Hadis Arapça TürkçeSüneni Ebu Davud Hadisleri

Gazveler – Huneyn ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud

Başlık: GAZVELER BÖLÜMÜ

Konu: Gazveler – Huneyn
Ravi: Sehl İbnu Hanzaliyye
Hadisin Arapçası:

وَعَنْ سَهْلِ بْنِ الْحَنْظَلِيَّةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]سِرْنَا مَعَ رَسولِ اللّهِ # يَوْمَ حُنَيْنِ. فَأطْنَبْنَا السَّيْرَ حَتّى كَانَتْ عَشِيَّةٌ. فَحَضَرَتْ صََةُ الظُّهْرِ وَجَاءَ فَارِسٌ. فقَالَ: يَا رَسُولَ اللّهِ! إنِّى اِنْطَلَقْتُ بَيْنَ أيْدِيكُمْ حَتّى طَلَعْتُ عَلى جَبَلِ كَذَا وَكذَا. فإذَا أنَا بِهَوَازِنَ عَنْ بَكْرَةِ أبِيهِمْ بِظُعُنِهِمْ وَنَعَمِهِمْ وَشَائِهِم، اِجْتَمِعُوا إلى حُنَيْنٍ. فَتَبَسَّمَ # وَقَالَ: تِلْكَ غَنِيمَةُ الْمُسْلِمِينَ غَداً إنْ شَاءَ اللّهُ. ثُمَّ قَالَ: مَنْ يَحْرُسُنَا اللَّيْلَةَ فقَالَ: أنَسُ بْنُ أبِي مَرْثَدٍ الْغَنَوِىُّ: أنَا يَا رَسُولَ اللّهِ. قَالَ: ارْكَبْ، فَرَكِبَ فَرَساً لَهُ وَجَاءَ إلى رَسُولِ اللّهِ #. فقَالَ لَهُ: اِسْتَقْبِلْ هذا الشِّعْبَ حَتّى تَكُونَ فِي أعَْهُ وَ نُغَرَّنَّ مِنْ قِبَلِكَ اللَّيْلَةَ. فَلَمَّا أصْبَحْنَا خَرَجَ # إلى مُصََّهُ. فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ. ثُمَّ قَالَ: هَلْ أحْسَسْتُمْ فَارِسَكُمْ؟ قَالُوا: يَا رَسُولَ اللّهِ، مَا أحْسَسْنَا. فَثُوِّبَ بِالصََّةِ. فَجَعَلَ # يُصَلِّى وَهُوَ يَلْتَفِتُ إلى الشِّعْبِ، حَتّى إذَا قَضى صََتَهُ وَسَلَّم قَال: أبْشِرُوا فَقَدْ جَاءَ فَارِسُكُمْ. فَجَعَلْنَا نَنْظُرُ إلى خَِلِ الشَّجَرِ فِي الشِّعْبِ. فإذَا هُوَ قَدْ جَاءَ حَتّى وَقَفَ عَلى رسولِ اللّهِ # فقَالَ إنَّنِى انْطَلَقْتُ حَتّى كُنْتُ فِى أعَْ هذَا الشِّعْبِ، حَيْثُ أمَرَنِى رَسُولُ اللّهِ #. فَلَمَّا أصْبَحْتُ اطلَعْتُ الشِّعْبَيْنِ كِلَيْهِمَا فَنَظَرْتُ فَلَمْ أرَ أحَداً فقَالَ لَهُ رَسُولُ اللّهِ #: هَلْ نَزَلْتَ اللَّيْلَةَ؟ قَالَ: َ إَّ مُصَلِّياً أوْ قَاضِىَ حَاجَةٍ. فقَالَ لَهُ #: قَدْ أوْجَبْتَ فََ عَلَيْكَ أنْ َ تَعْمََلَ بَعْدَهَا[. أخرجه أبو داود . »جَاءَ الْقَوْمُ عَنْ بَكْرَةِ أبِيهِمْ« إذا لَمْ يَتَخَلَّفْ مِنْهُمْ أحَدٌ.و»ثَوَّبَ بِالصََّةِ« نَادَى إلَيْهَا وَأقَامَهَا.و»أوْجَبَ فَُنٌ« إذا فَعَلَ مَا يُوجِبُ لَهُ الْجَنَّةَ أوِ النَّارَ، وَالْمُرَادُ هُنَا الْجَنَّةُ .

Hadisin Anlamı:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la Huneyn günü beraber yürüdük, öğle sonrası oluncaya kadar yürümeyi uzattık. Öğle namazı(mn vakti) girdi. Derken bir atlı geldi. “Ey Allah’ın Resulü!” dedi. “Ben sizin önünüzden ilerledim. Hatta falan falan dağa çıktım. Bir de ne göreyim! Havazin kabilesi toptan karşımda. Kadınları, develeri, davarları toptan Huneyn’de toplanmışlar” dedi. Aleyhissalatu vesselam tebessüm buyurdu ve: “İnşallah, yarın bunlar müslümanların ganimetidir!” dedi ve sordu: “Bu gece bizi kim bekleyecek?” Enes İbnu Ebi Mersed el-Ganevi atılıp: “Ben, ey Allah’ın Resulü!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Öyleyse bin!” buyurdular. Enes atına bindi ve Aleyhissalatu vesselam’ın yanına geldi. O zaman: “Şu geçide yönel, en yüksek yerine kadar çık. [Gece boyu atından inme.] Sakın senin cihetinden geceleyin aldatılmayalım” tenbihinde bulundu. Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam namazgahına geçti, iki rek’at namaz kıldı. Sonra: “Atlıdan bir haberiniz var mı?” diye sordu. “Bir haberimiz yok!” dediler. Namaza duruldu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kılarken geçide doğru (bazan) göz atıyordu. Namazı kılıp selam verince: “Müjde, atlınız geldi!” buyurdu. Biz de geçidin ağaçları arasına baktık, gerçekten o idi. Geldi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın yanında durdu. (Selam verdi ve): “Ben” dedi, “gittim bu geçidin en yüksek yerine, Resulullah’ın emrettiği şekilde vardım. Sabah olunca iki geçit daha tırmandım. Baktım, kimseyi görmedim!” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: “Gece (attan) indin mi?”diye sordu: “Namaz veya kaza-yı hacet dışında inmedim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “(Bu amelinle cenneti kendine) vacib kıldın. Bundan böyle ameli terketmenin sana bir günahı yok. (Bu amelin cennete girmen için kafidir)” buyurdular.

Kaynak: Ebu Davud, Cihad 17, (2501)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu