Cennet Ve Cehennem ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi
Başlık: KIYAMET VE KIYAMETLE İLGİLİ MESELELER BÖLÜMÜ
Konu: Cennet Ve Cehennem
Ravi: Sehl İbnu Sa’d
Hadisin Arapçası:
وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللّهِ # مِمَّ خُلِقَ الْخَلْقُ؟ قَالَ: مِنَ الْمَاءِ. قُلْتُ: اَلْجَنَّةُ مَا بِنَاؤُهَا؟ قَالَ: لَبِنَةُ فِضَّةٍ وَلَبِنَةُ ذَهَبٍ. وَمِطُهَا الْمِسْكُ ا‘ذْفَرُ، وَحَصْبَاؤُهَا اَللُّؤْلُؤُ وَالْيَاقُوتُ، وَتُرَابُهَا الزَّعْفَرَانُ، مَنْ يَدْخُلُهَا يَنْعَمُ وَ يَبْأسُ، وَيَخْلُدُ وَ يَمُوتُ، وََ تَبْلى ثِيَابُهُمْ، وََ يَفْنَى شَبَابُهُمْ: ثُمَّ قَالَ: ثَثَةٌ تُرد دَعْوَتُهُم: ا“مَامُ الْعَادِلُ، وَالصَّائِمُ حِينَ يُفْطَرُ وَدَعْوَةُ الْمَظْلُومِ يَرْفَعُهَا اللّهُ فَوْقَ الْغَمَامِ، وَتُفَتَّحُ لَهَا أبْوَابُ السَّمَاءِ. وَيَقُولُ اللّهُ: وَعِزَّتِي ‘نْصَرَنَّكَ وَلَوْ بَعْدَ حِينٍ[. أخرجه الترمذي.»المطُ« الطين الذي يجعل فوق سافي البناء يملط به الحائط. أي يصلح . و»بَئِسَ يَبْأسُ« إذا افْتَقَرَ واشتدت حاجته .
Hadisin Anlamı:
Ey Allah’ın Resulü! dedim, “insanlar neden yaratıldı?” “Sudan!” buyurdular. “Ya cennet?” dedim, “o neden inşa edildi?” “Gümüş tuğladan ve altın tuğladan! Harcı da kokulu misk. Cennetin çakılları inci ve yakuttan, toprağı da za’ferandır. Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz.” Aleyhissalatu vesselam sözlerine şöyle devam buyurdular: “Üç kişi vardır duaları reddedilmez (mutlaka kabul edilir): Adil imam (devlet başkanı), iftarını yaptığı zaman oruçlu, zulme uğrayanın duası. Allah, (mazlumun) duasını bulutların fevkine çıkarır ve onlara sema kapıları açılır ve Allah Teala hazretleri: “İzzetime yemin olsun! Vakti uzasa da, duanı mutlaka kabul edeceğim!” buyurur.”
Kaynak: Tirmizi, Cennet 2, (2528)