ve كَتَبْتُ (Ben yazdım) fiilindeki تُ  ve ناَ zamirleri fâildir. Halbuki fâilin harekesi merfû (zamme) hükmündedir. Ancak zamirler mebnî olduklarından mahallen merfûdurlar (son harflerinin harekesi mahalleri itibariyle ötre konumundadır).

    الدَّرْسَ كَتَبْناَ Dersi yazdık
    Mef’ûl Fiil+Fâil

    Fiillere birleşen fâil muttasıl zamirler hatırlanacağı gibi toplu olarak şöyledir:

    Çoğul İkil Tekil
    وُا (onlar) اَ (o ikisi) (o) Müzekker
    ْنَ (onlar) تاَ (o ikisi) (o) Müennes
    تُمْ (sizler) تُماَ (siz ikiniz) تَ (sen) Müzekker
    تُنَّ (sizler) تُماَ (siz ikiniz) تِ (sen) Müennes
    ناَ (bizler) ناَ (biz ikimiz) تُ (ben) Müzekker & Müennes

    Fiillere birleşen bu fâil zamirler isimlere birleşmez. Aşağıda söz konusu edeceğimiz zamirler ise hem isimlerin sonuna hem de mef’ûl zamirler olarak fiillerin sonuna birleşirler:

    İsimlerin sonuna birleşen zamirler, isim tamlaması [muzâf (tamlanan)-muzâfun ileyh (tamlayan)] şeklinde o ismin kime ait olduğunu bildirir. Sonuna zamir alan kelime ise artık harf-i tarif almaz. Çünkü zaten belirli hale gelmiştir. Örnek:

    قَلَمُكَ Senin Kalemin
    M.ileyh + Muzâf

    İsimlerin sonuna eklenen birleşik zamirlerin tablo halinde gösterimi şu şekildedir:

    Çoğul İkil Tekil
    قَلَمُهُمْ (onların kalemi) قَلَمُهُماَ (o ikisinin kalemi) قَلَمُهُ (onun kalemi) Müzekker
    قَلَمُهُنَّ (onların kalemi) قَلَمُهُماَ (o ikisinin kalemi) قَلَمُهَا (onun kalemi) Müennes
    قَلَمُكُمْ (sizlerin kalemi) قَلَمُكُمَا (ikinizin kalemi) قَلَمُكَ (senin kalemin) Müzekker
    قَلَمُكُنَّ (sizlerin kalemi) قَلَمُكُمَا (ikinizin kalemi) قَلَمُكِ (senin kalemin) Müennes
    قَلَمُناَ (bizim kalemimiz) قَلَمُناَ (ikimizin kalemi) قَلَمِي (benim kalemim) Müzekker & Müennes

    Zamirlerin harekesi değişmez fakat zamirden önceki ismin harekesi fâil mef’ûl vs. oluşuna yani cümledeki yerine göre hareke alır. Ancak mütekellim yâ’sı (ي) birleşen ismin son harfinin harekesi her durumda esre olarak harekelenir.

    Örnek:

    مَدْرَسَتِي – okulum
    صَدِيقِي – arkadaşım

    Zamirle birleşen isimlerin harf-i cerden sonra gelmeleri durumunda, isimler esre olsa da zamirlerin harekesinin değişmeyeceği unutulmamalıdır. Sadece gâiblerdeki (he ه ) li zamirlerin (ه) harflerinin harekesi ses uyumundan dolayı esre olur. Diğeriyle karıştırılmaması için gâibe müennes olduğu gibi kalır:

    Çoğul İkil Tekil
    إِلَى بَيْتِهِمْ (onların evine) إِلَى بَيْتِهِماَ (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِهِ (onun evine) Müzekker
    إِلَى بَيْتِهِنَّ (onların evine) إِلَى بَيْتِهِماَ (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِهَا(onun evine) Müennes
    إِلَى بَيْتِكُمْ (sizlerin evine) إِلَى بَيْتِكُمَا (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِكَ (senin evine) Müzekker
    إِلَى بَيْتِكُنَّ (sizlerin evine) إِلَى بَيْتِكُمَا (o ikisinin evine) إِلَى بَيْتِكِ (senin evine) Müennes
    إِلَى بَيْتِنَا (bizim evimize) إِلَى بَيْتِنَا (ikimizin evine) إِلَى بَيْتِي (benim evime) Müzekker & Müennes

    Söz konusu bu birleşik zamirler fiillerin sonuna birleştiği takdirde o cümlenin mef’ûlü olurlar. Mâzî fiilin her sigasının sonuna gelebilecek mef’ûl zamirlerin çekim tablosunu كَتَبَ  fiilinde şöyle gösterebiliriz:

    Çoğul İkil Tekil
    كَتَبَهُمْ كَتَبَهُمَا كَتَبَهُ Müzekker
    كَتَبَهُنَّ كَتَبَهُماَ كَتَبَهاَ Müennes
    كَتَبَكُمْ كَتَبَكُماَ كَتَبَكَ Müzekker
    كَتَبَكُنَّ كَتَبَكُماَ كَتَبَكِ Müennes
    كَتَبَنَا كَتَبَنَا كَتَبَنِى Müzekker & Müennes

    Burada çekilen tablo كَتَبَ fiiline aittir. Fiilin diğer tüm siygalarına bu zamirler eklenebilir. Ancak fiillerin sonuna birleşen şahıs zamirleri (fâil zamirler) ile mef’ûl zamirler karıştırılmamalıdır. Örneğin;  كَتَبْناَ (Biz yazdık) ve كَتَبْتُ (Ben yazdım) fiilindeki تُ  ve ناَ zamirleri fâildir. (كَتَبْناَهُ) kelimesindeki (هُ) zamiri ise mef’ûldür.

    الدَّرْسَ كَتَبْناَ Dersi yazdık
    Mef’ûl Fiil+Fâil
    كَتَبْناَهُ Onu yazdık.
    Fiil+Fâil+Mef’ûl

    Diğer örnekler:

    كَتَبْتَهُ – Onu yazdın
    كَتَبْتُكَ – Seni yazdım
    وَجَدْتُنَّهُمْ – Onları buldunuz
    شَرِبْتَهُ – Onu  içtin

    ise muttasıl meful zamirdir. هُمْ  muttasıl fâil zamir, تُنَّ ibaresinde وَجَدْتُنَّهُمْ Mesela

    Fâil durumunda olan gâib cemi müzekker zamirini (وا), mef’ûl zamire bağlarken cemi alâmeti olan vav ve elifin elifi düşer:

    وَجَدوُا + هُمْ  – وَجَدوُهُمْ (onları buldular)

    Muhâtab cemi müzekkerin son harfi olan cezimli mimin (تُمْ  ) cezmini kaldırıp ötre ve vav koymak suretiyle meful zamire bağlarız. Yani تُمْ fâil zamirine bir başka mef’ûl zamirin bitişmesi halinde geçiş, mime eklenen bir vâv ile yapılır:

    وَجَدْتُمُ + هُمْ – وَجَدْتُمُوهُمْ (onları buldunuz)

    كَتَبَنِى (beni yazdı) de yeralan ن harfine Arapça’da nûn-u vikâye (koruyucu nun) denir. Fiil, muttasıl mütekellim zamiri olan ي ile birleştiğinde araya bir ن gelir. كَتَبَنِي örneğindeki ن  harfi üstünle biten fiilin sonunu esreden korumuştur:

    وَجَدْتَنيِ – Beni buldun.
    وَجَدوُنيِ – Beni buldular.

    Muttasıl  …هُمْ  ve…كُمْ   zamirlerinden sonra hemze-i vasıl’dan olan harfi tarif gelirse geçiş, sonlarındaki sakin mimlerin ötre ile harekelenmesi ile olur.

    شَكَرَ + كُمْ + الرَّجُلُ = شَكَرَكُمُ الرَّجُلُ

    Harf-i cerler ismin önüne geldikleri gibi ismin yerini tutan zamirle de birleşir. Harf-i cerle birleşen zamirlerin çekimi şöyledir:

    Çoğul İkil Tekil
    مِنْهُمْ (onlardan) مِنْهُمَا (o ikisinden) مِنْهُ (ondan) مِنْ
    مِنْهُنَّ (onlardan) مِنْهُمَا (o ikisinden) مِنْهَا (ondan)
    مِنْكُمْ (sizlerden) مِنْكُمَا (siz ikinizden) مِنْكَ (senden)
    مِنْكُنَّ (sizlerden) مِنْكُمَا (siz ikinizden) مِنْكِ (senden)
    مِنَّا (bizlerden) مِنَّا (ikimizden) مِنِّي (benden)
    إلَيْهِمْ (onlara) إلَيْهِماَ (o ikisine) إلَيْهِ (ona) إلى
    إلَيْهِنَّ (onlara) إلَيْهِمَا (o ikisine) إلَيْهَا (ona)
    إلَيْكُمْ (sizlere) إلَيْكُمَا (ikinize) إلَيْكَ (sana)
    إلَيْكُنَّ(sizlere) إلَيْكُمَا (ikinize) إلَيْكِ (sana)
    إلَيْنَا (bize) إلَيْنَا (ikimize) إِلَيَّ (bana)

    لـِ harf-i ceri isme birleşirse لـِ   olarak esre ile, mütekellim ya’sı hariç zamire birleşirse لَـ   olarak üstün hareke ile bağlanır. Cümlenin başında gelirse mülkiyet (var manası) ifade eder.

    لِرَجَبٍ      Halid için, Halid’in veya Halid’in var (Halid’e ait) (isme birleşmiş),

    لَهُ        Onun için,  onun, onun var (zamire birleşmiş),

    لِي        Benim için,  benim, benim var (mütekellim ya’sına birleşmiş).

    لِ   harf-i cerinin zamirle birleşmesini gösteren tablo şu şekildedir:

    Çoğul İkil Tekil
    لَهُمْ (onların) لَهُمَا (o ikisinin) لَهُ (onun) لِ
    لَهُنَّ (onların) لَهُمَا (o ikisinin) لَهَا (onun)
    لَكُمْ (sizlerin) لَكُمَا (siz ikinizin) لَكَ (senin)
    لَكُنَّ (sizlerin) لَكُمَا (siz ikinizin) لَكِ (senin)
    لَنَا (bizim) لَنَا (ikimizin) ليِ (benim)

    كُمْ ve هُمْ zamirleri gibi kendinden önceki harfi ötreli olup cezimle biten kelimelerden sonra harf-i tarife geçiş ötre ile olur:

    هُمْ + الْفُقَراَءُ  = هُمُ الْفُقَرَاءُ

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Atıf Harfleri

     Atıf Harfleri

    Atıf Harfleri

    Arapçada Atıf maksadıyla kullanılan Atıf Harfleri aşağıda sıralanmıştır.

    Atıfla ilgili detaylı bilgi için bkz. Arapça Dil Bilgisi – Atıf

    و ، ف ، أوْ ، أمْ ، ثمّ ، حتّي ، إمّا ، بَلْ ، لاَ ، لكِنْ

    Atıf Harfleri ve Özellikleri

    Atıf Harfleri

    Arapçada Atıf maksadıyla kullanılan Atıf Harfleri aşağıda sıralanmıştır.

    Atıfla ilgili detaylı bilgi için bkz. Arapça Dil Bilgisi – Atıf

    و ، ف ، أوْ ، أمْ ، ثمّ ، حتّي ، إمّا ، بَلْ ، لاَ ، لكِنْ

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu kullanımda bir olay sıralaması yoktur. Türkçedeki virgül gibi işlem görür.

    Örnek:

    شَاهَدَ خَالدٌ و رَجَبٌ الفيلمَ – Halid ve Recep filmi seyretti. [Olay sıralaması yok. Yani Halid bir gün önce Recep iki gün sonra izlemiş de olabilir. Halid ve Recep aynı anda birlikte izlemiş de olabilir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının hemen akabinde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شاهَد خالدٌ الفيلمَ فَرجَبٌ – Halid filmi izledi, akabinde Recep de (izledi) [Olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, o izlemeye başlar başlamaz hemen akabinde Recep de filmi izlemiştir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun aynı hükümde ortak özellik taşıdığını anlatmak için kullanılır. Bu anlatımda bir olay sıralaması vardır. Matufun aleyhin olayının gerçekleşmesinden bir süre sonra aynı şekilde matufun olayı gerçekleşmektedir.

    Örnek:

    شَاهَدَ خالدٌ الفيلمَ ثُمَّ رجبٌ – Halid filmi izledi, (daha) sonra Recep de (izledi) [olay sıralamasında önce filmi Halid izlemiş, aradan bir süre – 10 dk. 10 gün vs. – geçtikten sonra Recep de aynı filmi izlemiştir.]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir seçim yapmayı veya şüpheyi ifade eder.

    Örnek:

    شاهَدَ هذا الفيلمَ خالدٌ أوْ رجَبٌ – Bu filmi Halid veya Recep izledi.

    1. أمْ [… yoksa …]

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir soru sorarak seçim yapılmasını talep etmek için veya matuf ile matufun aleyh arasında bir fark olmadığını anlatmak için kullanılır.

    Örnek:

    أَ خالدٌ شَاهدَ هذا الفيلمَ أمْ رجَبٌ؟ – Bu filmi Halid mi yoksa Recep mi izledi?

    أَ أَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ – Onları uyarsan da uyarmasanda bir (arada fark yok)

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile kendisinden sonraki matufun arasında bir alternatif veya tercih bildirmek için kullanılır.

    Örnek:

    شاهد هذا الفيلم إمّا خالدٌ و إمّا رجبٌ – Bu filmi ya Halid ya da Recep seyretti.

    Kendisinden önceki matufun aleyh, kendisinden sonraki matufun bir parçası veya aynı kapsamda ayrılmaz bir unsuru olması durumunda kullanılır.

    Örnek:

    شاهد خالد الفيلمَ حتَّى نهايتهُ – Halid filmi seyretti, sonunu bile!

    Burada, filmin sonu, filmin ayrılmaz bir parçası, bir unsuru durumundadır.

    Kendisinden önceki matufun aleyhi pekiştirerek, kendisinden sonraki matufu olumsuzlar.

    Örnek:

    شاهد خالدٌ فيلمًا لا مسرحيةً – Halid film izledi, tiyatro değil.

    Kendisinden önceki matufun aleyh ile ilgili bir yanlışlığı kendisinden sonraki matuf ile düzeltmek (istidrak) için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً لكنْ فيلمًا – Halid tiyatro izlemedi fakat film izledi.

    Kendisinden önceki matufun aleyhden farklı, tam tersi bir anlamı kendisinden sonraki matuf ile ifade etmek için kullanılır.

    Örnek:

    ما شاهد خالدٌ مسرحيةً بَلْ فيلمًا – Halid tiyatro değil, bilakis film izledi.

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri

     Bilgi, Zan ve Değiştirme Fiilleri

    Bilgi, Zan ve Değiştirme Filleri افعال القلوب

    Bilgi, zan ve değiştirme fiilleri olarak isimlendirilen bu fiiller bir şeyi bilmek, zannetmek gibi anlamlar yüklediğinden ef’al-u kulûb (efalu kulub) olarak da adlandırılırlar. Diğer fiillere nisbetle en farklı yönleri iki meful almalarıdır. Başına geldikleri isim cümlesinin müptedasını birinci mef’ul, haberini de ikinci mef’ul olarak nasb ederler. İkinci mef’ûl müfred olarak geldiği gibi, cümle ve şibh cümle olarak da gelebilir.

    Örnek:

    رَجَبٌ فَقِيرٌ – Recep fakirdir.

    ظَنَنْتُ رَجَبًا فَقِيرًا – Receb’i fakir zannettim.

    İlk cümle bir isim cümlesidir. İkinci cümlede ise ef’alu kulub’dan zan fiiilleri kategorisinden bir fiil ظَنَّ fiili bu isim cümlesinin başına gelerek hem haberi hem de müptedayı kendisine birer mef’ul yapmıştır.

    Üç ana grup halinde bu sayfada bigi, zan ve değiştirme fiillerini anlatmakla birlikte her birini ayrıca birer başlık altında da inceleyeceğiz.

    1) Bilgi Fiilleri أفعال اليقين

    Bilgi fiilleri, bilmek, görmek, algılamak anlamlarını veren, ef’alu yakin ismiyle de bilinen fiil çeşitleridir. Şu fiillerden oluşur:

    وَجَدَ  – buldu  –  وَ وَجَدَكَ عَائِلاً فَأَغْنَى  – Seni fakir bulup zengin etmedi mi? (Seni fakir olarak görüp zenginleştirmedi mi?)

    رَأَي – gördü  –  رَأَيْتُ الْقِرَاءَةَ مُفِيدَةً – Okumayı faydalı gördüm.

    عَلِمَ – bildi   –  عَلِمْتُ إسْطًنْبُولَ كَرِيمَةً – İstanbul’u cömert bildim.

    دَرَي – bildi    –  دْرِي بهِ صديقِي – Onu arkadaşım bilirim.

    تَعَلَّمْ – bil (emir) – تَعَلَّمْ الحياةَ صَعْبَةً – Hayatı zor bil (Bil ki hayat zordur)

    2) Zan Fiilleri أفعال الظن

    Zan fiilleri, yanlış bir yargıda bulunmak, zannetmek, sanmak anlamında kullanılan ef’alu zan adı da verilen fiil türüdür. Diğer ef’alu kulub fiilleri gibi zan fiilleri de iki meful alırlar. Ef’alu zan şunlardır:

    حَسِبَ – hesab etti – حَسِبْتُهُ غَنِيًّا – Onu zengin hesab ettim (Onu zengin sandım)

    ظَنَّ – zannetti – ظَنَنْتُ الغُرْفَةَ فَارِغَةً – Odayı boş zannettim (sandım)

    عَدَّ – saydı – يَعُدُهُم من الْأعْرَابِ  – Onları Araplardan sayıyorlar.

    خَالَ – hayal etti – أخِيلُ أبانا شَابًّا – Babamızı bir genç olarak hayal ediyorum (genç olduğunu varsayıyorum)

    زَعَمَ – zannetti – أ زَعَمْتَ رَجَبًا غَنِيًّا – Receb’i zengin mi zannettin?

    هَبْ – farzet (emir) – هَبْ وَلَدًا ذَكِيَّا – farzet (ki) zeki bir çocuk

    3) Değiştirme Fiilleri أفعال التحويل

    Değiştirme fiilleri, bir durumdan başka bir duruma dönüşümü, değişimi, edinmeyi veya kılmayı anlatan fiillerdir. Bu fiillere ef’alu’t-tahvil de denir. Ef’alu tahvil şunlardır:

    إِتَّخَذَ – edindi – إتَّخَذَ اللهُ إبْرَاهِيمَ خَلِيلاً – Allah İbrahim’i dost edindi.

    صَيَّرَ – kıldı, yaptı –  مَنْ عَلَّمَنِي حَرْفًا فَقَدْ صَيَّرَنِي عَبْدًا – kim ki bana bir harf öğretti beni köle yaptı (bana bir harf öğretenin kölesi olurum)

    جَعَلَ – yaptı –  جَعَلَ الإسْلاَمُ المُؤْمِنِينَ إِخْوَانًا – İslam, müminleri kardeş yaptı.

    حَوَّلَ – değiştirdi –  حَوَّلَ المَوْضُوعَ إلى غَيْرِهِ – Konuyu değiştirdi.

    رَذَّ – geri çevirdi – رَذِذْتُ الرجُلَ حَزِينًا  – Adamı mutsuz olarak geri çevirdim

    Bilgi, Zan ve Değiştirme Filleri افعال القلوب

    Bilgi, zan ve değiştirme fiilleri olarak isimlendirilen bu fiiller bir şeyi bilmek, zannetmek gibi anlamlar yüklediğinden ef’al-u kulûb (efalu kulub) olarak da adlandırılırlar. Diğer fiillere nisbetle en farklı yönleri iki meful almalarıdır. Başına geldikleri isim cümlesinin müptedasını birinci mef’ul, haberini de ikinci mef’ul olarak nasb ederler. İkinci mef’ûl müfred olarak geldiği gibi, cümle ve şibh cümle olarak da gelebilir.

    Örnek:

    رَجَبٌ فَقِيرٌ – Recep fakirdir.

    ظَنَنْتُ رَجَبًا فَقِيرًا – Receb’i fakir zannettim.

    İlk cümle bir isim cümlesidir. İkinci cümlede ise ef’alu kulub’dan zan fiiilleri kategorisinden bir fiil ظَنَّ fiili bu isim cümlesinin başına gelerek hem haberi hem de müptedayı kendisine birer mef’ul yapmıştır.

    Üç ana grup halinde bu sayfada bigi, zan ve değiştirme fiillerini anlatmakla birlikte her birini ayrıca birer başlık altında da inceleyeceğiz.

    Bilgi fiilleri, bilmek, görmek, algılamak anlamlarını veren, ef’alu yakin ismiyle de bilinen fiil çeşitleridir. Şu fiillerden oluşur:

    وَجَدَ  – buldu  –  وَ وَجَدَكَ عَائِلاً فَأَغْنَى  – Seni fakir bulup zengin etmedi mi? (Seni fakir olarak görüp zenginleştirmedi mi?)

    رَأَي – gördü  –  رَأَيْتُ الْقِرَاءَةَ مُفِيدَةً – Okumayı faydalı gördüm.

    عَلِمَ – bildi   –  عَلِمْتُ إسْطًنْبُولَ كَرِيمَةً – İstanbul’u cömert bildim.

    دَرَي – bildi    –  دْرِي بهِ صديقِي – Onu arkadaşım bilirim.

    تَعَلَّمْ – bil (emir) – تَعَلَّمْ الحياةَ صَعْبَةً – Hayatı zor bil (Bil ki hayat zordur)

    Zan fiilleri, yanlış bir yargıda bulunmak, zannetmek, sanmak anlamında kullanılan ef’alu zan adı da verilen fiil türüdür. Diğer ef’alu kulub fiilleri gibi zan fiilleri de iki meful alırlar. Ef’alu zan şunlardır:

    حَسِبَ – hesab etti – حَسِبْتُهُ غَنِيًّا – Onu zengin hesab ettim (Onu zengin sandım)

    ظَنَّ – zannetti – ظَنَنْتُ الغُرْفَةَ فَارِغَةً – Odayı boş zannettim (sandım)

    عَدَّ – saydı – يَعُدُهُم من الْأعْرَابِ  – Onları Araplardan sayıyorlar.

    خَالَ – hayal etti – أخِيلُ أبانا شَابًّا – Babamızı bir genç olarak hayal ediyorum (genç olduğunu varsayıyorum)

    زَعَمَ – zannetti – أ زَعَمْتَ رَجَبًا غَنِيًّا – Receb’i zengin mi zannettin?

    هَبْ – farzet (emir) – هَبْ وَلَدًا ذَكِيَّا – farzet (ki) zeki bir çocuk

    Değiştirme fiilleri, bir durumdan başka bir duruma dönüşümü, değişimi, edinmeyi veya kılmayı anlatan fiillerdir. Bu fiillere ef’alu’t-tahvil de denir. Ef’alu tahvil şunlardır:

    إِتَّخَذَ – edindi – إتَّخَذَ اللهُ إبْرَاهِيمَ خَلِيلاً – Allah İbrahim’i dost edindi.

    صَيَّرَ – kıldı, yaptı –  مَنْ عَلَّمَنِي حَرْفًا فَقَدْ صَيَّرَنِي عَبْدًا – kim ki bana bir harf öğretti beni köle yaptı (bana bir harf öğretenin kölesi olurum)

    جَعَلَ – yaptı –  جَعَلَ الإسْلاَمُ المُؤْمِنِينَ إِخْوَانًا – İslam, müminleri kardeş yaptı.

    حَوَّلَ – değiştirdi –  حَوَّلَ المَوْضُوعَ إلى غَيْرِهِ – Konuyu değiştirdi.

    رَذَّ – geri çevirdi – رَذِذْتُ الرجُلَ حَزِينًا  – Adamı mutsuz olarak geri çevirdim

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • El Takısı

     El Takısı

    Belirlilik Eki   (حرف التعريف)   (Harf-i Ta’rif)

    İsimlerin başına gelen  “belirtme edatı” ( ال ) dır.

    Bir isimde aynı anda hem belirlilik eki (harfi tarif) hem de çift hareke (tenvin) bulunmaz. Çünkü belirlilik eki, ismin belirli bir isim olduğunun, kelimenin son harfinin alacağı çift hareke ise belirsiz bir isim olduğunun işaretidir.

    (belirli) kalem القلمُ             (herhangi) bir kalem  قلمٌ

    (belirli) defter   الدفترُ           (herhangi) bir defter  دفترٌ

    Arapçada belirlilik eki almış isimler “marife” (المعرفة) yani “belirli isim”; çift hareke almış isimler ise “nekra” (النكرة) yani “belirsiz isim” olarak isimlendirilir.

    Belirlilik Eki   (حرف التعريف)   (Harf-i Ta’rif)

    İsimlerin başına gelen  “belirtme edatı” ( ال ) dır.

    Bir isimde aynı anda hem belirlilik eki (harfi tarif) hem de çift hareke (tenvin) bulunmaz. Çünkü belirlilik eki, ismin belirli bir isim olduğunun, kelimenin son harfinin alacağı çift hareke ise belirsiz bir isim olduğunun işaretidir.

    (belirli) kalem القلمُ             (herhangi) bir kalem  قلمٌ

    (belirli) defter   الدفترُ           (herhangi) bir defter  دفترٌ

    Arapçada belirlilik eki almış isimler “marife” (المعرفة) yani “belirli isim”; çift hareke almış isimler ise “nekra” (النكرة) yani “belirsiz isim” olarak isimlendirilir.

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Mücerred Fiiller

     Mücerred Fiiller

    Bütün harfleri, fiilin orijinal kök harfi olan, yani ilave harf almamış fiillere “yalın fiil” anlamında mücerred fiil denir. Bir mücerred fiil üç harften oluşabildiği gibi dört harften de oluşabilir. Üç harften oluşan mücerred fiil için “Sülâsi mücerred fiil” kavramı; dört harften oluşan mücerred fiil için “Rübâi mücerred fiil” kavramı kullanılır.

    Arapçada kullanılan fiillerin büyük çoğunluğu 3 harfli fiillerdir yani sülasi mücerred fiillerdir. Bu sülasi (üç harfli) fiillerin orta harfleri mazi (geçmiş) zamanda ve muzari (geniş) zamanda aldıkları sese göre (ötreli, fethalı, kesralı) 6 ayrı formatta incelenir. Bu altı şekle “Altı bab” denir. Bu bablar ve örnek fiilleri şu şekildedir:

    1. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzari ötre olanlar: يَكْتُبُ كَتَبَ
    2. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzari kesra olanlar: يَجْلِسُ جَلَسَ
    3. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzaride üstün olanlar: يَذْهَبُ ذَهَبَ
    4. Bab: Orta harfi mazide kesra; muzari üstün olanlar: يَعْلَمُ عَلِمَ
    5. Bab: Orta harfi mazide ötre; muzari ötre olanlar: يَحْسُنُ حَسُنَ
    6. Bab: Orta harfi mazide kesra; muzari kesra olanlar: يَحْسِبُ حَسِبَ

     

    Bütün harfleri, fiilin orijinal kök harfi olan, yani ilave harf almamış fiillere “yalın fiil” anlamında mücerred fiil denir. Bir mücerred fiil üç harften oluşabildiği gibi dört harften de oluşabilir. Üç harften oluşan mücerred fiil için “Sülâsi mücerred fiil” kavramı; dört harften oluşan mücerred fiil için “Rübâi mücerred fiil” kavramı kullanılır.

    Arapçada kullanılan fiillerin büyük çoğunluğu 3 harfli fiillerdir yani sülasi mücerred fiillerdir. Bu sülasi (üç harfli) fiillerin orta harfleri mazi (geçmiş) zamanda ve muzari (geniş) zamanda aldıkları sese göre (ötreli, fethalı, kesralı) 6 ayrı formatta incelenir. Bu altı şekle “Altı bab” denir. Bu bablar ve örnek fiilleri şu şekildedir:

    1. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzari ötre olanlar: يَكْتُبُ كَتَبَ
    2. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzari kesra olanlar: يَجْلِسُ جَلَسَ
    3. Bab: Orta harfi mazide üstün; muzaride üstün olanlar: يَذْهَبُ ذَهَبَ
    4. Bab: Orta harfi mazide kesra; muzari üstün olanlar: يَعْلَمُ عَلِمَ
    5. Bab: Orta harfi mazide ötre; muzari ötre olanlar: يَحْسُنُ حَسُنَ
    6. Bab: Orta harfi mazide kesra; muzari kesra olanlar: يَحْسِبُ حَسِبَ

     

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –

  • Elif Maksure

     Elif Maksure

    ELİF-İ MAKSURE

    Med harfleri olan elif, vav ve ye’den başka, elif gibi uzatan ve elif gibi görev yapan bir de elif-i maksure dediğimiz, kelimenin sonunda “ye” şeklinde görülen bir elif vardır. Bu “ye” harfinin elif-i maksure adını alması için kelime sonunda olması ve fetha ile harekeli harften sonra sakin olarak gelmesi gerekir.

    كُبْرَى ، سَلْمَى ، طُوبَى  kelimelerinde olduğu gibi. Bu kelimelerin son harfi, kendinden sonra elif varmış gibi uzatılır.

    Arapçada harekeler ve okuma kuralları için tıklayın > 

    ELİF-İ MAKSURE

    Med harfleri olan elif, vav ve ye’den başka, elif gibi uzatan ve elif gibi görev yapan bir de elif-i maksure dediğimiz, kelimenin sonunda “ye” şeklinde görülen bir elif vardır. Bu “ye” harfinin elif-i maksure adını alması için kelime sonunda olması ve fetha ile harekeli harften sonra sakin olarak gelmesi gerekir.

    كُبْرَى ، سَلْمَى ، طُوبَى  kelimelerinde olduğu gibi. Bu kelimelerin son harfi, kendinden sonra elif varmış gibi uzatılır.

    Arapçada harekeler ve okuma kuralları için tıklayın > 

    ARAPÇA DİL BİLGİSİ KONULARI

     

    Arapça Gramer Arapça Dil Bilgisi Arapça Öğren Arapça Dersleri Fasih Arapça

    Aöf Arapça Pratik Arapça   – Arapça Sarf – Arapça Nahiv –