Bi harfi ceri بِا – Lafzî Semâi Âmil – ARAPÇA GRAMER DERSLERİ

49812
  • Bi harfi ceri بِا – Lafzî Semâi Âmildir.
  • ( بِا ) kelimesi “ilgilenmek (mülâbeset) mânasını ifade eden bir harfi cerdir ve Lafzî Semâi Âmildir.
  • Örnek : 2/207 (وَ اللهُ رَؤُفٌ بِالْعِبَادِ) Suheyb b.Sinan (r.a), Hz. Resulullah a.s’ın sözünü tercih ederek, malından vaz geçtiğinde bu Ayet-i Kerime nâzil olmuş (Nüzul sebebi).
  • Ayet-i Kerime’deki ( بِا ) harficerinde, “yaşadığı bir hâdise (bir sebeb) ile kalb hastalığını fark etti ve bu hâlinden kurtulmak için Hz.Resûlullah (a.s.v)’ın sıfatına bürünmeyi tercih etti” anlamı saklıdır. Şöyle de söylenebilir: Kişi, besmelesiz iş yapmama hâline yaşadığı bir hâdiseden sonra bürünür. Daha önce değil.
  • 21/18 : ( بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ ) “Hayır! Biz hakkı bâtılın üzerine
  • musallat ederiz, böylece onu mahveder. Artık o bâtıl zâil olur. Vasıflarınızdan dolayı size yazıklar olsun.”
  • Harficerlerin geliş sırasında da bilgiler saklıdır. Şöyle ki; ( بِ ) harficeri, bir sebebe bağlı olanı birdirir. ( عَلَى ) harficeri
  • ise, bir fiile bağlı olanı birdirir. Önce sebebin ortaya çıkması, sonra da hades’in (öncesi niyet, sonrası hüküm olan fiilin) işlenmesi gerekir. Çünkü bâtıl zuhur etmez ise, Hakk’da zâhir olmaz. Şöyle de söylenebilir : Şâyet bir sebebe bağlı olarak kalb hastalığını fark eden kişi, tedavi için kalb doktoruna gitmez ise : “Vasıflarınızdan dolayı size yazıklar olsun.” hitabının muhatabı olur. Bu kişiler için Nasipsiz demek, “o vasıflara sahip bir kişi olduğunu gizlice bildiren bir rumuz olarak söylüyorum” anlamında olabilir.
  • Aksi halde ; ( وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ … ) hitabını gizlice örtmek veya kişinin vasflarını saklayıp, Ellah Tealayı sorumlu
  • göstermek veya 7/32 “… ve bilmediğiniz şeyleri Ellah’a isnat ederek söylemenizi (haram kıldı)” Ayet-i Kerimesini dikkate almamak, ….. gibi anlamlara gelebilir.
  • Hadisi Şerif/101 (اِنَّمَا الْاَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ)”Muhakkak ki yapılan işler niyetlere göredir (değer kazanır).”
  • 3) Âvamil’den (آمَنْتُ بِاللهِ وَ بِهِ لَاُبْعَثَنَّ) “Ellah’u Teala’ya iman ettim ve ona (yemin ederim), muhakkak diriltileceğim”
  • Müteallak’ın, mecrur vasıtasıyla oluştuğunu ifade eder.
  • 3.1) Ellah Lafz-ı Celâli, lafzen mecrur ve “he” zamiri ise, mahallen mecrurdur.
  • 3.2) bihi deki harficer, mukadder olan ( اُقْسِمُ “yemin ederim”) fiiline müteallik. Bu fiili ile birlikte cümlenin manasını tamamlar.
  • 4) ( بِاَمْرِهِ “emriyle”) ifadesindeki saklı bilgi: EMRE bağlı İŞLER bir şarta bağlı olmaksızın; fizik, kimya, biyoloji, matematik,
  • astronomi kanunlarına göre geçekleşir ve bunları değiştirmeye veya engellemeye kimsenin gücü ve bilgisi yetmez. Kitab-ı Tekvîn’i okuyana HİTAB