( مَا ) ismi iki fiili cezm eder. Birinci fiile “şart”, ikinci fiile “ceza (cevab)” denir. Yani, birinci fiil işlenir ise, ikinci fiil de biz-zaruri (ister-istemez) meydana gelir.
2/106 : ( … مَا نَنْسَخْ مِنْ ءَايَةٍ أَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَا أَوْ مِثْلِهَا ) “Biz bir ayetten her neyi nesheder veya unutturursak, ondan daha hayırlısını yahut benzerini getiririz …” İ’râbı : ( مَا ) : mukaddem mefulün bih, cezm eden şart ismi NASB mahallinde. ( نَنْسَخْ ) : Fi’lü’ş-şart, meczum muzari fiil, fâili ( نَحْنُ ) olarak takdir edilen müstetir zamir. ( مِنْ ءَايَةٍ ) : car- mecrur. ( أَوْ ) : atıf harfi. ( نُنْسِ ) : matuf, illet harfinin düşmesiyle meczum fiili muzari. ( هَا ) : mef’ulü bih, muttasıl zamir NASB mahallinde. ( نَأْتِ ) : Cevabu’ş-şart, illet harfinin düşmesiyle meczum fiili muzari, fâili ( نَحْنُ ) olarak takdir edilen müstetir zamir. ( بِخَيْرٍ ) : car-mecrur. ( مِنْهَا ) : car-mecrur. ( أَوْ ) : atıf harfi ( مِثْلِ ) : muzaf, ( خَيْرٍ ) kelimesine matuf. ( هَا ) : muzafun ileyh muttasıl zamir CER mahallinde. Âvamil’den : ( مَا تَفْعَلْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدْهُ عِنْدَ اللهِ تَعَالَى ) “Hayırdan hangi şeyi yaparsan, o şeyi(n karşılığını) Ellah Teala’nın huzurunda bulursun.” İ’râbı : ( مَا ) şart ismidir ve sükun üzere mebnidir. kendisinden sonra gelen fiilin mefulün bihi olarak mansubdur. ( تَفْعَلْ ) fiili muzaridir ve ( مَا ) ile lafzen meczumdur. Fâili, tahtında müstetir ( أَنْتَ ) zamiridir. Fiil ve müstetir fâil ile birlikte bir cümledir ve şart fiili olduğu için irabdan mahalli yoktur. ( مِنْ خَيْرٍ ) car-mecruru, zarf-ı mustekardır ve ( مَا ) lafzından hâl olmak üzere, mahallen mensubtur. ( تَجِدْ ) muzari fiil olup, ( مَا ) ile lafzen meczumdur. Fâili, tahtında müstetir ( أَنْتَ ) zamiridir. Fiil ve müstetir fâil ile birlikte bir cümledir ve şart fiili olduğu için irabdan mahalli yoktur. Şart fiili ile ceza fiilinden oluşan cümleye “şart cümlesi” denir. ( هُ ) zamiri. ( تَجِدْ ) fiilinin mefulün bihi olmak üzere, mahallen mensubtur ve ( عِنْدَ ) ise, mefulün fihidir.