Lugatta arız: “Önce yokken sonradan gelip çatan, musallat olan”
gibi manalara gelmektedir. Medd-i arızın tarifi şöyledir: “Bir kelimede,
harf-i medden sonra sebeb-i medden sükûn-u arız vaki olursa bu
durumda medd-i arız olur. ( يَقُُولُ ) ,(يَفْعَلُونَ ) kelimeleri vakıf halinde
medd-i arız olurlar.
يَعْلَمُونَ ) ) : Medd-i arızdır. Çünkü mim’i çeken harf-i medden vav
var. Vakıf halinde sebeb-i medden de nun’un sükûn-u arızı var.
Binaenaleyh, medd-i arız olmuştur.
Görüldüğü üzere medd-i arız; harf-i medden sonra gelen harf
üzerinde vakıf yapıldığı zaman meydana gelmektedir. Halbuki vakıf
yapılmayıp, vasl yapılacak olursa, sükûn-u arız kalktığından medd-i arız
da ortadan kalkmış olur. Bu durumda medd-i tabii olur. Medd-i arıza
“medd-i vakıf” da denilmiştir.
Hükmü: Medd-i arızın medd-i caizdir. Medd-i arızın med
miktarındaki vecihler, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin aslî
harekesine göre değişmektedir.
l- Eğer sükûn-u arızın üzerinde vaki olduğu harfin aslî harekesi
üstün ise, bu durumda bütün kıraat imamlarına göre -3- vecih caizdir.
a- Tûl (uzun okuyuş). Bu durumda -4- elif miktarı medd olunur.
b- Tevessut (orta okuyuş). Bu durumda iki veya üç elif miktarı
medd olunur.
c- Kasr ( kısa okuyuş ). Bu durumda bir elif miktarı medd olunur.
يَخْرُجُونَ) ,(يَكْتُبُونَ ) ,(يَنْصُرُونَ ) ,(يَعْلَمُونَ ) ) kelimelerinde olduğu gibi.
2- Eğer, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin aslî harekesi esre
ise, -4- vecih caizdir. a-Tûl, b- Tevessut. c- Kasr, d- Kasr ile revm.
خَافُونِ) ,(يَا عِبَادِ) ,(مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ ) ) gibi.
Revm: Lugatta, “taleb etmek” demektir. Tecvid ilminde ise:
“Gizli ses ile harfin harekesini taleb etmeye, yani harekeyi hafif bir sesle
okumaya: “Revm” denir. Bu durumda, esre harekesinin çok azı kalır.
Üçte biri kadar. Revmin nasıl yapılacağını, fem-i muhsinden
öğrenmelidir. Esrede olduğu gibi ötrede de revm yapılabilir. Üstünde
yapılmaz. Revm, vasıl hükmünde olduğu için ancak kasr ile revm
yapılabilir. Tûl ve tevessut ile revm yapılmaz. Revm, harekenin
durumunu açıklamak için yapılan bir beyandır. Bunu gözleri görmeyen
âmâlar, kulakları vasıtasıyla idrak edebilirler.
3- Eğer, üzerinde sükûn-u arız vaki olan harfin asli harekesi ötre
olursa -7- vecih caizdir, a- Tul, b- Tevessut, c-Kasr, d- Tûl ile işmam, e-
Tevessut ile işmam, f- Kasr ile işmam, g- Kasr ile revm.
İşmam: Lugatta, “koklatmak” manasına gelir. Tecvid ilminde ise,
sükundan sonra ötre harekesine işaret ederek dudakların ileriye doğru
toplanması, yumulmasıdır. Harekeyi beyan etmek için dudaklarla yapılan
işmam, gözleri gören ve fakat kulakları duymayan sağırlara mahsustur.
يَقُولُ) ,(نَصُومُ) ,(وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ) ) gibi.
Kıraatta imamımız İmam Asım hazretleri, Yusuf süresindeki:
لاَ تَأْمَنَّا) ) dan başka yerde işmam yapmadı. Aslı ( لاَ تَأْمَنُنَا ) idi. Revm de hiç
yapmamıştır. Halen memleketimizde her ikisi de yapılmamaktadır.
Medd-i arızın “tûl” okunması efdal görülmüştür.