İBADET VE ALLAH’IN EMİRLERİNDE ÖLÇÜLÜ OLMAK ARAPÇA TÜRKÇE HADİSİ ŞERİFLER RİYAZUS SALİHİN
76- وعن أَنسٍ رضي اللَّه عنه قال : جاءَ ثَلاثةُ رهْطِ إِلَى بُيُوتِ أَزْواجِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يسْأَلُونَ عنْ عِبَادَةِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ، فَلَمَّا أُخبِروا كأَنَّهُمْ تَقَالَّوْها وقالُوا : أَين نَحْنُ مِنْ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَدْ غُفِر لَهُ ما تَقَدَّم مِنْ ذَنْبِهِ وما تَأَخَّرَ . قالَ أَحَدُهُمْ : أَمَّا أَنَا فأُصلِّي الليل أَبداً ، وقال الآخَرُ : وَأَنا أَصُومُ الدَّهْرَ أبداً ولا أُفْطِرُ ، وقالَ الآخرُ : وأَنا اعْتَزِلُ النِّساءَ فلا أَتَزوَّجُ أَبداً، فَجاءَ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إلَيْهمْ فقال : « أَنْتُمُ الَّذِينَ قُلْتُمْ كذا وكذَا ؟، أَما واللَّهِ إِنِّي لأَخْشَاكُمْ للَّهِ وَأَتْقَاكُم له لكِني أَصُومُ وَأُفْطِرُ ، وَأُصلِّي وَأَرْقُد، وَأَتَزَوّجُ النِّسَاءَ، فمنْ رغِب عن سُنَّتِي فَلَيسَ مِنِّى» متفقٌ عليه.
143-76 Enes İbn-i Malik (r.a.), şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.)’in ibadetlerini öğrenmek üzere üç kişilik bir grup peygamber (s.a.v.) hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Rasulullah (s.a.v.)’in ibadeti bildirilince onlar bunu azımsadılar ve peygamber (s.a.v.)’in yanında biz neyiz ki onun geçmiş ve gelecekteki günahları bile bağışlanmıştır, dediler. İçlerinden biri yaşadığım müddet geceleri namaz kılacağım, dedi. Bir diğeri de hayatım boyunca oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim dedi. Üçüncüsü de sağ olduğum müddet kadınlardan uzak kalıp evlenmeyeceğim diye söz verdi. Rasulullah (s.a.v.), onların yanına geldi ve şöyle söyledi: “Şöyle şöyle diyenler sizler misiniz. Dikkat edin Allah’a yemin olsun ki sizin Allah’tan en fazla korkanınız ve ona en saygılı olanınızım. Fakat ben bazan oruç tutar bazan tutmam, gece namaz da kılıyor uyuyorum da, kadınlarla da evleniyorum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o kimse benden değildir.” (Buhari, Nikah 1, Müslim, Nikah 5)
77- عن أَبِي هريرة رضي اللَّه عنه النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : إِنَّ الدِّينَ يُسْرٌ ، ولنْ يشادَّ الدِّينُ إلاَّ غَلَبه فسدِّدُوا وقَارِبُوا وَأَبْشِرُوا ، واسْتعِينُوا بِالْغدْوةِ والرَّوْحةِ وشَيْءٍ مِن الدُّلْجةِ » رواه البخاري .
145-77 Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İslam dini kolaylık dinidir. Dini aşmak isteyen ona yenik düşer o halde orta yolu tutunuz. En iyisini yapamasanız bile ona yaklaşmaya çalışınız. Eğer böyle yaparsanız müjdeler size… Günün evvelinde ve sonunda bir de gecenin sonuna değin gönlünüzün huzur dolu anlarında Allah’a ibadet ederek bu vakitlerden faydalanınız.” (Buhari, İman 29)
78- وعن أَنسٍ رضي اللَّهُ عنه قال : دَخَلَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم الْمسْجِدَ فَإِذَا حبْلٌ مَمْدُودٌ بَيْنَ السَّارِيَتَيْنِ فقالَ : « ما هَذَا الْحبْلُ ؟ قالُوا ، هَذا حبْلٌ لِزَيْنَبَ فَإِذَا فَترَتْ تَعَلَقَتْ بِهِ . فقال النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « حُلّوهُ ، لِيُصَلِّ أَحدُكُمْ نَشَاطَهُ ، فَإِذا فَترَ فَلْيرْقُدْ » متفقٌ عليه .
146-78 Enes (r.a.) şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) mescide girmişti. İki direk arasında gerilmiş bir ip gördü.
-Bu ip nedir? diye sordu. Sahabiler:
-Bu ip Zeyneb binti Cahş’a aittir. Namaz kılarken ayakta durmaktan yorulunca ona dayanıyor dediler. Bunun üzerine peygamberimiz:
-Onu hemen çözünüz. Sizden biri istekli ve zinde olduğu haldeyken nafile namazını kılsın, yorgunluk ve gevşeklik hissettiğinde ise yatıp uyusun.” buyurdu.(Buhari Teheccüd 18, Müslim Müsafirin 219)