Âvamil,157 ( أَنَّى تُذْنِبْ يَعْلَمْكَ اللهُ ) “Her nerede günah işlersen Ellah Teala seni bilir.” ( أَنَّى ) ismi, cümlede “hangi yerde” mânasını verir ve içinde “aklınızdan geçenlerden sorumlusunuz, kalbinizi tutkularından kurtarmadan ihlaslı hizmet/ibadet edemezsiniz, İHLAS: Ellah Teala’dan başkasının bilemiyeceği kalbin amelidir.” ifadeleri saklıdır. Çünki akıl ve kalb, hayırların ve günahların mutfakları gibidir. İki fiili cezm eder. Birinci fiile “şart”, ikinci fiile “ceza” denir. Yani, birinci fiil işlenir ise, ikinci fiil de biz-zaruri (ister-istemez) meydana gelir.
1) ( أَنَّى ) şart ismidir ve sükun üzere mebnidir. şart veya ceza fiilinin mefulün fihi olarak mahallen mensubtur. ( تُذْنِبْ ) fiili muzaridir ve ( أَنَّى ) ile lafzen meczumdur. Fâili, tahtında müstetir ( أَنْتَ ) zamiridir. Fiil, ve müstetir fâil ile birlikte bir cümledir ve şart fiili olduğu için irabdan mahalli yoktur.
2) ( يَعْلَمْ ) muzari fiil olup, “enne” ile lafzen meczumdur. Fâili, tahtında müstetir ( أَنْتَ ) zamiridir. Fiil, fâili ile birlikte bir cümledir. Şartın, cezası (karşılığı) olduğu için irabdan mahalli yoktur. Şart fiili ile ceza fiilinden oluşan cümleye “şart cümlesi” denir.
3) ( كَ ) muttasıl zamiri, fiilin mefulün bihi olmak üzere mahallen mesubtur. ( اللهُ ) lafzen merfu olup, ceza fiilinin fâilidir.