Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Bakara Suresi
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:
وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]بَعَثَ رَسُولُ اللّهِ # بَعْثاً وَهُمْ ذُو عُدَدٍ فَاسْتَقْرَأَهُمْ، فَقَرَأَ كُلُّ رَجُلٍ مِنْهُمْ مَا مَعَهُ مِنَ الْقُرآنِ فَأتَى عَلَى رَجُلٍ مِنْ أحْدَثِهِمْ سِنّاً فَقَالَ مَا مَعَكَ أنْتَ يَا فُنُ؟ فقَالَ: مَعِى كَذَا وَكَذَا، وَسُورَةُ الْبَقَرَةِ. قَالَ: أَمَعَكَ سُورَةُ الْبَقَرَةِ؟ قَالَ نَعَمْ! قَالَ: اذْهَبْ فَأنْتَ أمِيُرُهُمْ فَإنَّهَا إنْ كَادَتْ لَتَسْتَحْصِى الدِّينَ كُلَّهُ. فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ أشْرَافِهِمْ: وَاللّهِ مَا مَنَعَنِِى يَا رَسُولَ اللّهِ أنْ أتَعَلّمهَا إَّ خَشْيَةَ أنْ َ أقُومَ بِمَا فِيها. فقالَ رَسُولُ اللّهِ # تَعَلّمُوا تَعَلّمُوا الْقُرْآنَ وَاقْرَؤُهُ وَقُومُوا بِهِ، فَإنَّ مَثَلَ الْقُرآنِ لِمَنْ تَعَلّمهُ فَقَرَأَهُ وَقَامَ بِهِ كَمَثَلِ جَرَابٍ مَحْشُوٍّ مِسْكاً يَفُوحُ رِيحُهُ كُلَّ مَكانٍ، وَمَثَلُ مَنْ تَعَلَّمهُ وَرَقَدَ عَنْهُ وَهُوَ في جَوْفِهِ كَمِثْلِ جِرَابٍ أوكِىَ علَى مِسْكٍ[. أخرجه الترمذى.»وا“يكاء« الشّدُّ.
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kalabalık bir askerin katıldığı orduyu sefere çıkardı. Askerlere Kur’an okumalarını tenbihledi. Ayrıca teker teker görerek herbirine Kur’an’dan bildikleri yerleri okumalarını tenbihliyordu. Derken sıra yaşça en genç birisine gelmişti. Ona: “Kur’an’dan sen ne biliyorsun ey falanca?” diye sordu. Genç: “Ben,” dedi, “falan falan sureleri ve bir de Bakara suresini biliyorum.” Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Yani sen Bakara’yı biliyor musun?” diye sordu. “Evet!” cevabı üzerine: “Haydi yürü, seni askerlere komutan tayin ettim” dedi. Askerlerin ileri gelenlerinden biri atılıp: “Yemin olsun, Bakara’yı ezberlememe mani olan şey, hükümleriyle amel edememek korkusundan başka birşey değildir” dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu tenbihte bulundu: “Kur’an’ı öğrenin ve onu okuyun. Kur’an-ı Kerim’in onu öğrenip okuyan ve onunla amel eden kimse için durumunu, içi ağzına kadar misk dolu bir kutuya benzetebiliriz. Bu her tarata koku neşreder. Kur’an’ı öğrendiği halde, ezberinde olmasına rağmen okumayıp yatan kimse de ağzı sıkıca bağlanmış, hiç koku neşretmeyen misk kabı gibidir.”
Kaynak: Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 2, 2879