Hadis Arapça TürkçeSahihi Buhari Buhari HadisleriSahihi Müslim HadisleriSüneni Ebu Davud Hadisleri

Gazveler – Ka’b İbnu Eşref’in Katli ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Buhari Müslim Ebu Davud

Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ

Konu: Gazveler – Ka’b İbnu Eşref’in Katli
Ravi: Cabir
Hadisin Arapçası:

عن جابر رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ لِكَعْبِ ابْنِ ا‘شْرَفِ، فَإنَّهُ قَدْ آذَى اللّهَ وَرَسُولَهُ؟. فَقَالَ مُحَمَّدُ بْنُ مَسْلَمَة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: أتُحِبُّ أنْ أقْتُلَهُ؟ قَالَ: نَعَمْ. قَالَ: اَتَأذَنُ لِي فِي الْقَوْلِ فِيكَ؟ قَالَ: قُلْ . فَأتَاهُ فَقَالَ لَهُ: وَذَكَرَ مَا بَيْنَهُمَا وَقَالَ: إنَّ هذَا الرَّجُلَ قَدْ أرَادَ الصَّدَقَةَ وَقَدْ عَنَانَا. فَلَمَّا سَمِعَهُ قَالَ: وَأيْضاً واللّهِ لَتَمُلَّنَّهُ. قَالَ: إنَّا قَدْ اتَّبَعْنَاهُ اŒنَ وَنَكْرَهُ أنْ نَدَعَهُ حَتَّى نَنْظُرَ إلى أيِّ شَيْءٍ يَصِيرُ أمْرُهُ. ثُمَّ قَالَ: وَقَدْ أرَدْتُ أنْ تُُسْلِفَنِي سَلَفاً. قَالَ: فَمَا تَرْهَنُنِي؟ قَالَ: مَا تُرِيدُ؟. قَالَ تَرْهَنُنِي نِسَاءَكُمْ. فَقَالَ: أنْتَ أجْمَلُ الْعَرَبِ، أنَرْهَنُكَ نِسَاءَنَا؟ قَالَ: فَتُرْهَنُونِي أوَْدَكُمْ قَالَ: يُسَبُّ ابْنُ أحَدِنَا، فَيُقَالُ رُهِنَ فِى وَسْقٍ أوْ وَسْقِيْنِ مَنْ تَمْرٍ. وَلكِنْ نَرْهَنُكَ الَّمَةَ، يَعْنِى السََّحَ. قَالَ: نَعَمْ؛ وَوَاعَدَهُ أنْ يَأتِيَهُ بِالْحَارِثِ بْنِ أوْسٍ وَأبِي عَبْسِ ابْنِ جَبْرٍ وَعَبَّادِ بْنِ بِشْرٍ. قَالَ: فَجَاءُوا فَدَعَوْهُ لَيًْ. فنَزَلَ إلَيْهِمْ فَقَالَتْ لَهُ اِمْرَأتُهُ: إنِّي ‘سْمَعُ صَوْتاً كَأنَّهُ صَوْتُ الدَّمِ. فَقَالَ: إنَّمَا هُوَ مُحَمَّدٌ بْنُ مَسْلَمَةَ وَرَضىعِى أبُو نَائِلَةَ، إنَّ الْكَرِيمَ لَوْ دُعِى إلى طَعْنَةٍ لَيًْ ‘جَابَ. قَالَ مُحَمَّدٌ: إذَا جَاءَ فَسَوْفَ أمَدُّ يَدِي إلى رَأسِهِ، فإذَا اسْتَمْكَنْتُ مِنْهُ فَدُونَكُمْ. قَالَ: فَنَزَلَ وَهُوَ مُتَوَشِّحٌ. فَقَالُوا: نَجدُ مِنْكَ رِيحَ الطِّيبِ؟ فقَالَ نَعَمْ: تَحْتِي فَُنَةُ أعْطَرُ نِسَاءِ الْعَرَبِ؛ قَالَ مُحَمَّدٌ: فَتَأذَنَ لِي أنْ أشُمَّ مِنْهُ؟ قَالَ: نَعَمْ فَشُمَّ، فَتَنَاوَلَ فَشَمَّ. ثُمَّ قَالَ: أتَأذَنُ لِي أنْ أعُودَ؟ قَالَ: فَاسْتَمْكَنَ مِنْهُ، ثُمَّ قَالَ: دُوَنَكُمْ فَقَتَلُوهُ[. أخرجه الشيخان وأبو داود.»الوَسْقُ« بفتح الواو ستون صاعاً.»والَّمَةُ« مخففة: الدرع وجمعها م، آلة الحرب.»والمُتوشِّحُ بالرداء« هو الذي يجعله في وسطه كالوشاح الذي تجعله المرأة على خصرها .

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir gün): “Ka’b İbnu’l-Eşref’in hakkından kim gelecek? Zira bu Allah ve Resulüne eza veriyor!” buyurdular. Muhammed İbnu Mesleme Radıyallahu Anh atılarak: “Onu öldürmemi ister misiniz?” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Evet!” deyince Muhammed İbnu Mesleme: “Hakkınızda menfi şeyler söylememe de izin veriyor musunuz? [Güvenini kazanmamız için buna gerek olacak]” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “İstediğinizi söyleyin” buyurdu. Bunun üzerine Muhammed İbnu Mesleme Radıyallahu Anh Ka’b İbnu’l-Eşref’e gelip onunla konuştu, aralarındaki (eski) dostluğu hatırlattı ve: “Şu adam var ya, sadaka istiyor ve bize sıkıntı oluyor!” dedi. Ka’b bunu işitince: “Ha şöyle! Vallahi ondan daha da çekeceksiniz!” dedi. Muhammed İbnu Mesleme: “Biz ona şimdi gerçekten tabi olduk. Onu büsbütün terkedip sonunun ne olacağını seyretmekten de korkuyoruz” dedi. Ka’b “Söyle bana” dedi, “içinde ne var, ne yapmak istiyorsunuz?” Muhammed: “Onu yalnız bırakmak, ondan ayrılmak istiyoruz” deyince, Ka’b): “Şimdi beni mesrur ettin” dedi. Muhammed ilave etti: “Bana biraz ödünç vermeni talebediyorum.” dedi. Ka’b da: “Bana rehin olarak ne bırakacaksın?” diye sordu. Muhammed İbnu Mesleme: “Ne istersin?” dedi. Ka’b: “Kadınlarınızı bana rehin bırakmalısın!” dedi. “Ama sen Arapların en yakışıklısısın. Sana kadınlarımızı nasıl rehin bırakalım? [Şu yakışıklılığın sebebiyle hangi kadın nefsini senden men edebilir?]” dedi. Ka’b: “Öyleyse çocuklarınızı rehin bırakırsınız!” dedi. “Ama nasıl olur, birimizin çocuğuna hakaret edip: “Bir veya iki vask hurma karşılığında rehin edildin” diye başıma kakarlar. Ama sana zırhları yani silahı rehin bırakalım” dedi. (Ka’b bu teklifi makul bulup:) “Pekala, bu olur!” dedi. Bunun üzerine Muhammed İbnu Mesleme, ona el Haris İbnu’l-Evs, Ebu Abs İbnu Cebr ve Abbad İbnu Bişr ile birlikte gelmek üzere randevulaştı. Bunlar geceleyin gelip onu (dışarı) çağırdılar. Ka’b yanlarına indi. Kadını: “Ben bazı sesler işitiyorum, bu sanki kan sesidir (gitme!)” dedi. Ancak O: “Hayır, bu gelen Muhammed İbnu Mesleme ile süt kardeşi ve Ebu Nale’dir. Mert kişi geceleyin yaralanmaya bile çağırılsa icabet eder!” dedi. Muhammed İbnu Mesleme arkadaşına: “Gelince, ben elimi başına uzatacağım. Onu tam yakaladım mı göreyim sizi!” dedi. Ka’b kılıncını kuşanmış olarak indi. “Sende tiyb kokusu hissediyoruz!” dediler. Ka’b: “Evet! nikahımda falan kadın var. Arap kadınlarının (sevdiği) kokuyu sürüyorum” dedi. Muhammed İbnu Mesleme: “Ondan koklamama müsaade eder misin?” dedi. Ka’b: Tabii ederim, kokla!” dedi. Muhammed yakalayıp kokladı. Sonra: “Bir kere daha koklamama müsaade eder misin?” dedi. Sonra onu yakaladı. “Göreyim sizi!” dedi ve orada öldürdüler.

Kaynak: Buhari, Megazi 15, Rehn 3, Cihad 158, 159, Müslim, Cihad 119, (1801), Ebu Davud, Cihad 169, (2768)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu