Yıl: 2012

  • Somalili Din Adamları:Türkiye Ordumuzu Da Eğitsin

     

    SOMALİLİ DİN ADAMLARININ TÜRKİYE HAYRANLIĞI: “TÜRKİYE SOMALİ’YE ÖNDERLİK ETMELİDİR”

    Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonu ile Konya’ya meslek içi eğitim programı kapsamında getirilen 37 Somalili din adamı çeşitliği eğitimlerden geçirildi. Diyanet Vakfı tarafından tüm masrafları karşılanan Somalili din adamları, iki hafta süren eğitim kampı boyunca Konya Diyanet Yurdu’nda ikamet etti. İçlerinde bir rektör, iki dekan, 17 öğretmen, bir subay, yedi tüccar, üç öğrenci, dört işçi ve iki memurun yer aldığı din adamları, 2 Şubat 2012 tarihinde başlayan meslek içi eğitim programlarını dün tamamlayarak ülkelerine geri döndü. Din adamlarının en önemli özelliği ise Somali’nin teokrasi ağırlıklı yönetiliyor olmasından dolayı din işlerinden herhangi bir ücret almadan ekstra bir iş daha yapıyor olmaları.  Bu süreçte Yüksek Dini İhtisas Merkezi’nde eğitim gören Somalili din adamları, sosyal davranış kuralları, Kuran-ı Kerim, Hadis, Tefsir, dini musiki, fıkıh, ezan, gamet, mevlit ve ilahi dersleri yanı sıra Türkiye’yi ve Konya’yı Tanıma konulu eğitim semineri gördü.

    İç savaş ve müstemlekenin hakim olduğu Somali’de yeterince dini eğitim alamadıkları için Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Türkiye’ye getirilen din adamları, Konya’da aldıkları eğitimleri ülkelerinde uygulayacak. Aldıkları dini eğitim ve ile ilgili izlenimlerini gazetemizle paylaşan Somalili din adamları, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı’na teşekkürlerini iletti.

    SADECE TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ BİZİ BAŞKALARINA BIRAKMAYIN

    Aldıkları eğitimin çok başarılı olduğunu kaydeden heyetteki din adamlarının temsilcisi Mogadişu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hassan Ahmed Mohamoud, sadece eğitim almadıklarını bunun yanında ufuklarının geliştiğini ifade ederek, “Türkiye’ye meslek içi eğitim almak üzere geldik fakat bilgimizi ve görgümüzü de değiştirdik. Somali Türkiye ile mukayese edilemeyecek kadar farklı. Biz Türkiye’de eğitim sisteminin 80 yıl önceki haline bile yetişemeyiz. Bunları anlatılanlardan biliyoruz. İç savaş ve kuraklığın, ülkemizde oynanan oyunların gölgesinde yaşam mücadelesi veren bir ülkenin mensuplarıyız” dedi.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a besledikleri sevgi ve hayranlığı yüzünden okunan Mohamoud şöyle devam etti: “Eğer sizin başbakanınız bizimse örnek aldığımız ve lider kabul ettiğimiz Recep Tayyip Erdoğan elimizden tutmasaydı, birçoğumuz Türkiye’den haberdar bile değildik. Ülkemizin her tarafı Sayın Erdoğan’ın fotoğrafları ve Türk Bayrakları ile donatılıyor. Halkımız onu çok seviyor. Ne olur bizi başkalarının eline bırakmayın. Biz sadece Türkiye’ye güveniyoruz” diye konuştu.

    KONYA’DA TAHSİL YAPMAK BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR AYRICALIK

    Türkiye’nin Somali’nin yanında bir cennet gibi olduğunu ifade eden Mogadişu Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Mohammed Abdi İsmail, devlet sisteminin düzenli bir şekilde yönetimi karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini vurgulayarak, “Türkiye’ye geldiğimde o kadar şaşırdım ki dilimi yuttum sandım. Bu kadar gelişmiş, her şeyi yerli yerinde ve düzenli bir ülke ile karşılaşacağımı düşünememiştim. Müslüman bir ülkenin böyle gelişmiş olduğunu görmek bizim için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Din alimlerinden çok güzel eğitimler aldık. Ufkumuz gelişti. Konya’da ilim tahsili yapmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum. Aldığımız eğitim sonrası ne kadar yetersiz olduğumuzu anladım. Buradaki edindiğim bilgileri ülkemizde öğrencilerime aktaracağım. Türkler, Allah’ın makbul kullarından. Ne kadar şükretseniz azdır” şeklinde konuştu.

    BİZİ BATILI VAMPİRLERİN ELİNDEN ANCAK TÜRKİYE KURTARIR

    Ticari faaliyetler yanı sıra din eğitimi de veren Somalili tüccar din adamı Abdulwahhab Rashiid İbraiim de ilk defa gördüğü kar ve çorbanın tadına doyamadığını, Konya’nın temizliğine hayran olduğunu belirterek, gördükleri eğitim sonrası kendisinde Somali’nin epey yol alması gerektiği kanaatinin oluştuğunu söyledi. Türkiye’yi çok zengin bir ülke olarak gördüklerini dile getiren İbrahiim,  “Türkiye bundan 10 yıl önce neden Afrika’ya gelmedi çok merak ediyorum. Somali, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde Türkiye’yi tanıdı. Bizi batılı vampirlerin elinden de ancak Türkiye kurtarabilir. Türkiye’den en büyük isteğimiz, bizi bize bırakmamaları ve hep dostumuz olarak kalmalarıdır” dedi.

    Kaldıkları Diyanet Vakfı Yurdu’nda 5 yıldızlı otel konforu yaşadıklarını belirten İbrahim, “Sayın Yurt Müdürü Yücel Kemendi ve çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum. Burada ilk kez çorba içtim ve hayran kaldım. Mogadişu’ya gittiğimde bir çorba salonu açmayı düşünüyorum. Ayrıca ilk kez karı Konya’da gördüm. Önce kendimi bulutların üzerinde gibi hissettim. Üzerine yalın ayak bastım ve çok soğuk olduğunu hissettim. Bu deneyimim unutulamayacak kadar güzeldi” ifadelerini kullandı.

    TÜRKİYE’DEN ÖZEL İSTEĞİMİZ ORDUMUZU DA EĞİTMESİDİR

    Türkiye’ye gelmek ve burada eğitim almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Somali Ordusu Subaylarından din adamı Albay Abdullahi Sheiki Ali Ahmed, aldıkları eğitimle tüm dünya görüşlerinin değiştiğini belirterek, bu imkanı sağlayan Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’na teşekkür etti. Ezanların bu kadar güzel okunduğuna, camilerin temizliğine ve Konya halkının candan tavrına hayran kaldığını vurgulayan Ahmed, devlet otoritesinin sağlam temeller üzerine oturtulması ve halkın can güvenliğinin tam olarak sağlanmasının önemine işaret ederek, “Ülkemizde maalesef büyük bir güvenlik zafiyeti var. Kimsenin can ve mal güvenliği sağlanamıyor. Neredeyse her iki saatte bir insanımız ölüyor/öldürülüyor. Silah kimdeyse güç onda mantığı hâkim ve silahlı kişiler kendi iktidarını kuruyor. Havaalanlarımızı bile Ugandalı askerler koruyor. Buraya geldiğimde devlet otoritesinin gücüne hayran kaldım. İnşallah bu düzen bizim ülkemizde de egemen olur. Türkiye Başbakanı’ndan özel isteğimiz bu eğitim seminerlerinin devam etmesi ve ordumuzun da bu kapsamda eğitilmesidir” şeklinde konuştu. 

  • Diyanet Yüz Nakline Ne Dedi ?

    Uğur Acar’ın başarılı bir operasyonla yeni yüzüne kavuşması toplumdaki ilgiyi artırırken vatandaşların dini açıdan merakını Diyanet giderdi: “Yüz nakli tedavi amaçlı bir estetik cerrahi işlemidir; organ nakli gibi değerlendirilebilir. Ancak donörün velisinin izni şart. Bağışlanan yüz için de ücret talep edilmemeli.” Yüz naklinin şartlarını da sıralayan Diyanet şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Yüz nakli uygulaması, esas itibarıyla tedavi amaçlı bir estetik cerrahi işlemdir. Ancak yüz, müstakil bir organ olmamakla birlikte başın bir cüzü olması hasebiyile organ hükmüne tabi kılınabilir. Bu sebeple, organ nakli hükümlerinin yüz için de geçerli olması gerekir. Dolasıyla yüz nakli işlemi için vericinin velisinin izni ve organ karşılığında ücret talep edilmemesi gibi ilkeler dikkate alınmalıdır.”

  • Klasik Arapça 6.Ders Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- IV)

     

    EMSİLE TERCÜMESİ GÖRSELLERLE DESTLEKLİ OLARAK SATIŞTA

    SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

     

     

    6.Ders         

     

    Konu: Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- IV)

     

    https://www.youtube.com/watch?v=ssflbQ0C5U4&list=UUv37VpVXOqALdb8o5rQtjiw

  • Çanakkale İlahiyat İlkel Binadan Modern Kampuse Taşınacak

    Laçiner, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ÇTSO) aylık değerlendirme toplantısında, geçen yıl 15 Martta rektörlüğe atandığını belirterek, yaklaşık bir yıllık görev süresindeki çalışmalarını anlattı.

    Öğretim üyesi sayısında önemli bir artış yaşandığını, üniversite bütçesinin yüzde 30’luk artışla bu yıl için 150 milyon lira olduğunu ifade eden Laçiner, öğrenci sayısının 33 bin 500’e ulaştığını söyledi.

    Yatırımlarda da ciddi artışlar yaşandığına dikkati çeken Laçiner, şöyle devam etti:

    “İlahiyat Fakültesi, ilkel bir binada eğitim veriyor. Onun için de gelişmiş bir kampüs sözü alındı. Arkadaşlar, TOKİ, Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla görüşüyorlar. Bürokrasi insanı yoruyor ama ümidimiz bu yıl içinde temelinin atılması. İngilizce ve Arapça hazırlığı olan, yurt binaları, kütüphanesi ve gelişmiş bir kongre merkeziyle bir ilahiyat fakültesi kampüsü düşünülüyor.”

    Laçiner, İletişim Fakültesini kurduklarını ama öğrenci almadıklarını belirterek, “Fakültenin altyapısı ve öğretim üyesi hazır olmadan orayı açmayız. Hukuk fakültesi kurulması konusunu ise barodan ve şehirden gelen tepkiler üzerine askıya aldık” dedi.

    “İlk rektörlük seçiminde de rektör tıptan çıkar”

    Göreve gelir gelmez tıp fakültesi ile ilgilendiğini anlatan Laçiner, “Rektörler aslında tıp fakültesine eğilmezler. Neden? Çünkü orası inanılmaz kadro ister. 300 hoca kadrosu verseniz yetmez. Üniversitenin yarıdan fazlası tıp doktoru haline gelir ve ilk rektörlük seçiminde de rektör tıptan çıkar. Oysa rektörler bu konuda çok dikkatlidir. Çünkü risklidir” diye konuştu. Laçiner, göreve başladığında Çanakkale’ye bakış açısı konusunda farklı düşündüğünü ancak bugün aynı düşüncede olmadığını söyledi.

    Çanakkale Savaşları’na atıfta bulunan Laçiner, “100. yıl”ın kent için çok büyük bir şans olduğunu, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, bakanlardan iş dünyasına kadar Çanakkale’nin bir daha bu fırsatı yakalayamayacağı yönündeki düşüncelerini kamuoyuyla paylaştığını anımsatan Laçiner, bu konuda üniversite olarak kendilerine düşen bir görev olursa bunu yapmaya hazır olduklarını kaydetti.

    Laçiner, “Zafer Meydanı’nda bulunan ve Güzel Sanatlar Fakültesinin bazı bölümlerinin yer aldığı üniversiteye ait tarihi Nedime Hanım Binası boşaltılacak. Bu binayı nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:

    “Nedime Hanım Binası, tarihi eser, orada eğitim yapılıyor. Tarihi eserin en iyi yolu da onu kullanmaktır. Kullanılmayan tarihi eserler gider. Bu anlamda bana sorarsanız, kilisenin kilise olması lazım. Çanakkale’nin bir kilisesi yok. Üniversitemizin de bir kilisesi olmasından biz gurur duyarız ama şu anda kaynaklarımız sınırlı. İlgili yerlerle görüşüp Çanakkale 2015 yılına girerken, orası kilise olursa, ibadethane olursa mutlu olurum.

    ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin de odanın, 5 bin üyesiyle sanayi, ticaret, üretim ve istihdamda Çanakkale ekonomisinin doğrudan en büyük kurumu olduğunu söyledi.

    Kent ekonomisinde yaratılan artı değer ve refahın temelini ÇTSO üyelerinin oluşturduğunu belirten Engin, “Çanakkale’nin ekonomik refahının gelişmesi, üyelerimizin girişim ve gelişimleriyle orantılı olacaktır. ÇTSO olarak ekonomik değişimlere katkı sunmak için yat limanı, çarşı, kongre ve iş merkezi, kruvaziyer turizmi gibi birçok konuyu gündemimize alarak gerçekleşmesi için çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Kaynak:Emlakkulusi

  • Erdoğanın Hayatı Arapçaya Çevrildi

     

    Hüseyin Besli ve Ömer Özbay’ın kaleme aldığı, Mısırlı akademisyen Tarık Abdülcelil tarafından Arapçaya çevrilen kitap, 5 bin adet basılarak Mısır’daki kitapçıların stantlarında yerini aldı.  

    Geçen ay Uluslararası Kahire Kitap Fuarı’nda tanıtılan ve Mısır baskısını Beşir Yayınevi’nin gerçekleştirdiği kitabın, diğer Kuzey Afrika ülkelerine Mısır’dan dağıtılacağı öğrenildi.

    Kitabı Arapçaya çeviren Ayn Şems Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarık Abdülcelil, Arapça ilk baskının geçen Eylül ayında Lübnan’da piyasaya sürüldüğünü, şu an ise kitabın Arapça olarak Mısır’da dağıtımına başlandığını anlattı.

    Başbakan Erdoğan’ı anlatan bu önemli eserin Mısır’da dağıtımına başlanmasının kendileri için tarif edilmez bir duygu olduğunu dile getiren Abdülcelil, kitabın çok fazla sayıda baskı yapacağına inandıklarının altını çizdi .  

    AA muhabirine yaptığı açıklamada, kitabın tercümesine geçen yıl başladığını ve çeviriyi 9 ayda bitirebildiğini ifade eden Abdülcelil, “Liderliğe ait tüm vasıflar Erdoğan’da var. Kitabı çevirirken Erdoğan’ın liderlik özelliklerinden etkilendim. Beni en fazla etkileyen ise Erdoğan’ın halkın içinden çıktıktan sonra halkı unutmaması oldu” diye konuştu.

    Arap dünyasının Başbakan Erdoğan’ın tecrübelerinden faydalanmasını istediği için kitabın çevrisini yaptığını belirten Tarık Abdülcelil, önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan’ın Medeniyetler İttifakı’nda yaptığı konuşmalarını derleyerek, 500 sayfalık bir kitap olarak Arapça yayınlamayı hedeflediğini kaydetti.

    Başbakan Erdoğan’ın tüm Ortadoğu halkları tarafından sevildiğini dile getiren Abdülcelil, Erdoğan’ın şu an Ortadoğu’nun en karizmatik lideri olduğunu söyledi.

    Ayn Şems Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Kahire Türk Araştırmaları Merkezi Genel Müdürü Tarık Abdülcelil, daha önce de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik adlı eserini Arapçaya çevirmişti.

  • Avrupa da İslam düşmanlığı, Siyasi Sermaye Haline Geldi

    Avustralya Dışişleri Bakanı Kevin Rudd’ın davetlisi olarak bu ülkeye gelen İİT Genel Sekreteri, temaslarını sürdürüyor. İhsanoğlu, Sydney’deki temasları çerçevesinde Türk girişimcileri tarafından Avustralya’da kurulan Affinity Diyalog Vakfı hakkında bilgi aldı. Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nın temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Ekmeleddin İhsanoğlu, Affinity Diyalog Vakfı Başkanı Ahmet Keskin ‘den çalışmaları hakkında bilgi aldı. Avustralya Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıda dinler ve kültürlerarası diyalogun önemine işaret eden Genel Sekreter İhsanoğlu, dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren bu amaçlı sivil toplum örgütlerinin büyük bir misyonu yerine getirdiğinin altını çizidi.

    İhsanaoğlu temasları çerçevesinde bugün başkent Canberra’ya geçti. Burada Avustralya Genel Valisi Quentin Bryce ve Başbakan Julia Gillard ile görüşen Genel Sekreter, yurtdışı ve yurtiçinden önemli şahısların konuk edildiği National Press’e konuştu. ABC Televizyonu’ndan canlı yayınlanan programda Avustralya ziyareti ile ilgili bilgi veren ve İİT faaliyetlerinden bahseden İhsanoğlu, ülkenin önemli basın yayın kuruluşlarının temsilci ve yazarlarının sorularını cevapladı.

    Bir soru üzerine İhsanoğlu dünyada İslamofobinin 2005 yılında Hz. Muhammed (s.a.v) ile ilgili çizilen bir karikatürle yükseldiğini ve o tarihten beri de bu konunun siyasete alet edildiğini söyledi. İİT Genel Sekreteri, fikir ve ifade hürriyetinin suiistimal edilerek İslam dinine Peygamberi’ne saldırılar yapıldığını vurguladı. İhsanoğlu,” Önce karikatürler, sonra film ve fotoğraflarla başladı. İslam düşmanlığı bazı ülkelerde anayasal değişimlerle farklı bir boyuta getirildi. Bu saldırılar anayasal hükümlerle korunur hale geldi bazı Avrupa ülkelerinde. Demokratik hakkı olan inanç hürriyeti bir noktada sınırlandı. Bu ikinci safaydı. Simdi üçüncü safhaya gelindi. İslam düşmanlığını siyasi malzeme haline getirdiler . Müslümanlara saldırılarak siyasi oy toplama gibi çirkin bir menfaat sağlanmaya başladı bazı Avrupalı siyasetçileri tarafından. Bu siyasi gündemin bir parçası ve malzemesi haline geldi. Kim İslamiyet’e daha çok çatarsa, Müslümanları daha çok hakir görürse o daha çok oy topluyor. Ve bu oyları parlamentoda sandalyeye dönüşüyor. Bunlar Belçika’da Hollanda da oldu. Ve şimdi Fransa’da İslam düşmanlığı siyasi bir sermaye haline geliyor maalesef.” ifadesini kullandı.

  • Diyanet Kaldırılırsa Ne Olur ?

     

    “Diyanet işlerinin varlığı, laikliğe ters mi?”

    “Diyanet işlerinin varlığı, laikliğe ters mi?” sorum üzerine, Ali Bardakoğlu “Devlet dinlere müdahale etmediği, imkan sağladığı sürece bu laikliğe aykırı değil. Avrupa’da da dinle devlet iç içe.” diye cevap verdi.

    Diyanet Kaldırılırsa Ne Olur ?

    “Peki din eğitimini, toplumu din konusunda aydınlatmayı kimlere bırakacağız?” diye soran Bardakoğlu şöyle devam etti: “Herkes kendi tezgahını açar. Bugün ‘dindar’ deyince aklımıza gelen görüntüler daha çok alan bulur. İyi ki devlet Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de din eğitimini önemsedi.”

     “Okullarda din eğitimi yok ki. Bu bir kültür dersidir.”

    Eski Diyanet İşleri Başkanı, zorunlu din dersleri için, “Okullarda din eğitimi yok ki. Bu bir kültür dersidir.” dedi. Bardakoğlu, “Biz din eğitimini serbest piyasaya bıraksak, cemaatlere bıraksak emin olun liberaller daha fazla feryat edeceklerdir. Bunun sonucunu kestiremiyorlar.”diye konuştu.

     

    Bardakoğlu, Başbakan’ın “Dindar bir nesil istiyoruz.” sözlerini son derece yerinde bulduğunu söyledi. Asıl sorunun dindarlıktan ne anladığımızda gizli olduğunu belirten Ali Bardakoğu, “Dindarlık deyince geniş bir dindarlık projesini anlamalıyız. Bunun içinde ahlak vardır, insan hakları vardır, kadın hakları, çevrecilik vardır, sosyal adalet vardır. Dindarlık herkesin mutlu olacağı bir kavram… Biz dini hep ‘öteki’nin meselesi olarak görüyoruz. Onun için medyada dindarlık eleştirisi çok rağbetli.” diye konuştu. Bardakoğlu, Türkiye’nin dindarlaştığı iddialarının da doğru olmadığını, Türkiye’nin sekülerleştiğini de söyledi.

     

    Ali bardakoğlu, Türkiye’deli liberal-muhafazakar ittifakı için de ilginç açıklamalar yaptı: “Liberalizm sıkıntı içindeki insan için albenisi çok yüksek bir söylemdir. Mütedeyyin kesim liberal düşünceye rağbet etti. Bu geçirdiği sıkıntılı süreçle alakalıdır. Sıkıntıları özgürlükle aşacağıını düşündü. Ama 3-5 adım sonra yollarının ayrılacağı kesin. Çünkü din bizden bazı sınırlara uymamızı istiyor.”

    Kaynak: Haberturk

  • İzhar Kitabı İndir Fasih-Klasik Arapca

    إظهار الأسرار

     

     

    للإمام

    تقى الدين محمد بن بير على البركوي

    (929 981هـ/1523 1573م)

     

     

    بسم الله الرحمن الرحيم

     

          الحمد لله رب العالمين ، و الصلاة و السلام على محمد وآله أجمعين .

    و بعد:

    فهذه رسالة فيما يحتاج إليه كل مُعْرِبٍ أشد الإحتياج ، و هو ثلثة أشياء:

    1 العامل ،

    2 و المعمول ،

    3 و العمل ، أى: الإعراب.

    فوجب ترتيبها على ثلثة أبواب.

     

    الباب الأول: فى العامل

     

    [تعريف الكلمة وأنواعها وخواص كل منها]

         

    اعلم أولا:

    أن الكلمة وهى: اللفظ الموضوع لمعنى مفرد ثلاثة:

    أ فعل

     و هو : ما دل بهيئته وضعاً على أحد الأزمنة الثلاثة .

    و من خواصه : دخول “قد” ، والسين ، و”سوف” ، و”إن” ، و”لم” ، و”لما” ، ولام الأمر ، ولاء النهى.

          و كله عامل على ما سيجىء.

          ب واسم

    وهو: ما دل على معنى مستقل فى الفهم ، غيرِ مقترن فيه بأحد الأزمنة الثلاثة.

          ومن خواصه: دخول التنوين ، وحرفِ الجر İzhar 1-2/ 0:16:52)) ، ولامِ التعريف ، وكونُه مبتدأ ، وفاعلا ، ومضافا.

          و بعضه عامل كـ”اسم الفاعل” ، و بعضه غير عامل كـ”أنا” ، و”أنت” ، و”الذي”.

          ج و حرف

     

    İzhar Kitabı İndir

    Rar şifre : fasiharabic.com

  • Klasik Arapça 5.Ders Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- III)

     

    EMSİLE TERCÜMESİ GÖRSELLERLE DESTLEKLİ OLARAK SATIŞTA

    SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

     

     

     

    5.Ders          Tarih: 01/11/2010

     

    Konu: Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- III)

     

    https://www.youtube.com/watch?v=M9lTrXpyeM4&list=UUv37VpVXOqALdb8o5rQtjiw

  • Klasik Arapça 4.Ders Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- II)

     

     

    EMSİLE TERCÜMESİ GÖRSELLERLE DESTLEKLİ OLARAK SATIŞTA

    SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

     

    4.Ders          Tarih: 27/10/2010

     

    Konu: Sarf: Emsile Kitabı (Çekim Ekleri = Emsile-i Muttaride- II)

     

     

    https://www.youtube.com/watch?v=BMX2mRLIVy4&list=UUv37VpVXOqALdb8o5rQtjiw