Süneni Tirmizi Hadisleri

Sad Suresi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi

Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR

Konu: Sad Suresi
Ravi: İbnu Abbas
Hadisin Arapçası:

عن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما قال: ]مَرِضَ أبُوا طَالِبٍ فَجَاءَتْهُ قُرَيْشٌ وَجَاءَهُ النَّبىُّ #، وَعِنْدَ أبى طَالِبٍ مَجْلِسُ رَجُلٍ. فقَامَ أبُو جَهْلٍ كَىْ يَمْنَعَهُ مِنَ الجُلوسِ فيهِ. قالَ: وَشَكَوْهُ إلى أبى طَالِبٍ فقَالَ: يَا ابْنَ أخِى مَا تُرِيدُ مِنْ قَوْمِكَ؟ قَالَ: أرِيدُ مِنْهُمْ كَلِمَةً تَدِينُ لَهُمْ بِهَا الْعَرَبُ، وتُؤَدِّى إلَيْهِمْ الْْعَجَمُ بِهَا الْجِزْيَةَ. قَالَ: كَلِمَةٌ وَاحِدَةٌ؟ قَالَ: كَلِمَةٌ وَاحِدَةٌ يَا عَمِّ؛ قُولُوا: َ إلهَ إَّ اللّهُ. فقَالُوا إلهاً واحداً: مَا سَمِعْنَا بِهذَا في الْمِلَّةِ اŒخِرَةِ. إنْ هذَا إَّ اخْتَِقٌ. قالَ فَنَزَلَتْ: ص وَالْقُرآنِ ذِى الذِّكْرِ. إلى قَوْلِهِ: إنْ هَذَا إَّ اخْتَِقٌ[. أخرجه الترمذى وصححه .

Hadisin Anlamı:

Ebu Talib hastalanınca Kureyş de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) da yanına geldiler. Ebu Talib’in yanında bir kişilik yer vardı. Ebu Cehil oraya Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın oturmasını önlemek için hemen kalktı. Kureyşliler Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı Ebu Talib’e şikayet ettiler. Ebu Talib: “Ey kardeşimin oğlu! Kavminden ne istiyorsun?” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kendilerinden bir kelime istiyorum. Eğer söylerlerse, bütün Araplar o kelime sayesinde kendilerine uyacak bütün Acem o kelime sayesinde cizye ödeyecek” dedi. Ebu Talib atılarak: “Yani tek bir kelime mi?” diye sordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Evet amcacığım tek bir kelime! Lailahe İllallah (Allah’tan başka ilah yoktur!) diyecekler. “Tek Allah mı? Biz son dinde bunu işitmedik, bu bir uydurmadır!” dediler. Bunun üzerine şu ayetler indi: “Sad. O şanlı, şerefli Kur’an’a yemin ederim ki, (gerçek), inkar edenler(in iddia ettikleri gibi değildir). Bilakis (onların dışı boş) bir onur, (içi ise tam) bir tefrika içindedir. Biz kendilerinden evvel nice ümmetleri helak ettik. O zaman ne çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azabtan kaçıp) kurtulma vakti değildi. O kafirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğine şaştılar. “Bu, dediler, bir büyücü, bir yalancıdır. O bütün tanrıları bir tek Tanrı mı yapmış. Bu cidden acayip bir şey. Onların elebaşlarından bir güruh (birbirine): “Yürüyün, mabudlarınıza (ibadette) sebat edin. Şüphesiz ki, arzu edilecek olan budur” diyerek kalkıp gitmişti. Biz bunu diğer dinde işitmedik. Bu, uydurmadan başka bir şey değildir. O Kurban aranızdan ona mı indirilmiş? dedi.” (Sad, 1-8).

Kaynak: Tirmizi, Tefsir,Sad (3230)

İlgili Makaleler