Başlık: TEFSİR BÖLÜMÜ – ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Bakara Suresi
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي أخرى له: ]أنْبِتَتْ لِلْحُبْلَى وَالمُرْضعِ، يَعْنِى الْفِدْيَةَ وَا“فْطَارَ. وعند النسائى قال: يُطيقُونَهُ يُكلَّفُونَهُ، فِدْيَةٌ طَعامُ مِسْكِينٍ واحِدٍ. فَمَنْ تَطَوَّعَ فَزَادَ عَلَى مِسْكِينٍ آخَرَ لَيْسَتْ بِمَنْسوخةٍ، فَهُوَ خَيرٌ لَهُ، وأن تَصُومُوا خَيرٌ لَكُمْ َ يُرَخَّصُ في هذا إَّ لِلَّذِى يُطيقُ الصِّيَامَ أوْْ مَرِيضٍ َ يُشْفَى[ .
Hadisin Anlamı:
Yine Ebu Davud’un bir başka rivayetinde şöyle denmektedir: “(Ramazan’da orucu yiyip, fidye ödemeye ruhsat veren ayet) hamile ve emzikli kadınlar için sabittir, mensuh değildir.” Nesai’de rivayet şöyledir: “Orucu tutmaya dayanamayanlar orucu kendilerine (tahammül edilmez) bir meşakkat addedenler için bir yoksula yetecek kadar fidye gerekir. Ayetin “Kim de hayır düşünerek (bir fakire yetecek miktardan fazlasını) verirse” hükmü mensuh değildir, bu onun için daha hayırlıdır. (Fidye vermektense) oruç tutmanız daha hayırlıdır. Ayetteki ruhsat, oruca takat getiremeyen veya şifasız hastalığa yakalananlar içindir.”
Kaynak: Nesai, Sıyam 63, (4,190-191)