Munfasıl Zamirler
Munfasıl zamirler önlerindeki kelimelere bitişmeksizin tek başlarına yazılan
zamirlerdir. Merfu‘ ve mansûb olanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar:
Merfu‘ munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan merfu‘ munfasıl zamirler
şunlardır:
Cemi
(Çoğul)
Tesniye (İkil) Müfred
(Tekil)
هُمْ
Onlar
هُما
o ikisi
هُوَ
o
Gâib (III. eril şahıs)
هُنِّ
Onlar
هُما
O ikisi
هِيَ
o
Gâibe (III. dişil şahıs)
أَنْتُمْ
Siz
أَنْتُما
siz ikiniz
أَنْتَ
Sen
Muhâtab (II. eril şahıs)
أنْتُنَّ
Siz
أنْتُما
siz ikiniz
أنْتِ
sen
Muhâtaba (II. dişil şahıs)
نَحْنُ
biz
نَحْنُ
biz ikimiz
أَنا
ben
Mütekellim (I. eril/dişil
şahıs)
Bunlara merfu‘ munfasıl zamirler denilmesinin sebebi cümle içersinde
merfu‘ konumlarında kullanılmalarından ötürüdür. Bu zamirler cümle içinde
mübteda, haber, ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh, müstesna ve te’kid konumlarında
kullanılırlar.
Merfu‘ munfasıl zamirin en yaygın kullanımı mübteda olmasıdır.
Mübteda-haber uyumu gereği mübteda pozisyonundaki zamirin haber
pozisyonundaki kelimeye müenneslik-müzekkerlik ve sayı (müfred-tesniyecemi)
bakımlarından uyumlu olması gerekir. Zamirlerin tamamı mebni
(cümle içindeki yerine göre sonu değişmeyen) olduğundan mübteda olan
zamirlerin mahallen merfu‘ olduklarını da unutmamak gerekir. Aşağıdaki
örnek cümleleri ve mübteda konumundaki munfasıl zamirleri inceleyiniz.
Ben İlahiyat Fakültesinde öğrenciyim. . أنا طالبٌ فِي كُلِّيَّةِ الإلهَِيَّاتِ
Biz Müslümanlar Ramazan’da oruç tutarız. . نَحْنُ الْمُؤْمِنِينَ نَصُومُ فِي رَمَضَانَ
Biz ikimiz çocuk hastanesinde doktoruz. . نَحْنُ طَبِيبَتانِ في مُسْتَشْفَى الأطْفالِ
أَنْتُما سَتَشْتَرِكانِ فِي مُسابَقَةِ القُرْآنِ الكَرِيمِ.
Siz ikiniz Kur’an-ı Kerim yarışmasına katılacaksınız.
O iki (bayan) İçişleri Bakanlığında memurdurlar. . هما مُوَظَّفَتانِ فِي وِزَاوَةِ الدّاخِلِيَّةِ
Biz (bayanlar) ilkokulda öğretmeniz. . نَحْنُ مُعَلِّماتٌ فِي الْمَدْرَسَةِ الاِبْتِدَائِيَّةِ
103
Onlar (erkekler) devlet okulunda öğretmendirler. . هُمْ مُعَلِّمونَ في الْمَدْرَسَةِ الحُْكومِيَّةِ
Bu örneklerin tamamında munfasıl zamirler mübteda konumundadırlar ve
mahallen merfu‘durlar.
Mübteda ve haberin her ikisi de marife (belirli isim) olarak geldiği durumda
ikisinin sıfat tamlaması şeklinde anlaşılması ihtimali varsa aralarına zamiru’lfasl
denen, mübteda ile uyumlu merfû munfasıl zamir girer. Bu zamir peşpeşe
gelen iki belirli ismin arasına girerek onların cümle olduğunu gösterdiği gibi
cümlenin anlamını da pekiştirme görevi görür. Şu örnekleri inceleyiniz.
(Adam cömerttir.) . الرجلُ هُوَ الكَرِيمُ (cömert adam) الرّجُلُ الكرِيمُ
(Bayan öğrenci zekidir.) . الطَّالِبَةُ هِيَ الذّكِيّةُ ( Zeki bayan öğrenci) الطالِبَةُ الذّكِيّةُ
(Çocuklarının rahatı için uyanık kalan anne) . اَلْأُمُّ السّاهِرَةُ على راحَةِ أَوْلادِها
(Anne çocuklarının rahatı için uyanık kalandır.) . اَلْأُمُّ هِيَ السّاهِرَةُ على راحَةِ أَوْلادِها
Birinciler sıfat tamlaması, ikinciler cümledir.
Mansûb munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan mansûb munfasıl zamirler
şunlardır:
Cemi
(Çoğul)
Tesniye (İkil) Müfred
(Tekil)
إِيّاهُمْ
Onları
إِيّاهما
o ikisini
إِيّاهُ
Onu
Gâib (III. eril şahıs)
إِيّاهُنِّ
Onları
إِيّاهما
O ikisini
إِيّاها
Onu
Gâibe (III. dişil şahıs)
إِيّاكُمْ
Sizi
إِيّاكُما
siz ikinizi
إِيّاكَ
seni
Muhâtab (II. eril şahıs)
إِيّاكُنَّ
Sizi
إِيّاكُما
siz ikinizi
إِيّاكِ
seni
Muhâtaba (II. dişil şahıs)
إِيّانا
bizi
إِيّانا
biz ikimizi
إِيّايَ
beni
Mütekellim (I. eril/dişil
şahıs)
Bu zamirler müstesna olarak da kullanılmakla birlikte cümle içersinde
büyük çoğunlukla mef’ûl konumunda kullanılırlar ve daima mansûbturlar.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi zamirler mebni olduklarından zahiri
(görünen) bir alametle değil de mahallen mansûb olurlar.
Aşağıdaki örnek cümleleri ve mef’ûl konumundaki munfasıl zamirleri
inceleyiniz.
Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. . إياكَ نَعْبُدُ وإِيّاكَ نَسْتَعِينُ
Hoca size onu öğretti mi? . هَلْ عَلَّمَكُم الأستاذُ إياّهُ
Onu o ikisine verdim. . أَعْطَيْتُهُ إِياّهما
Onu ona giydirdim. . كَسَوْتُهُ إِيّاها
104
Mansûb munfasıl zamirler genellikle mansûb muttasıl zamirlerin ardı
ardına kullanılmasının önüne geçmek amacıyla kullanılırlar. Örneğin ( أرانِي
الشّرْطِيُّ إِياهُ ) “Polis onu bana gösterdi” cümlesini munfasıl zamir kullanmadan
söylemiş olsaydık iki tane mansûb zamiri ( ي، ه ) peş peşe getirerek ( أرانِيهِ
الشّرْطِيُّ ) şeklinde söylemek zorunda kalacaktık.
Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları uygun munfasıl zamirlerle doldurunuz.
…………. يَدْرُسانِ بِمَعْهَدِ اللّغَةِ العَرَبِيّةِ.
………….. مُسافِراتٌ إلى اسْتانْبولَ غَدا.
أَعْطَيْتُهُ …………… فَفَرِحَا.
هَلْ …………… تَدْرُسونَ فِي كُلّيّةِ الطِّبِّ؟
………….. مُهَنْدِسُونَ فِي هذه الشّرِكَةِ، نَعْمَلُ هنا مُنْذُ عَشْرِ سَنَواتٍ.