Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın Vasfettiği İlaçlar ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi
Başlık: TIBB VE RUKYE (KURAN İLE TEDAVİ) BÖLÜMÜ
Konu: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın Vasfettiği İlaçlar
Ravi: Esma Bintu Umeys
Hadisin Arapçası:
وعن أسماء بنت عميس رَضِىَ اللَّهُ عَنْها قالت: ]قالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ # بِمَ تَسْتَمْشِينَ؟ قُلْتُ: بِالشُّبْرُمِ. قَالَ: حَارٌّ جَارٌّ. قَالَتْ: ثُمَّ اسْتَمْشَيْتُ: بِالسَّنَا فقَالَ #: لَوْ أنَّ شَيْئاً كَانَ فِيهِ شِفَاءٌ مِنَ الْمَوْتِ كَانَ فِي السَّنَا[. أخرجه الترمذي.قوله »تَسْتَمْشِينَ«: أى بم تستطلقين، وبأىّ دواء تسهلين بطنك، وكنى عن ذلك بالمشى حتياج ا“نسان فيه إلى التردد بالمشى إلى الخء.»وَالشّبْرُمْ«: حبُّ صغار يشبه الحمص يتخذ في ا‘دوية.وقوله: »حارٌّ جارٌّ«: اتباع.و»السَّنَا«: نبت معروف يتداوى به
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: “Ne ile (barsaklarını) yumuşatıyorsun?” diye sordu. Ben: “Şübrüm ile!” dedim. “Hararet de hararet!” buyurdu. Bunun üzerine ben, sonra sena otunu müshil olarak kullandım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bunu öğrenince): “Eğer ölüme karşı şifa taşıyan bir şey olsaydı bu, mutlaka sena’da olurdu” buyurdu.
Kaynak: Tirmizi, Tıbb 30, (2082)