Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Saff Suresi
Ravi: Abdullah İbnu Selam
Hadisin Arapçası:
عن عبداللّه بن سم رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قالَ: ]كُنْتُ جَالِساً في نَفَرٍ مِنْ أصْحَابِ رسولِ اللّهِ # يَتَذَاكَرُونَ. يَقُولُونَ: لَوْ نَعْلَمُ أىُّ ا‘عْمَالِ أحَبُّ إلى اللّهِ تعالى لَعَمِلْنَاهُ؟ فَأنْزَلَ اللّهُ تعالى: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا َ تَفْعَلُونَ؟ اŒية فَخَرَجَ رسولُ اللّه # فَقَرَأهَا عَلَيْنَا[. أخرجه الترمذى .
Hadisin Anlamı:
Kendi aralarında müzakere eden bir grup Ashabın arasında oturuyordum. “Keşke”, diyorlardı “Allah nazarında hangi amelin daha muteber olduğunu bilsek de onu yapsak.” Bunun üzerine şu mealdeki ayet nazil oldu: “Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı teşbih ve tenzih etmektedir. O, galib-i mutlaktır, yegane hüküm ve hikmet sahibidir. Ey iman edenler, yapamayacağınız şeyi niçin söylersiniz? Yapamayacağınızı söylemeniz, en şiddetli bir buğzu (davet etmiş olmak) bakımından Allah indinde büyüdü” (Saff, 1-3). Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanımıza gelerek vahyi okudu.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, (3306)