Ahzab Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Tirmizi
Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Ahzab Suresi
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:
وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رسولُ اللّه #: إنَّ مُوسى عليهِ السّمُ كانَ رَجًُ حَيِيّاً سِتِّيراً َ يُرَى شَئٌ مِنْ جِلْدِهِ اسْتِحْيَاءً مِنْهُ فآذَاهُ مَنْ آذَاهُ مِنْ بَنِى إسْرَائِيلَ. فقَالُوا مَا يَسْتَتِرُ هذَا التَّسَتُّرَ إَّ مِنْ عَيْبٍ بِجِلْدِهِ؟ إمَّا بَرَصٌ، وَإمَّا أُدْرَةٌ، وَإمَّا آفَةٌ، وَإنَّ اللّهَ تعالى أرَادَ أنْ يُبَرِّئَهُ مِمَّا قَالُوا. فَخَ يَوْماً وَحْدَهُ فَوَضَعَ ثِيَابَهُ عَلَى الْحَجَرِ ثُمَّ اغْتَسَلَ، فَلَمَّا فَرغَ أقْبَلَ إلى ثِيَابِهِ لِيَأخُذَهَا، وإنَّ الْحَجَرَ عَدَا بِثَوْبِهِ فَأخَذَ مُوسى عَلَيْهِ السّمُ عَصَاهُ وَطَلَبَ الْحَجَرَ وَجَعَلَ يقُولُ: ثَوْبِى حَجَرُ ثَوْبِى حَجَرُ حَتَّى انْتَهى إلى مَ‘ مِنْ بَنِى إسْرَائِيلَ فَرَأوْهُ عُرْيَاناً أحْسَنَ مَا خَلَقَ اللّهُ تعالى وَأبرَأهُ مِمَّا يَقُولُونَ، وَقَامَ الْحَجَرُ. فأخَذَ ثَوْبَهُ فَلبِسَهُ وَطَفِقَ بِالْحَجَرِ ضَرْباً بِعَصَاهُ، فَوَاللّهِ إنَّ بِالْحَجَرِ لَنَدَبَا مِنْ أثَرِ ضَرْبِهِ ثَثاً أوْ أرْبَعاً أوْ خَمْساً. فذلِكَ قولهِ تعالى: يَا أيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا َ تَكُونُوا كَالَّذِينَ آذَوْا مُوسى فَبرَّأهُ اللّهُ مِمَّا قَالُوا وَكانَ عِنْدَ اللّهِ وَجِيهاً[. أخرجه الشيخان والترمذى.»ا‘دَرَةُ« انتفاخ الخصية. »وَالنَّدَبُ« بالتحريك: أثر الجرح إذا لم يرتفع عن الجلد. شُبَّه أثر الضرب في الحجر به .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Hazreti Musa (a.s.) son derece haya sahibi ve sıkı örtünen birisi idi. İstihyası (haya duygusunun fazlalığı) sebebiyle bedeninden hiçbir yer görülmezdi. Beni İsrail’den bazıları ona eziyette bulundu. (Şöyle ki: Bir gün aralarında): “Onun bu şekilde sıkı giyinmesine bedenindeki bir kusur sebep olmasın? Muhakkak ki o, ya abraştır, ya da debbelidir (hayasında şişme vardır) veya bir başka afete maruzdur” diye dedikodu yaptılar. Cenab-ı Hakk Hazreti Musa’yı bu dedikodularından tebrie etmek diledi. Yine bir gün Hazreti Musa (a.s.) bir tenhada, elbiselerini bir taş üzerine bırakıp tek başına suya girmiş yıkanıyordu. Yıkanması tamam olunca, giyinmek üzere çamaşırlarına doğru yürüdü.Tam bu sırada, üzerinde giyecekler olduğu halde taş yuvarlanmaya başladı. Hazreti Musa (a.s.) değneğini eline alıp taşı yakalamaya çalıştı. Bu sırada “Elbisem ey kaya! Elbisem ey kaya!” diye de bağırıyordu. (Taşın peşinden koşarken) Beni İsrail’den bir cemaatın yanına kadar vardı. Hazreti Musa’yı çıplak vaziyette gördüler, yaratılışça herkesten güzel (ve kusursuz) ve dedikodulardan beri idi. Kaya durdu. Hazreti Musa (a.s.) çamaşırını alıp giydi. Sopasıyla taşa vurmaya başladı. (Ebu Hüreyre der ki): “Allah’a kasem olsun, o taşta sopa darbeleri sebebiyle üç veya dört tane bere izi var.” Şu ayet bu hadiseye işaret etmektedir: “Ey iman edenler, siz de Musa’yı incitenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah indinde yüzü (itibarlı bir zat) idi” (Ahzab, 69).
Kaynak: Buhari, Gusl 20, Enbiya 27, Tefsir, Ahzab 11, Müslim, Hayz 75 (339), Fezail, 55 (339), Tirmizi, Tefsir, Ahzab (3219)