Cenabetten Gusül ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Nesai Ebu Davud
Başlık: TAHARET (TEMİZLİK) BÖLÜMÜ
Konu: Cenabetten Gusül
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي رواية النسائي: ]كَانَ رسولُ اللّهِ # إذَا لَقِىَ الرَّجُلَ مِنْ أصْحَابِهِ مَسَحَهُ وَدَعَا لَهُ. قالَ: فَرَأيْتُهُ يَوْماً بُكْرَةً، فَحُدْتُ عَنْهُ. ثُمَّ أتَيْتُهُ حِينَ ارْتَفَعَ النَّهَارُ. فقَالَ: إنِّى رَأيْتُكَ فَحُدْتَ عَنِّى. فَقُلْتُ: ‘نِّى كُنْتُ جُنُباً فَخَشِيتُ أنْ تَمَسَّنِى. فقَالَ رسولُ اللّهِ #: إنَّ المُؤْمِنَ َ يَنْجُسُ[. »حَادَ«: أى تنحى .
Hadisin Anlamı:
Nesai’nin rivayetinde hadis şöyledir: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ashabından bir erkekle karşılaşınca onu mesheder ve ona dua ediverirdi. Bir gün erken vakitte Aleyhisalatu vesselam’ı (sokakta) gördüm. Hemen yolumu ondan çevirdim. (Eve gidip yıkandıktan sonra) güneş yükselince yanına geldim. Bana: “(Sabahleyin) seni görmüştüm, hemen yolunu benden çevirdin” buyurdular. Ben de açıkladım: “Çünkü ben cünübtüm (bu halde) bana dokunmanızdan korktum.” “Şurası muhakkak ki” dedi Aleyhissalatu vesselam, “mü’min necis olmaz.”
Kaynak: Müslim, Hayz 116, (372), Ebu Davud, Taharet 92, (230), Nesai, Taharet 172, (1, 145)