Riyazus Salihin Arapça Türkçe Hadisler

ALLAH’IN DİNİ İÇİN KIZMAK VE ALLAH’IN DİNİNE YARDIM ETMEK ARAPÇA TÜRKÇE HADİSİ ŞERİFLER RİYAZUS SALİHİN

 

265- وعن أبي مسعود عقبة بن عمرو البدريِّ رضي اللَّه عنه قال : جَاءَ رَجُلٌ إلى النبيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فقال : إنِّي لأتَأَخَّر عَن صَلاةِ الصُّبْحِ مِن أجْلِ فلانٍ مِما يُطِيل بِنَا ، فمَا رأيت النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم  غَضِبَ في موعِظَةٍ قَطُّ أَشدَّ ممَّا غَضِبَ يَومئذٍ ، فقال : يَا أَيهَا النَّاس : إنَّ مِنكم مُنَفِّرين . فأَيُّكُمْ أَمَّ النَّاسَ فَليُوجِز ، فإنَّ مِنْ ورائِهِ الكَبيرَ والصَّغيرَ وذا الحَاجَةِ » متفق عليه.                              

649-265 Ebu Mesud Ukbe ibni Amr el Bedri (r.a)şöyle demiştir: Bir adam peygamber (s.a.v.)’e gelerek: “Ben filanın namazı uzatması yüzünden sabah namazına gelemiyorum dedi. Ben peygamber (s.a.v.)’i hiç bir konuşmasında o günkü kadar öfkeli görmedim. Şöyle buyurdu: “Ey insanlar aranızda insanları namaz ve ibadetlerden usandıranlar var sizden kim imamlık yaparsa namazı kısa kıldırsın zira arkasında namazı kılanlar arasında yaşlı olanı, çocuğu olanı ve iş güç sahibi olanı var.” (Buhari, İlim 28, Müslim, Salat 128)

266- وعنها وعن عائشة رضي اللَّه عنها قالت أَنَّ قريشاً أَهَمَّهُم شَأْنُ المرأةِ المَخزُومِية التي سَرقَت فقالوا : من يُكلِّمُ فيها رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ؟ فقالوا : مَن يجتَرِيءُ عليهِ إلا أُسامةُ بنُ زيدٍ حِبُّ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم  ؟ فَكَلًَّمهُ أُسامةُ ، فقالِ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « أَتَشفعُ في حدٍّ مِن حُدُودِ اللَّهِ تعالى ؟ ، » ثم قامَ فَاخْتَطَبَ ثم قال : « إنما أهْلَكَ من قبلكُم أنَّهُم كانُوا إذَا سرقَ فِيهِم الشَّريفُ تَركُوهُ ، وإذا سرق فِيهمِ الضَّعِيفُ أَقامُوا عليهِ الحدَّ، وايْمُ اللَّه ، لو أنَّ فاطمَة بنت محمدٍ سرقَتْ لقَطَعْتُ يَدهَا » متفقٌ عليه .                      

651-266 Yine Aişe (r.anha)’dan rivâyet edildiğine göre Mahzum kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyşlileri pek üzmüştü. Bunun üzerine, bu konuyu Rasûlüllah (s.a.v.)’le kim görüşebilir? Diye kendi aralarında konuştular. Buna ancak peygamberin sevgili dostu Üsame’den başka kimse cesaret edemez dediler. Üsame durum hakkında Rasûlüllah (s.a.v.) ile konuştu. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.) Üsame’ye:

“Allah’ın koyduğu cezalardan birinin uygulanmaması için aracılık mı yapıyorsun? Diye bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:

“Sizden önce toplulukların helak olmalarının başlıca sebebi içlerinden soylu biri hırsızlık yapınca ona dokunmayıp, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca ona ceza vermeleriydi. Allah’a yemin ederim ki; Fatıma hırsızlık etseydi onun da elini keserdim.” (Buhari enbiya 54, Müslim Hudud 8)

 

İlgili Makaleler