Riyazus Salihin Arapça Türkçe Hadisler

YEME İÇME ADABI BÖLÜMÜ ARAPÇA TÜRKÇE HADİSİ ŞERİFLER RİYAZUS SALİHİN

 

288- وعن عَائشة رضي اللَّه عنها قالَتْ: قالَ رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «إذا أكل أَحَدُكُمْ فَليَذْكُر اسْمَ اللَّه تعالى، فإنْ نسي أَنْ يَذْكُرَ اسْمَ اللَّه تَعَالَى في أَوَّلِهِ، فَليَقُلْ: بِسْمِ اللَّه أَوَّلَهُ وَآخِرَهُ».رواه أبو داود، والترمذي، وقال: حديث حسن صحيح.                                                                            

729-288 Aişe (r.anha) Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Biriniz yemek yerken besmele çeksin, şayet yemeğe başlarken besmeleyi unutursa, başından sonuna kadar bismillah desin.” (Ebu Davud, Et’ıme 15, Tirmizi, Et’ıme 47)

289- وعن أبي أُمامة رضيَ اللَّه عنهُ أنَّ النَبيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ إِذا رَفَعَ مَائِدَتَهُ قال: «الحَمْدُ للَّه حمداً كَثيراً طَيِّباً مُبَارَكاً فِيه، غَيرَ مَكْفِيٍّ وَلا مُسْتَغْنًي عَنْهُ رَبَّنَا» رواه البخاري .                                                              

734-289 Ebu Ümame (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.)sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi: “Ey Rabbimiz sana tertemiz duygularla eksilmeyip artan huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz.” (Buhari, Et’ıme 54)

290- وعن مُعَاذِ بن أَنسٍ رضيَ اللَّهُ عنه قَالَ: قال رسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: منْ أَكَلَ طَعَاماً فقال: الحَمْدُ للَّهِ الذي أَطْعَمَني هذا، وَرَزَقْنِيهِ مِنْ غيْرِ حَوْلٍ مِنِّي وَلا قُوّةٍ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ» رواه أبو داود، والترمذي وقال: حدِيثٌ حسنٌ.                                                                            

735-290 Muaz ibni Enes (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.)şöyle buyurdu: “Bir kimse yemek yedikten sonra “Bana bu yemeği yediren, kuvvet ve gücüm olmadığı halde bu yemekle beni rızıklandıran Allah’a hamdolsun” derse geçmiş günahları bağışlanır” (Ebu Davud, Libas 1, Tirmizi Deavat 56)

291- عن أبي هُريرة رضيَ اللَّهُ عنهُ قال: «ما عَابَ رسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم طَعَاماً قَطُّ، إِن اشْتَهَاه أَكَلَهُ، وإِنْ كَرِهَهُ تَرَكَهُ» متفقٌ عليه .                      

736-291 Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) yemekte hiçbir zaman kusur aramazdı. İsteği varsa yer hoşlanmıyorsa yemezdi. (Buhari, Menakıb 23, Müslim, Eşribe 177)

292- عن عمر بن أبي سَلَمَةَ رضي اللَّه عنهما قال: كُنتُ غلاماً في حِجْرِ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، وكَانتْ يَدِي تَطِيشُ في الصَّحْفَةِ فقال لي رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «يَا غُلامُ سَمِّ اللَّه تعالى وَكُلْ بيمينِكَ وكلْ مِمَّا يَلِيكَ» متفقٌ عليه.

740-292 Ömer ibni Ebu Seleme (r.a.) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in himayesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken elim yemek kabının her tarafına uzanırdı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.)efendimiz şöyle buyurdu: “Oğlum besmele çek, sağ elinle ve önünden ye”. (Buhari, Et’ıme 2; Müslim, Eşribe 108)

293- وعن كعْبِ بنِ مالك رضيَ اللَّه عنه قال: رَأَيْتُ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يَأْكُلُ بِثلاثِ أَصابِعَ فَإِذا فَرغَ لَعِقَها. رواه مسلم.                              

749-293 Ka’b ibni Malik (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in üç parmağıyla yemek yediğini ve yemekten sonra da parmaklarını yaladığını gördüm. (Müslim, Eşribe 131)

294- وعن ابن عباسٍ رضي اللَّه عنهما قال: قال رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: «لا تَشْرَبُوا واحِداً كَشُرْبِ البَعِير، وَلكِن اشْرَبُوا مَثْنى وثُلاثَ، وسَمُّوا إِذا أَنْتُمْ شَرِبْتُمْ، واحْمدوا إِذا أَنْتُمْ رَفعْتُمْ» رواه الترمذي وقال: حديث حسن.              

758-294 İbni Abbas (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Suyu ve meşrubatı deve gibi bir nefesle içmeyiniz. İki veya üç nefeste içiniz. İçmeden önce besmele çekiniz, içtikten sonra da Allah’a hamdetme olan (Elhamdülillah) deyiniz.” (Tirmizi, Eşribe 13)

295- وعن أَنسٍ رضي اللَّه عنه أَن رسول الَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أُتِي بِلَبنٍ قد شِيب بمَاءٍ، وعَنْ يمِينِهِ أَعْرابي، وعَنْ يَسارِهِ أَبو بَكرٍ رضي اللَّه عنه، فَشَرِبَ، ثُمَّ أَعْطَى الأَعْرَابيَّ وقال: «الأَيمَنَ فالأَيمنَ » متفقٌ عليه.                                      

760-295 Enes (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.)içine su katılmış süt getirildi. O esnada Rasûlullah (s.a.v.)’in sağında bir bedevi, solunda da Ebubekir (r.a.) oturuyordu. Sütten içtikten sonra bedeviye verdi ve: “Herkes içtikten sonra sağındakine versin”, buyurdu. (Buhari, Eşribe 14, Müslim, Eşribe 124)

296- وعن أبي هريرة رضي اللَّه عنه قال : نَهَى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أَن يُشْرَبَ مِنْ في السِّقاءِ أَو القِرْبةِ . متفقٌ عليه .                                  

763-296 Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) su tulumunun yahut kırbanın ağzından (içi ve dibi görülmeyen tüm kaplardan) su içmeyi yasakladı. (Buhari, Eşribe 24, Müslim, Eşribe 136)

297- وعن ابن عباس رضي اللَّه عنهما أن النبى صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم نَهَى أَن يُتنَفَّسَ في الإِنَاءِ ، أَوْ يُنْفَخَ فِيهِ ، رواه الترمذي وقال : حديث حسن صحيح .    

766-297 İbni Abbas (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.)kabın içine solumayı veya kaba üflemeyi yasakladı. (Tirmizi, Eşribe 15)

298- وعن ابن عمر رضيَ اللَّه عنهما قال : كنَّا نَأْكُلُ عَلى عَهدِ رسُولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ونحْنُ نَمْشى ، ونَشْرَبُ وَنحْنُ قيامٌ . رواهُ الترمذي ، وقال : حديث حسن صحيح .                                                                      

769-298 İbni Ömer (r.a.) şöyle demiştir: “Biz Rasûlullah (s.a.v) zamanında yürürken bir şey yer ve ayakta iken de su içerdik.” (Tirmizi, Eşribe 12)

299- وعن أبي هريرة رضي اللَّه عنه قال : قالَ رسُولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «لاَ يشْرَبَن أَحدٌ مِنْكُمْ قَائماً ، فَمَنْ نَسِيَ فَلْيَسْتَقيءْ » رواهُ مسلم .                

772-299 Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hiç biriniz ayakta su içmesin, unutarak içmişse kussun.” (Müslim, Eşribe 116)

300- وعن حذيفة رضي اللَّه عنه قالَ : إِنَّ النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم نَهَانَا عَن الحَرير والدِّيبَاجِ والشُّرْبِ في آنِيةِ الذَّهَب والفِضَّةِ ، وقال : « هِيَ لهُمْ في الدُّنْيا ، وهى لَكُمْ في الآخِرَةِ » متَّفقٌ عليه                                                

777-300 Huzeyfe (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) bizi ipek ve atlas giymekten, altın ve gümüş kapları kullanmayı yasakladı ve şöyle buyurdu: “Bunlar dünyada kafirlerin, ahirette de sizin olacaktır.” (Buhari, Eşribe 28, Müslim, Libas 3)

301- وعن أُمِّ سلمة رضي اللَّه عنها أَنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « الذي يَشْرَبُ في آنِيَةِ الفِضَّةِ إِنَّما يُجرْجِرُ في بَطْنِهِ نَارَ جَهَنَّمَ » متفق عليه .          

778-301 Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Gümüş kaplardan meşrubat içenler karınlarına cehennem ateşi doldurmuş olurlar.” (Buhari, Eşribe 28, Müslim, Libas 3)

Müslim’in değişik bir rivayetinde “Gümüş ve altın kaplardan içen kimse” şeklindedir. (Müslim, Libas 1)

Yine Müslim’in değişik bir rivayeti ise “Altın ve gümüş kaplardan yemek yiyip meşrubat içenler karınlarına cehennem ateşi doldurmuş olur” şeklindedir. (Müslim, Eşribe 2)

302- وعن ابنِ عبَّاس رضيَ اللَّه عنْهُما أنَّ رسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: الْبَسُوا مِنْ ثِيَابِكُمُ البَيَاضَ ، فَإِنَّهَا مِن خَيْرِ ثِيابِكُمْ ، وَكَفِّنُوا فِيها مَوْتَاكُمْ » رواهُ أبو داود ، والترمذي وقال : حديث حسن صحيح.                                    

779-302 İbni Abbas (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Beyaz elbiseler giyiniz. Zira elbiselerin en güzel olanı beyaz olanlardır. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Ebu Davut Tıbb 14, Tirmizi, Cenaiz 18)

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu