Riya Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Nesai Tirmizi
Başlık: RİYA (GÖSTERİŞ) BÖLÜMÜ
Konu: Riya Hakkında
Ravi: Şüfeyyü’l-Esbâhî
Hadisin Arapçası:
عن شُفَىٍّ ا‘صْبَحِى عن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: أوَّلُ مَنْ يُدْعَى بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ رَجُلٌ جَمَعَ الْقُرآنَ، وَرَجُلٌ قُتِلَ في سَبِيلِ اللّهِ، وَرَجُلٌ كَثِيرُ المَالِ. فَيَقُولُ اللّهُ تَعَالى لِلْقَارِئِ: ألَمْ أُعَلِّمْكَ مَا أنْزَلْتُ عَلى رَسُولِى؟ فَيَقُولُ: بَلَى يَا رَبِّ. قالَ: فَمَا عَمِلْتَ فِيمَا عَلِمْتَ؟ فَيَقُولُ: كُنْتُ أقُومُ بِهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَأنَاءَ النَّهَارِ. فَيَقُولُ اللّهُ تَعالى لهُ: كَذَبْتَ. وَتَقُولُ لهُ المََئِكَةُ: كَذَبْتَ. وَيَقُولُ لهُ اللّهُ تَعالى: بَلْ أرَدْتَ أنْ يُقَالَ فَُنٌ قَارِئٌ، وَقَد قِيلَ ذلِكَ. وَيُؤْتى بِصَاحِبِ المَالِ؟ فَيَقُولُ اللّهُ تَعالى: ألَمْ أُوَسِّعْ عَلَيْكَ حَتَّى لَمْ أدَعْكَ تَحْتَاجُ إلى أحَدٍ؟ فيَقُولُ: بَلَى يَا رَبِّ. فَيَقُولُ: فَمَاذَا عَمِلْتَ فِيمَا آتَيْتُكَ؟ فَيَقُولُ: كُنْتُ أصِلُ الرَّحِمَ وَأتَصَدَّقُ. فَيَقُولُ اللّهُ تَعالى لَهُ: كَذَبْتَ؛ وَتَقُولُ لَهُ المََئِكَةُ: كَذَبْتَ؛ وَيَقُولُ لَهُ اللّهُ تَعالى: بَلْ أرَدْتَ أنْ يُقَالَ فَُنٌ جَوَادٌ، وَقَدْ قِيلَ ذلِكَ. ثُمَّ يُؤْتَى بِالَّذِى قُتِلَ في سَبِيلِ اللّهِ. فَيَقُولُ لَهُ اللّهُ تَعالى: فِيمَا ذَا قُتِلْتَ، فَيَقُولُ: أُمِرْتُ بِالْجِهَادِ في سَبِيلِكَ فقَاتَلْتُ حَتَّى قُتِلْتُ. فَيَقُولُ اللّهُ تَعالى لَهُ: كُذَبْتَ. وَتَقُولُ لَهُ المََئِكَةُ: كَذَبْتَ. وَيَقُولُ لَهُ اللّهُ تَعالى: بَلْ أرَدْتَ أنْ يُقَالَ فَُنٌ جَرِئٌ، وَقَدْ قِىلَ ذلِكَ. ثُمَّ ضَرَبَ رسولُ اللّهِ # عَلى رُكْبَةِ أبى هُرَيْرَةَ. فقالَ: يَا أبَا هُرَيْرَةَ أولئِكَ الثََّثَةُ أوَّلُ خَلْقِ اللّهِ تُسْعَرُ بِهِم النَّارُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، قال شُفَىٌّ: فأخْبَرْتُ مُعَاوِيَةَ بِهَذَا الحَدِيثِ عَنْ أبِى هُرَيْرَةَ. فقَالَ: قَدْ فُعِلَ بِهؤَُءِ هذا، فَكَيْفَ بِمَنْ بَقِىَ مِنَ النَّاسِ؟ ثُمَّ بَكَى مُعَاوِيَةُ بُكَاءً شَديداً حَتَّى ظَنَّ أنَّهُ هَالِكٌ. ثُمَّ أفَاقَ وَمَسَحَ عَنْ وَجْهِهِ وقَالَ: صَدَقَ اللّهُ وَرَسُولُهُ؛ مَنْ كانَ يُرِيدُ الحَيَاةَ الدُّنْيَا وَزِينَتَهَا نُوَفِّ إلَيْهِمْ أعْمَالَهُمْ فِيهَا وَهُمْ فِيهَا َ يُبْخَسُونَ أولئِكَ الَّذِينَ لَيْسَ لَهُمْ في اŒخِرَةِ إَّ النَّارُ وَحََبِطَ مَا صَنَعُوا فِيهَا وَبَاطِلٌ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ[. أخرجه مسلم والترمذي واللفظ له والنسائى .
Hadisin Anlamı:
Şüfeyyü’l-Esmai, Hazreti Ebu Hüreyre’den naklediyor: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Kıyamet günü ilk çağrılacaklar, Kur’an-ı ezberleyen biri, Allah yolunda öldürülen biri ve bir de çok malı olan biridir. Allah Teala Hazretleri Kur’an okuyana: “Ben Resulüme inzal buyurduğum şeyi sana öğretmedim mi?” diye soracak. Adam: “Evet ya Rabbi! diyecek. “Bildiklerinle ne amelde bulundun?” diye Rabb Teala tekrar soracak. Adam: “Ben onu gündüz ve gece boyunca okurdum” diyecek. Allahu Teala Hazretleri: “Yalan söylüyorsun! diyecek. Melekler de ona: “Yalan söylüyorsun!” diye çıkışacaklar, Allahu Teala Hazretleri ona: “Bilakis sen, “Falanca Kur’an okuyor” densin diye okudun ve bu da söylendi” der. Sonra, mal sahibi getirilir. Allah Teala Hazretleri: “Ben sana bolca mal vermedim mi? Hatta o kadar bol verdim ki, kimseye muhtaç olmadın?” der. Zengin adam, “Evet ya Rabbi” der. “Sana verdiğimle ne amelde bulundun?” diye Rabb Teala sorar. Adam: “Sıla-i rahimde bulunur ve tasadduk ederdim” der. Allahu Teala Hazretleri: “Bilakis sen: “Falanca cömerttir” desinler diye bunu yaptın ve bu da denildi” der. Sonra Allah yolunda öldürülen getirilir. Allah Teala Hazretleri: “Niçin öldürüldün?” diye sorar. Adam: “Senin yolunda cihadla emrolundum. Ben de öldürülünceye kadar savaştım” der. Hakk Teala ona: “Yalan söylüyorsun!” der. Ona melekler de: “Yalan söylüyorsun!” diye çıkışırlar. Allah Teala Hazretleri ona tekrar: “Bilakis sen: “Falanca cesurdur” desinler diye düşündün ve bu da söylendi” buyurur. Sonra (Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebu Hüreyre’nin dizine vurup): “Ey Ebu Hüreyre! Bu üç kimse. Kıyamet günü, cehennemin, aleyhlerinde kabaracağı Allah’ın ilk üç mahlukudur!” dedi.” Şüfey der ki: “Ben Ebu Hüreyre’den aldığım bu hadisi, Hazreti Muaviye’ye haber verdim. Bunun üzerine: “Böylelerine bu muamele yapılırsa, insanların geri kalanlarına neler yapılır?” dedi ve Hazreti Muaviye şiddetli bir ağlayışla ağlamaya başladı, öyle ki helak olacağını zannettim. Derken bir müddet sonra kendine geldi, yüzündeki (gözyaşlarını) sildi. Ve şunları söyledi: “Allah ve Onun Resulü doğru söylediler: “Dünya hayatını ve onun zinetini isteyenlere, orada işlediklerinin karşılığını tastamam veririz. Onlar orada bir eksikliğe de uğratılmazlar. İşte ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşa gitmiştir. Zaten yapmakta oldukları da batıldır” (Hud 15-16).
Kaynak: Müslim, İmaret 162, (1906), Tirmizi, Zühd 48, (2383), Nesai, Cihad 22, (6, 23, 24)