Açıköğretim İlahiyat Arapça 1. Dönem DersleriAöf İlahiyat

ARAPÇADA Müfred Tesniye Cemi – Sayı Yönünden İsimler

 arapca-mufred-musenna-cemi-tekil-ikil-cogul

Arapçada isimler ve sıfatlar niceliklerine göre üç gruba ayrılırlar. 1- Müfred(Tekil). 2- Tesniye (İkil). 3- Cemi (Çoğul).

Müfred (Tekil İsim)

Eril veya dişil bir tek varlığa delalet eden isim ve sıfatlardır. Aşağıdaki müfred kelime örneklerini ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

قَلَمٌ، وَلَدٌ، عَامِلٌ، كَلِمَةٌ، تِلْمِيذٌ، سَيَّارَةٌ، مُمَرِّضَةٌ، مَنْزِلٌ، مُدَرِّسَةٌ، بَابٌ، نَافِذَةٌ، دَفْتَرٌ، طَالِبٌ

Hemşire yorgundur. . الممَُرِّضَةُ تَعِبَةٌ Bu uzun bir kalemdir. . هَذَا قَلَمٌ طَوِيلٌ

Ev büyüktür. . المنَْزِلُ كَبِيرٌ Küçük bir çocuk geldi. . جَاءَ وَلَدٌ صَغِيرٌ

Bu eski bir evdir. . هَذَا بَيْتٌ قَدِيمٌ Fatma öğretmendir. . فَاطِمَةُ مُدَرِّسَةٌ

Yeni bir işçi geldi. . جَاءَ عَامِلٌ جَدِيدٌ Kapı açıktır. . البَابُ مَفْتُوحٌ

Bu zor bir kelimedir. هَذِهِ كَلِمَةٌ صَعْبَةٌ Pencere kapalıdır. . النَّافِذَةُ مُغْلَقَةٌ

Defter kalındır. . الدَّفْتَرُ سمَِيكٌ O başarılı bir öğrencidir. . هُوَ تِلْمِيذٌ نَاجِحٌ

Öğrenci zekidir. الطَّالِبُ ذكَِيٌّ Bir araba satın aldım. اِشْتَرَيْتُ سَيَّارَةً

Örnek cümlelerde yer alan isim ve sıfatların müfred (tekil) olduğuna, sadece bir varlığa delalet ettiğine dikkat ediniz.

Tesniye (İkil İsim)

Aynı türden iki varlığa delalet eden isim ve sıfatlardır. Tesniye’ye “müsennâ” المثَُنَّى da denmektedir.

Yapılışı: Müfred (tekil) bir ismin sonuna elif ve kesralı bir nûn ( انِ ) ilave edilerek yapılır. Bu elif, kelimenin cümle içerisindeki konumuna göre bir öncesi fethalı yâ’ya dönüşerek ( ـَيْنِ ) şeklini alır. Aşağıdaki müfred

kelimelerin ( انِ ) ekiyle tesniye yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

رَجُلٌ، وَلَدٌ، اِمْرَأَةٌ، طَالِبٌ، كِتَابٌ، بَيْتٌ، بِنْتٌ، طَبِيبٌ،

İki adam gitti. . ذَهَبَ رَجُلاَنِ Bir adam gitti. . ذَهَبَ رجُلٌ

İki çocuk ağladı. . بَكَى وَلَدَانِ Bir çocuk ağladı. . بَكَى وَلَدٌ

İki kadın gitti. . ذَهَبَتْ اِمْرَأَتَانِ Bir kadın gitti. . ذَهَبَتْ اِمْرَأَةٌ

İki öğrenci geldi. . جَاءَ طَالِبَانِ Bir öğrenci geldi. . جَاءَ طَالِبٌ

İki kitap faydalıdır. . الكِتَابَانِ نَافِعَانِ Kitap faydalıdır. . الكِتَابُ نَافِعٌ

İki ev büyüktür. . البَيْتَانِ كَبِيرَانِ Ev büyüktür. . البَيْتُ كَبِيرٌ

İki kız küçüktür. . البِنْتَانِ صَغِيرَتَانِ Kız küçüktür. . البِنْتُ صَغِيرَةٌ

İki doktor hünerlidir. . الطَّبِيبَانِ مَاهِرَانِ Doktor hünerlidir. . الطَّبِيبُ مَاهِرٌ

Örnekler cümleleri incelediğimizde müfred isimlerin sonlarında ref alameti olan zamme ( ـُ) harekesinin yerini tesniye isimlerde elif ve nûn ( (انِ harflerinin aldığını görmekteyiz. Yalnız nûn harfi sabit bir harf olmayıp bazı

durumlarda düştüğünden i‘rab alameti olarak yalnızca elif kabul edilmektedir.

Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ـَيْنِ ) ekiyle tesniye yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

مُعَلِّمَةٌ، لُغَةٌ، يَوْمٌ، مِصْبَاحٌ، قَلَمٌ، تُفَّاحَةٌ، كَلِمَةٌ، ضَيْفٌ، صَدِيقٌ

İki dil öğrendim. . تَعَلَّمْتُ لُغَتَيْنِ Bir dil öğrendim. . تَعَلَّمْتُ لُغَةً

İki gün sonra döndü. . رَجَعَ بَعْدَ يَوْمَيْنِ Bir gün sonra döndü. . رَجَعَ بَعْدَ يَوْمٍ

İki lamba aldım. . اِشْتَرَيْتُ مِصْبَاحَيْنِ Bir lamba aldım. . اِشْتَرَيْتُ مِصْبَاحًا

İki kalemle yazdım. . كَتَبْتُ بِقَلَمَيْنِ Bir kalemle yazdım. . كَتَبْتُ بِقَلَمٍ

İki elma yedim. . أَكَلْتُ تُفَّاحَتَيْنِ Bir elma yedim. . أَكَلْتُ تُفَّاحَةً

İki kelime yazdım. . كَتَبْتُ كَلِمَتَيْنِ Bir kelime yazdım. . كَتَبْتُ كَلِمَةً

İki misafir ağırladım. . اِسْتَقْبَلْتُ ضَيْفَيْنِ Bir misafir ağırladım. . اِسْتَقْبَلْتُ ضَيْفًا

İki bayan hoca gördüm. رَأيْتُ 00fc>Tj.568مُعَلِّمَتَيْنِ Bir bayan hoca gördüm. . رَأَيْتُ مُعَلِّمَةً

Örneklerde de görüldüğü üzere müfred isimlerde nasb alameti olan fethaـَ) ) ile cer alameti olan kesra ( ـِ)’nın yerini tesniyelerde ( َيْنِ) almaktadır.

Tesniye isimlerin ref halindeki irab alameti zamme yerine elif, nasb ve cer halindeki irab alameti ise bir öncesi fethalı olan cezimli yâ’dır. Sonda bulunan kesralı nûn ( نِ) üç halde de (ref, nasb ve cer) değişmemektedir. Bu nûn, tesniyenin muzâf olması halinde

 düşmektedir. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

 ki öğretmen geldi. . جَاءَ مُعَلِّمَانِ Bir öğretmen geldi. . جَاءَ مُعَلِّمٌ Birinci cümlede مُعَلِّمٌ kelimesi fâildir (özne). Fâiller cümlede ref konumunda bulunur. Ref konumunda bulunan müfred (tekil) kelimelerin irabı harekeyle olur. Tekil

 isimlerde ref alameti zammedir. İkinci cümledeki مُعَلِّمَانِ kelimesi de fâildir. Fâil olduğu için ref konumundadır. Tekil isimlerde ref alameti olan zammenin yerini tesniyede elif ( ا) almaktadır. Çünkü tesniyenin irabı harekeyle değil harfledir.

İki öğretmen gördüm. . رَأَيْتُ مُعَلِّمَيْنِ / Bir öğretmen gördüm. . رَأَيْتُ مُعَلِّمًا Birinci cümlede مُعَلِّمًا kelimesi mef’uldür (nesne). Mef’uller cümlede nasb konumunda bulunur. Nasb konumunda bulunan tekil kelimelerin irabı harekeyle

 olur. Tekil isimlerde nasb alameti fethadır. İkinci cümledeki مُعَلِّمَيْنِ kelimesi de mef’uldür. Mef’ul olduğu için nasb konumundadır. Tekil isimlerde nasb alameti olan fethanın yerini tesniyede cezimli ye ( (يْ almaktadır. Zira tesniyenin

 irabı harekeyle değil harfledir. İki öğretmene uğradım. مَرَرْتُ بِمُعَلِّمَيْنِ / Bir öğretmene uğradım. مَرَرْتُ بِمُعَلِّمٍ Birinci cümlede مُعَلِّمٍ kelimesi ( بِ) harf-i cerri ile mecrûrdur. Başında harfi cer bulunan isimler cer konumundadır. Cer

 konumunda bulunan tekil kelimelerin irabı harekeyle olur. Tekil isimlerde cer alameti kesradır. İkinci cümledeki مُعَلِّمَيْنِ kelimesi de mecrûrdur. Mecrûr

olduğu için cer konumundadır. Tekil isimlerde cer alameti olan kesranın yerini  tesniyede cezimli ye ( يْ) almaktadır. Zira tesniyenin irabı harekeyle

değil harfledir. Annenin iki çocuğu geldi. جَاءَ وَلَدَا الأُمِّ /Annenin çocuğu geldi. جَاءَ وَلَدُ  الأُمِّ Birinci cümlede muzâf olan وَلَدُ kelimesinden tenvin düşmüştür.

Çünkü isim tamlamasında muzâf tekil olursa tenvin düşmek zorundadır. İkinci cümlede وَلَدَا kelimesinden nûn düşmüştür. Çünkü isim tamlamasında

muzâf  tesniye olursa nûn düşmek zorundadır. Özetle tesniyenin sonunda ref, nasb ve cer  hallerinin üçünde de nûn harfi bulunmakta, bu nûn, muzâf

olması  durumunda tesniyeden düşmektedir. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeleri tesniye yapınız.

1. جَاءَ الرَّجُلُ. 2. رَأَيْتُ أَسَدًا. 3. مَرَرْتُ بِصَدِيقٍ.

4. ذَهَبَتْ الطِّفْلَةُ. 5. سَاعَدْتُ فَقِيرَةً. 6. سَلَّمْتُ عَلَى المدُِيرَةِ.

 

 

Son Harfi İlletli Olan İsim ve Sıfatların Tesniye Yapılışı

 Menkûs İsimlerin Tesniyesi

 

Kesradan sonra sakin bir yâ ile sona eren isimlere “mankûs” denir. Müfred mankûs isimlerde son harf olan yâ’nın üzerine ref alameti olan zamme ile cer alameti olan kesra yazılamaz. Nasb alameti olan fetha ise yazılır. Başında

 

“el” takısı ( ال ) bulunan mankûs isimler tesniye yapılırken yâ harfi fethalanır sonra konumuna göre ( انِ ) veya ( يْنِ ) ilave edilir.

 

iki kadı, iki yargıç القَاضِيَانِ – القَاضِيَيْنِ kadı, yargıç القَاضِي

 

İki kadı geldi. . جَاءَ القَاضِيَانِ Kadı geldi. . جَاءَ القَاضِي

 

İki kadıyı gördüm. . رَأَيْتُ القَاضِيَيْنِ Kadıyı gördüm. . رَأَيْتُ القَاضِيَ

 

İki kadıya uğradım. . مَرَرْتُ بِالقَاضِيَيْنِ Kadıya uğradım. . مَرَرْتُ بِالقَاضِي

 

Sonundaki yâ harfi düşürülmüş olan mankûs isimler tesniye yapılırken yâ kelimeye iâde edilir.

 

herhangi iki kadı قَاضِيَانِ – قَاضِيَيْنِ herhangi bir kadı قَاضٍ

 

İki kadı geldi. . جَاءَ قَاضِيَانِ Bir kadı geldi. . جَاءَ قَاضٍ

 

İki kadı gördüm. . رَأَيْتُ قَاضِيَيْنِ Bir kadı gördüm. . رَأَيْتُ قَاضِيًا

 

İki kadıya uğradım. . مَرَرْتُ بِقَاضِيَيْنِ Bir kadıya uğradım. . مَرَرْتُ بِقَاضٍ

 

Maksûr İsimlerin Tesniyesi

 

Son harfi elif-i maksûra ( ى veya ا ) olan isim ve sıfatlardır. Müfred maksûr isimlerin sonları değişmez. Ref, nasb ve cer durumlarında aynı kalır.

 

Maksûr isimler tesniye yapılırken;

 

1. Üç harfli maksûr isimlerdeki elifler önce asıllarına (vav veya yâ) çevrilir.

 

iki değnek عصَوَانِ – عَصَوَيْنِ – değnek عَصًا – عَصَوٌ

 

Bu ikisi değnektir. . هَاتَانِ عَصَوَانِ Bu bir değnektir. . هَذِهِ عَصًا

 

İki değnek kırdım. . كَسَرْتُ عَصَوَيْنِ Bir değnek kırdım. . كَسَرْتُ عَصًا

 

İki değnekle vurdum. ضَرَبْتُ بِعَصَوَيْنِ Bir değnekle vurdum. ضَرَبْتُ بِعَصًا

 

iki genç فتَيَانِ – فَتَيَيْنِ – genç, deli kanlı فَتًى – فَتَيٌ

 

İki genç geldi. . جَاءَ فَتَيَانِ Bir genç geldi. . جَاءَ فَتًى

 

İki genç gördüm. . رَأَيْتُ فَتَيَيْنِ Bir genç gördüm. . رَأَيْتُ فَتًى

 

İki gence uğradım. . مَرَرْتُ بِفَتَيَيْنِ Bir gence uğradım. . مَرَرْتُ بِفَتًى

 

2. Maksûr ismin harfleri üçten fazla ise, elifler yâ’ya çevrilir.

 

حُبْلَيَانِ – حُبْلَيَيْنِ – gebe حُبْلَى / iki mana مَعْنَيَانِ – مَعْنَيَيْنِ – mana مَعْنًى

 

Memdûd İsimlerin Tesniyesi

 

Son harfi elif-i memdûde ( اء ) olan isim ve sıfatlardır.

 

Memdûd isimler tesniye yapılırken;

 

1. Kelimenin sonunda bulunan elif-i memdûde asli harfi olmayıp müenneslik alameti ise, vâv’a çevrilir.

 

حمَْرَاوَانِ -حمَْرَاوَيْنِ – kırmızı (müennes) حمَْرَاءُ – kırmızı (müzekker) أَحمَْرُ

 

هَاتانِ حَقِيبَتَانِ حمَْرَاوَانِ. Bu kırmızı bir çantadır. . هَذِهِ حَقِيبَةٌ حمَْرَاءُ

 

بِعْتُ حَقِيبَتَيْنِ حمَْرَاوَيْنِ. Kırmızı bir çanta sattım. . بِعْتُ حَقِيبَةً حمَْرَاءَ

 

2. Elif-i memdûde müenneslik alameti değil de kelimenin aslından ise, olduğu gibi kalır.

 

iki inşa إِنْشَاءَانِ – إِنْشَاءَيْنِ – inşa إِنْشَاءٌ – inşa etti أَنْشَأَ – yetişti نَشَأَ

 

3. Elif-i memdûde vav veya yâ’dan hemzeye dönüşmüş ise; elif-i memdûde aynen kalabileceği gibi hemze, vav’a da çevrilebilir.

 

iki gök سَمَاءَانِ – سَمَاءَيْنِ – سَمَاوَانِ – سمََاوَيْنِ – gök سمََاءٌ – سمََاوٌ

 

 

Cemi (Çoğul İsim)

 

İkiden fazla varlığa delalet eden isim ve sıfatlardır. Cemi isimler çoğul yapılış biçimine göre ikiye ayrılır: 1- Sâlim Cemi. 2- Mükesser Cemi

 

Sâlim Cemi (Kurallı Çoğul)

 

Tekilinin yapısı bozulmadan isim ve sıfatların sonuna bazı çoğul ekleri getirilerek yapılan çoğul türüdür. Cinsiyet yönünden Cem-i Müzekker Sâlim ve Cem-i Müennes Sâlim olmak üzere ikiye ayrılır.

 

Cem-i Müzekker Sâlim (Kurallı Eril Çoğul)

 

Müfred müzekker ismin yapısı bozulmadan yapılan kurallı çoğul türüdür.

 

Yapılışı: Müfred müzekker isim ve sıfatların sonuna bir öncesi zammeli sakin bir vav ve fethalı bir nûn ( ـُونَ ) getirilir. Bu vav, kelimenin cümle içerisindeki konumuna göre bir öncesi kesralı sakin ye’ye dönüşerek ( (ـِينَ

 

şeklini alır.

 

Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ونَ ) ekiyle cem-i müzekker sâlim yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

 

مُهَنْدِسٌ- عَامِلٌ- مُؤْمِنٌ- سَائِحٌ- فَلاَّحٌ

 

المهَُنْدِسُونَ نَاجِحُونَ. Mühendis başarılıdır. . المهَُنْدِسُ نَاجِحٌ

 

العَامِلُونَ فَرِحُونَ. İşçi sevinçlidir. . العَامِلُ فَرِحٌ

 

المؤُْمِنُونَ مُخْلِصُونَ. Mümin ihlaslıdır. . المؤُْمِنُ مُخْلِصُ

 

Çiftçi (Çiftçiler) tarlayı ekiyor. . يَزْرَعُ الفَلاَّحُ (الفَلاَّحُونَ) الحَقْلَ

 

Turist (Turistler), rehberi dinliyor. . يَسْتَمِعُ السَّائِحُ (السَّائِحُونَ) إِلَى الدَّلِيلِ

 

Örnek cümleleri incelediğimizde müfred isimlerin sonlarında bulunan zamme ( ـُ) harekesinin yerini cem-i müzekker sâlim isimlerde vav ve nûn ونَ) ) harflerinin aldığını görmekteyiz.

 

Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ينَ ) ekiyle cem-i müzekker sâlim yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

 

بَاحِثٌ -مُهَاجِرٌ -مُرَاسِلٌ -لاَعِبٌ -بَائِعٌ -مُوَظَّفٌ -قَرَوِيٌّ

 

Bir araştırmacı (araştırmacılar) gördüm. .( رَأَيْتُ بَاحِثًا (بَاحِثِينَ

 

Ali bir göçmene (göçmenlere) yardım etti. .( سَاعَدَ عَلِيٌّ مُهَاجِرًا (مُهَاجِرِينَ

 

Bir muhabir (muhabirler) gönderdik. .( أَرْسَلْنَا مُرَاسِلاً (مُرَاسِلِينَ

 

Antrenör oyuncuyu (oyuncuları) ödüllendirdi. ( كَافَأَ المدَُرِّبُ اللاَّعِبَ (اللاَّعِبِينَ

 

Halit satıcıya (satıcılara) selam verdi. .( سَلَّمَ خَالِدٌ عَلَى البَائِعِ (البَائِعينَ

 

Memurla (Memurlarla) tartıştım. .( شَاجَرْتُ مَعَ الموَُظَّفِ (الموَُظَّفِينَ

 

Bir köylüyle (köylülerle) konuştum. .( تَكَلَّمْتُ مَعَ قَرَوِيٍّ (قَرَوِيِّينَ

 

Örneklerde de görüldüğü üzere müfred isimlerin sonlarında bulunan fetha ـَ) ) ile kesra ( ـِ) harekelerinin yerini cem-i müzekker sâlim isimlerde ( (ينَ

 

harfleri almaktadır.

 

Cem-i müzekker sâlimin ref halindeki irab alameti zamme yerine vav, nasb ve cer halindeki irab alameti ise bir öncesi meksur sakin yâ’dır. Sonda

 

bulunan fethalı nûn ( نَ) üç halde de (ref, nasb ve cer) değişmemektedir. Bu nûn, cem-i müzekker sâlimin muzâf  olması halinde düşmektedir ve bu

 

yüzden irab alameti olarak kabul edilmez. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

 

Öğretmenler geldi. . جَاءَ مُعَلِّمُونَ Bir öğretmen geldi. . جَاءَ مُعَلِّمٌ Birinci cümlede مُعَلِّمٌ kelimesi fâildir (özne). Fâiller cümlede ref konumunda bulunur. Ref

 

konumunda bulunan tekil kelimelerin irabı harekeyle olur. Tekil isimlerde ref  alameti zammedir. İkinci cümledeki مُعَلِّمُونَ kelimesi de fâildir. Fâil olduğu

 

için re  konumundadır. Tekil isimlerde ref alameti olan zammenin yerini cem-i müzekkeri sâlimde vav ( و) almaktadır. Çünkü cem-i müzekker sâlimin

 

irabı harekeyle değil harfledir. Öğretmenler gördüm. . رَأَيْتُ مُعَلِّمِينَ / Bir öğretmen gördüm. . رَأَيْتُ مُعَلِّمًا Birinci cümlede مُعَلِّمًا kelimesi mef’uldür (nesne).

 

Mef’uller cümlede nasb konumunda bulunur. Nasb konumunda bulunan tekil  kelimelerin irabı harekeyle olur. Tekil isimlerde nasb alameti fethadır.

 

İkinci cümledeki مُعَلِّمِينَ kelimesi de mef’uldür. Mef’ul olduğu için nasb konumundadır. Tekil isimlerde nasb alameti olan fethanın yerini cem-i müzekker sâlimde sakin yâ ي) ) almaktadır.

 

Öğretmenlere uğradım. مَرَرْتُ بِمُعَلِّمِينَ / Bir öğretmene uğradım. مَرَرْتُ بِمُعَلِّمٍ irinci cümlede مُعَلِّمٍ kelimesi ( بِ) harf-i cerri ile mecrûrdur. Başında harfi cer

 

bulunan isimler cer konumundadır. Cer konumunda bulunan müfred (tekil) kelimelerin irabı harekeyle olur. Tekil isimlerde cer alameti kesradır. İkinci

 

cümledeki مُعَلِّمِينَ kelimesi de mecrûrdur. Mecrûr olduğu için cer konumundadır. Tekil isimlerde cer alameti olan kesranın yerini cem-i müzekkeri

 

sâlimde  sakin ye ( ي) almaktadır. جَاءَ مُعَلِّمُو المدَْرَسَةِ. Okulun öğretmeni geldi. . جَاءَ مُعَلِّمُ المدَْرَسَةِ Birinci cümlede muzâf olan مُعَلِّمُ kelimesinden tenvin

 

düşmüştür. Çünkü isim tamlamasında muzâf tekil olursa tenvin düşmek  zorundadır. İkinci cümlede مُعَلِّمُو kelimesinden nûn düşmüştür. Çünkü isim

 

tamlamasında muzâf cem-i müzekkeri sâlim olursa nûn düşmek zorundadır. Özetle cem-i müzekkeri sâlim isimlerin sonunda ref, nasb ve cer

 

hallerinin  üçünde  de nûn harfi bulunmakta, bu nûn, muzâf olası durumunda cem-i müzekker sâlimden düşmektedir. Cümlelerde altı çizili kelimeleri

 

cem-i müzekker sâlim yapınız.

 

1. حَضَرَ المعَُلِّمُ. 2. رَأَيْتُ المسَُافِرَ. 3. مَرَرْتُ بِالمهَُنْدِسِ.

 

 

 

4. جَاءَ المرَُاسِلُ. 5. تَكَلَّمْتُ مَع المؤَُلِّفِ . 6. سَلَّمْتُ عَلَى الموَُظَّفِ.

 

 

Cem-i Müennes Sâlim (Kurallı Dişil Çoğul)

 

Müfred müennes ismin yapısı bozulmadan yapılan kurallı çoğul türüdür.

 

Yapılışı: Müfred müennes isim ve sıfatların sonuna elif ve açık tâ ( (ات getirilmek suretiyle yapılır. Kelimenin sonunda dişilik tâ’sı ( ة) varsa bu tâ

 

kaldırılır, daha sonra ( ات ) harfleri ilave edilir. Eliften sonra gelen açık tâ, kelimenin cümle içerisindeki konumuna göre zammeli veya kesralı olur.

 

Hiçbir zaman fethalı olamaz.

 

Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ات ) ekiyle cem-i müennes sâlim yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

 

الوَالِدَةُ، الطِّفْلَةُ، الطَّالِبَةُ، صَدِيقَةٌ، المعَُلِّمَةُ، زَيْنَبُ، الطَّبِيبَةُ

 

الوَالِدَاتُ مُشْفِقَاتٌ. Anne şefkatlidir. . الوَالِدَةُ مُشْفِقَةٌ

 

الطِّفْلَاتُ نَائِمَاتٌ. Kız çocuk uyumakta. . الطِّفْلَةُ نَائِمَةٌ

 

Kız öğrenci (kız öğrenciler) başarılı oldu. .( نَجَحَتْ الطَّالِبَةُ (الطَّالِبَاتُ

 

Bir bayan arkadaş (bayan arkadaşlar) geldi. .( جَاءَتْ صَدِيقَةٌ (صَدِيقَاتٌ

 

Bayan öğretmen (bayan öğretmenler) döndü. .( رَجَعَتْ المعَُلِّمَةُ (المعَُلِّمَاتُ

 

Zeynep (Zeynep’ler) köye gitti. . ذَهَبَتْ زَيْنَبُ (زَيْنَبَاتٌ) إِلَى القَرْيَةِ

 

Bayan doktor (bayan doktorlar) yoruldu. .( تَعِبَتْ الطَّبِيبَةُ (الطَّبِيبَاتُ

 

Örneklerde görüldüğü üzere, hem müfred müennes isimlerde hem de cem-i müennesi sâlim isimlerde ref alameti zamme ( ـُ)’dir. Çünkü tekil

 

isimlerde olduğu gibi cem-i müennes sâlim isimlerin irabı da harekeyledir.

 

Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ات ) ekiyle cem-i müennes sâlim yapılışını ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

 

مُهَنْدِسَةً، سَيِّدَةً، التِّلْمِيذَةَ

 

Bir bayan mühendis (bayan mühendisler) gördüm. ( رَأَيْتُ مُهَنْدِسَةً (مُهَنْدِسَاتٍ

 

Ali bir bayana (bayanlara) yardım etti. .( سَاعَدَ عَلِيٌّ سَيِّدَةً (سَيِّدَاتٍ

 

كَافَأَ المدُِيرُ التِّلْمِيذَةَ (التِّلْمِيذَاتِ)

 

Müdür kız öğrenciyi (öğrencileri) ödüllendirdi.

 

Örneklerde görüldüğü üzere, müfred müennes isimlerde nasb alameti olan fetha ( ـَ)’nın yerini cem-i müennesi sâlim isimlerde kesra ( ـِ) almaktadır. Aşağıdaki müfred kelimelerin ( ات ) ekiyle cem-i müennes sâlim yapılışını

 

ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz:

 

المعَُلِّمَةِ، كَاتِبَةٍ، طَبِيبَةٍ

 

Bayan öğretmeni (öğretmenleri) dinledim. .( اِسْتَمَعْتُ إِلَى المعَُلِّمَةِ (المعَُلِّمَاتِ

 

Bir bayan yazarla (yazarlarla) konuştum. .( تَكَلَّمْتُ مَعَ كَاتِبَةٍ (كَاتِبَاتٍ

 

Bayan doktorla (doktorlarla) görüştüm. .( قَابَلْتُ مَعَ الطَبِيبَةِ (الطَبِيبَاتِ

 

Örneklerde görüldüğü üzere, hem müfred müennes isimlerde hem decem-i müennes sâlim isimlerde cer alameti kesra ( ـِ)’dır. Özetle cem-i müennes

 

sâlimin irabı harekeyledir. Ref hali zamme, hem nasb hem de cer hali kesrayladır.

 

Bir kelimenin Cem-i müennes sâlim sayılabilmesi için sonundaki elif ve açık te’nin ( ات ) zâid olması, kelimenin aslından olmaması gerekir. Şayet

 

sondaki tâت) ) kelimenin aslından ise böyle bir cemi, “cem-i mükesser”dir.

 

vakitler أَوْقَاتٌ – vakit وَقْتٌ / beyitler أَبْيَاتٌ – beyit بَيْتٌ

 

Cümlelerde altı çizili kelimeleri cem-i müennes sâlim yapınız.

 

1. نَامَتْ الطِّفْلَةُ. 2. رَأَيْتُ كَاتِبَةً. 3. مَرَرْتُ بِالطَّبِيبَةِ.

 

4. الطَّالِبَةُ مُجْتَهِدَةٌ. 5. المهَُنْدِسَةُ نَاجِحَةٌ. 6. اِسْتَمَعْتُ إِلَى شَاعِرَةٍ.

 

أُمٌّ (anne), بِنْتٌ (kız) ve أُخْتٌ (kız kardeş) kelimeleri kural dışı olarak; ، أُمَّهَاتٌ، بَنَاتٌ أَخَوَاتٌ şeklinde cem-i müennes sâlim yapılırlar.

Mükesser Cemi (Kuralsız Çoğul)

Tekil ismin yapısı bozularak (kırılarak) yapılan kuralsız çoğul türüdür.

Cem-i mükesser üç şekilde yapılır:

1. Tekil isme harf ekleyerek. Örnek kelimeler: çocuklar أَطْفَالٌ – çocuk طِفْلٌ / adamlar رِجَالٌ – adam رَجُلٌ

2. Tekil isimden harf çıkararak. Örnek kelimeler: yataklar سُرُرٌ – yatak سَرِيرٌ / kitaplar كُتُبٌ – kitap كِتَابٌ

3. Tekil ismin harekesini değiştirerek. Örnek kelimeler: putlar وُثُنٌ – put وَثَنٌ / aslanlar أُسُدٌ – aslan أَسَدٌ

Örneklerde de görüldüğü üzere tekil kelime çoğul yapılırken yapısı bozulmakta, harf veya harekeleri değişmektedir. Bu yüzden bu çoğul türüne yapısı kırılmış, parçalanmış anlamında “mükesser cemi” denmektedir.

Mükesser cemiler (kuralsız çoğullar/kırık çoğullar), ifade ettikleri çokluğun niceliğine göre ikiye ayrılır:

Cem-i Kıllet (Azlık çoğulu)

Sayıları üçten ona kadar olan varlıklara delalet eden kırık çoğuldur. Bu cemi türüne az sayıda çokluğu ifade eden anlamında “cem-i kıllet” (azlık çoğulu) denmektedir. Dört vezni vardır.

أَفْعَالٌ . 1 vezni. Aşağıdaki kelime örneklerini ve cümle içerisindeki kullanımlarını inceleyiniz. Müfred kelimelerin cemi yapılırken yapısının değiştiğine dikkat ediniz.

قَلَمٌ – أَقْلاَمٌ، طِفْلٌ – أَطْفَالٌ، بَابٌ – أَبْوَابٌ، حُرٌّ – أَحْرَارٌ، مِيلٌ – أَمْيَالٌ سُوقٌ – أَسْوَاقٌ، ، وَلَدٌ – أَوْلاَدٌ، جَدٌّ – أَجْدَادٌ

Bunlar kalemdir. . هَذِهِ أَقْلاَمٌ Bu bir kalemdir. . هَذَا قَلَمٌ

Çocuklar uyuyorlar. . الأَطْفَالٌ نَائِمُونَ Çocuk uyuyor. . الطِّفْلُ نَائِمٌ

Kapılar açıktır. . الأَبْوَابٌ مَفْتُوحَةٌ Kapı açıktır. . البَابُ مَفْتُوحٌ

İnsanlar özgürdürler. . النَّاسُ أَحْرَارٌ İnsan özgürdür. . الإِنْسَانُ حُرٌّ

Üç mil yürüdük. . شَيْنَا ثَلاَثَةَ أَمْيَالٍ Bir mil yürüdük. . مَشَيْنَا مِيلاً

Çarşılarda gezdi. تَجَوَّلَ فِي الأَسْوَاقِ Çarşıda dolaştı. تَجَوَّلَ فِي السُّوقِ

Çocuklar gülüyorlar. الأَوْلاَدُ يَضْحَكُونَ Çocuk gülüyor. . الوَلَدٌ يَضْحَكُ

Ecdadımız kahramandır. أَجْدَادُنَا أَبْطَالٌ Dedem kahramandır. جَدِّي بَطَلٌ

أَفْعُلٌ . 2 vezni. Aşağıdaki kelime örneklerini ve kullanımlarını inceleyiniz: نَفْسٌ – أَنْفُسٌ، عَيْنٌ – أَعْيُنٌ، حَرْفٌ – أَحْرُفٌ

Nefisler açgözlüdür. . الأَنْفُسُ شَرِهَةٌ Nefis açgözlüdür. . النَّفْسُ شَرِهَةٌ

Gözlerimizle görürüz. . نَرَى بِأَعْيُنِنَا Gözümle görürüm. . أَرَى بِعَيْنِي

Üç harf yazdım . كَتَبْتُ ثَلاَثَةَ أَحْرُفٍ Bir harf yazdım. كَتَبْتُ حَرْفًا

أَفْعِلَةٌ . 3 vezni. Aşağıdaki kelime örneklerini ve kullanımlarını inceleyiniz:

مِثَالٌ – أَمْثِلَةُ، سُؤَالٌ – أَسْئِلَةٌ، جَوَابٌ – أَجْوِبَةٌ

 

Bu örnekler güzeldir. هَذِهِ الأَمْثِلَةُ جَيِّدَةٌ Bu örnek güzeldir. هَذَا المِثَالُ جَيِّدٌ

Sorular kolaydı. . كَانَتْ الأَسْئِلَةُ سَهْلَةً Soru kolaydı. . كَانَ السُّؤَالُ سَهْلاً

Cevapları yazdım. . كَتَبْتُ الأَجْوِبَةَ Cevabı yazdım. . كَتَبْتُ الجَوَابَ

فِعْلَةٌ . 4 vezni. Aşağıdaki kelime örneklerini ve kullanımlarını inceleyiniz:

فَتًى – فِتْيَةٌ، أَخٌ – إِخْوَةٌ، صَبِيٌّ – صِبْيَةٌ

 

Delikanlılar geldi. . جَاءَ الفِتْيَةُ Delikanlı geldi. . جَاءَ الفَتَى

Kardeşler gittiler. . ذَهَبَ الإِخْوَةُ Erkek kardeş gitti. . ذَهَبَ الأَخُ

Çocuklar uyuyorlar. . يَنَامُ الصِّبْيَةُ Çocuk uyuyor. . يَنَامُ الصَّبِيُّ

Cem-i Kesret (Çokluk Çoğulu)

Üçten sonsuza kadar olan eril veya dişil varlıklara delalet eden kırık çoğuldur. Bu cemi türüne çok sayıda çokluğu ifade eden anlamında “cem-i kesret” (çokluk çoğulu) denmektedir. Bu çoğul türünün otuzdan fazla vezni

vardır. Öncelikle bu vezinlerden yaygın olanlarını vereceğiz daha sonra örnek kelimelerin cümle içerisinde kullanımlarını göreceğiz.

فُعْلٌ: أَعْمَى – عُمْيٌ. فُعُلٌ: كِتَابٌ – كُتُبٌ. فُعَلٌ: جمُْلَةٌ – جمَُلٌ

فِعَلٌ: فِرْقَةٌ – فِرَقٌ. فُعَّالٌ: حَاسِدٌ – حُسَّادٌ. فَعْلَى: جَرِيحٌ – جَرْحَى

 

فِعَالٌ: جَبَلٌ – جِبَالٌ. فُعُولٌ: قَبْرٌ – قُبُورٌ. فَعَلَةٌ: عَامِلٌ – عَمَلَةٌ

 

فِعَالَةٌ: حَجَرٌ-حِجَارَةٌ. فُعَّلٌ: سَاجِدٌ-سُجَّدٌ. فُعْلاَنٌ:شُجَاعٌ- شُجْعَانٌ

 

أَفْعِلاَءُ: نَبِيٌّ -أَنْبِيَاءُ. أفَاعِلُ: إِصْبَعٌ- أَصَابِعُ. فَعَلاَءُ: فَقِيرٌ- فُقَرَاءُ.

 

فَعَائِلُ:رِسَالَةٌ- رَسَائِلُ. فَوَاعِلُ:قَاعِدَةٌ- قَوَاعِدُ. فَعَالَى:وَصِيَّةٌ-وَصَايَا.

 

فَوَاعِيلُ:قَانُونٌ-قَوَانِينُ. فَعَاعِيلُ:عُصْفُورٌ-عَصَافِيرُ. مَفَاعِلُ:مَسْجِدٌ-مَسَاجِدُ

 

جاءَ رِجَالٌ عُمْيٌ. Kör bir adam geldi. . جَاءَ رَجُلٌ أَعْمَى

هذِهِ كُتُبٌ جمَِيلَةٌ. Bu güzel bir kitaptır. . هَذَا كِتَابٌ جمَِيلٌ

قَرَأْنَا جمَُلاً طَوِيلَةً. Uzun bir cümle okuduk. . قَرَأْنَا جمُْلَةً طَوِيلَةً

جَاءَتْ فِرَقُ الإِنْقَاذِ. Kurtarma ekibi geldi. . جَاءَتْ فِرْقَةُ الإِنْقَاذِ

اَ أُحِبُّ الحُسَّادَ. Hasetçiyi sevmem. . لاَ أُحِبُّ الحَاسِدَ

هذِهِ جِبَالٌ كَبِيرَةٌ. Bu büyük bir dağdır. . هَذَا جَبَلٌ كَبِيرٌ

هَذِهِ قُبُورُ أَصْدِقَائِي Bu arkadaşımın kabridir. . هَذَا قَبْرُ صَدِيقِي

رَجَعَ العَمَلَةُ. İşçi döndü. . رَجَعَ العَامِلُ

لحِجَارَةُ كَبِيرَةٌ. Taş büyüktür. . الحَجَرُ كَبِيرَةٌ

أَنْتُمْ رِجَالٌ شُجْعَانٌ. Sen cesur bir adamsın. . أَنْتَ رَجُلٌ شُجَاعٌ

قَطَعَ الجَزَّارُ أَصَابِعَهُ. Kasap parmağını kesti. . قَطَعَ الجَزَّارُ إِصْبَعَهُ

سَاعَدْتُ الفُقَرَاءَ. Fakire yardım ettim. . سَاعَدْتُ الفَقِيرَ

كَتَبْتُ أَرْبَعَ رَسَائِلَ. Bir mektup yazdım. . كَتَبْتُ رِسَالَةً

هَذِهِ قَوَاعِدُ هَامَّةٌ. Bu, önemli bir kuraldır. . هَذِهِ قَاعِدَةٌ هَامَّةٌ

كَتَبَ المرَْضَى وَصَايَاهُمْ. Hasta vasiyetini yazdı. كَتَبَ المرَِيضُ وَصِيَّتَهُ

رَأَيْتُ عَصَافِيرَ تَطِيرُ. Uçan bir serçe gördüm. رَأَيْتُ عُصْفُورًا يَطِيرُ

صَلَّيْنَا فِي المسََاجِدِ. Mescitte namaz kıldık. . صَلَّيْنَا فِي المسَْجِدِ

Hangi müfred ismin hangi mükesser cemi “kırık çoğul” kalıbında geleceğine dair standart bir kural bulunmamaktadır. Bu noktadaki eksiklikzaman içerisinde bol bol metin okumak ve sözlüğe bakmak suretiyle giderilebilir.

 Lütfen Diğer Sayfaya Geçiniz

1 2 3Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu