Gazveler – Muhtelif Seriyyeler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Nesai Ebu Davud
Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ
Konu: Gazveler – Muhtelif Seriyyeler
Ravi: Ebu Musa
Hadisin Arapçası:
عَنْ أبِي مُوسى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]بَعَثَنِى رَسُولُ اللّهِ # وَمُعَاذاً رَضِيَ اللّهُ عَنْه إلى الْيَمَنِ. فقَالَ: ادْعُوا النَّاسَ، وَبَشِّرَا وََ تُنَفِّرَا، وَيَسِّرَا وََ تُعَسِّرَا، وَتَطَاوَعَا وََ تَخْتَلِفَا. فَقَدِمْنَا الْيَمَن، فَكَانَ لِكُلِّ وَاحِدٍ مِنَّا قُبَّةٌ يَنْزِلُهَا عَلى حِدَةٍ، وَكَانَ يَتَزاوَرَانِ. فَأتى مُعَاذٌ أبَا مُوسى رَضِيَ اللّهُ عَنْهما فإذَا هُوَ جَالِسٌ فِي فِنَاءِ قُبَّتِهِ وَإذَا يَهُودِىٌّ قَائِمٌ عِنْدَهُ يُرِيدُ قَتْلَهُ. فَقَالَ: يَا أبَا مُوسى! مَا هَذَا؟ فقَالَ: كَانَ يَهُودياً فَأسْلَمَ، ثُمَّ رَجَعَ إلى يَهُودِيَّتِهِ. فقَالَ: مَا أنَا بِجَالِسٍ حَتّى تَقْتُُلَهُ، فَقَتَلَهُ ثُمَّ جَلَسَا يَتَحَدَّثَانِ فقَالَ: مُعَاذٌ: يَا أبَا مُوسى كَيْفَ تَقْرَأُ الْقُرآنَ؟ قَالَ: أتَفَوَّقُهُ تَفَوُّقاً عَلى فِرَاشِى، وَفِى صََتِى، وَعلى رَاحِلَتِى ثُمَّ قَالَ أبُو مُوسى لِمُعَاذٍ: كَيْفَ تَقْرَأُ أنْتَ؟ فقَالَ: سَأُنَبِّئُكَ بِذلِكَ، أمَّا أنَا فَأنَامُ ثُمَّ أقُومُ فَأقْرَأُ، وَأحْتَسِبُ فِى نُوْمَتِى مَا أحْتَسِبُ في قَوْمَتِى[. أخرجه الخمسة إ الترمذي.قَوْلُهُ: »أتَفَوَّقُهُ تَفَوُّقاً« أىْ أقْرَؤُهُ شيْئاً بَعْدَ شَىْءٍ وَوَقْتاً بَعْدَ وَقْتٍ، مَنْ فَوَاقَ النَّاقَةَ وَهُوَ أنْ تَحْلَبَ ثُمَّ تَترَكَ سَاعَةً حَتّى تَدَرَّ ثُمَّ تَحَلّب .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni ve Muaz Radıyallahu Anh’ı Yemen’e gönderdi ve şu tenbihte bulundu: “İnsanları dine (tatlılıkla) davet edin. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin. Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Uyumlu olun geçimsiz olmayın.” Biz Yemen’e vardık. Her ikimizin ayrı birer çadırı vardı, çadırlarımızı müstakilen kullanıyorduk. Birbirimize ziyaretlerimiz olur, (birleşirdik. Bir seferinde) Mu’az, Ebu Musa Radıyallahu Anh’ya geldi. Ebu Musa, çadırının önünde oturuyordu. Yanında [zincire vurulmuş], öldürmek istediği bir yahudi duruyordu. “Ey Ebu Musa, nedir bu manzara (ne oluyor?)” dedim. “Bu bir yahudidir, müslüman olmuştu, tekrar yahudiliğe döndü” dedi. “Sen onu öldürmeyince oturmayacağım!” dedim. Kalkıp öldürdü. Sonra oturup konuşmaya başladılar. Muaz Radıyallahu Anh: “Ey Ebu Musa, Kur’an’ı nasıl okuyorsun?”diye sordu. “Yatağımın üzerinde, namazımda, bineğimde zaman zaman (fırsat buldukça) parça parça okuyorum!” dedi. Sonra Ebu Musa, Muaz’a: “Ya sen nasıl okuyorsun?” diye sordu. “Bunu sana bildireceğim: Ben uyurum, sonra kalkar Kur’an’dan okurum. Böylece uyanıkken ümid ettiğim sevabı uykumda da kazanacağımı ümid ederim” diye cevap verdi.
Kaynak: Buhari, Megazi 60, İcare 8, İstitabe 2, Ahkam 7, 12, Müslim, Cihad 7, (1733), Eşribe 71, Ebu Davud, Hudud 1, (4354, 4355, 4356, 4357), Nesai, Taharet 4, (1,10)