GİYİM KUŞAM ve ADABI BÖLÜMÜ ARAPÇA TÜRKÇE HADİSİ ŞERİFLER RİYAZUS SALİHİN
303- وعن سَمُرَةَ رضيَ اللَّه عنه قال : قالَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : «الْبَسُوا البَيَاضَ ، فَإِنها أَطْهرُ وأَطَيبُ ، وكَفِّنُوا فِيها مَوْتَاكُمْ » رواهُ النسائى ، والحاكم وقال : حديث صحيح .
780-303 Semure (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Beyaz renkli elbise giyiniz, çünkü beyaz daha temiz ve hoş görünümlüdür. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Nesai, Cenaiz 38, Hakim, Müstedrek IV. 185)
304- وعن البراءِ رضيَ اللَّه عنه قال : كانَ رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَرْبُوعاً وَلَقَدْ رَأَيْتُهُ في حُلَّةِ حمْراءَ ما رأَيْتُ شَيْئاً قَطُّ أَحْسَنَ مِنْهُ . متَّفقٌ عليه .
781-304 Bera ibni Azib (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) orta boylu idi, ben onu kırmızı bir elbise içinde gördüm. Hayatımda ondan daha güzel hiçbir şey görmedim. (Buhari, Menakıb 23, Müslim, Fezail 91)
305- وعن جابر رضيَ اللَّه عنه ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم دَخَلَ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ وعَلَيْهِ عِمامةٌ سوْداءُ . رواهُ مسلم .
784-305 Cabir (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) Mekke’nin fethedildiği gün başında siyah bir sarıkla Mekke’ye girdi. (Müslim, Hac 451)
306- وعن أبي سعيد عمرو بن حُرَيْثٍ رضيَ اللَّه عنه قال : كأَنى أَنظر إِلى رسولِ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم وعَليْهِ عِمَامَةٌ سَوْدَاءُ قدْ أَرْخَى طَرَفيها بَيْنَ كتفيْهِ . رواه مسلم وفي روايةٍ له : أَن رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم خَطَبَ النَّاسَ ، وعَلَيْهِ عِمَامَة سَودَاءُ .
785-306 Ebu Said Amr ibni Hureys (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’in başında siyah bir sarık olup ucunu iki omuzu arasına uzatmıştı. O hali hala gözümün önünde gibidir. (Müslim, Hac 453)
Müslim’in başka bir rivayeti şöyledir: Rasûlullah (s.a.v) başında siyah bir sarık olduğu halde halka hutbe okudu. (Müslim, Hacc 452)
307- عن أُمِّ سَلمةَ رضي اللَّه عنها قالت : كان أَحَبَّ الثِّيابِ إِلى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم القَميصُ . رواه أبو داود ، والترمذي وقال : حديث حسن .
307 Ümmü Seleme (r.anha)şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’in en sevdiği elbise gömlek idi. (Ebu Davud, Libas 3, Tirmizi, Libas 27)
308- وعن ابن عمر رضي اللَّه عنهما أَنّ النبى صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « مَنْ جَرَّ ثَوْبَهُ خُيَلاءَ لَمْ يَنْظُر اللَّه إِليهِ يَوْم القِيَامَةِ » فقال أَبو بكر : يارسول اللَّه إِن إِزارى يَسْتَرْخى إِلا أَنْ أَتَعَاهَدَهُ، فقال له رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : « إِنَّكَ لَسْتَ مِمَّنْ يَفْعَلُهُ خُيَلاءَ ». رواه البخاري ، وروى مسلم بعضه .
308 İbni Ömer (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah kibirlenip büyüklük taslayarak elbisesinin eteğini (veya paçalarını) yerde sürüyen kimsenin kıyamet gününde yüzüne bakmaz.” Bunun üzerine Ebubekir: Ya Rasûlallah dikkat etmediğim takdirde benimde eteklerim yerde sürünüyor, dedi. Rasûlullah (s.a.v) “Şüphesiz sen bunu büyüklük taslamak için yapmıyorsun”, buyurdular. (Buhari, Libas 2, Müslim, Libas 43)
309- وعن أبي ذرٍّ رضي اللَّه عنه عن النبى صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « ثلاثةٌ لا يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ القِيَامةِ ، ولا يَنْظُرُ إِلَيْهم ، وَلا يُزَكِّيهِمْ ، وَلهُمْ عَذَابٌ أَليمٌ » قال : فقَرأَها رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم ثلاث مِرَارٍ . قال أَبو ذَرٍّ : خابُوا وخسِرُوا مَنْ هُمْ يا رسول اللَّه ؟ قال : « المُسبِلُ ، والمنَّانُ وَالمُنْفِقُ سِلْعَتَهُ بِالحَلفِ الكاذِبِ » رواه مسلم .
794-309 Ebu Zer (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç sınıf insan vardır ki Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz ve kendilerini temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Ravi diyor ki: Rasûlullah bu sözü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Ebu Zer (r.a.): Ziyan edenler kimlerdir ya Rasulallah? diye sorunca Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:“Elbisesinin eteğini veya paçalarını yerde sürükleyen kimse, yaptığı iyiliği başa kakan kimse ve ticaret malını yalan yere yeminle satmaya çalışan kimsedir.” (Müslim, İman 170) (Benzerleri 1590, 1837,1854’de tekrar gelecek.)
Müslim’in diğer bir rivayetinde: “Kaftanını, her türlü elbisesini sürükleyen” şeklindedir. (Müslim, İman 171)
310- وعن معاذِ بن أَنسٍ رضي اللَّه عنه أَنَّ رسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : «مَنْ تَرَكَ اللِّباس تَواضُعاً للَّه ، وَهُوَ يَقْدِرُ علَيْهِ ، دعاهُ اللَّهُ يَوْمَ القِيامَةِ عَلى رُؤُوسِ الخَلائِقِ حتى يُخيِّره منْ أَيِّ حُلَلِ الإِيمان شَاءَ يلبَسُها » . رواهُ الترمذي وقال : حديث حسن .
802-310 Muaz ibni Enes (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kimse gücü yettiği halde tevazu maksadıyla lüks elbise giymeyi terkederse kıyamet günü Allah o kimseyi bütün insanların huzurunda çağırır ve onu iman ehlinin giyeceği elbiselerden dilediğini giymede serbest bırakır.” (Tirmizi, Sıfat-ül Kıyame 39)
311- عن عمرو بن شُعْيبٍ عن أَبيه عَنْ جدِّهِ رضيَ اللَّهُ عنه قال : قالَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « إِن اللَّه يُحِبُّ أَنْ يُرى أَثَرُ نِعْمَتِهِ عَلى عبْده» . رواهُ الترمذي وقال : حديثٌ حسن .
803-311 Amr ibni Şuayb (r.a.) babasından o da dedesinden rivayet ettiğine göre Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah kuluna verdiği nimetinin eserini kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.” (Tirmizi, Edeb 54)
312- عن عمر بن الخطَّاب رضيَ اللَّه عنه قال: سمِعتُ رسُولَ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقولُ : « إنَّما يلبَسُ الحريرَ منْ لا خَلاق لَهُ» متفقٌ عليه .
805-312 Yine Ömer ibni Hattab şöyle demiştir. Rasûlullah (s.a.v)’i : “İpek elbiseyi sadece ondan nasibi olmayanlar giyer” buyururken işittim.
Buhari’nin bir rivayetinde ise: “Ahirette ondan nasibi olmayan” şeklindedir. (Buhari, Edeb 66, Müslim, Libas 7)
313- وعن أبي مُوسى الأشْعريِّ رضي اللَّه عنه أنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : « حُرِّم لِبَاسُ الحَرِيرِ وَالذَّهَب على ذُكُورِ أُمَّتي ، وَأُحلَّ لإنَاثِهِم » . رواهُ الترمذي وقال حديثٌ حسن صحيح .
808-313 Ebu Musa el-Eş’ari (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İpek giyinmek ve altın kullanmak ümmetimin erkeklerine haram kadınlarına ise helal kılındı.” (Tirmizi, Libas 1)
314- وعن حُذَيْفَة رضي اللَّه عنه قال : نَهَانَا النَّبيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أنْ نَشْرب في آنِيةِ الذَّهب وَالفِضَّةِ ، وَأنْ نَأْكُل فِيهَا ، وعَنْ لُبْسِ الحَرِيرِ وَالدِّيبَاج وأنْ نَجْلِس عَلَيّهِ . رواه البخاري.
809-314 Huzeyfe (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) altın ve gümüş kaplardan içmemizi ve onların içinde yemek yememizi bize yasakladı, ipek ve atlas giymemizi ve üzerine oturmamızı da yasakladı. (Buhari, Libas 27)
315- عن أبي سعيد الخُدْري رضيَ اللَّه عنه قال : كانَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إذا اسْتَجَدَّ ثَوْباً سمَّاهُ باسْمِهِ عِمامَةً ، أَوْ قَمِيصاً ، أَوْ رِدَاءً يقُولُ : « اللَّهُمَّ لكَ الحَمْدُ أَنْتَ كَسَوْتَنِيهِ ، أَسْأَلُكَ خَيْرَهُ وَخَيْرَ ما صُنِع لَهُ ، وأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهِ وشَرِّ ما صُنِعَ لَهُ » . رواهُ أبو داود ، والترمذي وقال : حديث حسن .
813-315 Ebu Said el Hudri (r.a.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) yeni olarak giydiği sarık, gömlek, rida gibi şeylerin adını söyleyerek şöyle dua ederdi:
“Allahümme lekel hamdü ente kesevtenî es’elüke hayrahü ve hayra ma sunia lehü ve euzü bike min şerrihi ve şerri ma sunia lehü = Allahım her türlü eksiksiz övgüler sana mahsustur. Bunu sen bana giydirdin. Senden bu elbisenin hayrını ve hayırda kullanılmasını istiyorum. Bunun şerrinden ve şerde kullanılmasından da sana sığınırım. (veya) Bu elbisenin yapıldığı organların hayrını senden ister, şerlerinden sana sığınırım.” (Ebu Davud, Libas 1, Tirmizi, Libas 28)